Sayac


Fatih Lütfü AYDIN
Hoş Geldiniz

MUHASEBE HABERLERİ

İşletme Defteri Tarih Oluyor

Tarih: 03.12.2012

2012 YILINDA İŞLETME HESABI ESASINA GÖRE DEFTER TUTAN MÜKELLEFLERİN 2013 YILINDA BİLANÇO ESASINA GÖRE DEFTER TUTMAK ZORUNDA KALACAKLAR

6102 Sayılı Yeni TTK. 6335 Sayılı Değişikliklerle birlikte 01 TEMMUZ 2012 tarihinde yürürlülüğe girmiştir. Bu bağlamda, 2012 Yılında İşletme Defteri Esasına göre defter tutan Mükellefler aşağıdaki şartları aşıyorlar ise BİLANÇO ESASINA GÖRE DEFTER TUTMAK ZORUNDA Kalacaklardır. 6102 Sayılı Yeni TTK.’nın 11.nci Maddesine göre Ticari İşletme Tanımı yapılmakta, bu tanıma göre “Ticari İşletme : 1)Esnaf İşletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan f faaliyetlerini devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletmedir. 2)Ticari işletme ile Esnaf işletmesi arasındaki sınır, BAKANLAR KURULUNCA ÇIKARILACAK KARARNAMEDE gösterilir. “ der. Yine Yeni TTK.’nın 12.nci Maddesine göre “TACİR: 1)Bir ticari işletmeyi KISMEN DE olsa, KENDİ ADINA işleten kişiye tacir denir. 2) Bir ticari işletmeyi kurup açtığını, sirküler, gazete, radyo, televizyon ve diğer ilan araçları ile halka bildirmiş veya işletmesini ticaret siciline tescil ettirerek durumu ilan etmiş olan kimse, fiilen işletmeye başlamamış olsa bile tacir sayılır.” Demektedir. Ayrıca 21.07.2007 tarih, 26589 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 2007/12362 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile de ESNAF, SANATKAR ve TACİR ve SANAYİCİ ayrımı belirlenmiş, Bu belirlemeye göre de

VUK 177.Maddesinde belirtilen Hadlerden,

1nci Bende Yazılı Yıllık Sınır;

VUK 177.Maddesi Hadleri Esnaf, Sanatkar Tacir Olanlar

1nci Bentteki Sınırlar;

 

Alış Tutarı : 140.000 TL, 0- 70.000 TL 70.001 TL Sonrası Satış Tutarı 190.000 TL 0-95.000 TL 95,000 TL Sonrası

2nci Bentteki Sınırlar ;

Gayri Safi Hasılatı: 77.000 TL 0-77,000 TL 77.001 TL Sonrası


3ncü Bentteki Tutarlar;


1+2 Beraber Yapanlar: 140.000 TL 0-140.000 TL 140,001 TL Sonrası

 

Bu kapsamda yukarıdaki tutarları dikkate alarak 6102 Sayılı Yeni TTK. Kapsamında 64.ncü Maddelerinde yazılı olan BİLANÇO ESASINA GÖRE tutulan; a) YEVMİYE DEFTERİ, b) Defteri Kebir, c) Envanter Defteri Tutmak zorundadırlar. Ayrıca 6102 Sayılı Kanunun Defteri Tutma ve Diğer Hükümlerine de uygulamak zorundadırlar.

 

Bu açıklamalar doğrultusunda, 2012 YILINDA İŞLETME DEFTERİ tutan Mükellefler 2013 Yılında tutacakları Defterler için aşağıdaki Kriterlere uygun hareket etmek zorundadırlar. Aksi Taktirde BİLANÇO ESASINA GÖRE DEFTER tutmadıkları için 4.000 TL Para Cezasına çarptırılırlar ve Defter tutma hükümlerine uymadıkları için DEFTERLER hiç tutulmamış sayılarak DAVA ve VERGİ uygulamalarında DELİL OLMA ÖZELLİĞİNİ yitirir. Böylece haklı oldukları bir ALACAK VERECEK davasında da İSPAT vesilesi olmadığı için DAVAYI KAPBETMELERİNE SEBEP OLUR.

Bize göre, 2012 Yılında İŞLETME HESABINA göre DEFTER tutan Mükellefler yukarıdaki bahsettiğimiz CEZA ve YAPTIRIMLARA maruz kalmak istemiyorlar ise 2013 Yılı için TUTACAKLARI DEFTERLERİ BİLNAÇO ESASINA göre TASDİK ettirmelerini tavsiye ederiz.

TÜM MÜKELLEFLERE ve MESLEK Camiamıza DUYRULUR.

Kaynak: http://www.muhasebetr.com/yazarlarimiz/ahmet/020

Ücretli Çalışanlar Beyanname Vermeye Hazır Olun

<

Tarih: 05.12.2012

Maliye Bakanlığınca hazırlanıp Ekonomi Koordinasyon Kurulu' na ( EKK) gönderilen Gelir Vergisi kanun taslağında birçok konuda köklü yenilikler getirmektedir. Bunlardan Ücretli çalışanlar ile ilgili kısmı makalemin konusunu oluşturmaktadır. Tüm çalışanlar, Gayrimenkul Sermaye İradı elde edenler yada Serbest meslek kazancı elde edenler gibi yıllık gelirleri üzerinden yıl sonunda beyanname vereceklerdir. Fakat çalışanlar her ay elde ettikleri gelir üzerinden stopaj yoluyla aylık Gelir Vergisi vermeye devam edecekler ödenecek bu vergiler yıllık beyanname de ortaya çıkan vergiden mahsup edilecektir. Peki bu sistemin nasıl işleyeceğine gelirsek; Ücret dışında elde edilen kazançlarda beyannamede gelir olarak yazılacaktır. Beyannamenin gider olarak yazılacak kısmında ise daha tam net olmamakla beraber Eğitim,sağlık,kira, ev ile ilgili yapılan harcamalar,kişisel ve aile harcamaları belgelendirilmek koşuluyla gider olarak yazılabilecek. Bunun yanında Asgari Geçim İndiriminin de devam edeceği yönünde duyumlar almaktayız. Fatura ve fiş toplamaya tekrar başlanılacağı için orta ve uzun dönemde kayıtdışı ile mücadelede önemli yol alınacağı aşikardır. Burada önemli olan hangi giderlerin matrahtan düşüleceğidir. Mantıklı olan belgelendirilen her gider vergi matrahından düşülmelidir. Maliye Bakanlığı,Gayrimenkul Sermaye Kazancı beyannamesindeki gibi ücretli çalışanlar içinde elektronik ortamda beyannameyi dolduracak, ücretlinin ekleyeceği harcamalar da var ise belgelerini beyannameye ekleyerek doldurup gönderecek. Ortalama yarım maaş ücretliye iade olarak ödenecek örnek bir çalışma yapacak olursak,


Aylık brüt gelir 5.000 Aylık ortalama net gelir 3.257 Yıllık brüt gelir 60.000 2012'de ödenen toplam vergi 11.520 2012'de toplanan fatura toplamı 10.000 2013'deki vergi matrahından indirilecek fatura miktarı (Yıllık Gelirin % 10 u) 6.000 2013'de yararlanılacak vergi indirimi (İndirimde Dikkate Alıncak Ft.tutarının ''si ) 1.620 Yukarıdaki örnektende anlaşılacağı üzere aylık ortalama net geliri 3.257 TL olan bir kişinin eline vergi indirimi olarak eline geçicek tutar 1.620 TL oluyor. ABD,İngiltere,Fransa,Japonya gibi ülkelerde başarıyla uygulanan bu sistemin ülkemizde de başarıyla uygulanacağını ümit ediyor ve kayıt dışını azaltacak bir çözüm yolu olarak görüyorum.

Kaynak: www.MuhasebeTR.com


(Bu makale yazılı veya elektronik ortamda kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak göstermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır .)

Yeni TTK’da A.Ş. ile Ltd. Şti. Arasındaki Farklar


Tarih: 07.12.2012


Yürürlüğe gireli yaklaşık 5 ay olmasına rağmen Yeni TTK ile, gündem, hala ilk günkü gibi eksikleriyle, artılarıyla, eleştiri konularıyla, değişiklikleriyle, ilave yönetmelikleriyle gündemimizde sıcaklığını korumaktadır. 6102 sayılı yeni TTK gereğince iki sermaye şirketi arasında farklı avantajlar ve dezavantajlar getirmektedir. Yazımızın konusunu da, Tek kişilik şirket kurabilme yada tek kişiye düşebilme, vergisel avantajlar, kamu borçlarında ortakların sorumluluğu gibi konularla ilgili bilgiler karşılaştırmalı olarak aşağıda yer almaktadır.


ANONİM ŞİRKETLER

1. Tek kişi ile kurulabilir ortak sayısı sınırsızdır. 2.

 
www.MuhasebeTR.com TÜRKİYE'NİN MUHASEBE SİTESİ iletisim@muhasebetr.com Türk Ticaret Kanunu'na Göre Defter Tasdikleri / İsmail Kökbulut (17.12.2012) 2013 yılına girmemize sayılı günler kaldı. Yeni yıl, ticaretle uğraşanlar için yeni umutlar ve yeni hedefler demek. Ancak yeni yıla girmeden önce dikkat edilmesi ve yerine getirilmesi gereken çok... 2013 y ılına girmemize say ılı günler kaldı. Y eni y ıl, ticaretle uğraşanlar için y eni umutlar ve y eni hedefler demek. Ancak y eni y ıla girmeden önce dikkat edilmesi ve y erine getirilmesi gereken çok önemli bir sorumluluk var: "Tutulması Gereken Defterlerin Tasdiki." Bugünkü yazımızda; 6102 Say ılı Türk Ticaret Kanunu'na göre tutulması gereken defterler, söz konusu defterlerin tasdik zamanı ve tasdik yükümlülüğüne uyulmamasının sonuçları konusunda siz değerli okurlarımıza bazı önemli bilgiler vermek istiyoruz. Kimler defter tutmak zorunda? Ticaret Kanunumuza göre her tacir, ticari defterleri tutmak ve defterlerinde, ticari işlemleriy le ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorunda. Tutulan defterlerin, üçüncü kişi uzmanlara, makul bir süre içinde yapacakları incelemede, işletmenin faaliy etleri ve finansal durumu hakkında fikir verebilecek şekilde tutulması ise zaruri. Hangi defterlerin tutulması gerekiyor? Ticaret Kanunu'nda adı geçen ve tasdike tabi olan ticari defterler şunlar: "Y evmiy e defteri, defteri kebir, envanter defteri, pay defteri, yönetim kurulu karar defteri ve genel kurul toplantı ve müzakere defteri." Söz konusu defterlerden y evmiy e defteri ile envanter defterinin tasdik zorunluluğu ay rıca Vergi Usul Kanunu'nca da hüküm altına alınmış durumda. Diğer taraftan limited şirketlerde yönetim kurulu bulunmadığından, yönetim kurulu karar defteri y erine müdürler kurulu karar defteri tutulması gerekiyor. Sadece açılış tasdikine tabi olan defterler Defteri kebir, envanter defteri, pay defteri, yönetim kurulu karar defteri ve genel kurul toplantı ve müzakere defteri sadece açılış tasdikine tabi. Söz konusu defterlerin açılış onay larının, kuruluş sırasında ve kullanılmaya başlanmadan önce noter tarafından yapılması gerekiyor. Diğer taraftan, ticaret şirketlerinin ticaret siciline tescili sırasında defterlerin açılışının ticaret sicili müdürlükleri tarafından da onay lanması mümkün. Bu defterlerin izley en faaliy et dönemlerindeki açılış onay larının ise, defterlerin kullanılacağı faaliy et döneminin ilk ay ından önceki ay ın sonuna kadar noterlere yaptırılması gerekiyor. Buna göre 2013 y ılında kullanılacak defterlerin açılış tasdikinin en geç 31 Aralık 2012 tarihine kadar yaptırılması gerekmekte. Ancak, 2012 y ılında kullanılmış olan ve halen y eterli yaprağı bulunan "pay defteri" ile "genel kurul toplantı ve müzakere defterinin" açılış tasdiki yaptırılmaksızın 2013 y ılında da kullanılması mümkün.18 12 2012 Türk Ticaret Kanunu'na Göre Def ter Tasdikleri / İsmail Kökbulut www.muhasebetr.com/ulusalbasin/y azdir.php?haber_id=11359 2/2 Hem açılış hem de kapanış tasdikine tabi olan defterler Y evmiy e defteri ile yönetim kurulu/müdürler kurulu karar defteri taşıdıkları özel önem nedeniy le hem açılış hem de kapanış tasdikine tabiler. Diğer defterler gibi, bu defterlerin de açılış onay larının, kuruluş sırasında ve kullanılmaya başlanmadan önce yapılması gerekiyor. İzley en faaliy et dönemlerinde ise açılış onay larının, defterlerin kullanılacağı faaliy et döneminin ilk ay ından önceki ay ın sonuna kadar yaptırılması gerekmekte. Bu düzenlemelere göre; 2013 y ılında kullanılacak olan y evmiy e defteri ile karar defterinin açılış tasdikinin bu ay ın son gününe kadar yaptırılması zorunlu. Diğer taraftan söz konusu defterler aynı zamanda kapanış tasdikine de tabi olduğundan, 2012 y ılında kullanılmış olan y evmiy e defteri ile karar defterinin, en geç 31 Mart 2013 tarihine kadar da kapanış tasdikinin yaptırılması gerekmekte. Elektronik ortamda tutulan defterlerin durumu Ticari defterlerin elektronik ortamda tutulması halinde bu defterlerin açılışlarında ve y evmiy e defteri ile yönetim kurulu karar defterinin kapanışında noter onay ı aranmıyor. Tasdik zorunluluğuna uymamanın sonuçları ne? Türk Ticaret Kanunu'nun 562. maddesi uyarınca; gerekli açılış ve tasdik işlemlerini yaptırmayanlar 4 bin TL idari para cezası ile cezalandırılacaklar. Diğer taraftan ticari defterlerin mevcut olmaması veya hiçbir kay ıt içermemesi durumunda ise sorumlular 300 günden az olmamak üzere adli para cezası ile tazy ik olunacaklar. Ticaret sicil tasdiknamesi gerekiyor mu? Kanuna göre noterlerin açılış tasdiki yaparken ticaret sicili tasdiknamesi araması gerekmekte. Ancak sadece bu y ıla münhasır olmak üzere, uyum sürecinde fazlaca olumsuzluk ve sıkıntı yaşanmaması için, tacirlerin ticari defterlerinin 2013 y ılına ait açılış onay larında ticaret sicili tasdiknamesi aranmayacak. Kaynak: Bugün Gazetesi

<html>

TTK’da DEFTER TASDİKİ


</html>

www.MuhasebeTR.com

 

TÜRKİYE'NİN MUHASEBE SİTESİ

iletisim@muhasebetr.com

Türk Ticaret Kanunu'na Göre Defter Tasdikleri /

İsmail Kökbulut (17.12.2012)

2013 yılına girmemize sayılı günler kaldı. Yeni yıl, ticaretle uğraşanlar

için yeni umutlar ve yeni hedefler demek. Ancak yeni yıla girmeden önce

dikkat edilmesi ve yerine getirilmesi gereken çok...

2013 y ılına girmemize say ılı günler kaldı.

Y eni y ıl, ticaretle uğraşanlar için y eni umutlar ve y eni hedefler demek. Ancak y eni y ıla girmeden önce

dikkat edilmesi ve y erine getirilmesi gereken çok önemli bir sorumluluk var: "Tutulması Gereken Defterlerin

Tasdiki."

Bugünkü yazımızda; 6102 Say ılı Türk Ticaret Kanunu'na göre tutulması gereken defterler, söz konusu

defterlerin tasdik zamanı ve tasdik yükümlülüğüne uyulmamasının sonuçları konusunda siz değerli

okurlarımıza bazı önemli bilgiler vermek istiyoruz.

Kimler defter tutmak zorunda?

Ticaret Kanunumuza göre her tacir, ticari defterleri tutmak ve defterlerinde, ticari işlemleriy le ticari

işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen

neticeleri açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorunda.

Tutulan defterlerin, üçüncü kişi uzmanlara, makul bir süre içinde yapacakları incelemede, işletmenin

faaliy etleri ve finansal durumu hakkında fikir verebilecek şekilde tutulması ise zaruri.

Hangi defterlerin tutulması gerekiyor?

Ticaret Kanunu'nda adı geçen ve tasdike tabi olan ticari defterler şunlar: "Y evmiy e defteri, defteri kebir,

envanter defteri, pay defteri, yönetim kurulu karar defteri ve genel kurul toplantı ve müzakere defteri."

Söz konusu defterlerden y evmiy e defteri ile envanter defterinin tasdik zorunluluğu ay rıca Vergi Usul

Kanunu'nca da hüküm altına alınmış durumda.

Diğer taraftan limited şirketlerde yönetim kurulu bulunmadığından, yönetim kurulu karar defteri y erine

müdürler kurulu karar defteri tutulması gerekiyor.

Sadece açılış tasdikine tabi olan defterler

Defteri kebir, envanter defteri, pay defteri, yönetim kurulu karar defteri ve genel kurul toplantı ve

müzakere defteri sadece açılış tasdikine tabi.

Söz konusu defterlerin açılış onay larının, kuruluş sırasında ve kullanılmaya başlanmadan önce noter

tarafından yapılması gerekiyor. Diğer taraftan, ticaret şirketlerinin ticaret siciline tescili sırasında

defterlerin açılışının ticaret sicili müdürlükleri tarafından da onay lanması mümkün. Bu defterlerin izley en

faaliy et dönemlerindeki açılış onay larının ise, defterlerin kullanılacağı faaliy et döneminin ilk ay ından

önceki ay ın sonuna kadar noterlere yaptırılması gerekiyor.

Buna göre 2013 y ılında kullanılacak defterlerin açılış tasdikinin en geç 31 Aralık 2012 tarihine kadar

yaptırılması gerekmekte.

Ancak, 2012 y ılında kullanılmış olan ve halen y eterli yaprağı bulunan "pay defteri" ile "genel kurul toplantı

ve müzakere defterinin" açılış tasdiki yaptırılmaksızın 2013 y ılında da kullanılması mümkün.18 12 2012 Türk Ticaret Kanunu'na Göre Def ter Tasdikleri / İsmail Kökbulut

www.muhasebetr.com/ulusalbasin/y azdir.php?haber_id=11359 2/2

Hem açılış hem de kapanış tasdikine tabi olan defterler

Y evmiy e defteri ile yönetim kurulu/müdürler kurulu karar defteri taşıdıkları özel önem nedeniy le hem

açılış hem de kapanış tasdikine tabiler.

Diğer defterler gibi, bu defterlerin de açılış onay larının, kuruluş sırasında ve kullanılmaya başlanmadan

önce yapılması gerekiyor. İzley en faaliy et dönemlerinde ise açılış onay larının, defterlerin kullanılacağı

faaliy et döneminin ilk ay ından önceki ay ın sonuna kadar yaptırılması gerekmekte.

Bu düzenlemelere göre; 2013 y ılında kullanılacak olan y evmiy e defteri ile karar defterinin açılış tasdikinin

bu ay ın son gününe kadar yaptırılması zorunlu.

Diğer taraftan söz konusu defterler aynı zamanda kapanış tasdikine de tabi olduğundan, 2012 y ılında

kullanılmış olan y evmiy e defteri ile karar defterinin, en geç 31 Mart 2013 tarihine kadar da kapanış

tasdikinin yaptırılması gerekmekte.

Elektronik ortamda tutulan defterlerin durumu

Ticari defterlerin elektronik ortamda tutulması halinde bu defterlerin açılışlarında ve y evmiy e defteri ile

yönetim kurulu karar defterinin kapanışında noter onay ı aranmıyor.

Tasdik zorunluluğuna uymamanın sonuçları ne?

Türk Ticaret Kanunu'nun 562. maddesi uyarınca; gerekli açılış ve tasdik işlemlerini yaptırmayanlar 4 bin TL

idari para cezası ile cezalandırılacaklar.

Diğer taraftan ticari defterlerin mevcut olmaması veya hiçbir kay ıt içermemesi durumunda ise sorumlular

300 günden az olmamak üzere adli para cezası ile tazy ik olunacaklar.

Ticaret sicil tasdiknamesi gerekiyor mu?

Kanuna göre noterlerin açılış tasdiki yaparken ticaret sicili tasdiknamesi araması gerekmekte. Ancak sadece

bu y ıla münhasır olmak üzere, uyum sürecinde fazlaca olumsuzluk ve sıkıntı yaşanmaması için, tacirlerin

ticari defterlerinin 2013 y ılına ait açılış onay larında ticaret sicili tasdiknamesi aranmayacak.

Kaynak: Bugün Gazetesi


www.MuhasebeTR.com

 

TÜRKİYE'NİN MUHASEBE SİTESİ

iletisim@muhasebetr.com

Türk Ticaret Kanunu'na Göre Defter Tasdikleri /

İsmail Kökbulut (17.12.2012)

2013 yılına girmemize sayılı günler kaldı. Yeni yıl, ticaretle uğraşanlar

için yeni umutlar ve yeni hedefler demek. Ancak yeni yıla girmeden önce

dikkat edilmesi ve yerine getirilmesi gereken çok...

2013 y ılına girmemize say ılı günler kaldı.

Y eni y ıl, ticaretle uğraşanlar için y eni umutlar ve y eni hedefler demek. Ancak y eni y ıla girmeden önce

dikkat edilmesi ve y erine getirilmesi gereken çok önemli bir sorumluluk var: "Tutulması Gereken Defterlerin

Tasdiki."

Bugünkü yazımızda; 6102 Say ılı Türk Ticaret Kanunu'na göre tutulması gereken defterler, söz konusu

defterlerin tasdik zamanı ve tasdik yükümlülüğüne uyulmamasının sonuçları konusunda siz değerli

okurlarımıza bazı önemli bilgiler vermek istiyoruz.

Kimler defter tutmak zorunda?

Ticaret Kanunumuza göre her tacir, ticari defterleri tutmak ve defterlerinde, ticari işlemleriy le ticari

işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen

neticeleri açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorunda.

Tutulan defterlerin, üçüncü kişi uzmanlara, makul bir süre içinde yapacakları incelemede, işletmenin

faaliy etleri ve finansal durumu hakkında fikir verebilecek şekilde tutulması ise zaruri.

Hangi defterlerin tutulması gerekiyor?

Ticaret Kanunu'nda adı geçen ve tasdike tabi olan ticari defterler şunlar: "Y evmiy e defteri, defteri kebir,

envanter defteri, pay defteri, yönetim kurulu karar defteri ve genel kurul toplantı ve müzakere defteri."

Söz konusu defterlerden y evmiy e defteri ile envanter defterinin tasdik zorunluluğu ay rıca Vergi Usul

Kanunu'nca da hüküm altına alınmış durumda.

Diğer taraftan limited şirketlerde yönetim kurulu bulunmadığından, yönetim kurulu karar defteri y erine

müdürler kurulu karar defteri tutulması gerekiyor.

Sadece açılış tasdikine tabi olan defterler

Defteri kebir, envanter defteri, pay defteri, yönetim kurulu karar defteri ve genel kurul toplantı ve

müzakere defteri sadece açılış tasdikine tabi.

Söz konusu defterlerin açılış onay larının, kuruluş sırasında ve kullanılmaya başlanmadan önce noter

tarafından yapılması gerekiyor. Diğer taraftan, ticaret şirketlerinin ticaret siciline tescili sırasında

defterlerin açılışının ticaret sicili müdürlükleri tarafından da onay lanması mümkün. Bu defterlerin izley en

faaliy et dönemlerindeki açılış onay larının ise, defterlerin kullanılacağı faaliy et döneminin ilk ay ından

önceki ay ın sonuna kadar noterlere yaptırılması gerekiyor.

Buna göre 2013 y ılında kullanılacak defterlerin açılış tasdikinin en geç 31 Aralık 2012 tarihine kadar

yaptırılması gerekmekte.

Ancak, 2012 y ılında kullanılmış olan ve halen y eterli yaprağı bulunan "pay defteri" ile "genel kurul toplantı

ve müzakere defterinin" açılış tasdiki yaptırılmaksızın 2013 y ılında da kullanılması mümkün.18 12 2012 Türk Ticaret Kanunu'na Göre Def ter Tasdikleri / İsmail Kökbulut

www.muhasebetr.com/ulusalbasin/y azdir.php?haber_id=11359 2/2

Hem açılış hem de kapanış tasdikine tabi olan defterler

Y evmiy e defteri ile yönetim kurulu/müdürler kurulu karar defteri taşıdıkları özel önem nedeniy le hem

açılış hem de kapanış tasdikine tabiler.

Diğer defterler gibi, bu defterlerin de açılış onay larının, kuruluş sırasında ve kullanılmaya başlanmadan

önce yapılması gerekiyor. İzley en faaliy et dönemlerinde ise açılış onay larının, defterlerin kullanılacağı

faaliy et döneminin ilk ay ından önceki ay ın sonuna kadar yaptırılması gerekmekte.

Bu düzenlemelere göre; 2013 y ılında kullanılacak olan y evmiy e defteri ile karar defterinin açılış tasdikinin

bu ay ın son gününe kadar yaptırılması zorunlu.

Diğer taraftan söz konusu defterler aynı zamanda kapanış tasdikine de tabi olduğundan, 2012 y ılında

kullanılmış olan y evmiy e defteri ile karar defterinin, en geç 31 Mart 2013 tarihine kadar da kapanış

tasdikinin yaptırılması gerekmekte.

Elektronik ortamda tutulan defterlerin durumu

Ticari defterlerin elektronik ortamda tutulması halinde bu defterlerin açılışlarında ve y evmiy e defteri ile

yönetim kurulu karar defterinin kapanışında noter onay ı aranmıyor.

Tasdik zorunluluğuna uymamanın sonuçları ne?

Türk Ticaret Kanunu'nun 562. maddesi uyarınca; gerekli açılış ve tasdik işlemlerini yaptırmayanlar 4 bin TL

idari para cezası ile cezalandırılacaklar.

Diğer taraftan ticari defterlerin mevcut olmaması veya hiçbir kay ıt içermemesi durumunda ise sorumlular

300 günden az olmamak üzere adli para cezası ile tazy ik olunacaklar.

Ticaret sicil tasdiknamesi gerekiyor mu?

Kanuna göre noterlerin açılış tasdiki yaparken ticaret sicili tasdiknamesi araması gerekmekte. Ancak sadece

bu y ıla münhasır olmak üzere, uyum sürecinde fazlaca olumsuzluk ve sıkıntı yaşanmaması için, tacirlerin

ticari defterlerinin 2013 y ılına ait açılış onay larında ticaret sicili tasdiknamesi aranmayacak.

Kaynak: Bugün Gazetesi

Ticari Defterlere İlişkin Tebliğ
(19.12.2012) 

19 Aralık 2012 ÇARŞAMBA
Resmî Gazete
Sayı : 28502 
TEBLİĞ
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile Maliye Bakanlığından:
TİCARİ DEFTERLERE İLİŞKİN TEBLİĞ
BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar
Amaç ve kapsam
MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin amacı; gerçek ve tüzel kişi tacirler tarafından fiziki veya elektronik ortamda tutulacak ticari defterlerin nasıl tutulacağını, defterlerin kayıt zamanını, onay yenileme ile açılış ve kapanış onaylarının şekli ve esaslarını belirlemektir.
(2) Bu Tebliğ tacirler tarafından tutulan ticari defterleri kapsar. Kooperatiflerin tutacağı defterlere ve diğer hususlara ilişkin özel hükümler dışında bu Tebliğ hükümleri uygulanır. 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu uyarınca tutulması gereken defterlere ilişkin yükümlülükler saklıdır.
Dayanak
MADDE 2 – (1) Bu Tebliğ, 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 64 üncü maddesinin üçüncü fıkrasına dayanılarak hazırlanmıştır.
Tanımlar
MADDE 3 – (1) Bu Tebliğde geçen;
a) Gerçek kişi tacir: Bir ticari işletmeyi kısmen de olsa kendi adına işleten kişiyi,
b) Genel kurul: Anonim, limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerde genel kurulu, şahıs şirketlerinde ortaklar kurulunu ve gereğinde ortakların tümünü,
c) Kanun: 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununu,
ç) MERSİS: Merkezi Sicil Kayıt Sistemini,
d) Sermaye şirketi: Anonim, sermayesi paylara bölünmüş komandit ve limited şirketleri,
e) Şahıs şirketi: Kollektif ve komandit şirketleri,
f) Tacir: Gerçek ve tüzel kişi tacirleri,
g) Ticaret şirketi: Kollektif, komandit, anonim, sermayesi paylara bölünmüş komandit ve limited şirketler ile kooperatifleri,
ğ) Tüzel kişi tacir: Ticaret şirketleriyle amacına varmak için ticari bir işletme işleten vakıflar, dernekler ve kendi kuruluş kanunları gereğince özel hukuk hükümlerine göre yönetilmek veya ticari şekilde işletilmek üzere devlet, il özel idaresi, belediye ve köy ile diğer kamu tüzel kişileri tarafından kurulan kurum ve kuruluşları,
h) Yönetim kurulu: Anonim şirketlerde yönetim kurulunu, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirkette yönetici veya yöneticileri, limited şirketlerde müdür veya müdürler kurulunu
ifade eder.
İKİNCİ BÖLÜM
Fiziki Ortamda Defter Tutma Yükümlülüğü
Genel olarak
MADDE 4 – (1) Her tacir, bu Tebliğde belirlenen ticari defterleri tutmak ve defterlerinde ticari işlemleriyle ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri Kanuna göre açıkça görülebilir şekilde ortaya koymak zorundadır.
(2) Defterler üçüncü kişi uzmanlara, makul bir süre içerisinde yapacakları incelemede işletmenin faaliyetleri ve finansal durumu hakkında fikir verebilecek şekilde tutulur. İşletme faaliyetlerinin oluşumu ve gelişmesi defterlerden izlenebilmelidir.
(3) İşletmenin muhasebesi ile ilgili ticari defterlere yapılacak kayıtlarda, Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğlerinde yer alan usul ve esaslara uyulur.
Tutulacak defterler
MADDE 5 – (1) Gerçek veya tüzel kişi olup olmadığına bakılmaksızın her tacir yevmiye defteri, envanter defteri ve defteri kebiri tutmakla yükümlüdür.
(2) Şahıs şirketleri birinci fıkrada sayılan defterlere ek olarak genel kurul toplantı ve müzakere defterini de tutarlar.
(3) Birinci fıkrada sayılan defterlere ilave olarak anonim ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketler pay defteri, yönetim kurulu karar defteri ile genel kurul toplantı ve müzakere defteri, limited şirketler ise pay defteri ve genel kurul toplantı ve müzakere defteri tutmak zorundadır. 11 inci maddenin dördüncü fıkrası hükmü saklıdır.
(4) Özel hukuk hükümlerine göre idare edilmek veya ticari şekilde işletilmek üzere Devlet, il özel idaresi, belediye ve köy ile diğer kamu tüzel kişileri tarafından kurulan ve tüzel kişiliği bulunmayan ticari işletmeler ile kamu yararına çalışan dernekler ve gelirinin yarıdan fazlasını kamu görevi niteliğindeki işlere harcayan vakıflar tarafından kurulan ticari işletmeler ve bunlara benzeyen ve tüzel kişiliği bulunmayan diğer ticari teşekküller birinci fıkrada sayılan defterleri tutmakla yükümlüdürler.
Yevmiye defteri
MADDE 6 – (1) Yevmiye defteri, kayda geçirilmesi gereken işlemlerin ilgili belge veya ispata dayanan evraktan çıkarılarak tarih sırasıyla ve "madde" halinde düzenli olarak yazıldığı defterdir.
(2) Yevmiye maddelerinin en az aşağıdaki bilgileri içermesi şarttır:
a) Madde sıra numarası,
b) Tarih,
c) Borçlu hesap,
ç) Alacaklı hesap,
d) Tutar,
e) Her kaydın dayandığı belgelerin türü ile varsa tarihleri ve sayıları.
(3) Yevmiye defteri ciltli ve sayfaları müteselsil sıra numaralı olur; vergi kanunlarına uygun olmak şartıyla müteharrik yapraklı defterler de kullanılabilir.
Defteri kebir
MADDE 7 – (1) Defteri kebir, yevmiye defterine geçirilmiş olan işlemleri buradan alarak sistemli bir şekilde ilgili olduğu hesaplara dağıtan ve tasnifli olarak bu hesaplarda toplayan defterdir.
(2) Defteri kebirdeki kayıtların en az aşağıdaki bilgileri içermesi şarttır:
a) Tarih,
b) Yevmiye defteri madde sıra numarası,
c) Tutar,
ç) Toplu hesaplarda yardımcı nihai hesapların isimleri.
(3) 6 ncı maddenin üçüncü fıkrası hükmü defteri kebir hakkında da uygulanır.
Envanter defteri
MADDE 8 – (1) Envanter defteri, ticari işletmenin açılışında ve açılıştan sonra her hesap döneminin sonunda taşınmazların, alacakların, borçların, nakit para tutarının ve varlıklar ile borçların değerlerinin teker teker kaydedildiği ciltli ve sayfaları müteselsil sıra numaralı defterdir.
(2) Hesap dönemi on iki ayı geçemez. Vergi Usul Kanununun ilgili hükümleri saklı kalmak kaydıyla envanter, düzenli bir işletme faaliyetinin akışına uygun düşen süre içinde ve her halükarda hesap döneminin sonundan itibaren üç ay içinde çıkarılır ve deftere kaydedilir.
(3) 6 ncı maddenin üçüncü fıkrası hükmü envanter defteri hakkında da uygulanır.
Pay defteri
MADDE 9 – (1) Pay defteri; sermayesi paylara bölünmüş komandit ve limited şirketlerde şirket ortaklarının, anonim şirketlerde pay sahiplerinin kaydedildiği ciltli ve sayfaları müteselsil sıra numaralı defterdir.
(2) Anonim ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerde pay defterine, senede bağlanmamış pay ve nama yazılı pay senedi sahipleriyle, intifa hakkı sahipleri kaydedilir. Pay defterine yapılacak kayıtların en az aşağıdaki bilgileri içermesi şarttır:
a) Pay sahibinin adı soyadı veya unvanı,
b) Pay sahibinin iletişim bilgileri,
c) Varsa pay üzerindeki intifa hakkı sahiplerinin adı soyadı veya unvanı ve intifa hakkı sahibi oldukları paylar,
ç) Varsa intifa hakkı sahiplerinin iletişim bilgileri,
d) Payın nominal değeri,
e) Sahip olunan pay sayısı ve toplam tutar,
f) Payın tertibi,
g) Payın edinme tarihi,
ğ) Deftere kayıt tarihi,
h) Payın senede bağlanıp bağlanmadığı ve türü,
ı) Payın edinimi ve devrine ilişkin gerekli açıklamalar.
(3) Payın usulüne uygun olarak devredildiği veya üzerinde intifa hakkı kurulduğu ispat edilmediği sürece, devralan ve intifa hakkı sahibi pay defterine yazılamaz.
(4) Anonim ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerde, hamiline yazılı pay senedi sahibi olduğunu ispat edenler ile sadece pay defterinde kayıtlı bulunan kimseler pay sahibi ve intifa hakkı sahibi olarak kabul edilir.
(5) Anonim ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerde senede bağlanmamış hamiline yazılı paylar senede bağlanıp, senetlerin pay sahiplerine teslim edildikleri tarihten itibaren 10 gün içerisinde defterde açıklanmak suretiyle pay defterinden silinir.
(6) Limited şirketlerde pay defterine ortakların, adları, adresleri, her ortağın sahip olduğu esas sermaye payının sayısı, esas sermaye paylarının devirleri ve geçişleri itibarî değerleri, grupları ve esas sermaye payları üzerindeki intifa ve rehin hakları sahiplerinin adları ve adresleri yazılır.
(7) Her pay sahibi defterde ayrı bir sayfada izlenir. Payı/pay senedini devralan yeni ortak veya pay sahibi de ayrı bir sayfada izlenir.
(8) Merkezi Kayıt Kuruluşu tarafından kayden takibi yapılan paylara ilişkin Sermaye Piyasası Kanunu hükümleri ile ilgili diğer düzenlemeler saklıdır.
Yönetim kurulu karar defteri
MADDE 10 – (1) Yönetim kurulu karar defteri, anonim şirketlerde yönetim kurulunun, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerde yöneticinin veya yöneticilerin şirket yönetimi ile ilgili olarak aldığı kararların yazılacağı ciltli ve sayfa numaraları teselsül eden defterdir.
(2) Karar defterindeki kayıtların en az aşağıdaki bilgileri içermesi şarttır:
a) Karar tarihi,
b) Karar sayısı,
c) Toplantıda hazır bulunanlar,
ç) Kararın içeriği,
d) Üyelerin imzaları.
(3) Kararın, üyelerden birinin yaptığı öneri üzerine diğerlerinin yazılı onayı ile veya bazı üyelerin elektronik ortamda katılması suretiyle alındığı durumlarda bu husus ayrıca belirtilir.
(4) Kararın, üyelerden birinin yaptığı öneri üzerine diğerlerinin yazılı onayı ile alınması halinde imzaların bulunduğu kâğıt veya kâğıtlar karar defterine yapıştırılır.
(5) Kararların bütün üyelerin toplantıya elektronik ortamda katılması ve güvenli elektronik imza ile alınması halinde kararın güvenli elektronik imza ile imzalandığını belirten ifadenin karar metninde yer alması ve alınacak fiziki kararın deftere yapıştırılması şarttır.
(6) Kararın bazı üyelerin fiziki ortamda bazı üyelerin ise elektronik ortamda toplantıya katılması suretiyle alınması halinde ise karar metninde fiziki ortamda katılanların imzaları ile elektronik ortamda katılanların güvenli elektronik imza ile kararı imzaladıkları belirtilir ve fiziki karar metni karar defterine yapıştırılır.
(7) Yönetim kurulu toplantılarına elektronik ortamda katılım sağlanması halinde elektronik kayıtlar Kanunun 65 inci maddesi uyarınca güvenli bir şekilde saklanır.
(8) Bir önerinin veya önerilerin ıslak imza ile imzalanması şeklinde alınan kararlar Kanunun 390 ıncı maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca karar defterine yapıştırılır; aksi halde karar geçersizdir.
(9) Her yönetim kurulu üyesi alınan karara ilişkin muhalefetinin bir şerh ile karar metnine geçirilmesini isteyebilir. Üyelerin şerh yazma talebi hiçbir sebeple reddedilemez; şerh yazılmasına engel olunamaz. Şerh, sahibi dışında hiç kimse tarafından değiştirilemez.
Genel kurul toplantı ve müzakere defteri
MADDE 11 – (1) Genel kurul toplantı ve müzakere defteri, tüzel kişi tacirlerin genel kurul toplantılarında görüşülen hususların ve alınan kararların kaydedildiği ciltli ve sayfa numaraları teselsül eden defterdir.
(2) Genel kurul toplantı ve müzakere defteri, şirket genel kurul toplantısı yapılırken genel kurulda sorulan sorular, verilen cevaplar, sunulan önergeler, alınan kararlar işlenerek düzenlenebileceği gibi hazırlanan toplantı tutanağının deftere yapıştırılması şeklinde de tutulabilir.
(3) Kollektif ve komandit şirketlerde yönetimle görevlendirilen ortağın veya ortakların yahut bütün ortakların şirket yönetimi ile ilgili olarak aldığı kararlar da genel kurul toplantı ve müzakere defterine kaydedilir. Bu fıkra uyarınca yapılacak kayıtlarda 10 uncu maddenin ikinci fıkrasında belirtilen hususların yazılması zorunludur.
(4) Limited şirketlerde müdür veya müdürler kurulunun şirket yönetimi ile ilgili olarak aldığı kararlar genel kurul toplantı ve müzakere defterine kaydedilebileceği gibi ayrı bir müdürler kurulu karar defteri de tutulabilir. Müdürler kurulu karar defterinin tutulması halinde açılış ve kapanış onayları dahil olmak üzere yönetim kurulu karar defterine ilişkin hükümler uygulanır. Kararların genel kurul toplantı ve müzakere defterine kaydedilmesi halinde 10 uncu maddenin ikinci fıkrasında belirtilen hususların yazılması zorunludur. Ayrı bir müdürler kurulu karar defteri tutulması halinde müdür veya müdürler kurulu kararları genel kurul toplantı ve müzakere defterine kaydedilemez.
Saklama zorunluluğu
MADDE 12 – (1) Her tacir; tutmakla yükümlü olduğu ticari defterleri ve bu defterlere yapılan kayıtların dayandığı belgeleri sınıflandırılmış bir şekilde on yıl saklamakla yükümlüdür.
(2) Vergi Usul Kanunu ve ilgili mevzuat hükümleri mahfuz kalmak kaydıyla, tutulması zorunlu defterlere yapılan kayıtların dayandığı belgeler, okunur hale getirildiklerinde içerik olarak örtüşmeleri, saklama süresi boyunca her an ulaşılabilmeleri ve uygun bir süre içerisinde okunabilir hale getirilebilmeleri şartıyla görüntü veya veri taşıyıcılarda da saklanabilir.
(3) Saklama süresi, ticari defterlere son kaydın yapıldığı veya muhasebe belgelerinin oluştuğu takvim yılının bitişiyle başlar.
(4) Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine zayi belgesi verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır. Mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir.
(5) Gerçek kişi olan tacirin ölümü halinde mirasçıları ve ticareti terk etmesi halinde kendisi defter ve kâğıtları birinci fıkra gereğince saklamakla yükümlüdür. Mirasın resmi tasfiyesi halinde veya tüzel kişi sona ermişse defter ve kâğıtlar birinci fıkra gereğince on yıl süreyle sulh mahkemesi tarafından saklanır.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Fiziki Ortamda Tutulacak Defterlerin Açılış ve Kapanış Onayları
Açılış onayı yapılacak defterler ve onay zamanı
MADDE 13 – (1) Tacirler tarafından fiziki ortamda tutulan yevmiye defteri, defteri kebir, envanter defteri, pay defteri, yönetim kurulu karar defteri ile genel kurul toplantı ve müzakere defterinin açılış onayları kuruluş sırasında ve kullanmaya başlamadan önce, izleyen faaliyet dönemlerindeki açılış onayları ise defterlerin kullanılacağı faaliyet döneminin ilk ayından önceki ayın sonuna kadar noter tarafından yapılır. Açılış onaylarının noter tarafından yapıldığı hallerde ticaret sicili tasdiknamesinin noterce aranması zorunludur.
(2) Ticaret şirketleri dışındaki gerçek ve tüzel kişi tacirlerin kuruluş sırasında yaptıracakları ticari defterlere ilişkin açılış onaylarında ticaret sicili tasdiknamesi aranmaz.
(3) Ticaret şirketlerinin ticaret siciline tescili esnasında birinci fıkrada yazılı defterlerin açılış onayları ticaret sicili müdürlükleri tarafından da yapılabilir.
(4) Yevmiye defteri, defteri kebir, envanter defteri ile yönetim kurulu karar defterinin açılış onaylarının her hesap dönemi için yapılması zorunludur. Pay defteri ile genel kurul toplantı ve müzakere defteri yeterli yaprakları bulunmak kaydıyla izleyen hesap dönemlerinde de açılış onayı yaptırılmaksızın kullanılmaya devam edilebilir.
(5) Onaya tabi defterlerin hesap dönemi içinde dolması dolayısıyla veya başka sebeplerle yıl içinde yeni defter kullanmaya mecbur olanlar bunları kullanmaya başlamadan önce açılış onayı yaptırmak zorundadırlar.
(6) Pay defterinin yenilenmesinin gerektiği durumlarda açılış onayı yapılacak yeni defter, kullanımına son verilecek defterle veya zayi edilmişse zayi belgesi ile birlikte notere ibraz edilir. Yeni pay defterinin açılış onayının yapıldığı sırada noter, eski deftere veya zayi belgesine yeni pay defterinin açılış onayının yapıldığını tarih ve sayı belirtmek suretiyle şerh düşer. Eski defterde veya zayi belgesinde söz konusu şerhi gören noter tekrar bir açılış onayı yapamaz.
Onayın şekli
MADDE 14 – (1) Noterler ile ticaret sicil müdürlüklerinin yapacağı açılış onayları defterin ilk sayfasına yazılır ve aşağıdaki bilgileri içerir:
a) Defter sahibinin; gerçek kişilerde adı soyadı, tüzel kişilerde unvanı,
b) Defter sahibinin iletişim bilgileri (adres, telefon, e-posta adresi),
c) İşletmenin merkezi,
ç) MERSİS numarası,
d) Şirketin faaliyet konusu,
e) Tacir sermaye şirketi ise taahhüt edilen ve ödenen sermaye miktarı,
f) Defterin türü,
g) Defterin kaç sayfadan ibaret olduğu,
ğ) Defterin kullanılacağı hesap dönemi,
h) Onay tarihi,
ı) Onayı yapan makamın resmi mühür ve imzası.
(2) Defterler aşağıdaki şekilde onaylanır:
a) Ciltli defterlerin sayfalarının sıra numarasıyla teselsül ettiğine bakılarak, bu sayfalar teker teker onay makamının resmi mühürü ile mühürlenir.
b) Müteharrik yapraklı yevmiye defteri kullanan tacirler bir yıl içinde kullanacaklarını tahmin ettikleri sayıda yaprağı yukarıdaki esaslara göre onaylattırırlar. Onaylı yapraklar bittiği takdirde, yeni yapraklar kullanılmaya başlamadan önce onaylatılır. Bunların sayfa numaraları onaylı yaprakların sayfa numaralarını takiben teselsül ettirilir. Tasdik makamı, ilave yaprakların sayısını ilk onayın altına kaydeder ve bu kaydı usulüne göre onaylar.
Kapanış onayı yapılacak defterler ile onay zamanı ve şekli
MADDE 15 – (1) Yevmiye defteri ile yönetim kurulu karar defterinin, izleyen hesap döneminin üçüncü ayının sonuna kadar notere ibraz edilip, son kaydın altına noterce “Görülmüştür” ibaresi yazılarak mühür ve imza ile onaylanması zorunludur.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Fiziki Ortamda Tutulacak Defterlerde Onay Yenileme
Genel olarak
MADDE 16 – (1) Yönetim kurulu karar defteri, yevmiye defteri, envanter defteri ve defteri kebir yeterli yaprakları bulunması halinde yeni hesap döneminin ilk ayı içerisinde onay yenilemek suretiyle kullanılmaya devam edilebilir.
(2) Onay yenilemede defterlerin türü değiştirilemez.
Kapanış onayına tabi defterlerde onay yenilemenin şekli
MADDE 17 – (1) Kapanış onayına tabi olan yevmiye ve yönetim kurulu karar defterlerinde son kaydın altına yazılacak “Görülmüştür” ibaresinin yanında onay yenileme kısmında aşağıdaki bilgilerin yer alması zorunludur:
a) Bu Tebliğin 14 üncü maddesinde açılış onayında bulunması gerektiği hüküm altına alınan hususlarda bir değişiklik olmuşsa bu değişiklikler,
b) Defterin kalan sayfa adedi,
c) Kullanılmaya devam edileceği hesap dönemi,
ç) Onay tarihi,
d) Onay makamının resmi mühür ve imzası.
(2) Onay yenileme işleminde defterlerin kalan sayfalarının tekrar mühürlenmesine ve sıra numarası verilmesine gerek yoktur.
Kapanış onayına tabi olmayan defterlerde onay yenilemenin şekli
MADDE 18 – (1) Kapanış onayına tabi olmayan defteri kebir ve envanter defterinde onay yenileme son kaydın yer aldığı sayfadan sonraki sayfaya yapılır. Bu sayfada yer alacak bilgilere ve onay yenilemenin şekline ilişkin bu Tebliğin 17 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) ilâ (d) bentleri ile aynı maddenin ikinci fıkrası hükümleri uygulanır.
BEŞİNCİ BÖLÜM
Fiziki Ortamda Tutulacak Defterlerde Kayıt Düzeni
Kayıtların Türkçe tutulması
MADDE 19 – (1) Vergi Usul Kanununun ilgili hükümleri saklı kalmak kaydıyla, Kanun ve bu Tebliğ uyarınca tutulacak ticari defterler Türkçe tutulur ve kayıtlarda Türk para birimi kullanılır.
Kısaltma kullanılması
MADDE 20 – (1) Kayıtlarda kısaltmalar, rakamlar, harfler ve semboller kullanıldığı takdirde, bunların anlamları duraksamaya yer bırakmayacak kesinlikte ve tekdüze olur.
Kayıt düzeni ve zamanı
MADDE 21 – (1) Defterlere yazımlar ve diğer gerekli kayıtlar, eksiksiz, doğru, zamanında ve düzenli olarak yapılır.
(2) Defterlerde kayıtlar arasında boşluk bırakılamaz ve satır atlanamaz. Ciltli defterlerde, defter sayfaları ciltten koparılamaz. Tasdikli müteharrik yapraklarda bu yaprakların sırası bozulamaz ve bunlar yırtılamaz.
(3) Kayıt edilecek işlemlerin, işin hacmine ve gereğine uygun olarak muhasebenin intizam ve vuzuhunu bozmayacak bir zaman zarfında kaydedilmesi şarttır. Kayıtlar on günden fazla geciktirilemez.
(4) Kayıtlarını devamlı olarak muhasebe fişleri, primanota ve bordro gibi yetkili amirlerin imza ve parafını taşıyan mazbut vesikalara dayanarak yürüten işletmelerde, işlemlerin bunlara kaydedilmesi, deftere işlenmesi hükmündedir. Ancak bu kayıtlar dahi defterlere 45 günden daha geç intikal ettirilemez.
Kayıtların düzeltilmesi ve değiştirilmesi
MADDE 22 – (1) Yevmiye defteri maddelerinde yapılan yanlışlar ancak muhasebe kaidelerine göre düzeltilebilir.
(2) Bir yazım veya kayıt, önceki içeriği belirlenemeyecek şekilde çizilemez ve değiştirilemez. Kayıt sırasında mı yoksa daha sonra mı yapıldığı anlaşılmayan değiştirmeler yasaktır.
(3) Kayıtlardaki hatalara ilişkin çizimler; saklayıcı, örtücü ve karartıcı değil düzeltici ve gerçeği yansıtıcı olur. Eski kayıtlar karalanamaz, kapatılamaz, herhangi bir madde veya araçla silinemez, görülecek, okunacak, ne olduğu bilinecek tarzda temiz bir biçimde çizilir.
ALTINCI BÖLÜM
Elektronik Ortamda Tutulacak Defterler
Elektronik Ortamda Tutulacak Defterler
MADDE 23 – (1) Elektronik ortamda tutulacak defterler ile ilgili 13/12/2011 tarihli ve 28141 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 1 Sıra Numaralı Elektronik Defter Genel Tebliği hükümleri uygulanır.
YEDİNCİ BÖLÜM
Çeşitli ve Son Hükümler
GEÇİCİ MADDE 1 – (1) Gerçek kişi tacirlerden Vergi Usul Kanununa göre ikinci sınıf tüccar sayılanlar, yeni bir düzenleme yapılıncaya kadar bu Tebliğde sayılan defterler yerine mezkûr Kanun hükümlerine uygun olarak işletme hesabı esasına göre defter tutabilirler.
GEÇİCİ MADDE 2 – (1) MERSİS kullanılmaya başlanana kadar bu Tebliğde MERSİS numarası kullanılmasının öngörüldüğü durumlarda, ticaret sicili numarası ile vergi kimlik numarası kullanılır.
GEÇİCİ MADDE 3 – (1) Mevcut durumda kullanılmakta olan, pay defteri ile genel kurul toplantı ve müzakere defteri yeterli yaprakları bulunmak kaydıyla ve bu Tebliğde belirtilen bilgilerden eksik olanların yazılması suretiyle açılış onayı yapılmaksızın kullanılmaya devam edilebilir.
(2) Limited şirketlerde halen kullanılmakta olan ortaklar kurulu karar defterleri de yeterli yaprakları bulunmak kaydıyla, genel kurul toplantı ve müzakere defteri olarak kullanılmaya devam olunabilir.
GEÇİCİ MADDE 4 – (1) 2013 yılına dair defterlerin 1/1/2013 tarihine kadar yapılacak açılış onaylarında noterlerce ticaret sicil tasdiknamesi aranmaz.
Yürürlük
MADDE 24 – (1) Bu Tebliğ hükümleri yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 25 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Gümrük ve Ticaret Bakanı ile Maliye Bakanı yürütür.

Recep Selimoğlu
Yeminli Mali Müşavir
 



Tek Düzen Hesap Planı  Yürürlükten Kaldırılmalı, TFRS /TMS  Yeni  Hesap Planı Uygulaması Başlamalıdır!
Tarih: 24.12.2012
1 Sıra no.lu Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği hükümleri uyarınca, bilanço esasına göre defter tutan gerçek ve tüzel kişiler için 01/01/1994 tarihinden itibaren uygulanması zorunlu olan Tek Düzen Hesap Planı uygulaması, günümüz itibariyle devam etmektedir.
Söz konusu Tebliğde: Düzenlemenin amacı, ‘’ bilanço usulünde defter tutan gerçek ve tüzel kişilere ait teşebbüs ve işletmelerin faaliyet ve sonuçlarının sağlıklı ve güvenilir bir biçimde muhasebeleştirilmesi, mali tablolar aracılığı ile ilgililere sunulan bilgilerin tutarlılık ve mukayese edilebilirlik niteliklerini koruyarak gerçek durumu yansıtmasının sağlanması ve işletmelerde denetimin kolaylaştırılması ’’ şeklinde açıklanmıştır.                                                Düzenlemenin Niteliği ise, ‘’ Bir işletmenin faaliyet ve sonuçları ile doğrudan ilgili olan kesim sadece o işletmenin sahip veya ortakları değildir. İşletmelerle doğrudan ilgili olan işletme sahip veya ortaklarının yanı sıra o işletme ile ticari, mali ve ekonomik ilişkiler kuran işletmeler veya toplum bireyleri, kredi, finans ve yatırım kuruluşları ile çeşitli kamu kurum ve kuruluşları işletmenin faaliyet ve sonuçları ile ilgilenmekte ve bu konuda sağlıklı ve güvenilir bilgi sahibi olmak istemektedirler. İşletmelerin faaliyet ve sonuçları konusunda bilgi kaynağı ise o işletmenin muhasebe kayıt ve belgeleri ile bunlara dayanılarak hazırlanmış mali tablolardır.
Muhasebe bilgilerinin sunulduğu mali tablolara dayanılarak karar alma durumunda bulunan ilgililerin karar almalarında en önemli etken, bu bilgilerin sağlıklı ve mukayese edilebilir nitelikte olmasıdır.
Makro açıdan milli gelir hesapları ve benzeri istatistiklerin çıkarılmasında, kalkınma planlarının hazırlanmasında, ulusal ve uluslararası sermaye hareketlerinin düzenlenmesinde, ekonomik faaliyetlerin Devlet tarafından kontrol edilmesi ve yönetilmesinde muhasebede tek düzeliğin sağlanması büyük önem arz etmektedir. Kaldı ki, mali tablolar aracılığı ile ilgililere sunulan bilgilerin denetlenmesinin gerekli olduğu hallerde, tekdüzen hesap planı uygulamasının denetimin iş yükünü azaltacağı ve kolaylaştıracağı da açıktır. ‘’şeklinde ifade edilmiştir.
Yaklaşık 18 yıldır uygulanmakta olan Tek Düzen Hesap Planı ile, işletmelerin faaliyet sonuçlarının raporlanmasında, finansal tablolarının sunulmasında ilgili Tebliğ ile getirilen düzenlemelerin son derece yararlı sonuçlar ürettiği açıktır.
Muhasebe faaliyetinde, belge-kayıt-gruplandırma-sınıflandırma ve raporlama sürecinde asıl olan, işletme faaliyeti ve sonuçları hakkında ilgi duyan kesimlere yeterli ve talep edilen düzeyde bilgiyi tam ve doğru biçimde ve tabiî ki tarafsız olarak bağımsız biçimde sunmaktır. Herşeyden önce, üretilen bilgilerin kamu yararı adına olacağı tartışmasızdır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (yeni) Madde/88 ve Geçici Madde/6-1 hükümleri uyarınca, GERÇEK VE TÜZEL KİŞİLER, münferit ve konsolide finansal tablolarını düzenlerken, Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu tarafından yayımlanan, TÜRKİYE MUHASEBE STANDARTLARINA, KAVRAMSAL ÇERÇEVEDE YER ALAN MUHASEBE İLKELERİNE VE BUNLARIN AYRILMAZ PARÇASI OLAN YORUMLARA UYMAK VE BUNLARI UYGULAMAK ZORUNDADIR. Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu tarafından belirlenen şirketler, 01/01/2013 tarihinde, münferit ve konsolide finansal tablolarının düzenlenmesinde, TÜRKİYE MUHASEBE STANDARTLARINI UYGULAMAK ZORUNDADIR.
Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu’nun konuyla ilgili kararı,
17/11/2012 tarih 28470 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır. Buna göre:
13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 88 inci, Geçici 1 inci ve Geçici 6 ncı maddeleri ile 26/9/2011 tarihli ve 660 sayılı KHK’nın 9 uncu ve Geçici 1 inci maddeleri uyarınca;
1) 660 sayılı KHK’da belirtilen kamu yararını ilgilendiren kuruluşların, 6102 sayılı Kanunun 397 nci maddesi çerçevesinde Bakanlar Kurulu kararıyla bağımsız denetime tabi olacakların ve aynı Kanunun 1534 üncü maddesinin ikinci fıkrasında sayılan şirketlerin münferit ve konsolide finansal tablolarının hazırlanmasında Türkiye Muhasebe Standartlarını uygulamasına, 
2) Yukarıdaki kapsama dâhil olmayanlar için KURUMCA BİR BELİRLEME YAPILINCAYA KADAR yürürlükteki mevzuatın uygulanmasının devamına, karar verilmiştir. 
Ayrıca, Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletme (KOBİ) , 04/11/2012 tarih 28457 sayılı Resmi Gazetede, 2012/3834 Karar Sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yayımlanan yönetmelikle:
"250 kişiden az  yıllık çalışan istihdam eden ve yıllık net satış hasılatı veya mali bilançosundan herhangi biri 40 Milyon TL nı aşmayan ve bu yönetmelikte mikro işletme, küçük işletme ve orta büyüklükteki işletme olarak sınıflandırılan ekonomik birimler veya girişimler’’ olarak tanımlanmıştır.
Yönetmelikte, 10 kişiden az yıllık çalışan istihdam eden ve yıllık net satış hasılatı veya mali bilançosundan biri bir Milyon TL nı aşmayan işletmeler Mikro İşletme, 50 kişiden az yıllık çalışan istihdam eden ve yıllık net satış hasılatı veya mali bilançosundan biri 8 Milyon TL nı aşmayan işletmeler Küçük İşletme,  250 kişiden az yıllık çalışan istihdam eden ve yıllık net satış hasılatı veya mali bilançosundan biri 40 Milyon TL nı aşmayan işletmeler Orta Büyüklükteki İşletme  şeklinde sınıflandırılmıştır. Bunlar dışında kalan işletmeleri de Büyük İşletme olarak tanımlayabiliriz…
İşletme sınıflandırmalarının yapıldığı ve konuyla ilgili duyuruların başladığı bu yasal düzenlemeler karşısında bize göre, Mali Tabloların Türkiye Muhasebe Standartları (TMS)/Türkiye Finansal Raporlama Standartları (TFRS) hükümlerine uygun olarak hazırlanması gerekliliği mesleki gündemimizde yerini korumaktadır. Bu husus özellikle Bankalar başta olmak üzere, kredi veren kuruluşların işletmelerden TFRS Bilanço ve Mali Tablolar talepleriyle de bilinmektedir…
İşletmenin mali tablosu, bir RAPOR’dur!  Doğru ve tarafsız bilgi sunması esastır.
Uygulanmakta olan Tek Düzen Hesap Planı uyarınca, 690-Dönem Kârı veya Zararı hesabı, dönem sonlarında sonuç hesaplarında yer alan gelir ve gider hesaplarının aktarıldığı hesaptır.  Hesabın kalanı, vergiden önceki dönem kârı veya zararını gösterir. 
İşletmelerde, Gelir Tablosunda yer alan ve dönem sonunda 690 hesaba aktarılan 600-689 kodlu hesaplarda izlenen tüm gelir, gider ve maliyet kayıtları, Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğleri hükümlerine uygun olarak, Vergi Kanunlarımızın ilgili işlemin gider/maliyet veya gelir yazılmasına izin verip-vermediğine bakılmaksızın muhasebeleştirilir. Ancak, muhasebe kayıtlarının vergisel etkileri, işlemin yapıldığı tarihte eş zamanlı olarak Kanunen Kabul Edilmeyen Giderler (KKEG), indirim/istisnalar şeklinde bilgi mahiyetinde ayrıca 9-Nazım Hesaplar’da izlenir. 690-Dönem Kârı veya Zararı hesabının bakiyesi, işletmeler için Ticari Kâr veya Zarar’dır. Bu Ticari K/Z’a, Kanunen Kabul Edilmeyen Giderler’in eklenmesi ve vergiye tabi olmayan istisna/indirim tutarlarının düşülmesiyle Mali Kâr veya Zarar’a ulaşılır. Mali Kâr olması durumunda (vergi matrahı) vergi hesaplanır. Mali Zarar olması durumunda, bu zararlar müteakip beş yılın mali kârlarından mahsup edilebilir… Kurumlar Vergisi mükellefi olan işletmelerin bilançolarında yer alan Dönem Kârı veya Zararı, Kurumlar Vergisi hesaplanmış/karşılığı ayrılmış, vergi sonrası net K/Z’dır. 
Bugüne kadar yapılan bir VERGİ MUHASEBESİ DEĞİL, TEK DÜZEN HESAP PLANI MUHASEBESİDİR. 
Bu itibarla, hazırlanan Bilançolar, Vergi Bilançosu DEĞİL, Tek Düzen Hesap Planına uygun bilançolardır…
İşletmeler dönem içi muhasebe kayıtlarını, dış kurallar etkisinde değil, tamamen kendi kurallarıyla  yaparlar… İşletme için bir harcama gider se, gider kaydedilir. Elde edilen gelir işletme için gelir se, gelir kaydedilir… Gider veya gelirin Vergi mevzuatı  karşısında kabul edilip-edilmemesinin, dönem muhasebe kayıtlarına etkisi yoktur, olmamalıdır.  Asıl olan işletmenin kendi norm ve ilkeleri ışığında gerçek Kâr/Zararının ortaya konmasıdır. İşletme sahipleri, bilgi gereksinimi duyan kesimler, kredi veren kuruluşlar ve ilgili kesimler açısından beklenen rapor  bu olmalıdır. 
İşletme, kendisi için gider olan her şeyi gider yazar, kendisi için gelir olan her şeyi de gelir yazar…
 Stoklarında değer düşüklüğü varsa, karşılık yoluyla gider yazar. Kıdem tazminatlarını henüz ödeme olmadan da karşılık yoluyla gider yazar. Amortismana tabi iktisadi kıymetlerini faydalı ömürlerini kendisi tespit ederek amortisman hesaplar gider /maliyet yazar.  Amortisman uygulamasında iktisadi kıymetin kullanımını öne çıkarır, tüm iktisadi kıymetler için KIST amortisman hesaplar…  Stoklarla ilgili vade farklarını, kur farklarını, faiz ve benzeri borçlanma maliyetlerini, oluştukları dönemlerde doğrudan gider yazar…  Amortismana tabi iktisadi kıymetlerin  satın alınmasıyla ortaya çıkan kur farklarını, vade farklarını, faizlerini gider yazar…Stok alışlarıyla ilgili vade farklarını oluştukları dönemde gider yazar… Satışlarıyla ilgili vade farklarını satış hasılatı içinde değil, finansman  geliri olarak raporlar… Duran varlıkları arasında yer alan binalarını, kullanım amaçlı binalar-yatırım amaçlı binalar-satış amaçlı binalar vb. şeklinde ayrı ayrı raporlar… Yıllara yaygın inşaat taahhüt işleriyle ilgili kâr/zararını, işin bitirilmesini beklemeden , her dönem ayrı ayrı hesaplar ve raporlar…
Bu örnekler çoğaltılabilir… Sonuçta işletme, hiçbir vergisel etki altında kalmadan raporlama yapar.
Elbette, işletmelerin vergisel yükümlülükleri de vardır.
Vergi mevzuatımız açısından vergiye esas olacak kâr, mali kâr’dır.
İşletme, dönem içinde yaptığı  gelir-gider-maliyet-kâr-zarar vb. kayıtlarını, dönem sonunda Vergi mevzuatımıza uyarlanması noktasında tek tek elden geçirir, varsa vergisel  farkları tespit eder.  Vergi Kanunlarımız uyarınca kabul edilmeyen giderlerini, vergiye tabi olmayan gelirlerini, istisna ve indirim haklarını belirler… Bu işlemler dönem gelir/kurumlar vergisi beyannameleri üzerinde Ticari K/Z’dan Mali K/Z’a geçiş usul ve esaslarına göre ‘’özel’’ olarak yapılır. Bu hesaplamalar sonucunda varsa Mali Kâr üzerinden  dönem vergisi hesaplanır, beyan edilir, ödenir…  Sonuç olarak, işletmenin kendi bünyesinde Ticari K/Z mahiyetinde tespit ettiği  kar veya zararın, vergi mevzuatımıza göre ödenmesi gereken vergiye etkisi ‘’sıfır’’dır.
İşletmelerde Finansal Tabloların , Türkiye Muhasebe ve Finansal Raporlama Standartları’na (TFRS)  , Türkiye Muhasebe Standartları’na  (TMS)  göre hazırlanması, sunulması, raporlanması sürecinde olduğumuz günümüzde, TFRS/TMS uygulamasına yönelik YENİ BİR HESAP PLANI uygulamasına geçilmesi son derece yararlı olacaktır…
TFRS/TMS hükümlerine göre raporlama yapabilmek için, mevcut Tek Düzen Hesap Planının yetersiz kaldığı genel kabul görmektedir. Bu düzenlemelere uygun yeni hesap planının uygulanmasının, mevcut durumda olduğu gibi, vergi matrahlarına- mali kâr/zararın tespitine ve ödenmesi gereken vergiye ‘’bir kuruş’’ etkisi olmayacaktır…
TFRS/TMS sistemine uygun yeni bir hesap planına geçilmesi, muhasebe meslek mensuplarının, raporlama yapan işletmelerin, uygulayıcıların TFRS’ye uygun Finansal Raporlama yapabilmeleri noktasında yararınadır…
Gerekli yasal düzenlemelerin acilen yapılması, konuya sahip çıkılması,  mesleki gereklilik ve kamu yararı açısından bu günden önemle önerilir.
Kaynak: www.MuhasebeTR.com 
(Bu makale yazılı veya elektronik ortamda kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak göstermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır .)
 

 

 

BASINDAN YAZILAR


Yeni Yıl Başlamadan! / İsmail Kökbulut


31.12.2012


Bir takvim y ılını daha geride bırakmak üzerey iz. Y eni y ılın ülke ve millet olarak hepimize sağlık, mutluluk ve huzur getirmesini diliyoruz. Bu y ılın son yazısını, dönem sonu işlemlerinin gerçekleştirilmesi aşamasında dikkate alınması gereken bazı husus, uyarı ve hatırlatmalara ay ırmak istedik.


Muhasebe içi ve muhasebe dışı envanter çalışması


Tacirlerce öncelikle dönem sonunda muhasebe kay ıtları esas alınarak genel geçici mizan düzenlenmesi gerekir. Daha sonra ise muhasebe dışı envanter işlemleri yapılarak iktisadi kıymetlerin gerçek durumu tespit edilmeli. Örneğin; muhasebedeki bankalar hesabında 10 bin TL varken, gerçekte hesabınızda 8 bin TL bulunabilir. Muhasebe dışı envanter sonuçları ile genel geçici mizan bakiy eleri arasında farklılıklar ortaya çıkabilir. Bu gibi durumlarda, (örneğin aradaki fark ortağın kredi kartı ödemesi için kullanıldıy sa söz konusu tutarın ortaklar cariy e kaydı) fiili durumla kaydi durumun uyumlu hale getirilmesi en doğru olanı. Şüpheli alacak karşılığı ayırmak için acele etmek gerekiyor! Vergi Usul Kanunu'nun 323. maddesine göre; ticari ve zirai kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile ilgili olmak şartıy la, dava veya icra safhasında bulunan alacaklar için karşılık ay rılması yani söz konusu alacakların gider yazılması mümkün. Ancak bunun için söz konusu karşılığın davanın açıldığı veya icra takibine başlanıldığı y ılda ay rılması gerekiyor. Örneğin, 2012 y ılı içerisinde tahsili için icra takibine başladığınız bir alacağınıza karşılık ay ırmak, yani söz konusu tutarı gider yazmak için bugün son gün. Y oksa hakkınızı y itiriyorsunuz.


KDV indirimi için de son gün!


İndirim müessesesi, KDV Kanunu'nun "Vergi İndirimi"başlıklı 29. maddesinde düzenlenme altına alınmış vaziy ette. Mükelleflerin yaptıkları teslimler veya ifa ettikleri hizmetler üzerinden hesaplayacakları vergiden, kendilerine yapılan teslimler veya ifa olunan hizmetlere ait vergiy i indirebilecekleri öngörülmüş durumda. Ancak indirim hakkı vergiy i doğuran olay ın vuku bulduğu takvim y ılı aşılmamak şartıy la kullanılabilir. Bir başka dey işle vergiy i doğuran olay ın vuku bulduğu takvim y ılı içerisinde kanuni defterlere kaydedilmey en fatura ve benzeri belgelerde y er alan KDV tutarlarının indirimi ve iade hesabına dahil edilmesi mümkün değil. Ortaklar cari için yapılması gerekenler Şirketle ilişkili konumda olan kişilerin (örneğin ortakların) işle ilgili olmayan şahsi ihtiyaçları için şirketten para çekmelerine çok sık rastlıyoruz. Böy le bir durumda, muhtemel bir vergi incelemesinde zor durumda kalmamak için, söz konusu verilen borçlara emsal faiz oranı üzerinden faiz tahakkuk ettirilmesi ve KDV hesaplanması gerekmekte. Bu konuda hem idare hem de yargı aynı görüşte. Risk almamak gerekiyor.


Amortisman ayırırken dikkat!


İşletmede bir y ıldan fazla kullanılan ve y ıpranmaya, aşınmaya veya kıymetten düşmey e maruz bulunan kıymetler için amortisman ay rılması mümkün. Ancak idare, son dönemde verilen bazı yargı kararları aksi istikamette de olsa, amortisman ay rılacak kıymetlerin kullanıma hazır halde olması gerektiğini düşünüyor. Buna göre y ılın son günlerinde satın aldığınız; ancak montaj, tescil gibi nedenlerle kullanıma hazır hale getiremediğiniz kıymetler için amortisman ay ırmanız bir nebze riskli.


Vadesi izleyen yıla sarkan kredi ve mevduatların durumu


Mevduat ya da kredi sözleşmesi ile düzenlenmiş borç ve alacakların y ıl sonuna kadar işley en faizleri ile birlikte dikkate alınması gerekiyor. Örneğin; 1 Aralık tarihinde 1 y ıl vadeli olarak mevduat hesabına para yatıran bir işletmenin, her ne kadar vade 2013 y ılında dolacak olsa da 2012 y ılına isabet eden bir ay lık faiz tutarını bu y ılın kurum kazancının tespitinde dikkate almalı. Aynı şey krediler için de geçerli. Y ani faizin tahsil edilmemesi veya kredinin taksitinin henüz ödenmemesinin bir önemi bulunmamakta. Götürü gider mutlaka defterlere kaydedilmeli! İhracat gerçekleştiren mükelleflerin; belgelendirebildikleri giderlerine ek olarak, döviz olarak elde ettikleri hâsılatın binde beşini aşmamak şartıy la, belgelendiremedikleri giderlerine karşılık olmak üzere, götürü olarak hesapladıkları bazı giderleri de dönem kazançlarından indirim konusu yapmaları mümkün. Bazı mükellefler söz konusu götürü giderlerini yasal defterlere hiç kaydetmeksizin doğrudan beyanname üzerinden indiriyor. Ancak idare bunu kabul etmiyor ve mutlaka muhasebe kay ıtlarının yapılmış olmasını arıyor. Bu nedenle ihtilaf yaşamamak için, götürü giderlere ilişkin y evmiy e kay ıtlarının yapılmasının atlanmaması gerekmekte.


Kaynak: Bugün Gazetesi


 

2013 Yılında Uy gulanacak Vergi Had v e Tutarları / İbrahim Işıklı
www.muhasebetr.com/ulusalbasin/y azdir.php?haber_id=11498 1/2
www.MuhasebeTR.com
TÜRKİYE'NİN MUHASEBE SİTESİ
iletisim@muhasebetr.com
2013 Yılında Uygulanacak Vergi Had ve Tutarları /
İbrahim Işıklı (09.01.2013)
Her yıl ocak ayında, çalışma hayatında değişen parametrelerin
belirlenmesi ve uygulanması önem taşır. Bu hafta özellikle vergi ve
sosyal güvenlikteki bazı önemli had ve tutarları paylaşalım istedik...
Her y ıl ocak ay ında, çalışma hayatında değişen parametrelerin belirlenmesi ve uygulanması önem taşır. Bu
hafta özellikle vergi ve sosyal güvenlikteki bazı önemli had ve tutarları pay laşalım istedik. Gelir Vergisi
Genel Tebliği (Seri No: 284) 26 Aralık 201 1 tarih ve Say ı: 28514 say ılı Resmi 4. Mükerrer Gazete'de
yay ımlanmıştır.
1 - Gelir vergisine tabi gelirlerin vergilendirilmesinde esas alınan tarife
Gelir Vergisi Kanunu'nun 103'üncü maddesinde y er alan gelir vergisine tabi gelirlerin vergilendirilmesinde
esas alınan tarife, 2013 takvim y ılı gelirlerinin vergilendirilmesinde esas alınmak üzere aşağıdaki şekilde
y eniden belirlenmiştir.
10.7 00 TL'y e kadar % 15
26.000 TL'nin 10.7 00 TL'si için 1 .605 TL, fazlası % 20
60.000 TL'nin 26.000 TL'si için 4.665 TL
(ücret gelirlerinde 94.000 TL'nin
26.000 TL'si için 4.665 TL), fazlası % 27
60.000 TL'den fazlasının 60.000 TL'si için 13.845 TL
(ücret gelirlerinde 94.000 TL'den fazlasının
94.000 TL'si için 23.025 TL), fazlası % 35
2- Hizmet erbabına işy eri veya işy erinin müştemilatı dışında kalan y erlerde y emek verilmek suretiy le
sağlanan menfaatlere ilişkin istisna tutarı
Gelir Vergisi Kanunu'nun 23'üncü maddesinin 8 numaralı bendinde y er alan, işverenlerce işy eri veya
işy erinin müştemilatı dışında kalan y erlerde hizmet erbabına y emek verilmek suretiy le sağlanan
menfaatlere ilişkin istisna tutarı, 2013 takvim y ılında uygulanmak üzere 12 TL olarak tespit edilmiştir.
3- Sakatlık indirimi tutarları
Gelir Vergisi Kanunu'nun 31 'inci maddesinde y er alan sakatlık indirimi tutarları, 2013 takvim y ılında
uygulanmak üzere;
- Birinci derece sakatlar için 800 TL,
- İkinci derece sakatlar için 400 TL,
- Üçüncü derece sakatlar için 190 TL olarak tespit edilmiştir.
4- Gay rimenkul sermay e iratlarında uygulanan istisna tutarı
Gelir Vergisi Kanunu'nun 21 'inci maddesinde y er alan mesken kira gelirleri için uygulanan istisna tutarı,
2013 takvim y ılında elde edilen kira gelirleri için 3.200 TL olarak tespit edilmiştir.
5-Basit usule tabi olmanın genel şartlarından olan işy eri kira bedeline ilişkin tutar
Gelir Vergisi Kanunu'nun 47 'nci maddesinin (2) numaralı bendinde y er alan y ıllık kira bedeli toplamı, 201309 01 2013 2013 Yılında Uy gulanacak Vergi Had v e Tutarları / İbrahim Işıklı
2/2
takvim y ılında uygulanmak üzere Büyükşehir belediy e sınırları içinde 5.300 TL, diğer y erlerde 3.7 00 TL
olarak uygulanacaktır.
6- Değer artışı kazançlarına ilişkin istisna tutarı
Gelir Vergisi Kanunu'nun mükerrer 80'inci maddesinde y er alan değer artışı kazançlarına ilişkin istisna
tutarı, 2013 takvim y ılı gelirlerine uygulanmak üzere 9.400 TL olarak tespit edilmiştir.
7 - Arızi kazançlara ilişkin istisna tutarı
Gelir Vergisi Kanunu'nun 82'nci maddesinde y er alan arızi kazançlara ilişkin istisna tutarı, 2013 takvim y ılı
gelirlerine uygulanmak üzere 21 .000 TL olarak tespit edilmiştir.
8- Tevkifata ve istisnaya konu olmayan menkul ve gay rimenkul sermay e iratlarına ilişkin beyanname verme
sınırı
Gelir Vergisi Kanunu'nun 86'ncı maddesinde y er alan tevkifata ve istisnaya konu olmayan menkul ve
gay rimenkul sermay e iratlarına ilişkin beyanname verme sınırı, 2013 takvim y ılı gelirlerine uygulanmak
üzere 1 .390 TL olarak tespit edilmiştir.
9- Ücretlerde, kıdem ve ihbar tazminatında y eni damga vergisi oranı
Ücretlerde, kıdem ve ihbar tazminatında 2013 y ılı için damga vergisi binde 7 .59 olarak belirlenmiştir.
Dolay ısıy la geçen y ıl binde 6.6 olarak uygulanan oran 2013 y ılında binde 7 .59 olarak artırılmıştır.
Sosyal güvenlik kurumlarına verilen sigorta prim bildirgeleri için damga vergisi 01 .01 .2013 tarihinden
itibaren 19.55 TL olarak uygulanacaktır.
10- Asgari ücret belirlendi
Asgari ücret y ılın ilk 6 ay ı için yüzde 4.1 , ikinci 6 ay için yüzde 4.4 artırılmıştır.
Buna göre 16 yaşından büyükler için 2013 y ılının ilk yarısında asgari ücret brüt 97 8.60 TL ve net (AGİ
dahil-bekar-çocuksuz) 7 7 3.01 liraya yükseltildi. Buna göre 16 yaşından büyükler için 2013 y ılının ikinci
yarısında asgari ücret brüt 1 .021 .50 TL ve net (AGİ dahil-bekar-çocuksuz) 803,68 liraya yükseltildi.
16 yaşını doldurmamış işçiler için asgari ücret 2013 y ılının birinci 6 ay ında brüt 839.10 lira ve net (AGİ
dahil-bekar-çocuksuz) 67 3.28 lira, 2013 y ılının ikinci 6 ay ında da asgari ücret, 16 yaşını doldurmamış
işçiler için brüt 87 7 .50 lira, net (AGİ dahil-bekar-çocuksuz) 7 00,7 3 lira olacak.
Kaynak: Dünya Gazetesi



A. Murat YILDIZ
Yeminli Mali Müşavir
Eski Gelirler Başkontrolörü
Eski Ankara Defterdar Yrd.

 

   



 

Yenileme Fonu Uygulamasında Özellikli Konular

Tarih: 11.01.2013 

1- GİRİŞ

213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 328'inci maddesinde "Amortismana tabi iktisadi kıymetlerin satılması halinde alınan bedel ile bunların envanter defterinde kayıtlı değerleri arasındaki fark kar ve zarar hesabına geçirilir. İşletme hesabı esasında defter tutan mükelleflerle serbest meslek kazanç defteri tutan mükellefler bu farkı defterlerinde hasılat veya gider kayıt ederler.

Amortisman ayrılmış olanların değeri ayrılmış amortismanlar düşüldükten sonra kalan meblağdır.

Devir ve trampa satış hükmündedir.

Şu kadar ki satılan iktisadi kıymetlerin yenilenmesi, işin mahiyetine göre zaruri bulunur veya bu hususta işletmeyi idare edenlerce karar verilmiş ve teşebbüse geçilmiş olursa bu takdirde satıştan tahassül eden kâr yenileme giderlerini karşılamak üzere, pasifte geçici bir hesapta azami üç yıl süre ile tutulabilir. Her ne sebeple olursa olsun bu süre içinde kullanılmamış olan kârlar üçüncü yılın vergi matrahına eklenir. Üç yıldan önce işin terki, devri veya işletmenin tasfiyesi halinde bu kârlar o yılın matrahına eklenir.

Yukarıdaki esaslar dahilinde yeni değerlerin iktisabında kullanılan kâr, yeni değerler üzerinden bu kanun hükümlerine göre ayrılacak amortismanlara mahsup edilir. Bu mahsup tamamlandıktan sonra itfa edilmemiş olarak kalan değerlerin amortismanına devam olunur" hükmü yer almaktadır.

Bu çerçevede

yenileme fonu; işletmeye dahil amortismana tabi iktisadi kıymetlerin gerektiğinde yenilenebilmesi için bu kıymetlerin satış karı veya sigorta tazminatlarından ayrılan karşılığın bilançonun pasifinde azami üç yıl süre ile muhafaza edilmesidir.

2. YENİLEME FONU AYIRABİLMENİN KOŞULLARI

a- Bilanço esasında defter tutmak

Yenileme fonu teşkil edebilmek için, mükellefin bilanço esasında defter tutması gereklidir. İşletme hesabı esasında yenileme fonu ayrılamaz. Bu husus, maddenin gerekçesinde de açıkça ifade edilmiştir.

b- Satılan iktisadi kıymetin yenilenmesinin zorunlu olması veya işletmeyi idare edenlerce bu konuda karar verilerek girişimde bulunulması

İkinci şart, satılan iktisadi kıymetin yenilenmesinin, işin mahiyetine göre zorunlu bulunması veya işletmeyi idare edenlerce bu hususta karar verilmiş ve teşebbüse geçilmiş olmasıdır.

Yine satılan veya hasara uğrayan iktisadi kıymetin yenilenmesi, işin mahiyetine göre zorunlu olduğunda, işletmeyi idare edenlerce ayrıca karar verilmiş olması şartı aranmaz. Tersi durumda faaliyetin yürütülmesi imkânı kalmaz. Bu durumda varsa, sigorta tazminatı alınmasından doğan kar yenileme fonuna alınabilir. Bununla beraber sabit kıymetin yenilenmesi işin mahiyetine göre zorunlu da olsa, satış veya sigorta tazminatı alınmasından doğan kar işletmeden çekilmişse, yenileme fonu teşkil edilemez.

Satılan veya zayi olan kıymetin yenilenmesinin işin mahiyetine göre zorunlu olmadığı hallerde, işletmeyi idare edenlerce yenileme kararı verilmiş ve bu hususta teşebbüse geçilmiş olması şartı ile yenileme fonu tesis edilebilir.

Faaliyet konusunun bütünüyle değişmiş olduğu durumda, eski faaliyetle ilgili olarak kullanılabilecek kıymetin satış karının yenileme fonuna alınması mümkün olamaz.

Genel olarak satış veya tazminattan doğan karın, yenileme fonuna alınmış olması, işletmeyi idare edenlerin, yenileme kararı verip teşebbüse geçtiklerinin dayanağı olarak kabul edilmekte; ayrıca fiili teşebbüslerin bulunması şartı, genellikle aranmamaktadır.

c- Satılan iktisadi kıymet ile yerine alınanın aynı neviden olması

Yenileme fonundan yararlanabilmek için satış veya tazminat alınmasından doğan kar, aynı çeşit bir iktisadi kıymetin alınmasına tahsis edilmelidir. Yenileme fonuna alınan kar ile satılan veya zayi olan kıymetin yenilenmesi öngörülmüştür. Örneğin bir yonga levha fabrikasında, pres makinesinin satışından doğan karın yenileme fonuna alınması için, yine pres makinesi alınması gerekmektedir. Yenileme sırasında teknolojik gelişmeler ile işletme ihtiyaçlarının gerektirdiği bazı değişiklikler olabilecektir. Ancak yeni satın alınacak iktisadi kıymetin tahsis edileceği hizmetin farklı olmaması gerekmektedir.

Yenileme fonu hesabında yer alan satış karının muhakkak surette satılan iktisadi kıymetle aynı neviden başka bir iktisadi kıymetin iktisabında kullanımı esastır. Bu itibarla, satılan iktisadi kıymet yerine bir başka iktisadi kıymetin alınmak istenmesi veya alınması, iktisadi kıymetin yenilenmesi olarak kabul edilemez.

Bu nedenle fabrika binası satışından doğan ve yenileme fonu hesabında beklettiğiniz karın, aynı Kanunun 328 inci maddesi kapsamında işyeri (büro) amaçlı bina alım ve yatırımında kullanılması mümkün bulunmamaktadır.[1]

213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 328'inci maddesinde yenileme fonunun kullanılacağı iktisadi kıymetlerin aynı neviden olması şartı yer almış, ancak adet sınırlaması yer almamıştır. Bu nedenle, satılan kıymetler ile aynı neviden olması koşulu ile yeni alınan kıymetlerin satılan kıymetler ile aynı sayıda olması gibi bir şart bulunmamaktadır.[2]

d- Yenileme fonuna alınan kâr, satın alınan yeni iktisadi kıymetin amortismanından mahsup edilir

İşletmelerin aktifinde yer alan amortismana tabi iktisadi kıymetin satışı sonucunda elde edilen kâr, aynı nitelikte ve aynı hizmete tahsis edilecek yeni bir iktisadi kıymetin alınması durumunda pasifte geçici bir hesapta (yenileme fonu) azami üç yıl süreyle tutulabilecek ve bu fon yeni alınacak iktisadi kıymetin amortismanında kullanılacaktır.

Öte yandan her ne sebeple olursa olsun bu süre içinde kullanılmamış olan kârların üçüncü yılın vergi matrahına ekleneceği, üç yıldan önce işin terki, devri veya işletmenin tasfiyesi halinde ise bu kârların o yılın matrahına ekleneceği tabiidir.

Dolayısıyla, yenileme fonunun ayrılabilmesi amortismana tabi bir iktisadi kıymetin varlığı ile bu kıymetin satılmasından oluşan kârın aynı neviden bir iktisadi kıymetin alımında kullanılması halinde söz konusu olmaktadır.

Bu itibarla, örneğin amortismana tabi olmayan iştirak hissesi satışından doğacak kârın, Kurumunuz tarafından edinilen bir yatırımında kullanılması halinde söz konusu yatırımla ilgili olarak yenileme fonu müessesesinden faydalanılması mümkün bulunmamaktadır.[3]

e- Yenileme fonuna alınan kâr üç yıl içinde kullanılmalıdır

Yenileme fonuna alınan kârın üç yıl içinde kullanılması zorunludur. Her ne şekilde olursa olsun, bu süre içinde kullanılmayan kârlar, üçüncü yılın vergi matrahına eklenir. Yenileme Fonuna alınan kârın, üçüncü yılın sonuna kadar bekletilmesi ancak işin sürdürülmesi halinde mümkündür. Tasfiyeye girilmesi halinde, tasfiyeye giriş tarihi itibariyle tespit edilecek dönem vergi matrahına yenileme fonundaki karın da ilave edilmesi zorunludur.

Üç yıllık sürenin hesabında farklı görüşler söz konusudur. Maliye Bakanlığının görüşüne göre; sürenin hesabında satışın yapıldığı yılın da dikkate alınması gerekmektedir. Nitekim kanuni düzenleme de bu görüşün doğru olduğu sonucunu ortaya çıkarmaktadır. Kanunda, satıştan doğan kârın yenileme giderini karşılamak üzere, pasifte geçici bir hesapta azami üç yıl süre ile tutulabileceği belirtilmektedir. Sözü edilen yıl deyimi hesap dönemini (vergilendirme dönemini) ifade etmektedir. Danıştay’ın konuyla ilgili olarak vermiş olduğu kararlar[4] doğrultusundaki görüş ise; üç yıllık süreden üç hesap döneminin değil üç yıl pasifte bekletilmenin anlaşılması gerektiği yönündedir. Buna göre, satış tarihinden itibaren üç yıllık sürenin geçmesi beklenmelidir.

Konuya ilişkin olarak bir diğer görüş ise, Vergi Usul Kanunu’nun sürelerin hesaplanması ile ilgili 18. maddesinden hareket edilmesi gerektiği yönündedir. Bu görüşe göre, sürenin sabit kıymetin satıldığı günü izleyen günden başlaması ve üç yıl sonra satışa tekabül eden günün akşamı bitmesi gerekmektedir. Diğer taraftan, söz konusu maddelerde hüküm altına alınan üç yıllık süre, yeni iktisadi kıymetin alınması, başka bir deyişle kârın, yenileme fonunda bekletilme süresidir. Bu sürenin yeni alınacak iktisadi kıymetin amortismanından mahsup süresi ile bir ilgisi bulunmamaktadır. Yenileme fonunun ayrıldığı hesap döneminden sonraki ikinci hesap döneminde (yenileme fonunun kullanılması gereken son hesap döneminde) yeni iktisadi kıymetin iktisap edilmesi halinde de yenileme fonunda bekletilen kârın tamamının yeni alınan iktisadi kıymetin amortismanından mahsup edilmesi gerekmektedir. Bekleme süresinin son yılında olunduğu için sadece yeni iktisadi kıymetin aktife alındığı hesap döneminde mahsup işlemi yapılması, kalan fon tutarının kâra ilave edilmesi yanlış bir uygulama olacaktır.

Bu görüşe göre örneğin; 2010 yılında iktisadi kıymet satışından doğan kârın yenileme fonuna alındığını ve yeni iktisadi kıymet iktisabının 2012 yılında gerçekleştirildiğini varsayalım. Bu durumda, yeni alınan iktisadi kıymetin amortismanından mahsup işlemi yenileme fonunda yer alan tutar eritilinceye kadar devam etmelidir. Yenileme için belirlenen üç yıllık sürenin son yılında yenileme işlemi gerçekleştirildiği için sadece bir yıl mahsup işleminin yapılacağını, kalan tutarın dönem matrahına ilave edileceğini söylemek yanlış olacaktır.

Konuya ilişkin olarak verilmiş olan bir muktezada[5] da özetle; "... Şirketiniz aktifinde kayıtlı binanın 05/09/2008 tarihindeki satışından elde edilen kârın yenileme fonuna alınmasının başlangıcı olarak satışın gerçekleştiği 05/09/2008 tarihinin dikkate alınması, bu tarih itibarıyla tesis edilen yenileme fonunun en geç 31/12/2010 tarihi itibarıyla kullanılmış olması, 31/12/2010 tarihine kadar kullanılmamış olması halinde ise 2010 hesap dönemi kurumlar vergisi matrahınıza ilave edilmesi gerekmektedir.

Diğer taraftan, şirketinize yukarıda belirtilen tarih aralığında (05/09/2008 -31/12/2010), yenileme fonuna alınmış kârın kullanımıyla işin mahiyetine uygun bir bina alınmış olması halinde, yeni alınan binanın iktisabında kullanılan kâr, 3 yıllık süreyle sınırlı olmaksızın yeni alınan bina için Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre belirlenen faydalı ömür ve amortisman oranı dikkate alınarak ayrılacak amortismanlara mahsup edilecektir.

3. SERBEST MESLEK ERBAPLARININ YENİLEME FONU UYGULAMASINDAN YARARLANIP YARARLANAMAYACAĞI

Geçmişte vermiş olduğu görüşlerin aksine Maliye Bakanlığı son dönemlerde vermiş olduğu muktezalarda serbest meslek erbaplarının da diğer şartlarında sağlanması koşuluyla yenileme fonu uygulamasından yararlanabileceği görüşündedir.[6]

Bu hükmün uygulanması diğer faaliyet gruplarında olduğu gibi serbest meslek kazanç defteri tutan serbest meslek erbabı için de aynı olduğundan, örneğin envanterine kayıtlı binek otomobilini satıp, yenisini alan serbest meslek erbabının yenileme fonu uygulamasından yararlanması mümkün bulunmaktadır.

4. YENİLEME FONUNUN FİNANSAL KİRALAMA YOLUYLA EDİLEN VARLIKLARIN AMORTİSMANINDA KULLANILIP KULLANILAMAYACAĞI

Yenileme fonunun ayrılabilmesi, amortismana tabi bir iktisadi kıymetin varlığı ile bu kıymetin satılmasından sonra oluşan kârın aynı neviden bir iktisadi kıymetin alımında kullanılması halinde söz konusu olmaktadır.

Ayrıca, 4842 sayılı Kanunla Vergi Usul Kanununa eklenen ve 01.07.2003 tarihinden itibaren yapılacak finansal kiralama işlemlerinde uygulanmak üzere yayım tarihinde yürürlüğe giren Mükerrer 290 ıncı madde uyarınca aktifleştirilen finansal kiralamaya konu iktisadi kıymeti kullanma hakkı kiracı tarafından amortismana tabi tutulacaktır.

Bu açıklamalar çerçevesinde, amortismana tabi iktisadi kıymetlerin satışından doğan kârın mezkûr Kanunun 328 inci maddesine uygun olarak pasifte geçici bir hesaba alınması kaydıyla, bilahare mükerrer 290 ıncı madde kapsamında finansal kiralama yoluyla edinilen varlıkların kullanma hakkı üzerinden ayrılan amortismanların, bu hesapta tutulan tutardan (yenileme fonundan) mahsup edilmesi mümkündür. Bu mahsup için kiralama konusu iktisadi kıymetlerin mülkiyetinin mükellefe intikal etmesi beklenmeyecek, mahsup iktisadi kıymeti kullanma hakkının itfa edilmeye başlanıldığı yıldan itibaren yapılacaktır.[7]

5. FİNANSAL KİRALAMA YOLUYLA EDİLEN VARLIKLARIN SİGORTA ŞİRKETLERİNDEN TAHSİL  EDİLEN TAZMİNATLARININ YENİLEME FONUNA KAYDEDİLİP KAYDEDİLEMEYECEĞİ [8]

Yenileme Fonu, iktisadi işletmelere dahil amortismana tabi iktisadi kıymetlerin yenilenebilmesi için bu kıymetlerin satışından veya ziyaa uğramasından dolayı alınan sigorta tazminatı sonucu doğan kârların bilançonun pasifinde azami üç yıl süre ile bekletilmesini ifade eden bir vergi erteleme yöntemi olarak, işletme içi yatırımları teşvike yönelik bir uygulamadır.

Yenileme Fonunun iktisadi kıymetin iktisabında kullanılması halinde, bilançonun pasifinde yer alan fon yeni değer için ayrılacak amortismanlara mahsup edilmekte olup, mahsup etme işleminin, iktisadi kıymetin değerinin amortisman yoluyla itfa edilme süresinden önce tamamlanması durumunda ise iktisadi kıymetin kalan değer kısmı için amortisman ayrılmasına devam edilecektir.

Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalara göre, Vergi Usul Kanununun mükerrer 290 ıncı maddesi kapsamında olduğu kabul edilen finansal kiralamalar ile kiralanan varlıkların kiralama süresi içerisinde yangın, deprem, sel, kaza v.b. sebeplerle kullanılamayacak hale gelmesi nedeniyle, sigorta şirketlerinden tahsil edilecek olan tazminatlardan doğacak olan kârın, Kanunun 329 uncu maddesinde sayılan esaslar dâhilinde yenileme fonuna kaydedilmesi mümkün olup, azami üç yıl süre ile bu fonda bekletilebilecek olan bu tutarlar, finansal kiralama yoluyla iktisap edilecek olan uçakların kullanma hakkı üzerinden bu kanuna göre ayrılacak olan amortismanlara mahsup edilecektir.


[1] Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı'nca verilen 19/06/2012 tarih ve B.07.1.GİB.4.20.15.02-105[328-2012/2]-405 sayılı ile  mukteza.

[2] Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı'nca verilen 20/07/2011 tarih ve B.07.1.GİB.4.99.16.01.0-VUK-mük.290-75 sayılı ile  mukteza.

[3] Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı'nca verilen 08/03/2012 tarih ve B.07.1.GİB.4.34.19.02-019.01-919 sayılı ile  mukteza.

[4] Danıştay 4. Dairesi tarafından verilen 20.02.1974 tarih ve E:1973/4073, K:1974/55 sayılı,10.11.1991 tarih ve E:1988/4562, K:1991/3074 sayılı ve 11.01.1994 tarih ve E:1992/3956, K:1994/159 sayılı kararlar

[5] Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı'nca verilen 10/09/2012 tarih ve B.07.1.GİB.4.34.19.02-019.01-1569 sayılı ile  mukteza.

[6] Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı Ankara VDB'nca verilen 01/03/2012 tarih ve B.07.1.GİB.4.06.18.02-32328-8407-14 sayılı ile  mukteza.

[7] Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı'nca verilen 20/07/2011 tarih ve B.07.1.GİB.4.99.16.01.0-VUK-mük.290-75 sayılı ile  mukteza.

[8] Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı'nca verilen 20/07/2011 tarih ve B.07.1.GİB.4.99.16.01.0-VUK-mük.290-76 sayılı ile  mukteza.


Kaynak:
 www.MuhasebeTR.com 
(Bu makale yazılı veya elektronik ortamda kaynak göstermeden yayınlanamaz)



Yunus DOĞRU
Yeminli Mali Müşavir





Dönem Sonunda Değerleme

Tarih: 14.01.2013  
 

I.GİRİŞ

Dönem sonunda yapılacak mutabakatlar, kontroller ve değerlemelere ilişkin dikkat edilecek hususlar ve yapılacak işlemler makalemizin konusunu oluşturmaktadır. 

II. DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR VE YAPILACAK İŞLEMLER

Aşağıdaki tablo çalışmamızda, her hesaba dönem sonunda yapılacak işlemler özet olarak verilmiştir. Amacımız hesap bazında yapılacak işlemlere dikkat çekmektir.

 

HESAPLAR

DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR
VE YAPILACAK İŞLEMLER (*)

100

KASA

Kasadaki yabacı paralar TCM merkez bankası efektif alış kuru ile değelenerk çıkan fark kambiyo karı yada zararı olarak kaydedilecek. Söz konusu kurlar takip eden Ocak ayında her yıl Maliye Bakanlığı tarafından tebliğ olarak yayınlanmaktadır. Kasa sayım noksanlarının vergi kanunları uygulaması yönünden gider kaydedilmesi mümkün değildir.KKEG olarak kaydedilir.Nedeni bulunamayan kasa sayım  fazlalarının ise gelir kaydedilmesi gerekmektedir. 
Değerleme ölçüsü: TL için kayıtlı değer, yabancı para için  efektif alış kuru. (*)

102

BANKALAR

Bankadaki yabacı paralar döviz alış kuru ile değelenerek çıkan fark kambiyo karı yada zararı olarak kaydedilecek. 
KIST DÖNEM FAİZ GELİRİ: Değerleme günü itibariyle vadesi gelmemiş mevduatlar, VUK’un 281 maddesi uyarınca değerleme gününe kadar hesaplanacak faizleriyle birlikte dikkate alınacaktır..
Söz konusu mevduatın döviz cinsinden olması durumunda ise ilk önce Maliye Bakanlığınca tebliğ edilen kurlar üzerinden TL ye çevrilmeli ortaya çıkan kur farkı geliri veya gideri kambiyo karı veya zararı olarak kayda alınmalıdır. Bu durumda iki defa değerleme yapılmaktadır. Bunlardan biri kur farkı değerlemesi diğeri ise faiz değerlemesidir. 
Değerleme ölçüsü: TL için kayıtlı değer, yabancı para için  döviz alış kuru (**).

101

ALINAN ÇEKLER

Çeklerde vade olmadığından 31.12 tarihinde vadesi ileri olan müşteri çekler 121-  ALACAK SENETLERİ hesabına virman edilmelidir. Takip eden yılın açılış fişinden sonraki ilk mahsup fişinnde tekrar 101 hesaba virman edilmelidir. Alınan çeklere reeskont yapılmaz. 
Değerleme ölçüsü: TL için kayıtlı değer, yabancı para için döviz alış kuru. (**)

103

VERİLEN ÇEKLER

Çeklerde vade olmadığından 31.12 tarihinde vadesi ileri olan firma çekleri 321-  BORÇ SENETLERİ hesabına virman edilmelidir. Takip eden yılın açılış fişinden sonraki ilk mahsup fişinnde tekrar 103 hesaba virman edilmelidir. Verilen çeklere reeskont yapılmaz.
Değerleme ölçüsü: TL için kayıtlı değer, yabancı para için döviz alış kuru.(**)

108

DİĞER HAZIR DEĞERLER

Mutabakat yapılmalıdır.
Değerleme ölçüsü: Kayıtlı değer.

110
111
112
118

HİSSE SENETLERİ
ÖZEL KESİM TAHVİL-SENET-BONO
KAMU KESİM TAHVİL-SENET-BONO
DİĞER MENKUL KIYMETLER

Hisse senetleri ile fon portföyünün en az %51’i Türkiye’de kurulmuş bulunan şirketlerin hisse senetlerinden oluşan yatırım fonu katılma belgeleri alış bedeliyle, bunlar dışında kalan her türlü menkul kıymet borsa rayiciyle değerlenir. Borsa rayici yoksa veya borsa rayicinin muvazaalı bir şekilde oluştuğu anlaşılırsa değerlemeye esas bedel, menkul kıymetin alış bedelinin vadesinde elde edilecek gelirin (kur farkları dahil) iktisap tarihinden değerleme gününe kadar geçen süreye isabet eden kısmının eklenmesi suretiyle hesaplanır. Ancak, borsa rayici bulunmayan, getirisi ihraç edenin kar ve zararına bağlı olarak doğan ve değerleme günü itibariyle hesaplanması mümkün olmayan menkul kıymetler, alış bedeli ile değerlenir. VUK. Md.279

119

M.K.DEĞER DÜŞÜKLÜĞÜ KARŞ.

SPK mevzuatı açısından yıl içinde sürekli değer kaybeden hisse senetleri için karşılık ayrılmaktadır. Ancak bu karşılık vergi mevzuatı açısından  “Kanunen Kabul Edilmeyen Gider” olarak kabul edilir. Dönem sonunda tespit edilen değer düşüklüğü 654 hesabı borcu karşılığı 119 hesap alacağına kaydedilir. Ayrıca bu mblağ 9 numarayla başlayan nazım hesaplarda KKEG
olarak takip edilir.

120

ALICILAR

Yurt içi ve yurt dışı alıcılarla mutabakat mektubu aracılığı ile mutabakat yapılmalı;
yurt dışı alıcıların yabancı para cinsinden olan bakiyelerine Maliye Bakanlığı  tarafından
 açıklanan kurlarla (döviz alış kuru) değerleme yapılmalı farklar kambiyo karı/zararı yazılmalıdır.
 

Değerleme ölçüsü: TL için kayıtlı değer, yabancı para için döviz alış kuru. (**)

121

ALACAK SENETLERİ

Mutabakat yapılmalıdır.
Değerleme ölçüsü: TL için kayıtlı değer, yabancı para için döviz alış kuru. (**)

122

ALACAK SENETLERİ REESKONTU

VUK  281’inci maddesinde alacakların,  285’inci maddesinde de borçların mukayyet  değerleriyle değerleneceği, henüz vadesi gelmemiş alacak ve borcun senede bağlı olmak şartıyla değerleme günündeki kıymetine indirgeneceği belirtilmiştir. Bu işleme reeskont denir.  İndirgeme sonucu alacak senetlerinde ortaya çıkan ortaya çıkan eksilme reeskont  gideri olarak yazılır. Takip eden yılda gelir yazılarak düzeltilir. Alacak senetlerine reeskont yapan borç senetlerine de yapmak zorunda Borç senetlerindeki eksilme de gelir yazılr. Bir sonraki yıl gider yazılarak düzeltilir. Reeskont işlemi yapmak ihtiyaridir. SPK açısından zorunlu.

126

VERİLEN DEPOZİTO VE TEMİNATLAR

Mutabakat yapılmalıdır.
Değerleme ölçüsü: TL için kayıtlı değer, yabancı para için döviz alış kuru. (**)

128

ŞÜPHELİ TİCARİ ALACAKLAR

Protesto edilmiş, yazı ile birden fazla istenmiş ya da dava veya icra safhasına aktarılmış senetli ve senetsiz ticari alacaklar bu duruma düştükleri yılda 120 hesabın alacağı karşılığı bu hesaba borç kaydedilir. Ayrıca bu meblağ 654 hesabın borcu karşılığı 129 hesaba alacak kaydedilir.Şüpheli duruma düştüğü yılda karşılık ayrılmayan alacağa sonraki yıllarda karşılık ayrılmasını mali idare kabul etmemektedir.Ancak alacağa şüpheli durma düştüğü yıldan sonraki yılarda da karşılık ayrılabileceğini dair Danıştay Kararları mevcut. 
D.4.Daire 02.05.1991 E:1988/4658, K:1991/1627
D.4.Daire 12.12.1994 E:1994/2943 K:1994/5901

131

ORTAKLARDAN ALACAKLAR

Merkez Bankasının avans işlemlerine uyduladığı avans faiz oranında adat işlemi yaılmalı, hesap edilen faize genel oranda KDV uygulayarak borçlu ortağa fatura düzenlenmelidir. Fatura matrahı 642 hesaba alacak kaydedilmelidir.

132

İŞTİRAKLERDEN ALACAKLAR

Mutabakat yapılmalıdır.
Değerleme ölçüsü: Kayıtlı değer.

133

BAĞLI ORTAKLIKLARDAN ALACAKLAR

Mutabakat yapılmalıdır.
Değerleme ölçüsü: Kayıtlı değer.

135

PERSONELDEN ALACAK

Mutabakat yapılmalıdır.
Değerleme ölçüsü: Kayıtlı değer.

136

DİĞER ÇEŞİTLİ ALACAKLAR

Mutabakat yapılmalıdır.
Değerleme ölçüsü: TL için kayıtlı değer. Yabancı Para için döviz alış kuru. (**)

138

ŞÜPHELİ DİĞER ALACA

VUK açısından Ticari olmayan alacaklara karşılık ayrılmaz

139

ŞÜPHEL,İ DİĞER ALACAK KARŞ

VUK açısından Ticari olmayan alacaklara karşılık ayrılmaz

15

STOKLAR

Stoklar grubu maliyet bedeli değerlenir.
Bir malın maliyeti iktisap edilmesi veya değerinin artırılması için yapılan ödemelerle bunlarla ilgili giderlerin toplamıdır. Bu giderleri satın alma giderleri ve depolama giderleri olarak ikiye ayrılır.


 

1.Satın alma giderleri: sipariş giderlerini, malın taşınması ile ilgili giderleri, üretime ve satışa hazırlık giderlerini, makinelerin hazırlık giderlerini, depolanıncaya kadar ödenen sigorta giderlerini kapsar.


 

2. Depolama giderleri: Stokların depolanması ile ilgili giderleri, depoda bekleme süresinde meydana gelen fiziki ve iktisadi yıpranma giderlerini, depo içi taşıma ve yerleştirme giderlerini, depolama ile ilgili sigorta giderlerini kapsar.
 

Üretilen malların değerlemesi: VUK. 275. maddesine göre imal edilen malların maliyeti;
- Mamulün vücuda getirilmesinde sarf olunan hammadde ve malzemelerin bedelini,
- Mamule isabet eden direkt işçilik payını,
- Genel imalat giderlerinden mamule düşen payı,
-  Genel idare giderlerinden mamule düşen payı,
-  Ambalajlı olarak piyasaya arzı gerekli olan mamullerde ambalaj malzemesi bedelidir.
İmal edilen malların değerlemesinde maliyet bedeli ölçüsü kabul edilmiş ve maliyet bedelinin hesaplanmasında uygulanacak yöntemin seçiminde mükellef serbest bırakılmıştır.


 

Stok noksanı/fazlası:Stok noksanının nedeninin bulunamaması durumunda, bu noksanlığın
 satış işlemi olarak değerlendirilmesi, emsal bedeli üzerinden hasılat olarak kaydedilmesi ve
 üzerinden KDV hesaplanması gerekmektedir. 
Nedeni bulunamayan  stok sayım fazlalarının ise gelir kaydedilmesi gerekmektedir.
Bu konu tüm 15- STOKLAR grubu hesapları için geçerlidir.
 

Kıymeti düşen stoklar:Karşılık ayrılabilmesi için Takdir Komisyonu
marifetiyle takdir edilmelidir. (VUK. 274, 278) Takdir ettirilmez ise; KKEG yazılmalıdır.
Fireler: Dönem sonunda bilançoda yer alan stoklar fiili envanter sonucu hesaplanan stoklar
 olacağından, miktar dengesinde ortaya çıkan fireler maliyetin içinde yer alır; bu nedenle
 ayrıca gider yazılmaz. Fireler kabul edilebilir sınırlar içinde olmalı. (Bkz. İstanbul  Ticaret 
Odası Fire Oranları)

150

İLK MADDE MALZEME

Filli envanter sonucu mevcut malların maliyeti hesaplanmalıdır. 
Kullanılanlar; imalatçılarda 710 hesaba, inşaat taahhüt işlerinde, taahhüt işlerinde ve hizmet işletmelerinde 740 hesaba virman edilmelidir.
Değerleme ölçüsü: Maliyet bedeli

151

YARI MAMÜL- ÜRETİM

Takip eden yılda tamamlanacak maliyet hesaplarında biriken (710, 720,730 hesaptaki) meblağlar 711, 721, 731 hesaplar aracılığı ile bu hesaba borç kaydedilmelidir. 
Değerleme ölçüsü: Maliyet bedeli
(Bkz. 15- STOKLAR açıklaması)

152

MAMÜLLER

Filli envanter sonucu mevcut malların maliyeti hesaplanmalıdır.
Satılan mallar 620 hesaba virman edilmelidir.
Değerleme ölçüsü: Maliyet bedeli
(Bkz. 15- STOKLAR açıklaması)

153

TİCARİ MALLAR

Filli envanter sonucu mevcut malların maliyeti hesaplanmalıdır.
Satılan mallar 621 hesaba virman edilmelidir.
Emtia noksanının nedeninin bulunamaması durumunda, bu noksanlığın satış işlemi olarak değerlendirilmesi, emsal bedeli üzerinden hasılat olarak kaydedilmesi ve üzerinden KDV hesaplanması gerekmektedir. Nedeni bulunamayan  stok sayım fazlalarının ise gelir kaydedilmesi gerekmektedir.Bu konu tüm 15- STOKLAR grubu hesapları için geçerlidir.
Değerleme ölçüsü: Maliyet bedeli
(Bkz. 15- STOKLAR açıklaması)

157

DİĞER STOKLAR

Filli envanter sonucu mevcut malların maliyeti hesaplanmalıdır. 
Kullanılanlar ilgili gider hesaba virman edilmelidir.
Değerleme ölçüsü: Maliyet bedeli
(Bkz. 15- STOKLAR açıklaması)

158

STOK DEĞER DÜŞÜKLÜĞÜ KAR..

15-STOKLAR grubu açıklamasına bakınız.

159

VERİLEN SİPARİŞ AVANS

Mutabakat yapılmalı, yurt dışına verlen avanslara kur farkı hesaplanmalıdır. (Bkz. 120 hesap açıklaması)
Değerleme ölçüsü: TL için kayıtlı değer. Yabancı para için döviz alış kuru. (**)

170

YILLARA YAYGIN İNŞ. ONARIM MAL.

Biten inşaat tahhüt işleri 622 hesaba virman edilmelidir. 
Dikkat: kendisi inşaat üreten firmalar bu hesabı kullanamazlar. Saddece 
yıllara sirayet eden inşaat  taahüt işi yapanlar kullanır.
 

Değerleme ölçüsü: Kayıtlı değer

179

TAŞERONA VERİLEN AVANSLAR

Mutabakat yapılmalıdır.
Değerleme ölçüsü: TL için kayıtlı değer. Yavancı para için döviz alış kuru. (**)

180

GELECEK AYLARA AİT GİDERLER

Döneme ait giderler ilgili gider hesaplarına virman edilmelidir.
Değerleme ölçüsü: Kayıtlı değer.

181

GELİR TAHAKKUKLARI

Mutabakat yapılmalıdır.
Değerleme ölçüsü: Kayıtlı değer.

190

DEVREDEN KDV

KDV beyanından kontrol.
Değerleme ölçüsü: Kayıtlı değer.

195
196

İŞ AVANSLARI
PERSONELE AVANSLARI

Mutabakat yapılmalıdır.
Değerleme ölçüsü: Kayıtlı değer.

22
24

TİCARİ ALACAKLAR
MALİ DURAN VARLIKLAR

Mutabakat yapılmalıdır.
12, 13 Hesap grubundaki hesap açıklamalarına bakınız.

250

ARAZİ VE ARSLAR

Mutabakat yapılmalıdır

251
252
253
254
255
256

YER ALTI YER ÜSTÜ DÜZENLER
BİNALAR
TESİS MAKİNA VE CİHAZLAR
TAŞITLAR
DEMİRBAŞLAR
DİĞER MADDİ D. VARLIKLAR

Mutabakat yapılmalı ve amortisman hesaplanmalı ve amortisman cetveli oluşturulması şarttır.(Bkz. VUK amotisman tebliğleri)  
Kıst amortisman:Taşıtların amortismanı hesaplanırken,  faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerinin kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olanların bu amaçla kullandıkları binek otomobilleri hariç olmak üzere, yıl içinde alınan binek otomobillere kıst amortisman uygulanmalıdır.
Sabit Kıymet maliyetine dahil edilecek faizler: Sabit kıymetelere ilişkin alınan kredilerin, sabit kıymetin alındığı döneme isabet eden faizi sabit 
kıymetin maliyetine; sonraki yıllarda ödenen faizler ise; maliyetine eklenebilir yada doğrudan gider yazılabilir.(VUK 163 GT)

258

YAPILMAKTA OLAN YATIRINLAR

Mutabakat yapılmalı, biten yatırımlar ilgili sabit kıymet hesabına alınmalıdır.
Değerleme ölçüsü: Kayıtlı değer.

259

VERİLEN AVANSLAR

Mutabakat yapılmalıdır.
Değerleme ölçüsü: TL için kayıtlı değer. Yabancı para için döviz alış kuru. (**)


260
261
262
263
264
267

HAKLAR
ŞEREFİYE
KURULUŞ VE ÖRGÜTLEME GİDERİi
ARAŞTIRMA GELİŞTİRME GİDERİ
ÖZEL MALİYET GİDERİ
DİĞER MADDİ OLMAYAN DURAN V.

Mutabakat yapılmalı ve amortisman hesaplanmalı ve amortisman cetveli oluşturulması şarttır.(Bkz. VUK amotisman tebliğleri) 

269

VERİLEN AVANSLAR

Mutabakat yapılmalıdır.
Değerleme ölçüsü. TL için kayıtlı değer. Yabancı para için döviz alış kuru. (**)

271
272

ARAMA GİDERLERİ
HAZIRLIK VE GELİŞTİRME GİDERİ

Mutabakat yapılmalı, Amortisman hesaplanmalı.

279

VERİLEN AVANSLAR

Mutabakat yapılmalıdır.
Değerleme ölçüsü. TL için kayıtlı değer. Yabancı para için döviz alış kuru.(**)

280

GELECEK YILLARA AİT GİDERLER

Takip eden yıla ait giderler 180 hesaba virman edilmelidir.
Değerleme ölçüsü: Kayıtlı değer.

281

GELİR TAHAKKUKLARI

Mutabakat yapılmalıdır.
Değerleme ölçüsü: Kayıtlı değer.


300

BANKA KREDİLERİ

Mutabakat yapılmalıdır.
Ticari işletmeler tarafından kullanılan banka kredilerine ilişkin  faizinin  izleyen yılda ödenecek olması halinde, henüz ödenmemiş olan faizlerin, dönem sonunda kredinin kullanıldığı yıla isabet eden kısmı gider yazılacaktır. (VUV. Md.285)

320

 

Yurt içi ve yurt dışı satıcılarla mutabakat mektubu aracılığı ile mutabakat yapılmalı;
yurt dışı satıcıların yabancı para cinsinden olan bakiyelerine döviz alış kuru ile (**)  değerleme yapılmalı; farklar kambiyo karı/zararı yazılmalıdır.
Değerleme ölçüsü: TL için kayıtlı değer. Yabancı para için döviz
alış kuru.(**) (Kıst dönem faiz gideri için 780 hesap açıklamalarına bakınız.)

321

 

Mutabakat yapılmalı.

322

 

VUK  281’inci maddesinde alacakların,  285’inci maddesinde de borçların mukayyet  değerleriyle değerleneceği, henüz vadesi gelmemiş alacak ve borcun senede bağlı olmak şartıyla değerleme günündeki kıymetine indirgeneceği belirtilmiştir. Bu işleme reeskont denir.  İndirgeme sonucu alacak senetlerinde ortaya çıkan ortaya çıkan eksilme reeskont  gideri olarak yazılır. Takip eden yılda gelir yazılarak düzeltilir. Alacak senetlerine reeskont yapan borç senetlerine de yapmak zorunda Borç senetlerindeki eksilme de gelir yazılr. Bir sonraki yıl gider yazılarak düzeltilir. Reeskont işlemi yapmak ihtiyaridir. SPK açısından zorunludur.

326
329
332
333
335
336
 

ALINAN DEPOZİTO TEMŞNATLAR
DİĞER TİCARİ BORÇLAR
İŞTİRAKLERE BORÇŞAR
BAĞLI ORTAKLARA BORÇLAR
ORTAKLARA BORÇLAR
DİĞER ÇEŞİTLİ BORÇLAR
 

Mutabakat yapılmalıdır.
Değerleme ölçüsü. TL için kayıtlı değer. Yabancı para için döviz
alış kuru.(**)

331

ORTAKLARA BORÇLAR

Mutabakat yapılmalıdır. Örtülü sermaye olup olmadığı test edilmelidir.
Örtülü sermaye: Kurumların, ortaklarından veya ortaklarla ilişkili olan kişilerden doğrudan
 veya dolaylı olarak temin ederek işletmede kullandıkları borçların, hesap  dönemi içinde herhangi bir tarihte kurumun öz sermayesinin üç katını aşan kısmı, ilgili hesap dönemi için örtülü sermaye sayılır. (KV. Madde:12)

340

ALINAN AVANSLAR

Mutabakat yapılmalıdır.
Yurt dışı avasların yabancı para bakiyelerine döviz alış kuru ile (**) değerleme yapılmalı; çıkan fark kambiyo karı/zararı yazılmalıdır.
Değerleme ölçüsü: TL için kayıtlı değer. Yabancı para için  döviz alış kuru. (**)

350

YILLARA YAYGIN  İNŞAAT  VE 
ONARIM HAKEDİŞ BEDELLERİ

Mutabakat yapılır. 
İşin geçici kabulü yapıldığında bu hesaplardaki tutarlar ilgili satış hesaplarının  alacağına karşılık bu hesaplara borç kaydedilir.

360

ÖDENECEK VERGİ VE FONLAR

Ödenmeyen vergiler 368 hesaba virman edilmelidir.

361

ÖDENMEYEN SOS. GÜV. KESİNTİLERİ

Ödenmeyen sigorta primleri 368 hesaba virman edilmelidir.


öDENMEYEN SİGORTA PRİMLERİ: Ayrıca ödenmeyen sigorta primleri 5510 sayılı kanunun 88 Maddesi uyarınca gider yazılmaz. Dönem sonunda tespit edilen ödenmeyen sigorta primleri 900'lü nazım hesaplarda KKEG olarak izlenmeli ve Gelir ve KV beyanında ticari kazanca ilave edilmelidir. Söz konusu primler ödendiği yıl gelir ve kurumlar vergisi beyannameside diğer indİrim olarak düşülmelidir. Geçici vergi dönemlerinde bu işlem yapılmaz.

370

DÖNEM KARI VERGİ VE D. Y.Y.KARŞ.

Dönem ticari karında KKEG eklenerek ve de indirim ve istisnalar düşüldükten sonra hesaplanan ödenecek KV bu hesaba kaydeilir.
Bilanço esasındaki Gelir Vergisi mükellefleri (Şahıs işletmeleri ve şahıs şirketleri) bu işlemi yapmazlar

371

D. KARININ PEŞİN ÖDENEN VERGİ VE
DİĞER YÜKÜMLÜLÜKLERİ

193 hesaba kaydedilen geçici vergi ve tevkif edilen vergilerden bu dönem KV'den mahsup edilecekler, bu hesaba virman edilmelidir. Yapılacak virman 370 hesaptaki tutarı aşmamalıdır. Ayrıca yıllara sırayet eden inşaatlara ilişkin GVK 42 ve 94'e  göre tevkif edilen vergilerler, tevkifatın yapıldığı gelirin gelir tablosu ile ilişkilendirildiği dönemde 371 hesaba virman edilerek dönem vergisinden mahsup edilir.

372

KIDEM TAZMİNATI KARŞILIĞI

Belirlenecek esaslar çerçevesinde  bir yıl içinde ödeneceği  önörülen kıdem tazminatları 
karşılıkları KV,GV açısından gider yazılamaz. Karşılık ayırmak zorunlu değildir. Sermaye 
Piyasası Kurumuna tabi kurumlarda karşılık ayrılması zorunludur.

380

GELECEK AYLARA AİT GEİRLER

Bu döneme ait gelirler ilgili gelir tablosu hesabına virman edilir. VUK. 287. 1 seri nolu MUSGT (Dönemsellik kavramı)

4

UZUN VADELİ YABANCI KAYNAKLAR

Uzun vadeli yabancı kaynaklardan vadeleri bir yılın altına düşen kaynaklar,  ilgili kısa vadeli yabancı kaynaklar hesabıns (3'lü hesaplara) virman yapılmalıdır.
Değerleme ölçüsü: TL için kayıtlı değer. Yabancı para için  döviz alış kuru. (**)

5

ÖZ KAYNAKLAR

Öz kaynak hesapları gözden geçrilmelidir.Özelikle önceki yıldan devreden 591 hesap, yılın ilk ayında açılış fişinden hemen sonra 580 hesaba virman; 590 hesabın da 1. tertip yedek (540 hesap) ayrıldıktan sonra 570 hesaba virman edildiği kontrol edilmelidir. Ayrıca 570 hesabın akıbeti açısından döneme ilişkin yapılan genel kurul kararlarna bakılmalıdır.

549

ÖZEL FONLAR

Yenileme fonu: VUK  328 maddesi uyarınca ayrılan yenileme fonlarının üç yıllık süresi kontrol edilmelidir. Şayet sabit kıymet alınmamışsa söz konusu fon üçüncü yılın sonunda sonuç hesaplarına (ilgili gelir tablosu hesabına) virman edilmelidir. 
Gayrimenkul satışı: KVK  5/e maddesi uyarınca satılan gayrimenkullere ilişkin İstisna edilen kazanç beş yıl içinde sermayeye ilave dışında herhangi bir şekilde başka bir hesaba nakledilmişse, söz konusu fon sonuç hesaplarına (ilgili gelir tablosu hesabına) virman edilmelidir.

6

GELİR TABLOSU HESAPLARI

Hesaplar tekrar gözden geçirilmelidir. Dönem içinde yapılan düzeltmeler ve sonu virman  işlemleri hariç; dönem içinde gelir hesapları daima alacaklı, gider hesapları daima borçlu çalışır. 
Gelir hesaplarında  borç, gider hesaplarında alacak varsa araştırılmalıdır.
Dikkat: Döneme ilişkin dönem sonlarında hesap edilen ciro primi, teşvik primi ve benzeri gelirlere ait fatura bir sonraki döneme kaydırılarak düzenlenmemelidir. İlgili olduğu dönem sonuç hesaplarına intikal ettirilmelidir.

642

FAİZ GELİRLERİ

Kıst dönem faiz geliri için 102 hesap açıklamalarındaki ''KIST DÖNEM FAİZ GELİRİ'' açıklamalarına bakınız

7

GİDER VE MALİYET HESAPLARI

Hesaplar tekrar gözden geçirilmelidir. Dönem içinde yapılan düzeltmeler ve sonu virman işlemleri hariç bu hesaplar daima borçlu çalışır. . Bu  hesaplarında alacak varsa araştırılmalıdır.


Yansıtmalar: Maliyet hesapları olan 710-720-730 hesaplarında oluşan tutarlar, 711-721-731 yansıtma hesaplarının alacağı karşılığında 151 hesaba borç kaydedilir. Mamül hale 
gelenler 151 hesabın alacağı karşılığı,152 hesabın borcuna virman edilir.
Faaliyet giderlerini oluşturan 750-760-770 hesaplarında oluşan tutarlar, 751-761-771  yansıtma hesaplarının alacağı karşılığında gelir tablosu hesapları olan 630-631-632 hesaplarına borç kaydedilir. 780 hesapta  oluşan meblağ, 781 yansıtma hesabı alacağı  karşılığında gelir tablosu hesabı olan 660 hesaba borç kaydedilir.

780

FİNANSMAN GİDERLERİ

1. KIST DÖNEM FAİZ GİDERİ: Vadesi ertesi yıla sarkan kredi sözleşmelerine dayanan borçlar, değerleme gününe kadar hesaplanacak faizleriyle birlikte dikkate alınırlar. Buna göre, vadesi
 ertesi yıla sarkan kredilerin cari yıla isabet eden faizi hesaplanarak gider hesaplarına intikal 
ettirilmelidir. (VUK.285 )

 

2. FİNANSMAN GİDER KISITLAMASI: 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 41. Maddesinin 9.  bendine ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 11. Maddesinin birinci fıkrasına konulan
 ilave hükümlerle; Kredi kuruluşları, finansal kuruluşlar, finansal kiralama, faktoring ve finansman  şirketleri dışında, kullanılan yabancı kaynakları öz kaynaklarını aşan işletmelerde, aşan kısma 
münhasır olmak üzere, yatırımın maliyetine eklenenler hariç, işletmede kullanılan yabancı kaynaklara ilişkin faiz, komisyon, vade farkı, kar payı, kur farkı ve benzeri adlar altında yapılan 
gider ve maliyet unsurları toplamının %10’unu aşmamak üzere Bakanlar Kurulunca kararlaştırılan  kısmı” gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri gider yazamayacaklar. Belirlenecek oranı sektörler
 itibarıyla farklılaştırmaya Bakanlar Kurulu, uygulamaya ilişkin usul ve esasları belirlemeye ise Maliye Bakanlığı yetkili kılınmıştır.
Bu uygulama 01.01.2013 tarihinden itibaren yürürlüğe girecektir.

9

NAZIM HESAPLAR

Nazım hesaplarda izlenen KKEG kontrol edilmelidir.
GVK 41, Kurumlar Vergisi 11. maddesi uyarınca kanunen kabul edilmeyen giderler için 9 nazım hesaplarda izlenmeli ve Kv, GV beyan safhasında ticari kazanca ilave edilerek  vergi hesaplanmalıdr.

 

GELİR TABLOSU

İlk rakamı 6 ile başlayan hesaplardan oluşur. Bu heasapların tamamı 690 hesaba virman edilir. 690 hesabın farkı işletmenin dönem karı veya zararını oluşturur. Sonucun zarar çıkması halinde zarar tutarı önce 692 hesaba buradan da 591 hesaba virman edilerek, zarar bilançoya gönderilir.
690 hesap bakiyesinin kar çıkması halinde (Ticari kar) bu meblağ üzerine dönem KKEG tutarı eklenerek ve de indirim ve istisnalar düşüldükten sonra kalan meblağ üzerinden (Mali kar)   vergi hesaplanır. Bu tutar 690 hesabın borcuna karşılık 691 hesabın alacağına yazılır. 690 hesap ile 691 hesap farkı ise yine 690 hesabın borcu karşılığı 692 hesabın alacağına yazılır. Sonuç olarak 691 hesap 370 hesabın alacağına , 692 hesapda 590 hesabın alacağına virman edilerek bilançoya gönderilir.

 

BİLANÇO

Bilanço yukarıda bahsedilen dönem sonu işlemlerinin yapılması sonucunda ilk rakamı 1-2-3-4-5 rakamlardan olan hesaplardan oluşur. Bu hesaplardan 1-2 hesaplar bilançonunun aktifini, 3-4-5 hesaplar ise pasifini oluşturur.

 

(*) TMS ve SPK düzenlemleri gözöznünde bulundurulmamıştır.

 

(**) Dönem sonu kur değerlemelerinde, Maliye Bakanlığı'nın her dönem sonuna ilişkin yayınladığı tebliğdeki kurlar esas alınır. (Kasa için efektif alış, diğer tüm işlemler için döviz alış kurları dikkate alınmalıdır.)

 

 

 

III. SONUÇ

İşletmeler bir hasap dönemi süresince tüm parasal hareketlerini; ilgili mevzuatta sayılan (VUK, TTK) ispat edici belgelerle, muhasebe sistemi uygulama tebliğlerinde bahsedilen  muhasebenin temel kavramlarına, tekdüzen hesap planına ayrıca vergi kanunlarına ve türk ticaret kanununa (TMS zorunluluğu olanlar ayrıca TMS’ye) uygun olarak ilgili hesaplara kaydedilmesinden sonra, dönemsonunda çıkarılan mizan, "genel geçici mizan"dır. Genel kelimesi bu mizanın tüm dönemin işlemlerini kapsamasını, "geçici" kelimesi ise bu mizanda yer alan hesap kalanlarının işletmenin varlık ve borçlarının gerçek durumunu tam olarak yansıtmadağını ifade etmektedir. Mizanın, İşletmenin varlık ve kaynaklarının gerçek durumunu tam olarak yansıtması için dönem sonunda  kesin mizanın oluşturulması sürecinde her hesap için yapılan mutabakatlara, kontroller ve değerlemelere dönem sonu işlemleri denilmektedir. Bu işlemler sonucunda işletmenin varlıkları- kaynakları, gelir- giderleri tespit edilmekte bu parelelde mali tabloları hazırlanmaktadır.

KAYNAKLAR

- Tüm Yönleriyele ‘’MUHASEBE’’………….YMM. Yunus DOĞRU  (Yayın aşamasında)

Kaynak: www.MuhasebeTR.com 
(Bu makale yazılı veya elektronik ortamda kaynak göstermeden yayınlanamaz)
 

 

 




 

 

Sayfa Başına Dönün 

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol