Sanat
İyi günler Sevgili Derya Hanım.Ben Adana’dan Fatih.
Efendim sanat hakkında çok sınırlı bilgiye sahip olmama rağmen bu konuyla ilgili aklıma takılanları sizinle paylaşmak istiyorum.
Bildiğim kadarıyla teknik doğadaki varlıkların insanlarca kullanılabilecek araçlara dönüştürülmesidir.
iletişim yapma yani canlılar arasında duygu, bilgi, düşünce alışverişinde bulunma amacıyla, araç üretme ve geliştirme işi oluyor. Sanat ta tekniğin ruhsal ihtiyaca yönelik araç üretme kısmı olduğuna göre sanat insan ruhunu geliştirmek ve güzelleştirmek amacıyla ortaya çıkarılan duygusal yansımalar olmalı.
Benim takıldığım nokta duygular çirkin, vahşi ve güzel, insani olmak üzere 2 tür olduğuna göre vahşice duyguların yansımaları da sanat olabilir mi? Örneğin bir satanist kafasını kopardığı siyah kedinin resmini yapsa bu sanat eseri olabilir mi? Neron Roma’yı yakıp resim yapmış.Bu vicdansızlık, sevgisizlik içeren ruh halinden gülümseyen bir güzel kadın ya da bir çiçek görüntüsü ortaya çıkabilir mi? Sizin Psikologlarla konuşma imkânı bulduğunuzda bunları sorup bizi aydınlatırsanız sevinirim.
Eğer zalim, sevgisiz ruhlardan değil güzel insanlardan ortaya sanat eserleri çıkıyorsa, o zaman sanatçıların sanatla uğraştıkça ruhsal takıntılarını
aşıp, nefislerini terbiye ederek, ruhlarının derinliklerine inmeleri, Allah’ ın gözüne girmeleri niye mümkün olmuyor?
Benim tahminim sanatçının, kendisinin bir doğa taklitçisi, Allah’ın ise muhteşem kâinat eseriyle gerçek sanatçı olduğunu unutarak böbürlenmesi ve böylece ruhsal gelişimini tamamlayamamasıdır. Sonuç olarak sanatçının kendisi de kâinat denen sanat eserinin ve gerçek sanatçı Yüce Yaradan’ ın bilinmesi için bir araçtır.Bu kutsal görevi üstlenmiş olan sanatçıların ruhlarını alkışlarla ve beğeni dolu sözlerle beslemeliyiz. Ayrıca ekonomik gücü olanların korsana tenezzül etmemeleri, sanatçılara olan sevgilerinin somut bir göstergesi olacaktır.
Devletin de insanların alım gücünü yükselterek, korsanlığa darbe vurması ve sanatçılara devlet desteğinde bulunması, sağlıklı bir toplum için gereklidir.İnsanların alım gücünün yükseltilmesi, devletin sıkı denetimi ve firmaların adil fiyatlandırma politikaları izlemesiyle korsan sorunu çözülebilir.
Saygılar ve Sevgiler.
23.11.2006
Herhangi bir şey ( burada sanat ve siyaset ) bir şey içinse o şey bir araçtır. Sanat ve siyaset bir şey için yapıldığına göre ikisi de araç demektir. Doğal olarak araçlar amaçları ne ise onun için yapılmalı.
Yukarıda ki tanım sanatın amacını belirtmektedir. O zaman sanat; insan ruhunu geliştirmek güzelleştirmek ve toplumun sorunlarına çözüm bulmak için yapılmalıdır.
Sonuç olarak sanat amacı için yapılmalıdır. Karagöz, orta oyunu vs. hep sanat eseridir ve halkın anlayacağı dille sergilendiği için halk anlar. Demek ki halkın da kavraycağı şekilde amacından saptırmadan sanat yapılabilmeli.
Siyaset: Dar anlamıyla seyislik yani at idareciliğidir. Geniş anlamıyla da bir iş yerini, derneği, ülkeyi vs yi yönetmektir.
Siyaset de amacı için yapılmalı. İş yeri söz konusu ise kâr için ( elbetteki hepsinde dürüstlük esas alınmalı ), dernek söz konusu ise üyelerin yararı için, ülke ya da devlet söz konusu ise devlet için yapılmalı.
Burada devletin tanımın yapmak gerekir. Devlet: insanların tek başlarına gereksinimlerini karşılayamamaları nedeniyle bir araya gelerek oluşturdukları topluluktur. Elbetteki bu topluluğu bir arada tutan yalnızca gereksinimler değil, ulusal bilinç ve özgürce onurlu yaşama arzusudur.
Ekonomisiyasa’yı Atilla İlhan’dan öğrenmiştim. Siyasetin ekonomik rahatlığın sağlanması insanların refahının artması için yapılması demek. Babalar günü için yazdığım bir şiirde buna değinmiştim.
Sonuç olarak devlet yönetimi anlamında siyaset; vatandaşın gereksinimlerinin karşılanması, ulusal bilince ve bütünlüğe sahip bir şekilde, özgürce onurlu yaşaması için yapılmalıdır. 13.06.2015 Saygılar ve sevgiler.F.L.A.
30,11.2014 Tarihinde Eklenen Yazı
TEKNOLOJİ ve Bilinçli Tüketicilik
Teknoloji: Bir amaca ulaçmak için izlenen yollar, kullanılan araçlar, uyulan kurallar bütünüdür. Teknoloji araç üretme ve kullanmanın bilimsel olarak incelenmesidir. Kısaca araç üretimi ve kullanımıdır. Bıçak da bir araçtır. Bıçak yemek yapımında kullanıldığı gibi yaratılmışa zarar vermede de kullanılabilir. Zarar vermemek ( ya da genel olarak haksızlık etmemek ) şartıyla isteyen istediği aracı kullanabilmelidir.
Tabi araç, ya da araç satın alma deyince akla Homo Ekonomikus gelmelidir. Ekonomide Homo Ekonomikus yani ekonomik düşünen insan ya da bilinçli tüketici diye bir kavram var. Bilinçli tüketici çoğu aza tercih eder. Yani aynı kalitedeki malı aynı fiyata nerde daha çok miktarda bulursa oradan alır. Örneğin bir malın bir yerde 2 si 1 TL iken, başka bir yerde aynı kalitede malın 3 ü 1 TL ise, 3 ü 1 TL olanı alır. Mutlaka seçer ve piyasa konusunda bilgilidir, yani hangi mal nerde? kaça satılıyor? Hepsini bilir.
Sektör dünyası bunu iyi bildiği için tüketiciler bilinçli davranmasın diye Psikolojiden yararlanır, insanların sevdiği kişileri reklamlarda oynatırlar. Sevdikleri kişilerin önerilerine, onlardan zarar gelmez düşüncesiyle, hemen evet derler. Kazık yememek için Bilinçli Tüketici ( Homo Ekonomikus ) olmalıyız. F.L.A. 03.11.2014