KUR'AN FiHRiSTi I
Kur’an İlimi
Destekler.
ANKEBÛT-49
Yaşar Nuri Öztürk : Hayır, o, kendilerine ilim
verilenlerin göğüsleri içinde ayan beyan ayetlerdir. Bizim ayetlerimizi,
zalimlerden başka kimse inkâr etmez.
HACC-52
Yaşar Nuri Öztürk : Biz senden önce hiçbir
resul ve nebi göndermedik ki, o bir şey dilediğinde, şeytan onun düşünce ve
dileği içine bir şey atmış olmasın. Ama Allah, şeytanın attığını siler, sonra
kendi ayetlerini muhkemleştirir. Allah Alîm'dir, Hakîm'dir.
Not: Alîm : İlim
sahibi, bilgi sahibi olan.
İnanış herkesi
bağlamaz ama bu ayette Allah'ın Alîm olduğu söylendiğine göre O'nun kelamı (
sözü ) olan Kur'an' da elbetteki ilmi karekterde ve ilmi destekler nitelikte
olacaktır.
Sözde değil gerçek bir
alîm nasıl ki ilim dışı söz söylemezse esas alîm Hz.Allah da kendi sözü olan
Kur'an'da elbetteki ilim dışılığa yer vermez.
YÛNUS-100
Yaşar Nuri Öztürk : Allah'ın izni olmadıkça
hiçbir benlik iman edemez. Allah, pisliği, aklını kullanmayanlar üzerine
bırakır.
Saygıdeğer Atatürkümüz aklını işletmeyenlerin
dincilere, sömürgecilere karşı bilinçlenmesi amacıyla Kur’an’ın
Türkçeleştirilmesi ve Türkçe yorumunun yapılması için adım atmıştır. O zaman
cehalet karanlığıyla mücadele etmenin yollarından biri de Kur’an’ın anlaşılır
bir şekilde duyurulması olmalıdır.
Öğretmeni Allah olan
Kitapta ( Kur'an'da ) hiç Safsata, Akıl Dışılık Olur Mu?
Öğretmeni Allah olan
kitap,
Eder mi hiç saçma sapan hitap.
http://fatihltfaydin.tr.gg/Allah-h-in-Ogretmenligi.htm
Sonuç olarak dünyadaki
tüm olumsuzluklar hem insanlar akıllarını işletmedikleri için hem de
ettiklerinin karşılığını gördükleri için oluyorsa, olumsuzluklarla mücadele
nasıl olmalıdır.
ILIMLI İSLAM
“2005 yılında İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreterliği'ne getirilir. 2014 yılında ayrılır. Genel Sekreterliği döneminde; ılımlı İslam ve dinlerarası diyalog çalışmalarında ABD, İsrail ve İngiltere ile birlikte hareket eder. Amerikancı İslam’ın savunucularından görülür.”
Alıntı kısa yolu. http://www.yurtgazetesi.com.tr/ekmeleddin-ihsanoglu-ve-hatirlattiklari-makale,8217.html
Ekmelledin İhsanoğlunu Kemal Derviş aracılığı ile aday gösterten A.B.D. Türkiye için Ilımlı ( Hristiyanlık'la Uyumlu ) İslam'ı uygun görmüş durumda.
A.B.D. neden Radikal ( Kökten Dinci ) İslam'ı yani her şeyin kökünün, esasının İslam'a dayandırıldığı bir İslam'ı istemiyor.
Radikal İslam'da gerçek İslami kurallar yok. Geleneklerin, haksızca, zalimane ve erkek egemen kuralların olduğu bir İslam. Adına İslam demek de yanlış olur. Özet olarak Radikal İslam, uydurma din olan ve adına Şeriat dedikleri bir düzen.
Bu düzende batı rahatça Türkiye'ye mal ihraç edemez. Etse de kaçak yollardan külfetli olur. Uydurma din gereği onu giymek haram bunu yapmak haram diyerek Batı Ticaretini baltalıyacaklar.Örneğin Batı rahatça içki satamayacak vs. vs. örnekler çoğaltılabilir.
Eğer A.B.D. böyle bir proje için Kemal Derviş aracılığı ile düğmeye bastıysa, Türkiye'ye Şeriat gelmeyecek demektir. Ben Şeriatın uydurma din kurallarıyla insanlara baskı yapmasına karşıyım.
Sonuçta Şeriat gelmeyecek belki ama A.B.D. Eyaleti olmaya devam edeceğiz bence.
Türkiye'nin bölünmesi sorunu da ayrı bir proje. Allah yardımcımız olsun.
F.L.A.
Iztırar, zaruret, zorunluluk
Bakara Suresi
173. Allah size leşi, kanı, domuz etini, Allah'tan başkası adına kesileni haram kılmıştır. Ama zorda kalanın, sınırı aşmadan, şuna-buna haksızlık ve tecavüze gitmeden yemesinde kendisi için günah yoktur. Allah çok affedici, çok merhametlidir.
İnnemâ harrame aleykumul meytete ved deme ve lahmel hınzîri ve mâ uhille bihî li gayrillâh(gayrillâhi), fe menidturra gayra bâgin ve lâ âdin fe lâ isme aleyh(aleyhi), innallâhe gafûrun rahîm(rahîmun).
1. |
innemâ |
: ancak, sadece, fakat |
2. |
harrame |
: haram kıldı |
3. |
aleykum |
: sizin üzerinize, size |
4. |
el meytete |
: ölü (hayvan) |
5. |
ve ed deme |
: ve kan |
6. |
ve lahme |
: ve et |
7. |
el hınzîri |
: domuz |
8. |
ve mâ uhille |
: ve helâl kılmadı |
9. |
bi-hi |
: onu |
10. |
li gayri allâhi |
: Allah'tan başkası için |
11. |
fe men |
: artık, fakat, ama kim |
12. |
idturra |
: zarurette, zor durumda kaldı |
13. |
gayra |
: dışında, başka, olmaksızın |
14. |
bâgin |
: hakka tecavüz ederek |
15. |
ve lâ âdin |
: ve haddi (zaruret miktarını) aşmayarak |
16. |
fe lâ isme |
: o taktirde günah yoktur |
17. |
aleyhi |
: onun üzerine, ona |
18. |
inne allâhe |
: muhakkak ki Allah |
19. |
gafûrun |
: gafur olan, mağfiret eden |
20. |
rahîmun |
: rahmet eden, rahmet nurunun sahibi |