Sayac


Fatih Lütfü AYDIN
Hoş Geldiniz

Yalniz Allah'i Vekil Edin

http://fatihltfaydin.tr.gg/Tevekkul-Prof-.-Dr-.-Suleyman-Ates.htm


Tirmizî'nin rivayetine göre bir adam Peygamber'e gelip: "Devemi bağlayayım mı, yoksa Allah'a tevekkül edip serbest mi bırakayım?" diye sormuş, Peygamber (s.a.v.): "Önce bağla, sonra tevekkül et!" demiştir.
Kaynak..
Tirmizî, Kıyamet: 60.
Alıntı Prof.Dr.Süleyman Ateş Kur'an Ansiklopedisi Tevekkül maddesi.

Bu dosyada ki tüm Türkçe ayet anlamları ( mealleri ) Prof.Dr.Yaşar Nuri Öztürk’den alıntıdır. Fatih Lütfü Aydın


ÂLİ İMRÂN-159

Allah'tan bir rahmet sayesindedir ki, sen onlara
yumuşak davrandın. Eğer kaba-saba, katı yürekli olsaydın senin çevrenden
kesinlikle dağılır giderlerdi. O halde bağışla onları, af dile onlar için; iş
ve yönetim konusunda da onlarla şûraya git. Bir kez azmettin mi de artık
Allah'a güvenip dayan. Allah, tevekkül edenleri sever.

Tevekkül, Allah’ı vekil
etmektir. İnsana düşen, bütün imkânları kullanarak iş ve değer üretmek, fakat
evrenin düzenini yine de onun sahibi olan kudrete bırakmaktır ( Yaşar Nuri
ÖZTÜRK, Kur’an’daki İslam sh.504 ). 

Allah’ın dediği olur.

TEKVÎR-29

Âlemlerin Rabbi olan Allah dilemedikçe, siz dileyemezsiniz!"

ayetine bakarak herşeyi Allah’a bırakmak yanlıştır. Allah’ın istemesinde,
dediğinde bizim davranışlarımız da belirleyici rol oynar.

Ör. Sarhoş kafayla
direksiyona geçip ( Bu elinde silahla sağa sola ateş ederek yürümek gibi bir
şeydir çünkü her ikisinde de insanları öldürme oranı çok yüksek düzeydedir.)
insanların ölümüne sebep olmayı Allah bu davranışımızın karşılığı olarak ister.
Yani sen mademki bela istiyorsun belayı yaşa da iyi birşey olmadığını gör der.

Sonuç olarak önce
devemizi bağlamalı yani kul olarak bize düşeni yapmalı ondan sonra sonucu Hz.
Allah’a bırakmalıyız.

Not: Hukukta birini vekil olarak belirlemek vekâlet vermek olarak adlandırılır. Vekil belirleme birine hukuki işlerini yaptırma demektir. Yalnız söz konusu vekil Hz.Allah olunca tevekkül ( vekil belirleme ) Allah’a güvenip dayanma ve işini Allah’a gördürmenin yanında, kulun üzerine düşeni yaptıktan sonra ( devesini bağladıktan sonra ) sonucunu Allah’a bırakma  şeklinde düşünülmelidir.

20.10.2013 
Fatih Lütfü AYDIN

Diğer tevekkül ayetleri.

MUZZEMMİL-9                 

Doğunun ve batının Rabbidir O. Tanrı yoktur O'ndan başka. O'nu vekil et!

 

FURKÂN-58

O hiç ölmeyecek diriye, o Hayy olana dayanıp güven, O'nu överek tespih et. Kullarının günahlarından O'nun haberdar olması yeter.

Not: yukarıda ki ayete göre tevekkül Allah’a dayanıp güvenmek anlamına da geliyor. Her tevekkül sözünü duyduğumuzda deve bağlama hadisini aklımıza getirmeliyiz, bence. FLA

Hadis No: 5962
Tanım: Bir adam Resulullah (sa)'a gelerek: "Hayvanımı bağlayarak mı yoksa serbest bırakarak mı Allah'a tevekkül edeyim?" diye sormuştu. Ona: "Bağla ve tevekkül et!" buyurdu. 

Kütüb-ü Sitte’den alıntıdır. http://www.islamiyasam.com/modules.php?name=KutubiSitte&h_op=ara&query=Tevekk%FCl&min=10&orderby=titleA&show=10

HÛD-123

Göklerin ve yerin gizli bilgileri Allah'a aittir. Tüm iş ve oluş O'na döndürülür. O halde O'na kulluk et, O'na dayanıp güven! Rabbin, yapmakta olduklarınızdan habersiz değildir.

 

İBRÂHÎM-11

Resulleri onlara dediler ki: "Biz de sadece sizin gibi birer insanız, fakat Allah, kullarından dilediğine lütufta bulunur. Allah'ın izni olmadan bizim size bir kanıt getirmemiz haddimize değil. İnananlar yalnız Allah'a dayanıp güvensinler."

 

ENFÂL-61

Eğer barışa eğilim gösterirlerse sen de buna yanaş ve Allah'a tevekkül et. Çünkü O, en iyi işitenin, en iyi bilenin ta kendisidir.

 

ÂLİ İMRÂN

122

Sizden iki takım, korku ile bozulmak üzereydi. Halbuki Allah onların Velî'siydi. Müminler yalnız Allah'a güvenip dayansınlar.

 

160

Allah size yardım ederse hiç kimse size galip gelemez. Eğer sizi yüzüstü bırakırsa O'ndan başka size kim yardım edebilir? Artık müminler yalnız Allah'a güvenip dayansınlar.

 

MUCÂDİLE-10

Fısıltı, inananları kederlendirmek için ancak şeytandan gelir. Bununla birlikte o, Allah'ın izni olmadıkça inananlara hiçbir zarar veremez. Müminler sadece Allah'a güvenip dayansınlar.

 

MÂİDE

11

Ey iman edenler! Allah'ın, üzerinizdeki nimetini hatırlayın! Hani bir topluluk ellerini size uzatmaya niyet etmişti de Allah onların ellerini sizden çekmişti. Allah'tan sakının! Müminler yalnız Allah'a tevekkül etsinler!

 

23

İçine ürperti düşenlerden, Allah'ın nimet verdiği iki adam dedi ki: "Onların içine kapıdan girin. Oraya girdiğinizde galip geleceksiniz. Eğer inananlar iseniz yalnız Allah'a güvenin."

 

TEVBE

113

Akraba bile olsalar, cehennem halkı oldukları açıkça belli olduktan sonra müşrikler için af dilemek ne peygambere yakışır ne de iman edenlere.

114

İbrahim'in, babası için af dilemesi, sadece ona verdiği bir söz yüzündendi. Onun Allah düşmanı olduğu kendisi için açıklık kazanınca, ondan uzaklaştı. Şu bir gerçek ki, İbrahim başkaları için gamlanıp ah eden ince yürekli, yumuşak bir insandı/tam bir evvâhtı.

Not: Tevbe 113’ün yorumu niteliğinde olan Tevbe 114’e göre İbrahim peygamber babasına verdiği söz nedeniyle Allah’ın işine karışmış ve sonra yanlışından dönmüştür.

İslam'ın Özü dosyasını hazırlarken, Yeni Boyut yayınevinden çıkmış, Yaşar Nuri Öztürk Kur'an'ın Temel Buyrukları ( Emirler ve Yasaklar ) adlı kitaptan yararlanmaktayım. Hoca kitabında Tevbe 113’ü de yazdığından bu açıklamayı gerekli gördüm.

Sonuç olarak, hoca ayet ile tevekkülün kulun üzerine düşeni yaptıktan sonra, Allah’ın işine karışmama yönünü de anlatmış oluyor bence. 

Ayrıca Hoca kitabın tevekkül kısmında tevekkül ile ilgili olarak şirki de işlemiş. Televizyonda birinden işttiğime göre, insanın kendisi için        birinin  şefaatçi (destekçi) olmasını istemek, Allah'la olan işi nedeniyle o kişinin torpil yapması demektir. Bu durumda Allah'la olan işlerimiz de aracı koyuyorsak, bu torpil yaptırmak olur. Yani araya şefaatçi ( destekçi ) koymak torpil yaptırmaktır. Bir anlamıyla da kulun Allah'la olan işlerinde birini torpilci olarak belirlemesi yani Allah seni sever araya gir de şu işim olsun demesidir. İşte İbrahim peygamberin babası da oğlundan Allah için torpil yapmasını istemiş olmalı.

Hz.Allah isterse melekleri şefaatçi ( destekçi ) kılar. Böyle olmakla beraber şefaat tümden ve yalnızca Allah'a aittir. Fatiha "Suresi'nde ki yalnız senden yardım dileriz" bölümü gereği torpil yaptırmak; Allah'tan başkasından yardım dilemek, o kişiye Allah'a denk güç yüklemek olur. Bu da şirk olur. 

Sonuç olarak tevekkülde araya; aracı, torpilci koymak şirkdir. 

Bu durumda duanızda beni unutmayın, benim için de dua edin sözünün şirk olduğu ortaya çıkmaktadır.
Çünkü böyle bir söz torpıl anlamında olmakta ve dolayısı ile şirke girmektedir. 16.02.2016 Fatih Lütfü Aydın

Sayfa Başına Dönün 

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol