Sayac


Fatih Lütfü AYDIN
Hoş Geldiniz

Kur'an'da Her sey var midir?

 

Kur’an her şeyin adresini vermiştir.

Enbiya Suresi

7. Senden önce de ancak kendilerine vahyettiğimiz erler gönderdik. Hadi, sorun zikir/Kur'an ehline, eğer bilmiyorsanız...

Nahl Suresi

43. Biz senden önce de elçi olarak kendilerine vahyettiğimiz erkeklerden başkasını göndermedik. Eğer bilmiyorsanız, zikir/Kur'an ehline sorun.

Not: “Sebebin hususiyeti nassın umumiyetine engel değildir” yani bir hükmün ( Kur’an ayetinin), özel olması ( burada Kur’an ehli ) genellemeye engel değildir. Yalnızca Kur’an ehline değil her konunun ehline, uzmanına sorulabileceği anlamına gelir.

Adres göstermeye bir başka örnek de “Rabbim ilmimi arttır.” Ayetidir.

Gerekli gördüğü yerlerde bilimsel açıklamalar yapmasına rağmen Kur’an bir bilim kitabı değildir ama bilmi destekleyerek, bilimle uğraşmamımızı ister.

 

Taha, 114,

Fe teâlâllâhul melikul hak(hakku), ve lâ ta’cel bil kur’âni min kabli en yukdâ ileyke vahyuhu ve kul rabbi zidnî ılmâ(ılmen).

1.

fe

: işte

2.

teâlâllâhu (teâlâ allâhu)

: Allah yücedir

3.

el meliku

: hükümdar, düzenleyen ve idare eden, melik olan

4.

el hakku

: hak (olan)

5.

ve lâ ta'cel

: ve acele etme

6.

bi el kur'âni

: Kur'ân'a, Kur'ân için

7.

min kabli

: daha önce

8.

en yukdâ

: tamamlanması, kada edilmesi

9.

ileyke

: sana

10.

vahyu-hu

: onun vahyi

11.

ve kul

: ve de, söyle

12.

rabbi

: Rabbim

13.

zid-nî

: bana arttır

14.

ılmen

: ilim

Yaşar Nuri Öztürk: O Melik/o hak hükümdar olan Allah, yüceler yücesidir. Sana vahyi tamamlanmadan önce, Kur'an hakkında aceleci olma. Şöyle de:"Rabbim, ilmimi artır!"

Ayrıca her şeyin yazılı olduğu şey, Kuran’ın da ondan geldiği, Allah katında ki Ana Kitaptır.

Zuhruf Suresi

2. O ayan beyan konuşan Kitap'a yemin olsun ki,

3. Biz onu akıl erdiresiniz diye Arapça bir Kur'an yaptık.

4. Ve o, bizim katımızdaki ana Kitap'ta çok yüce, çok hikmetlidir.

Deme ki Kur’an Ana Kitap’ tan gönderilmiş bir kitaptır. Fatih Lütfü Aydın.

BURÛC

21. İş onların iddialarının aksinedir! O, çok yüce bir Kur'an'dır.

22. Korunmuş bir levhada/Levh-i Mahfûz'dadır.

NEBE-29

Oysaki biz, her şeyi iyiden iyiye sayıp kitaplaştırmıştık.

Yunus Suresi

61. Bir iş ve oluşta bulunsan, Kur'an'dan bir şey okusan; herhangi bir iş yapsanız, siz ona dalıp gitmişken biz üstünüzde mutlaka tanıklarız. Ne yerde ne gökte zerre ağırlığınca bir şey, ondan daha küçüğü de daha büyüğü de Rabbinden uzakta/gizli kalmaz; tümü apaçık bir Kitap'tadır.

Enam Suresi

38.Yeryüzünde debelenen hiçbir canlı, iki kanadıyla uçan hiçbir kuş istisna olmamak üzere hepsi sizin gibi ümmetlerdir. Biz bu Kitap'ta, herhangi birşeyi ne eksik bıraktık ne fazla yaptık. Onlar, sonunda Rableri önünde haşredilirler.

59. Gaybın anahtarları O'nun yanındadır; onları O'ndan başkası bilmez. O, karada ve denizde olanı da bilir. O'nun bilgisi dışında bir yaprak bile düşmez. Toprağın karanlıklarındaki bir dâne, yaş ve kuru her şey apaçık bir Kitap'ın içindedir.

91. Allah'ı, kadrine/şanına yaraşır şekilde tanıyamadılar. Çünkü, "Allah, insana hiçbir şey vahyetmemiştir." dediler. De ki "Mûsa'nın insanlara bir ışık, bir kılavuz olarak getirdiği Kitap'ı kim indirdi? Siz o Kitap'ı birtakım parşömenler yapıp ortaya sürüyorsunuz, birçoğunu da saklıyorsunuz. Size, sizin de atalarınızın da bilmediği şeyler öğretildi." "Allah" de, sonra bırak onları saplandıkları batakta oynayadursunlar.

HADÎD-22

Yeryüzünde ve kendi benliklerinizde meydana gelen hiçbir musibet yoktur ki, biz onu yaratmadan önce bir Kitap'ta belirlenmiş olmasın. Bu, Allah için çok kolaydır.

YÂSÎN-12

İnnâ nahnu nuhyil mevtâ ve nektubu mâ kaddemû ve âsârehum ve kulle şey’in ahsaynâhu fî imâmin mubîn(mubînin).

1.

innâ

: muhakkak ki biz

2.

nahnu

: biz

3.

nuhyi

: diriltiriz

4.

el mevtâ

: ölüler

5.

ve nektubu

: ve yazarız

6.

mâ kaddemû

: takdim ettikleri şeyleri

7.

ve âsâre-hum

: ve onların eserleri

8.

ve kulle şey'in

: ve herşey, hepsi

9.

ahsaynâ-hu

: onu saydık

10.

: içinde

11.

imâmin

: önder, rehber, imam

12.

mubînin

: açıkça, apaçık

Biz, yalnız biz, ölüleri diriltiriz ve onların önden gönderdiklerini de eserlerini de yazarız. Zaten biz her şeyi apaçık bir kütükte ayrıntılı olarak kaydetmişizdir.

Neml Suresi

75. Yerde ve gökte hiçbir gayb yoktur ki, açıklayıcı bir Kitap'ta olmasın.

Hac Suresi

70. Bilmedin mi ki; Allah gökte ne var, yerde ne varsa hepsini bilir. Bunların tümü bir Kitap'tadır. Bütün bunlar Allah için çok kolaydır.

Vakıa Suresi

77. O, kesinlikle şerefli bir Kur'an'dır.

78. Titizlikle saklanan bir Kitap'tadır.

İsra Suresi

58. Hiçbir kent/medeniyet dışta kalmamak üzere, kıyamet gününden önce hepsini ya helâk edeceğiz yahut da şiddetli bir azapla azaplandıracağız. İşte bu, Kitap'ta satır satır yazılmış bulunuyor.

Taha Suresi

51. Dedi: "Peki, ilk nesillerin hali ne olacak?"

52. "Onlara ilişkin bilgi, Rabbim katında bir Kitap'tadır. Rabbim ne şaşırır ne de unutur."

Kehf Suresi

27. "Onlara ilişkin bilgi, Rabbim katında bir Kitap'tadır. Rabbim ne şaşırır ne de unutur."

Sebe Suresi

3. Küfre sapanlar şöyle dediler: "Kıyamet saati bize gelmez!" De ki: "Hayır, öyle değil! Gaybı bilen Rabbime yemin olsun ki, o size mutlaka ve mutlaka gelecektir! Göklerde ve yerde zerre miktarı bir şey bile Rabbimden gizli kalmaz." Zerreden daha küçük veya daha büyük hiçbir istisna olmamak üzere, her şey apaçık bir Kitap'ta belirlenmiştir.

Fatır Suresi

11 .Allah sizi bir topraktan, sonra bir spermden yarattı; sonra sizi çiftler haline getirdi. O'nun ilmi dışında, bir dişi ne hamile olur ne de doğurur. Yaşayan bir varlığa daha çok ömür verilmesi de onun ömründen biraz azaltılması da mutlaka bir Kitap'ta yazılıdır. Bu, Allah için gerçekten çok kolaydır.

Kaf Suresi

4. Toprağın onlardan neyi eksilttiğini pek iyi bilmişizdir biz. Her şeyi saklayıp koruyan bir Kitap var katımızda.

Hadid Suresi

22. Yeryüzünde ve kendi benliklerinizde meydana gelen hiçbir musibet yoktur ki, biz onu yaratmadan önce bir Kitap'ta belirlenmiş olmasın. Bu, Allah için çok kolaydır.

Kur’an, insanın önüne okunmak üzere üç ayrı ‘kitap’ sunuyor:

-Kâinat (evren) kitabı,

-Vahy kitabı, yani Kur’an,

-İnsan kitabı.

İsra, 14,

Yaşar Nuri Öztürk: "Oku kitabını! Bugün sana hesap sorucu olarak öz benliğin yeter.

Ikra’ kitâbeke, kefâ bi nefsikel yevme aleyke hasîbâ(hasîben).

1.
ikra'
: oku
2.
kitâbe-ke
: senin kitabın, kitabını
3.
kefâ bi
: kâfi oldu
4.
nefsike
: senin nefsine, nefsin
5.
el yevme
: (bu) gün
6.
aleyke
: sana
7.
hasîben
: hesap görücü olarak


Not: Ahirette önümüze açılacak olan amel defterini utanç içinde okumak istemiyorsak, dünyada özbenliğimizin ya da nefsimizin muhasebesini iyi yapmalıyız, bence. F.L.A. 3.12.2016

İsra Suresi

12-14. Biz, geceyi ve gündüzü iki ayet yaptık; sonra gecenin ayetini silip gündüzün ayetini gösterici yaptık ki, Rabbinizden bir lütuf isteyesiniz, yılların sayısını ve hesabı bilesiniz. Biz her şeyi ayrıntılı bir biçimde açıkladık.

Her insanın uğursuzluk kuşunu onun boynuna takmışızdır. Kıyamet günü kendisine, önünde açılmış olarak bulacağı bir kitap çıkaracağız:

"Oku kitabını! Bugün sana hesap sorucu olarak öz benliğin yeter."

Bence, Zuhruf, 44 ayeti gereği; Kur'an'da sorumlu olduğumuz her şey, Kur'an'ın parçası olduğu Anakitap'ta da her şey vardır.

 

Sayfa Başına Dönün 

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol