Sayac


Fatih Lütfü AYDIN
Hoş Geldiniz

Laiklik, Medeniyet ve Musahiplik

5 Şubat Laiklik Günü Kutlu Olsun.

Laik insan değil devlet sıfatıdır. Her insanın iyi kötü bir inanışı vardır. Devletler dolayısıyla devlet görevlileri. Tüm inanışlara saygı duyup, devlet yetkisini o inançlara baskı aracı yapmamalıdır.

Kişiler devlet görevinde iken laik olmalıdır.
Kişi devlet memuru ya da görevlisi ise özel hayatında dinini yaşar ama devletteki görevini yaparken laikliğe uygun davranmalı yani devleti başka inançlara baskı aracı olarak kullanmamalı.

Bence Laiklik: bir inanışın başka inançlara baskısını önleyen devlet düzenidir. Dinsizlik değil inanışlara baskı yapmamayı hedef alan devlet düzenidir.


Bu durumda Laiklik: Bir inanışın başka inançlara baskısını önleyen, devlet görevlilerinin kendi inanç kurallarına göre değil, devletin kurallarına uygun olarak çalıştığı devlet düzenidir. Dinsizlik değil inanışlara baskı yapmamayı hedef alan devlet düzenidir. 05.02.2016
 

Bir başka deyişle,  Laiklik dinin siyasete bulaştırılmasını önleyen devlet düzeni oluyor, bence.

 

Not: Dinin siyasete bulaştırılmasını ya da kirli siyaset için kullanılmasını...

http://fatihltfaydin.tr.gg/islam-Nasil-Yozlastirildi.htm#Siyaset

 

 Maldan başka bilginin ve sevginin de zekatının verilmesi gerektiğini savunan biri olduğum için size kirveliğin de öyküsünü yazmaya karar verdim.

 

Peygamber Efendimiz, yalnızca bir dini duyurmamış, fakirlerin, kadınların, çocukların ve kölelerin davasına sahip çıkmış ve bu nedenle tekerine çomak soktuğu o zamanın sömürgecileri tarafından bu insanlara baskı ve zulümler artmış.

 

Baskılar nedeniyle Medine’ ye hicret, göç edildiğinde belki de tamamına yakını yoksul olan bu insanların beslenme, barınma sorunlarının çözümü olarak Efendimiz tarafından musahiplik kurumu oluşturulmuş. Her Mekke’li müslümana bir musahip, sahiplenen seçilmiş ve namus hariç her şeye ortak olmuşlar.

 

Bizim Adana’ da bu kurum kirvelik olarak adlandırılıyordu ve kirveden kız alıp verme yasaktı.. Şimdi bu kurum burada da kalmadı. Bu kız alıp vermenin yasak olmasını tahminen şöyle değerlendiriyorum.Kur’an da Müslüman olduk deyin mü’min olduk demeyin şeklinde bir ayet var.Müslüman kendini Allah’ın emirlerine teslim eden, onun terbiyesine giren demek, mü’min ise elinden, dilinden, belinden emin olunulan kişi demektir.Yani müslüman bir okulun öğrencisi, mü’min ise mezunu gibidir.Zaten Efendimizin bir adı da Emin olup çocukluğundan itibaren herkese güven verdiği için duyurduğu dine çokça katılımlar sağlanmış.Belki de Efendimiz, Mekke’li Müslümanların içinde Emin, Mü’min olmayanların evleneceğim bahanesiyle ev sahibinin kızlarına zarar vereceğini düşünmüş olabilir.

 

Konuyla alakası yok ama bizdeki altın adeti Kur’an’ daki mehir emrinden geliyor olabilir.

Mehir evlenmeden önce kadına ödenmesi gereken maddiyat olup boşanma durumunda geri alınmaması emredilen bir dayanışma örneği.

 

                                                                                              Saygılar.

                                                                                              12.03.2007

                                                                                              Fatih Aydın.

 

 

 

 

 

 

Not: Mümin ile Müslüman arasındaki Fark.

 

Hucurat  Suresi

 

14. Bedeviler: "İman ettik." dediler. De ki: "Siz iman etmediniz. Ancak 'Müslüman' olduk deyin. İman sizin kalplerinize girmemiştir. Eğer Allah'a ve resulüne itaat ederseniz Allah, yapıp ettiklerinizden hiçbir şey eksiltmez. Çünkü Allah Gafûr'dur, Rahîm'dir."

 

1.Kirveliğin kaynağı Musahiplik olabilir.

 

Musahiplik  Dayanışması) ile ilgili Kur’an Ayetleri

 

 

 

 

SEBE

46. De ki: "Size, bir tek şey öğütleyeceğim: Allah için ikişer ikişer, teker teker kalkın, sonra da iyice düşünün!" Arkadaşınızda cinnetten eser yok! O, şiddetli bir azap öncesinde sizi uyaran bir kişiden başkası değil.

 

NİSÂ

33. Ana-babanın ve akrabanın geriye bıraktıkları malların hepsi için mirasçılar belirledik. Yeminlerinizin/anlaşmalarınızın akde bağladığı kimselere gelince, onların paylarını da kendilerine verin! Allah her şeyi dikkatli bir tanık olarak gözetlemektedir.

 

ENFÂL

74. O inanıp hicret edenler, Allah yolunda didinenler, o barındırıp yardımcı olanlar var ya, gerçek müminler işte onlardır! Bir bağışlanma var onlar için, bol bir rızık var.

 

75. Sonradan inanarak hicret edip de sizinle birlikte cihada katılanlar da sizdendir. Kan akrabaları ise, Allah'ın Kitabı'na göre birbirlerine daha yakın dostturlar. Allah herşeyi bilir.

 

TEVBE

100. Muhacirlerden ve Ensar'dan ilklerle, güzel düşünüp güzel davranmada onları izleyenler var ya, Allah onlardan razı olmuştur; onlar da O'ndan razıdırlar. Onlara altlarından ırmaklar akan cennetler hazırlamıştır. Sonsuza dek hep orada kalacaklardır. Büyük kurtuluş işte budur!

 

117. Yemin olsun ki, Allah, içlerinden bir grubun kalpleri kaymaya yüz tuttuktan sonra, peygambere ve o güçlük saatinde ona uymuş olan Muhacirlerle Ensar'a tövbe nasip etmiş, sonra da onların tövbelerini kabul buyurmuştur. Çünkü onlara karşı Raûf ve Rahîm'dir.

 

HAŞR

9. Onlardan önce yurda konmuş ve imana sarılmış olanlar, kendilerine hicret edenleri severler. Onlara verilenlerden ötürü göğüslerinde bir ihtiyaç duymazlar. Kendilerinin ihtiyaçları olsa bile, ötekileri kendi nefslerine tercih ederler. Nefsinin cimriliğinden/doymazlığından korunanlar, kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.  

 

2. Altın takma adedinin kaynağı Mehir olabilir.

 

Mehir  Dayanışması ile ilgili Kur’an Ayetleri

 

BAKARA

229. Boşama iki kezdir. Bunun ardından ya iyilikle tutmak ya da güzelce serbest bırakmak gerekir. Onlara verdiğinizden bir şeyi geri almanız size helal olmaz. Erkekle kadının Allah'ın sınırlarını korumada endişe etmeleri hali başka. Erkek ve kadının Allah'ın sınırlarında duramayacaklarından endişe ederseniz, o zaman kadının verdiği fidyede ikisine de bir günah yoktur. İşte bunlar Allah'ın sınırlarıdır. Bunları aşmayın. Allah'ın sınırlarını aşanlar, işte onlar, zalimlerin ta kendileridirler.

 

236. Kendilerine dokunmadan veya onlar için herhangi bir mehr belirlemeden kadınları boşamanızda sizin için günah yoktur. Ancak onları nimetlendirin. İmkânları geniş olan kendi gücünce yapar bunu, imkânları sınırlı olan da kendi gücünce yapar. Örfe uygun bir nimetlendirme... Güzel düşünüp güzel davrananlar üzerine bir borç...

 

237. Bir mehr belirlemişseniz ve kadınları hiç dokunmadan boşamışsanız, kestiğiniz mehrin yarısını verin. Ancak kadınların vazgeçmesi ile, nikah bağı elinde bulunan erkeğin durumu müstesna. Erkekler olarak sizin vazgeçmeniz takvaya daha yakındır. Aranızdaki lütufkârlık farkını unutmayın. Allah, yapmakta olduklarınızı en iyi şekilde görmektedir.  

 

 

NİSÂ

4. Kadınlara mehirlerini nazik ve cömert bir şekilde örf ve çevrenin kabullerine uygun olarak verin. Eğer ondan birazını kendileri kişisel istekleriyle size sunmuşlarsa artık onu içinize sine sine yiyin.

 

20. Bir zevcenin yerine başka bir zevce almak istemişseniz onlardan birine yükler dolusu mal vermiş olsanız da o maldan hiçbir şeyi geri almayın. İftira ederek, açık bir günah işleyerek mi geri alacaksınız onu?

 

21. Hem o malı nasıl alırsınız ki? Daha önce birbirinizle derinden derine kaynaşmıştınız. Ve onlar sizden çok sağlam bir söz de almışlardı.

 

24. Harpte elinize geçmiş kadınlar hariç olmak üzere, nikâhlı kadınlarla evlenmeniz de haram kılınmıştır. Bu, üzerinize Allah'ın yazdığıdır. Bunlar dışındakileri, mallarınızı vererek almanız; şunu bunu dost tutmayarak iffetli yaşamanız, zina etmemeniz şartıyla size helal kılınmıştır. Kendilerinden nimetlendiğiniz kadınların mehirlerini onlara bir hak olarak verin. Mehir kesişmeden sonra karşılıklı hoşnutluğa bağlı hallerde üzerinize günah yoktur. Allah, her şeyi bilir, tüm hikmetlerin sahibidir.

 

25. İnanmış hür kadınları nikâhlama genişliğine gücü yetmeyeniniz, ellerinizin altındaki genç, mümin köle kızlarından biriyle evlensin. Allah sizin imanınızı daha iyi bilir. Hep birbirinizdensiniz. O halde onları, ailelerinin izniyle nikâhlayın. Gizli dost edinmeyerek, zinadan uzak kalarak, iffetli hanımlar olmaları şartıyla onların mehirlerini örfe uygun bir biçimde verin. Evliliğe geçtikten sonra bir fuhuş yaparlarsa onlara, hür kadınlara uygulanan cezasının yarısı uygulanacaktır. Bu, köle ile evlenme yolu, günaha ve sıkıntıya girmekten korkanınız içindir. Sabretmeniz sizin için daha hayırlıdır. Allah çok affedici, çok merhametlidir.

 

                                                                       Fatih Lütfü AYDIN   18.07.2011

 

Sayfa Başına Dönün 

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol