Sayac


Fatih Lütfü AYDIN
Hoş Geldiniz

Ul-ul Emir

Ul-ul emir ile ilgili açıklamam nedeniyle Babalar Günü şiirini yeniden paylaşıyorum.

Babalar Günü

Kutluyoruz kutsal günlerinde babaları.
Kutlanmaya değer, Alın teri ile dolu onurlu çabaları.
Sözüm siyasi babalara,
Karşı çıkarlar acabalara;

Kur'an babamızdan böyle gördük diyenlere,
Der, Allah pisliğini yağdırır,
Aklını işletmeyenlere.
Hep kafa sallarsan eğer,
Sömürgeciyle baban,
Vurur sırtına eğer.

Üretemezsin tüketirsin tükenerek.
Sömürgeciyle baban,
Sömürür seni semirerek.

Kur'an sizden! olan Ul-ul emre,
İş ve yönetim sahiplerine, uyun der.
Uymalı elbette bizden! iseler eğer.

Sıcak para girer çıkar, at koşturup borsada.
Hani adil finansal yasa,
Hani ekonomi siyasa. 
Yok kimsede ses seda..

Ekonomi siyasa;
Ekonomiyi kalkındırmak için siyaset gütmek.
İşlerine gelmez, işlerine gelen;
Milli, dini duygularla halkı avutmak.

Dincilik, milliyetçilik, laiklik derken, 
Sömürgeci kıs kıs güler kanımızı içerken.

Saygılar ve sevgiler
20.05.2007
Fatih Lütfü

UL-ul EMİR

NİSÂ-59

Ey iman sahipleri! Allah'a itaat edin. Resule ve sizin içinizden olan/sizin seçtiğiniz hüküm ve yetki sahiplerine de itaat edin. Sonra bir şeyde tartışmaya girdiniz mi, eğer Allah'a ve âhiret gününe inanıyorsanız, onu Allah'a ve resule arz edin. Böyle yapmanız hem daha hayırlı hem de sonuç bakımından daha güzeldir.

 

Yâ eyyuhellezîne âmenû atîûllâhe ve atîûr resûle ve ulil emri minkum fe in tenâza’tum fî şey’in fe ruddûhu ilallâhi ver resûli in kuntum tu’minûne billâhi vel yevmil âhir(âhiri), zâlike hayrun ve ahsenu te’vîlâ(te’vîlen).

1.

yâ eyyuhâ: ey

2.

ellezîne: olanlar

3.

âmenû: âmenû oldular, îmân ettiler

4.

atîû: itaat edin

5.

allâhe: Allah

6.

atîû: itaat edin

7.

er resûle: resûl, elçi

8.

ve ulî el emri: idareciler, komutanlar

9.

min-kum: sizden

10.

fe in: bundan sonra eğer

11.

tenâza'tum: nizaya, anlaşmazlığa, ihtilâfa düştünüz

12.

fî: hakkında, konuda, hususta

13.

şey'in: bir şey

14.

fe: o taktirde

15.

ruddû-hu: onu arz edin, götürün

16.

ilâ allâhi: Allah'a

17.

ve er resûli: ve resûle, elçiye

18.

in kuntum: eğer siz ... iseniz

19.

tu'minûne: îmân ediyorsunuz

20.

bi allâhi: Allah'a

21.

ve el yevmi el âhiri: ve son güne

22.

zâlike: bu

23.

hayrun: daha hayırlı

24.

ve ahsenu: ve daha güzel, en güzel

25.

te'vîlen: te'vil, yorum bakımından

 


Bu ayetle ilgili olarak, şu vurguyu yapmak istiyorum. Ayette ki “Ey iman sahipleri! ve sizin içinizden olan/sizin seçtiğiniz” kısımlara dikkat çekmek gerekiyor.

İman sahiplerine

min-kum

: sizden

 

olan deniyor. Yani sizin çıkarınız için çalışan, size zulmetmeyen, anlamına geliyor bu kelime. İş ve yönetim sahipleri zalimse, hakaret ve haksızlık etmeden mücadele edip, yani üzerimize düşeni yapıp, gerisini Allah’a havale etmeliyiz bence.

 

Zulme Zulümle Karşılık Verilmez.
MÂİDE-8
Yaşar Nuri Öztürk : Ey iman edenler! Adalet ve dürüstlüğün tanıkları olarak Allah için kollayıp gözetleyenler olun! Bir topluluğun çirkinlik ve kötülüğü sizi adaletsiz davranmaya asla itmesin. Adaletli olun! Bu, takvaya/korunup sakınmaya daha uygundur. Allah'tan sakının. Allah, yapmakta olduklarınızdan haberdardır.

 

 

 


ZALİMLERE İTAAT FELAKET GETİRİR.
HÛD-59

Yaşar Nuri Öztürk : İşte buydu Âd. Rablerinin ayetlerine kafa tuttular, O'nun resullerine isyan ettiler. Ve her inatçı zorbanın emrine uydular.


ZUHRÛF

54. Yaşar Nuri Öztürk : İşte toplumunu böyle küçümsedi, onlar da ona itaat ettiler. Çünkü onlar yoldan sapmış bir toplum idiler.

55. Yaşar Nuri Öztürk : Onlar bizi bu şekilde öfkelendirince, biz de onlardan öç aldık; hepsini suya gömüverdik.

56. Yaşar Nuri Öztürk : Onları, sonra gelecekler için eski bir örnek yaptık.

YÛNUS-83

Yaşar Nuri Öztürk : Firavun ve kodamanlarının kendilerine kötülük etmelerinden korktukları için, kavmi arasından bir gençlik grubu dışında hiç kimse Mûsa'ya inanmadı. Çünkü Firavun, o toprakta gerçekten çok üstündü ve gerçekten sınır tanımaz azgınlardan biriydi.

Kodamanların desteği olmasa Fravun etten kemikten biri olarak zulmedemez. Demek ki Zulme destek veren kodamanlar da zalimdir ve zulümden sorumludur.

 

Çaresizlikten itaat edenlere ise Kur’an’ın affı vardır.

NAHL-106

Yaşar Nuri Öztürk : Her kim imanından sonra Allah'a küfür eder, kalbi iman ile yatışmış halde iken baskıyla zorlanan hariç olmak üzere, inkâra göğüs açarsa, böylelerinin üzerine Allah'tan bir gazap iner. Bunlar için büyük bir azap da öngörülmüştür.

Sayfa Başına Dönün 

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol