Psikoloji
PSİKOLOJİ
1.Tanımı;
Sözlük anlamı:
Psikoloji psyche (nefes, ruh, zihin) ve logos (düzenli söz, bilgi) kelimelerinin
birleşmesinden meydana gelmiştir. Kelime anlamı "ruh bilgisi"dir.
Terim anlamı:
Ancak değişik tanımlar verilmesine rağmen o, en genel anlamda "organizmanın davranışlarını
inceleyen pozitif bir bilimdir."
Tanımda geçen kavramları kısaca açıklayalım.
*Organizma : Geniş anlamıyla her türlü canlıdır. Psikolojinin organizma teriminden
anladığı hayvan ve insandır.
Davranış: Organizmanın doğrudan veya dolaylı olarak gözlenebilen tüm
Etkinlikleridir. Yürümek, koşmak, ağlamak, gülmek, yemek, içmek, bisiklete binmek,
Saz çalmak, konuşmak gibi eylemler birer davranıştırr Bu davranışlar doğrudan
Doğruya gözlenebilir. Rüya görmek, öğrenmek, hayal kurmak. Düşünmek, duygulanmak
Gibi bazı davranışlar da dolaylı olarak gözlenebilir. Rüyanın anlatılması,
Düşüncenin konuşmayla açıklanması gibi.
İşte "bu davranıştır" dediğimiz; insanların yapıp-etmeleri, davranışın
Gözlenebilir yanıdır. davranışın ortaya çıkması için insanin zihninden bir şeylerin
(düşünme, problem çözme, duygulanma, anlama, algılama v.b) geçmesi gerekir.
işte bu işlemlere zihinsel oluşumlar adı verilir.
*Bilim : Belirli bir alanda bilimsel yöntemlerle yapılan çalışmalar sonucu elde
edilen organize bilgiler kümesi, düzenli bilgiler elde etme sürecidir. Tanımda belirtildiği
gibi bilim sadece olmuş bitmiş bilgiler yığını değil, aynı zamanda devam eden
çalışmaları da içerir.
Bilgi : Suje-obje ilişkisinin sonucudur.
Süje : Bilen varlık. Yani bilgi ilişkisindeki insan.
Obje : Bilginin konusu olabilen herşey.
Belirli alanda elde edilen her bilgi, bilim değildir. Bilgilerin bilim olabilmeleri
için bazı koşullara uygun olmasi gerekir.
* Her bilimin kendisine has bir konusu vardır.
* Her bilim bilimsel yöntemlerle araştırmasını gerçekleþtirir.
* Bilim, objektiftir. Elde edilen bilgiler, başka araştırmacılar tarafından test
edildiğinde de aynı sonuçlara varılır.
* Bilim, olayların neden - sonuç ilişkisini araştırır.
* Bilim genellemelere varmayı amaçlar. Bu genellemeler, bilimsel yasa veya
bilimsel teori olarak ifade edilirler.
Fizik, kimya, biyoloji, psikoloji, sosyoloji gibi olgulara dayanan, olguları
deneysel yöntemlere açıklayan bilimlere pozitif bilim denir.
http://yegitek.meb.gov.tr/aok/aok_kitaplar/aolkitaplar/psikoloji_1/1.pdf
Tanımı kısa yoldan indirdiğim Psikolojiye Giriş kitabının 2. Sayfasından kopyaladım. F.L.A.
Not: Terim anlamı olarak, Psikoloji: Organizmanın davranışlarını inceleyen pozitif bilimdir*. Sözlük anlamıyla, ruh bilgisidir ama ruh soyut bir varlık olduğundan, bilim ruhu inceleyemez ( maddi yani somut varlıkları inceleyebilir ). Bu yüzden psikoloji ruhu değil ruhun yol açtığı bireysel davranışları inceler. Sosyoloji yani toplum bilim de ruhun yol açtığı toplumsal davranışları inceler. Ör. Taraftarların bir arada iken cesaret kazanması. Bu yüzden psikoloji ve sosyolojiye Davranış Bilimleri denir. F.L.A.
*POZITIF BILIMLER (Türkçe) anlamı
|
1. Deney sonuçlarına dayanan bilim veya bilimler |
2. müspet ilim veya ilimler. |
Alıntı…
2.Tarihçe;
Psikoloji Tarihi
Psikolojinin tarihi insan doğasını anlama çabalarının var olduğu en erken dönemlere
kadar dayanmaktadır. Antik Dönem filozofları olan Platon ve Aristoteles tıpkı
günümüz psikologlarının ilgilendiği sorunlarla ilgilenmiş ve insan zihnini açıklamaya
çalışlmışlardır. Öğrenme, bellek, rüyalar gibi insan doğasına dair konular aslında
bugün olduğu kadar tarihte de ilgi görmüş ve merak uyandırmıştır. O hâlde
psikoloji tarihini çalışırken antik dönemlere kadar uzanmamız gerektiğini düşünebiliriz.
Fakat bu noktada psikolojinin eski bir disiplin olduğu kadar yeni bir disiplin
de olduğu unutulmamalıdır. 19. yy. psikologlarından Hermann Ebbinghaus,
psikolojinin uzun bir geçmişe sahip olmasına karşılık aslında kısa bir tarihi olduğu
belirtilmiştir. Bu sözle birlikte, “modern psikoloji” anlayışı yani bir bilim dalı olarak
psikoloji ile bir “ilgi alanı” olarak psikoloji arasında bir ayrım yapılmak istenmiştir.
Eski çağlarda filozoflar, insan doğasını anlamaya çalışırken birtakım kurgulardan,
sezgilerden veya kişisel deneyimlerden hareketle genellemeler yapmışlardır.
Oysa modern psikolojiyi bu felsefi gelenekten ayıran şey yöntem farklılığıdır.
Modern psikoloji, insan doğasını anlamaya çalışırken deneyden, gözlemden ve ölçümlerden
yararlanarak daha “kesin” ve “nesnel” yöntemler kullanmıştır. Bu anlamda
kendine has yöntemleriyle bağımsız bir bilim dalı olarak psikolojinin tarihi
yakın bir geçmişe dayanır (Schultz ve Schultz, 2001). Bu bölümde modern psikoloji
tarihinde yer alan ve bu tarihi şekillendiren yaklaşımlara genel olarak değinilecektir.
Yaklaşımların her biri aslında içinde bulundukları dönemin koşullarından,
bilgi anlayışından ve sosyokültürel ortamından bağımsız düşünülmemelidir. Ayrıca
bu yaklaşımlar arasında da birbirlerinden etkilenmeleri açısından bir ilişki olduğu
unutulmamalıdır.
Alıntı….
Sh. 4
Not: Yaklaşımlara Psikoloji 2’de yer vereceğim. F.L.A.
Ayrıca..
İlk psikoloji Laboratuarı : 1879 da Almanya’da Leipzing Üniversitesinde Wilhelm WUNT tarafından açılmıştır. bununla psikoloji başlar.daha öncede psikolojik araştırmalar yapılıyordu ama modern anlamda bir labaratuvar açtı wunt. ve psikolojiyi bilimsel bir disiplin olarak tanımladığı o zamana kadarki yapılan araştırmalarıda kapsayan ilk ders kitabı yazdı .
Alıntı…
https://sosyoloji7.wordpress.com/2012/10/28/psikolojiye-giris-ders-ozeti/
3. Psikoloji Biliminin Konusu.
Psikoloji, insan davranışlarını inceleyen bir bilimdir, insan merak eden, öğrenme
ihtiyacında olan bir varlıktır; hem kendini hem de kendi dışındaki dünyayı anlamak
ister. Elde ettiği bilgiler de onun çevresine uyumunu kolaylaştırır.
İnsan yalnızca çevresini, dış dünyayı değil, kendisi ile ilgili olayları da merak
eder. "insan nedir" sorusuna cevap arar. Bu sorunun cevabını aslında bildiğini
zanneder. Oysa insan hakkında bilgimiz düşündüğümüzden azdır.
İnsan, felsefenin, dinlerin, antropoloji, etnoloji, biyoloji, sosyoloji gibi çeşitli
alanların konusu olmuştur, insanı inceleyen alanlardan biri de psikolojidir. Psikoloji,
insanın neden, niçin ve nasıl davrandığını araştırır.
http://yegitek.meb.gov.tr/aok/aok_kitaplar/aolkitaplar/psikoloji_1/1.pdf
Konuyu kısa yoldan indirdiğim Psikolojiye Giriş kitabının 2. Sayfasından kopyaladım. F.L.A.
4. Psikoloji Biliminin Amacı.
Her bilim dalının bir amacı vardır, örneğin; fiziğin amacı farklı olayları en
genel yollarla, matematik ifadelerle açıklayan doğa yasalarını ya da temel ilkelerini
ortaya çıkarmaktır. Psikolojinin de amacı organizmanın, özellikle insanın
davranışlarını inceleyerek genel yasalara varmaktır.
Her bilim daimin belirli çalışma alanı vardır. Psikolojinin çalışma alanı insan
davranışlarıdır. İnsan davranışlarının ne olduğunu, nasıl olduğunu, niçin olduğunu
araştırmak, araştırma sonuçlarından hipotez, yasa, teorilere varmak psikolojinin
görevidir.
İnsan bir canlı olarak çevresine uyum sağlamak ister. Psikoloji de elde ettiği
yasaları yine insana uygulayarak onun davranışlarını açıklayabilir, önceden
kestirebilir, kontrol edebilir. Böylece, insana çevresine uyum sağlamasında
yardımcı olabilir.
Günümüzde psikolojinin bulgularından, çok değişik alanlarda yararlanılır.
Eðitim, tıp, endüstri, ekonomi gibi olaylarda psikolojik bilgiler, insanların daha
başarılı olmasını sağlamaktadır. Büyüme, gelişme, yetenekler, ilgi, zeka, heyecan,
bellek, düşünme, öğrenme konularında elde edilen psikolojik bilgilerin eğitim
alanında kullanılması ile bu alanda başarı yükselmiş, daha sağlıklı, daha modern bir
eğitim anlayışı gelişmiştir.
http://yegitek.meb.gov.tr/aok/aok_kitaplar/aolkitaplar/psikoloji_1/1.pdf
Amacı kısa yoldan indirdiğim Psikolojiye Giriş kitabının 4. Sayfasından kopyaladım. F.L.A.
5. Psikoloji Biliminin Yöntemi (Usulü, Amaca Ulaşmak için İzlediği Yollar )
Bilimlerin amacı, olaylar hakkında kanıtlanabilir bilgiler elde etmektir. Bu
amaca erişmek için izledikleri sistemli yola, her türlü araştırma tekniğine yöntem
denir. Değişik bilim dallarında birçok yöntem kullanılır. Psikoloji de diğer bilimlerin
kullandığı yöntemlerin çoğunu kendi konusuna göre kullanır. Bunların başlıcaları
betimleyici ve tanımlayıcı yöntemler, korelasyonel yöntemler, deneysel yöntemlerdir.
a) Betimleyici ve tanımlayıcı yöntemler
Betimleme ve tanımlama amacıyla tarama yöntemi, doğal gözlem, görüşme ve vaka
incelemesi yöntemlerinden yararlanılır.
(1) Tarama yöntemi : Belirli sorunlarla ilgili olarak geniş kitlelerin görüşlerinin alınmasıdır.
Sorular önceden hazırlanır, Sözgelimi, TV yayınlarının eğitime etkisi konusunda
öğrenci, öğretmen ve velilerin görüşlerini almak üzere bir araştırma yapabilir, Sorular görüşmeden
önce hazırlanır geniş kitlelere yöneltilir.Elde edilen sonuçlar yorumlanır. Tarama amacıyla test ve anketler uygulanabilir.
Test : İnsanların zekalarını, ilgilerini, yeteneklerini, tutumlarını, kişiliğini v.b.
ölçmek amacıyla kullanılır. Testler ölçülecek davranışları içine alacak biçimde oluşturulur.
Testlerden alınan sonuçlar objektif (nesnel) biçimde yorumlanır. Testlerden
alınan bilgiler insan davranışlarını oldukça sağlam biçimde açıklar. Testler, ölçtükleri
konuya (zeka, yetenek, kişilik, ...v.b.), uygulama alanlarına (birey ya da gruplara
uygulanması), uygulama biçimlerine (sözlü-sözsüz oluşu v.b.) göre sınıflandırılır.
Anket: Bilgi verecek kişinin doğrudan kendisinin okuyarak cevaplandıracağı
sorulardan oluşmuş soru kağıtları kullanarak yazılı cevaplar aracılığıyla gözlemde
bulunma işidir (Anket uygulanan kişiler okur - yazar değillerse anket uygulayan kişi
kartları onlardan alacağı cevaplara göre kendi doldurabilir).
(2) Doğal gözlem: Olayların doğal durumunda izlenmesidir. Güdümsüz
gözlem de denilebilir. Oyuncakları ile oynayan çocuğun, zor bir problemi çözmeye
uğraşan öğrencinin davranışlarını ona hissettirmeden, en ince ayrıntısına kadar
gözleyip kaydedebiliriz. Bu amaçla gözlem odaları ya da gizli kameradan
yararlanabiliriz.
(3) Görüşme: Görüşme, karşılıklı konuşmadır. Bu konuşma bir kişi İle
olabileceği gibi bir grup insanla da olabilir. Hekim hastasına sorduğu sorularla, nasıl
hastalık hakkında görüş kazanıyorsa, psikolog da çeşitli konularda yaptığı konuşmalarla
öyle görüş kazanabilir.
(4) Vaka (olay) İncelemesi: Bazı durumlarda insan davranışnı tanımak pek
kolay olmaz. Olayın derinliğine inmek gerekir, insanın geçmiş yaşantıları ve çevresi
davranýþlarýna önemli etkiler yapar, insan davranışını tanımak için bu geçmiş
yaşantıların, önemli olayların (hastalık, kaza, şoklar) ve ilişki kurduğu insanların ona
nasıl bir etkide bulunduğunu öğrenmek gerekir. Bunun için psikolog incelediği kimsenin
ailesi, arkadaşları ve diğer ilgililerle konuşur. Elde etliği bilgileri nesnel olarak
kaydeder. Davranışların nedenlerini ortaya çıkarırken bu bilgilerden yararlanır.
b) Korelasyonel yöntemler
Korelasyon : Birlikte değişme gösteren olaylar arasında çeşitli anlamlılık
düzeylerinde belirlenen ve nedensellik bağları kurmanın başlangıç noktası olan ilişki,
sözgelimi "cinsiyet ile öğrenme başarısı arasında ilişki var mıdır?", ya da
"matematik dersindeki başarı ile müzik dersindeki başarı arasında ilişki var mıdır?"
diye sorulabilir. Araştırma sonunda ileri sürülen iddia doğrulanırsa (müzik dersinden
başarılı olanlar matematikte de başarılı ise: ya da farklı cinslerin öğrenme konusundaki
başarıları da farklı ise) iki değişken arasında korelasyon vardır, denilir.
Korelasyon pozitif (+) ve negatif (-) yönde olabilir. Değişkenler aynı yönde değişme
gösteriyorsa pozitif, ters yönde değişme gösteriyorsa negatif korelasyondan söz
edilir.
c) Deneysel yöntemler
Doğal gözlem, gözlem, varsayım (hipotez) ve deneyleme aşamalarından
geçer.
1. Doğal gözlem : Olayların akışına gözlemcinin karışmadığı gözlem
biçimidir (Daha önce söz edildi).
2. Varsayım : (hypothesis - hipotez). Olaylar ve olgular arasında neden -
sonuç ilişkisi kuran ve gözlem yolu ile test edilecek (sınanacak) olan öngörü, ilk
gözlemlerden yola çıkarak, olaylar arasında nedensellik ilişkisi kuracak geçici açıklama
yapılabilir. Bu açıklamalar doğrulandığında yasa haline gelebilir.
3. Gözlem : Olayın başından sonuna kadar izlenerek görülenlerin
kaydedilmesidir. Deneysel yöntemde, bu aşamada kastedilen, doğal olmayan
(güdümlü) gözlemdir.
Güdümlü gözlem: Olayların yeri, zamanı ve koşullarının gözlemci tarafından
hazırlandığı gözlem biçimidir. Nelerin, nasıl gözlenebileceği, nasıl kaydedileceği
önceden kararlaştırılır. Aktif gözlem ya da deneyleme de denilebilir.
Deney (Experiment) : Bir değişkenin etkilerini gözlemek üzere koşulları
hazırlanmış gözlem ya da deneyleme sürecinin ürünüdür. Diğer bilimlerde olduğu
gibi deney yöntemi, psiklojide de araştırmaların temelidir. Psikoloji deneylerinde
denek ya da denek grupları kullanır. En az iki denek grubu kullanılır. Denek
gruplarının yaş, cinsiyet, eğitim, yetenek, ilgileri, öğrenim durumu ... v.b. açısından
birbirlerine oldukça benzer kişilerden oluşturulmasına özen gösterilmelidir. Çünkü bu
özellikleri deneyin sonucunu etkiler. Denek gruplarından biri, koşulları sabit tutulan
kontrol grubudur. Diğeri de hipotezin koşullarını uyguladığımız deney grubudur.
Denek: üzderinde deney yapılan organizma.
Betimleme: Bir durum, olay
yada sürecin, bir evrenin (evren araştırmaya
konu olarak alınan alan) özelliklerini sayıp dökme.
Betimleyici araþtırma: ilişki
kurucu, varsayım sınayıcı ilk
gözlemlerden hareket ederek olgulara
eşlik eden özellikleri belirlemeyi
amaçlayan sayım (istatistik)
araştırmasıdır.
Daha ayrıntılı bilgi edinmek isteyenler kısa yolda ki Psikoloji’ye Giriş Kitabını indirip okusunlar. http://yegitek.meb.gov.tr/aok/aok_kitaplar/aolkitaplar/psikoloji_1/1.pdf
Saygılar ve Sevgiler. F.L.A. 01.09.2015