Sayac


Fatih Lütfü AYDIN
Hoş Geldiniz

HACC

HAC RİTÜELİ

Doğrusu şeytanı taşlamak değil, şeytanı ve nefs-i arzuları ruhtan dışlamaktır, bence. Taş, taşmak yani bir şeyin dışına çıkmak ya da taşırmak, bir şeyi bir şeyin dışına çıkarmak vs. vs. F.L.A.
Not: Hacer ya da hecar taş demek olup, aynı zamanda taşlanan yani dışlanan anlamına da gelebilir.

http://www.ihsaneliacik.com/2010/12/23/islamin-rituelleri/

HAC

Kelime olarak "Allah'a yönelme, günahlardan arınma, Hak yolunda feragat gösterme, meşakkatleri göğüsleme ve dinin özüyle temasa geçme" manasına gelen hac, terim olarak, Mekke'de bulunan Kabe'yi ve civarındaki kutsal olan özel yerleri, belirli vakti içinde, usulüne uygun olarak ziyaret etmek ve yapılması gereken diğer menasiki yerine getirmek demektir. İslâm'ın beş esasından biri olan hac, Hicretin 9. yılında farz kılınmıştır. Kur'ân-ı Kerim'de; "Gitmeye gücü yetenlerin Kâbe'yi ziyaret etmeleri, Allâh'ın insanlar üzerinde bir hakkıdır" buyurulmuştur (Al-i İmran, 3/97). Hz. Peygamber de; "İslâm beş esas üzerine kurulmuştur: Allâh'tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed'in O'nun Elçisi olduğuna şahitlik etmek, namaz kılmak, zekat vermek, Kâbe'yi ziyaret etmek ve Ramazan orucunu tutmaktır." buyurmuştur (Buharî, Îmân, 2; Müslim, Îmân, 5). Ayrıca hadislerinde haccın önemini ve yararlarını belirtmiş; nasıl yapılacağını fiilen göstermiştir. Gücü yeten, yani sağlık ve servet yönünden haccetme imkânına sahip, hür, akıllı ve buluğ çağına erişmiş Müslüman'ların, ömürlerinde bir defa haccetmeleri farzdır. Bu şartları taşıyan kişinin, imkân elde edince, geciktirmeden bu farzı yerine getirmesi gerekir. Hayatında bir defa hac yapmış olan Müslüman'ın bir daha haccetmesi gerekmez. Yapılış şekli bakımından hac üçe ayrılır; ifrat haccı, kıran haccı ve temettu' haccı. (bk. İfrat Haccı, Kıran Haccı, Temettu' Haccı) (İ.P.)

http://www.diyanet.gov.tr/dinikavramlar/dinikavramlar-H/HAC

 

HACC

Şüphesiz 'Safa' ile 'Merve' Allah'ın işaretlerindendir. Böylece kim Evi (Ka'be'yi) hacceder veya umre yaparsa artık bu ikisini tavaf etmesinde kendisi için bir sakınca yoktur. Kim de gönülden bir hayır yaparsa (karşılığını alır). Şüphesiz Allah şükrün karşılığını verendir bilendir. (2/158)

Sana hilalleri (doğuş halindeki ayları) sorarlar. De ki: "O insanlar ve hacc için belirlenmiş vakitlerdir. İyilik (birr), evlere arkalarından gelmeniz değildir ama iyilik sakınan(ın tutumudur). Evlere kapılarından girin. Allah'tan sakının umulur ki kurtuluşa erersiniz. (2/189)

"Haccı ve umreyi Allah için tamamlayın. Eğer (düşman hastalık ve buna benzer nedenlerle) kuşatılırsanız artık size kolay gelen kurban(ı gönderin). Kurban yerine varıncaya kadar başlarınızı traş etmeyin. Kim sizden hasta ise veya başından şikayeti varsa onun ya oruç ya sadaka veya kurban olarak fidye (vermesi gerekir). Güvenliğe kavuşursanız hacca kadar umre ile yararlanmak isteyene kolayına gelen bir kurban(ı kesmek gerekir). Bulamayana da hacc'da üç gün döndüğünüzde yedi (gün) olmak üzere bunlar tamı tamına on (gün) oruç vardır. Bu ailesi Mescid-i Haram'da olmayanlar içindir. Allah'tan korkun ve bilin ki Allah muhakkak cezası pek çetin olandır. (2/196)

Hacc bilinen aylardır. Böylelikle kim onlarda haccı farz eder (yerine getirir)se (bilsin ki) haccda kadına yaklaşmak fısk yapmak ve kavgaya girişmek yoktur. Siz hayır adına ne yaparsanız Allah onu bilir. Azık edinin şüphesiz azığın en hayırlısı takvadır. Ey temiz akıl sahipleri benden korkup-sakının. (2/197)

Rabbinizden bir fazl istemenizde sizce sakınca yoktur. Arafat'tan hep birlikte indiğinizde Allah'ı Meş'ar-ı Haram'da anın. O sizi nasıl doğru yola yöneltip-ilettiyse siz de O'nu anın. Gerçek şu ki siz bundan evvel sapmışlardandınız. (2/198)

(Hacc) ibadetlerinizi bitirdiğinizde artık (cahiliye döneminde) atalarınızı andığınız gibi hatta ondan da kuvvetli bir anma ile Allah'ı anın. İnsanlardan öylesi vardır ki: "Rabbimiz bize dünyada ver" der; onun ahirette nasibi yoktur. (2/200)

Sayılı günlerde Allah'ı anın. İki günde (Mina'dan dönmek için) elini çabuk tutana günah yoktur geri kalana da günah yoktur. (Bu) sakınan için(dir). Allah'tan korkup-sakının ve gerçekten bilin ki siz O'na döndürülüp-toplanacaksınız. (2/203)

Ey iman edenler, akitleri yerine getirin. İhramlı iken avlanmayı helal saymaksızın ve size okunacaklar dışta tutulmak üzere hayvanlar size helal kılındı. Şüphesiz Allah dilediği hükmü verir. (5/1)

Ey iman edenler, Allah'ın şiarlarına haram olan ay'a kurbanlık hayvanlara (onlardaki) gerdanlıklara ve Rablerinden bir fazl ve hoşnutluk isteyerek Beyt-i Haram'a gelenlere sakın saygısızlık etmeyin. İhramdan çıktınız mı artık avlanabilirsiniz. Sizi Mescid-i Haram'dan alıkoyduklarından dolayı bir topluluğa olan kininiz sakın sizi haddi aşmaya sürüklemesin. İyilik ve takva konusunda yardımlaşın günah ve haddi aşmada yardımlaşmayın ve Allah'tan korkup-sakının. Gerçekten Allah (ceza ile) sonuçlandırması pek şiddetli olandır. (5/2)

Deniz avı ve onu yemek size ve (yeryüzünde) dolaşanlara bir yarar olarak helal kılındı. İhramlı olduğunuz sürece kara avı ise size haram kılınmıştır. O'na (götürülüp) toplanacağınız Allah'tan korkup-sakının. (5/96)

Gerçek şu ki inkar edip Allah yolundan ve yerlilerle dışarıdan gelenler için eşit olarak (haram ve kıble) kıldığımız Mescid-i Haram'dan alıkoyanlara orada zulmederek adaletten ayrılanlara acı bir azab taddırırız. (22/25)

İnsanlar içinde haccı duyur; gerek yaya gerekse uzak yollardan (derin vadilerden) gelen yorgun düşmüş develer üstünde sana gelsinler. (22/27)

http://www.harunyahya.org/tr/Kitaplar/817/Kuran-Fihristi

 

 

Sayfa Başına Dönün 

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol