Sayac


Fatih Lütfü AYDIN
Hoş Geldiniz

Allah'in Ogretmenligi


 
Öğretmeni
Allah olan Kitapta ( Kur'an'da ) hiç Safsata, Akıl Dışılık Olur Mu?

 

 
Öğretmeni
Allah olan kitap,

Eder mi hiç
saçma sapan hitap.

 

BAKARA

31.Yaşar
Nuri Öztürk : Ve Âdem'e isimlerin tümünü öğretti.
Sonra onları meleklere göstererek şöyle
  buyurdu: "Hadi, haber verin bana şunların isimlerini, eğer doğru
sözlüler
iseniz."

32. Yaşar
Nuri Öztürk : Dediler ki: "Yücedir şanın senin. Bize öğretmiş olduğunun dışında bilgimiz yok
 bizim.
Sen, yalnız sen Alîm'sin, her şeyi en iyi şekilde bilirsin; Hakîm'sin, her
şeyin bütün hikmetlerine sahipsin."            

151.Yaşar
Nuri Öztürk : Nitekim size aranızdan bir resul göndermişiz; size ayetlerimizi
okuyor, sizi
temizleyip arıtıyor, size Kitap'ı ve hikmeti öğretiyor, size, daha önce bilmediklerinizi belletiyor.

251.Yaşar Nuri
Öztürk : Nihayet Allah'ın izniyle onları bozguna uğrattılar. Ve Dâvud Câlût'u
öldürdü.
Ve Allah, Dâvud'a mülk/saltanat ve hikmet verdi. Ve ona dilediği şeylerden  öğretti. Eğer Allah'ın, bazı insanları diğer bazılarıyla savması olmasaydı, yeryüzü bozguna uğrardı. Ama Allah âlemlere karşı çok lütufkardır.

 

239. Yaşar Nuri Öztürk :Bir korku ve endişe duyarsanız
yürüyerek veya binit üzerinde kılın.
Güvene   
kavuştuğunuzda bilmediğiniz şeyleri size öğrettiği
şekilde Allah'ı zikredin.

282.Yaşar
Nuri Öztürk : Ey iman sahipleri! Belirli bir süre için birbirinize borç
verdiğinizde onu yazın.
Aranızda bir yazıcı adaletle yazsın. Yazıcı, Allah'ın kendisine öğrettiği şekilde yazmaktan kaçınmasın, yazsın.
Borç altına giren kişi de onu kayda geçirtsin ve
Rabb'inden korksun da  borcundan hiç bir şey
eksiltmesin. Borç altına giren, 
ermez yahut zayıf,  çaresiz biri  ise yahut yazdırmaya
gücü yetmiyorsa, velisi adaletle yazdırsın.
Erkeklerinizden iki kişiy detanık tutun. Eğer iki erkek yoksa rızanızla kabul  edeceğiniz tanıklardan bir erkek ve iki kadın gerekir. Bu, kadınlardan biri  şaşırırsa / unuturs ona hatırlatsın
diyedir. Tanıklar, çağırıldıklarında çekimser davranmasınlar. Küçük veya büyük, borcu,  süresine kadar   
yazmaktan üşenmeyin. Böyle yapmanız Allah katında adalete 
 daha  yakın, tanıklık  için daha  sağlam, kuşkuya düşmemeniz için daha  elverişlidir. Ancak  aranızda döndürüp durduğunuz  tamamen peşin bir ticaret
 söz konusu ise onu   yazmamanızda   yazmamanızda sizin için bir sakınca yoktur. Karşılıklı alışveriş yaptığınızda da tanık  bulundurun. Yazıcıya da tanığa da  zarar verilmesin. Böyle bir şey yaparsanız bu kendinize
kötülük olur. Allah'tan korkun.  Allah size öğretiyor. Allah, her şeyi en iyi biçimde bilendir.
sizin için bir sakınca yoktur. Karşılıklı alışveriş yaptığınızda da tanık  bulundurun. Yazıcıya da tanığa da  zarar verilmesin. Böyle bir şey yaparsanız bu,  kendinize kötülük olur. Allah'tan korkun.
Allah size öğretiyor. Allah, her şeyi en iyi biçimde bilendir.
                   
MÂİDE-4 Yaşar Nuri Öztürk : Sana soruyorlar, onlar için
helal kılınan ne? Şöyle söyle: "Sizin için bütün temiz  nimetler helal kılınmıştır. Eğittiğiniz avcı
kuşların tuttukları ile eğittiğiniz av köpeklerinin tuttukları da size helal
kılındı. Siz bu hayvanlara, Allah'ın size öğrettiklerinden
öğretiyorsunuz
. O halde onların sizin için tuttuklarından da yiyin ve
üzerine Allah'ın adını anın. Allah'tan sakının! Allah gerçekten hesabı çok
çabuk görür."

 

ALAK

1.Yaşar Nuri Öztürk : Yaratan Rabbinin adıyla oku/çağır!

2.Yaşar Nuri Öztürk : İnsanı, embriyodan/ilişip yapışan bir
sudan/sevgi ve

3.Yaşar Nuri Öztürk : Oku! Rabbin Ekrem'dir/en büyük
cömertliğin sahibidir.

                                     ilgiden/husûmetten yarattı.

4. Yaşar Nuri Öztürk : O'dur kalemle öğreten!

5. Yaşar Nuri Öztürk : İnsana bilmediğini öğretti.

 

RAHMÂN

1.Yaşar Nuri Öztürk : O Rahman,

2.Yaşar Nuri Öztürk : Öğretti
Kur'an'ı,

3.Yaşar Nuri Öztürk : Yarattı insanı,

4.Yaşar Nuri Öztürk : Belletti ona duygu ve düşüncelerini
ifade etmeyi.

 

 

 

 

 

MÂİDE-110

Yaşar Nuri
Öztürk : Hani, Allah şöyle demişti: "Ey Meryem'in oğlu İsa! Senin ve
annenin üzerindeki nimetimi hatırla. Seni Ruhulkudüs'le desteklemiştim, beşikte
iken ve erginlik çağında insanlarla konuşuyordun. Sana Kitap'ı, hikmeti, Tevrat'ı,
İncil'i öğretmiştim. Benim iznimle çamurdan kuş
görünümünde bir şey yaratıyor, içine üflüyordun da o benim iznimle kuş
oluyordu. Doğuştan körü, abraşı benim iznimle iyileştiriyordun. Benim iznimle
ölüleri çıkarıyordun. İsrailoğullarını senden uzak tutmuştum. Hani, sen onlara
açık-seçik ayetleri getirdiğinde, küfre sapanları şöyle deyivermişti:
"Açık bir büyüden başka bir şey değil bu."

 

 

ÂLİ İMRÂN

47.Yaşar Nuri Öztürk : Meryem dedi ki: "Rabbim, çocuğum nasıl olur benim? Bana hiçbir
insan  
dokunmadı ki!" Allah cevap verdi: "Allah dilediğini işte böyle yaratır. Bir iş ve  oluşa
karar verdiğinde sadece ona  "Ol!" der; ve o hemen oluverir."

48.Yaşar Nuri Öztürk : Ona Kitap'ı, hikmeti, Tevrat'ı ve
İncil'i öğretecek.

 

YÛSUF

6. Yaşar Nuri Öztürk
: İşte böyle! Rabbin seni seçip yüceltecek, olayların ve sözlerin tevilinden,
sana birşeyler öğretecek,
hem senin hem Yakub soyunun üzerinde nimetini tamamlayacaktır. Tıpkı bundan
önce   ataların İbrahim ve İshak üzerine
o nimeti tamamladığı gibi. Şu kesin ki, senin Rabbin        Alîm'dir, Hakîm'dir.

37. Yaşar Nuri Öztürk : Yûsuf dedi ki:
"Rızıklanacağınız herhangi bir yemek size gelmeden önce onun yorumunu
ikinize   mutlaka bildiririm." Bu,
Rabbimin bana öğrettiği şeylerdendir. Ben,
Allah'a inanmayan ve âhireti de tamamen
inkâr eden bir toplumun milletini terk ettim."

68. Yaşar Nuri Öztürk : Babalarının emrettiği yerlerden
kente girdiklerinde, bu onlardan Allah'ın herhangi bir takdirini uzak tutmamıştı; sadece Yakub'un
içindeki bir isteği gerçekleştirmişti. Yakub,       
bizim ona öğretmemizden dolayı bilgi
sahibi idi. Ama halkın çoğu bunu bilmezdi.

101.Yaşar Nuri Öztürk : "Rabbim, sen bana mülk ve
saltanattan bir nasip verdin. Olayların ve düşlerin yorumundan ban   bir ilim öğrettin. Ey gökleri ve yeri
yaratan! Benim dünyada da âhirette de Velî'm sensin.   Beni müslüman/sana teslim olmuş olarak öldür
ve beni barışsever hayırlı kullar arasına kat."

KEHF-65

Yaşar Nuri Öztürk : Orada, kullarımızdan öyle bir kul
buldular ki, biz ona katımızdan bir rahmet vermiş, lütfumuzdan bir ilim öğretmiştik.

 

 

ENBİYÂ-80

Yaşar Nuri Öztürk : Ona, sizi sizin şiddetinizden koruyacak
olan zırh yapma sanatını öğrettik. Peki siz
şükrediyor musunuz?

NİSÂ-113

Yaşar Nuri Öztürk : Eğer Allah'ın senin üzerindeki lütfu ve
rahmeti olmasaydı, onlardan bir grup seni şaşırtmaya mutlaka yeltenecekti. Ama
onlar kendilerinden başkasını saptıramazlar. Ve sana hiçbir şekilde zarar
veremezler. Allah sana Kitap'ı ve hikmeti indirmiş ve sana bilmediğin şeyleri öğretmiştir. Allah'ın senin üzerindeki lütfu çok
büyüktür.

 

NEML-6

Yaşar Nuri Öztürk : Emin ol ki, sen bu Kur'an'a Hakîm ve Alîm bir kudret tarafından muhatap kılınıyorsun.

 

NAHL

103.Yaşar Nuri Öztürk : Yemin olsun ki, biz, onların,
"Kur'an'ı ona bir insan öğretiyor"
demekte olduklarını   biliyoruz. Nispet
etmeye uğraştıkları adamın dili yabancıdır. Oysaki bu, apaçık Arapça bir            

 dildir.

104.Yaşar Nuri Öztürk : Allah'ın ayetlerine inanmayanlara
Allah kılavuzluk etmez. Onlar için acıklı bir azap öngörülmüştür.

 

ENFÂL-29

Yaşar Nuri Öztürk : Ey iman sahipleri! Eğer Allah'tan
korkarsanız, Allah size hakla bâtılı/iyiyle kötüyü ayırma gücü verir,
kötülüklerinizi örter. Allah, o büyük lütfun sahibidir.


Sayfa Başına Dönün 

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol