Sayac


Fatih Lütfü AYDIN
Hoş Geldiniz

Faiz Lobisi

Prof. Dr. Deniz Gökçe, Gezi Parkı direnişiyle gündeme gelen "faiz lobisi"nin işlevini anlattı

 

Ekonomi profesörü Deniz Gökçe, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Gezi Parkı direnişinde etkisi bulunduğunu söylediği “faiz lobisi”ni anlattı. Gökçe “Faiz lobisi tatlı kazanç peşinde koşar. Bu kazancı sağlamak için yüksek faiz-yüksek döviz kuru arzular. Kendisi kazanırken ülkeyi fakirleştimeyi umursamaz. Şu an suni bir kriz yaşıyoruz. İyi niyetli yabancı yatırımcı zararı göze alarak çıkmak isteyebilir. Bu da suni krizi reel bir krize dönüştürebilir” dedi.

Akşam gazetesine faiz lobisinin işlevini anlatan Prof. Dr. Deniz Gökçe şunları söyledi:

- Türkiye’de gerçekten bir faiz lobisi var mı?

Başbakan Erdoğan ‘faiz lobisi’ diyerek topluma önemli mesajlar vermek istiyor. Başbakan, faiz kelimesi ile lobi kelimesini de hep bir arada kullanmakta ve bir “faiz lobisinden” bahsetmekte. Ancak kim faiz lobisi sayılır sorusunun cevabı da açık değil, üstelik zor.

- Peki kim bu lobi dediğimiz kurumlar?

Doğal olarak bunlar yabancı finans kuruluşlar: Bankalar, fonlar... Bunların Türkiye ayağı da buradaki banka ve finans kuruluşları.


- Türkiye’de nasıl hareket ediyorlar?

Türkiye’ye yatırıma gelen fon ya da banka, döviziyle önce Türk Lirası alıyor. Bu Türk Lirası’nı hisse senedi ya da iç borçlanma senedine yatırıyor. Çıkarken de Türk Lirası’nı döviz yapıp evine dönüyor. Türkiye’de de bazı yerli aracı kuruluşlar ve bankalarla beraber hareket ediyorlar.


Nasıl kazanıyorlar?

- Faiz ya da dövizin artmasından çıkarları ne?

DIŞ ülkelerden Türkiye’ye gelen yabancı yatırımcılar sıklıkla yerel faizi artırmamız için bazen nasihatlar verirler. Çünkü faiz yükselirse Türk Lirası’nın dövize karşı değeri yükselir. Bu da dış yatırımcının işine yarar. Çünkü ülkemize yüksek getiriyi izleyerek gelen dış yatırımcı, ülkemizin parası değer kaybettikçe yüksek getiriden kazandığını, TL’nin dövize karşı değer kaybetmesi nedeniyle kaybetmek durumunda kalır. İşte getirisi kur değişmesine kurban gitmesin diye parazit yapan dış yatırımcıya ‘faiz lobisi’ diyebiliriz.

Tek amaç tatlı para kazanmak

- Faiz bu işin neresinde?

Nominal veya reel faiz yükseldiği zaman, yabancı yatırımcı kur değişimi nedeniyle zarar etmekten kurtulur. Fakat ülkeye finans yatırımına gelen her kuruluşa faiz lobisi diyemeyiz. İster istemez bu kuruluşlar kolay para peşinde. Fakat ülkenin geleceğini düşünmeyen kötü niyetli kuruluşlarına bu benzetmeyi yapabiliriz.

Güçlü TL’yi kim istemiyor?

- TL’nin değerinin düşmesini istemeyen kimler?

TL’nin değer kaybetmesi elinde döviz birikimi olan kimseye veya kuruma yarar. Dövizin değerinin artması en çok ihracatçılara da yarar, çünkü onlar da döviz kazanmaktadırlar. Ama ülkenin ithalatçılarına ve döviz borcu olan kişi ve kuruluşlara dövizdeki yükseliş hiç ama hiç yaramaz.

Faiz lobisi ne kadar güçlü?

- Şu an kim daha güçlü? Faiz lobisi mi, MB mı?

Merkez Bankası son yıllarda hem nominal hem de reel faizi düşürmekte başarılı oldu. Döviz kurunun TL aleyhine gelişmesini de kontrol altına aldı. Merkez Bankası son dönemde kullandığı ve “koridor sistemi” adı ile geçen politika yaklaşımında faizleri hem nominal hem de reel olarak rekor düzeyde düşürebildi. Diğer taraftan da ülkemize gelen yabancı sermaye akımı nedeni ile paramız da değer kaybetmek yerine değer kazanmak yönünde sık sık değişim yaşamaktadır. Yani şu an için işler Merkez Bankası’nın istediği şekilde yürüyor.

TL’deki kayıpların bir sorumlusu da küresel gelişmeler

- İyi de Merkez Bankası TL’nin değerinin düşmesini istemedi mi?

Son haftalarda TL’nin değer kaybetmesi küresel ekonomideki değişimden kaynaklanıyordu. Fakat biz de hem nisan ayında 0.25 puan ve hem de mayıs ayında 0.50 puan faiz indirimi yaptığımızdan biz de kendi paramızın değerini Merkez Bankası politikasıyla düşürüyorduk. Çünkü büyüme başlarken dış denge yani cari açık da yükselmeye başlamıştı ve çok yükselmesini istemiyorduk. Faiz indirmek yerel paranın değerini de düşürür.

Lobi’den kurtulma yolları!

- Türkiye faiz lobisinden kurtulmak için ne yapmalı?

İlk olarak tasarrufları artırmalıyız. Biz ülke olarak tasarruflarımızı artırırsak faiz lobisinin bir anlamı da kalmaz. Kendi yatırımlarımızı kendi tasarruflarımızla finanse eder hale geliriz. Bakın Almanya’ya, tasarruflar yüksek lobi falan da yok...

Diğerlerine benzemeyiz

- Yabancı basında Türkiye, İspanya ya da Portekiz olur mu diye yazılar çıktı? Bunlar ne kadar gerçekçi?

Türkiye 2001 sonrasında bankaları ve kamu maliyesini tamir etti. İspanya, Portekiz olmaz. Ama gerilim Güneydoğu sorununun çözümünü ve büyümeyi etkileyecek düzeye götürülmemeli.

Risk: İyi niyetli yatırımcıyı ürkütmektir!

- Ekonomi için asıl risk ne?

Asıl risk, Türkiye’ye yatırım yapmış iyi niyetli yabancıların endişelenip ülkeden çıkma riskidir. Bunu yapabilmeleri için satmaya çalıştıkları hisse senedi ve bonolara alıcı bulmak zorundalar. Ancak bugünkü ortamda alıcı bulmaları zor. Ama eğer gerilim panik düzeyine gelirse, o zaman zararı sineye çeker, kaçabilirler. Bu da kurları 1994 ve 2001’deki gibi yukarıya zıplattırır. Ama şu anda böyle bir durum yok!

1 dolar=2 TL olabilir mi?

Merkez Bankası geçen hafta cuma günü likiditeyi azalttığını ve durumu izleyip, gerektiğinde politikasını kuvvetlendirip kuvvetlendirmemesi konusunda karar vereceğini söyledi. Bir dolar 2 TL düzeyine çıkmak Merkez Bankası’nın hemen müdahale etmesini getirir.

Yüksek faizi sadece bu lobi istemez...

- Yüksek faizi isteyen herkes faiz lobisine mi hizmet eder? 
Faiz lobisine dahil edilemeyecek birçok insan da bankalarda mevduat şeklinde fon tutmaktadırlar. Faizin enflasyona oldukça paralel olmasına rağmen milyarlarca risk sevmeyen yatırımcı, hisse senedi yerine kamu borç senetlerine veya çoklukla mevduata yatırım yaparlar. Yaşlı ve emeklilerin tasarruflarını tuttuğu en önemli araç mevduattır. Bu tür insanlar faizin düşmesinden şikâyet etseler de, onlara faiz lobisi denemez. Çünkü onlar uzun vadeli tasarrufçu ve yatırımcıdır, kısa vadeci spekülatör değil

 

Başbakan’ın Gezi protestolarına sert tepkisinin negatif etkisi bugün için finansal piyasalarda ortaya çıkıyor. Borsa düşüyor. Faiz artıyor. Döviz kurları artıyor. (Türk Lirası değer kaybediyor.)
Finansal yatırım araçlarındaki hareketler, Türkiye şartlarında uzun dönemli istikrar sorunu yaratma riski taşıyor. Söz gelimi Borsa “İner de çıkarda” demek sorunu çözmüyor. Borsada panik, sıcak para çıkışını hızlandırır. Özellikle Türkiye’nin kur riski, sorunu kriz noktasına taşıyabilir.
Türkiye’nin geçmiş sorunlarından ders alarak, bugünkü Gezi olaylarını demokratik bakış açısıyla ve sükûnet içinde çözmesi gerekir.
Kur riskinin yüksek olması, kurlarda hızlı artış olduğu takdirde ekonomide istikrarın hızlı bozulması, döviz geliri elde edecek veya döviz ödemesi yapacak iktisadi karar birimlerinin zarara uğrama olasılığının da yüksek olması demektir.
Siyasi sorunlar bugüne kadar çoğu zaman kur artışı olarak ekonomiye yansımıştır. Bugün döviz kurları, her zamankinden daha hassastır… Çünkü Türk Lirası aşırı değerlidir.
Türk Lirası’nın aşırı değerli olduğunu Merkez Bankası Reel Efektif Döviz Kuru endeksinden görebiliyoruz. MB TÜFE bazlı reel efektif döviz kuru endeksi Mayıs ayı itibariyle 119.60’dır. Bu demektir ki Mayıs ayında Türk Lirası yüzde 19.60 oranında daha değerlidir. Yani Türkiye’nin dış ticaretinde rekabet edebilmesi için, üretkenlik gibi faktörler yanında döviz fiyatlarının da şimdikinden yüzde 19.60 oranında daha yüksek olması gerekir. Söz gelimi Mayıs’ta dolar kuru ortalama olarak 1.82’dir. MB reel kur endeksine göre ise 2 lira 17 kuruş olması gerekirdi. Dolar 2.17 liranın altında kaldığı sürece, kurun artışı yönünde bir baskı oluşuyor. Merkez Bankası bu baskıyı döviz satarak gidermeye çalışıyor. Geçen hafta bu baskı nedeniyle özelleştirme idaresinin 300 milyon dolar sattığı yazıldı.
Ne var ki korkunun ecele faydası yoktur… Ekonomik altyapı ve dış açıklar, sürekli bir kur tehdidi yaratıyor.
1) 2012 yılında toplam tasarrufların, Gayri Safi Yurt İçi Hasıla’ya oranı (ortalama tasarruf oranı ) yüzde 15 olarak tahmin edilmiştir. Buna karşılık toplam yatırımların GSYH’ya oranı yüzde 23 olarak tahmin edilmiştir. Arada 8 puan fark var. Bu fark cari açığı oluşturmuştur. İç tasarruf açığı dış kaynaklarla, (dış borçla, yabancı sermaye girişi ile, varlık satışları ile) kapatılmıştır.
2) Cari açık kronik bir yapı kazandı. Çünkü, düşük kur iç üretim yerine ithalatı artırıyor. İç üretim azaldıkça, üretkenlik düştükçe ithal mala ihtiyaç artıyor. 2012 yılında Büyüme oranının düşmesine rağmen cari açık yüksek kaldı. Son on yılda Türkiye 343 milyar dolar cari açık verdi. Cari açıktan daha fazla sıcak para girdiği için kur baskısı oluşuyor, kur artmıyor ve TL değerleniyor.
3) 2003 yılında, kamu özel olarak Türkiye’nin toplam dış borcu 140 milyar dolar idi. Bugün bu dış borç 340 milyar dolara yükseldi. Türkiye bu on yılda 200 milyar dolar dış borç aldı. Bu 200 milyarın 25 milyar doları ile IMF borcunu ödedi. Hükümet dış borcun 200 milyar dolarını görmüyor, IMF’ye ödediği 25 milyar doları görüyor. Dış borcun 340 milyar dolara çıkması, döviz riskini artırıyor. Zira kur artarsa, bu borçların TL karşılığı da aynı oranda artar.
4) Özel sektörün ve bankaların döviz pozisyon açığı yüksektir. Döviz pozisyon açığı, döviz cinsinden yükümlülüklerin, döviz cinsinden alacaklardan çok fazla olmasını ifade eder. Bankalar dışında özel sektörün döviz pozisyon açığı 146 milyar dolardır. Ani kur artışı döviz borcu olan işletmeleri zora sokacaktır.
5) Sıcak para da kurlarda risk yaratıyor. Söz gelimi son günlerde sıcak para çıkışı oldu. Borsadaki sıcak paranın elbette bir günde çıkması mümkün değil.. Ancak kısmen çıkışı ve kısa vadeli mevduatta olan sıcak paranın çıkışı, döviz talebi demektir. Kurların artması yönünde baskı oluşturuyor.
6) Merkez Bankasının elindeki döviz rezervi, kur riskini önlemeye yetmez. Mayıs’ta MB döviz rezervi 109 milyardır. Bunun bir kısmı MB’nin borcu dövizlerdir

Kaynak:
 http://www.kemalistler.org/esfender-korkmaz-kur-riski-artti.html#ixzz2WP68AJ8n
Follow us:
 @genckemalistler on Twitter | kemalistlerweb on Facebook

 

 

 

Sayfa Başına Dönün 

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol