Asım 10 Kelime Açıklamaları.
Çam devirmek:
Farkında olmadan karşısındakini kıracak ya da kötü bir sonuca yol açacak söz söylemek,
davranışta bulunmak."Onun da çam devirmede üstüne yok hani."
Kaynak: http://www.dersimiz.com/deyimler_sozlugu.asp?islem=bilgigoster&id=1717
Çam Devirmek Deyiminin Öyküsü
Zengin bir adamın, Göztepe Erenköy taraflarında, sekiz on dönüm bahçeli, büyük bir köşkü varmış.
Adam bu bahçenin bir köşesine bir bina daha yaptırmaya karar vermiş. Eski binalar hep ahşap yapıldığı için,
gereken keresteyi tomruk halinde getirtmiş
ve inşaat yaptıracağı yere istif ettirmiş. Bu tomrukların içinde çam, gürgen, meşe ve ceviz ağaçları da
bulunuyormuş. Sayfiye mevsimi olmadığı için
Nişantaşı’ndaki konağında oturan zengin adam bir sabah, köşküne gitmiş ve köşkün saf bekçisine emir vermiş:
-Bir hızarcı bul, bahçedeki ağaçların arasındaki çamları biçtir, tahta ve kalas yaptır demiş. Saf uşak da
efendisinin emri üzerine hızarcıları bulmuş. Çam tomrukları yerine, köşkün bahçesinde ne kadar kıymetli
çam ağacı varsa kestirip devirmiş. Bu akılsız uşağın adı, çam deviren uşak kalmış.
http://www.vatanbir.org/yazi/32/cam-devirmek-deyiminin-oykusu
Zül
1. Alçalma, düşkünlük.
2. Ayıplanacak şey.
http://www.nedirnedemek.com/z%C3%BCl-nedir-z%C3%BCl-ne-demek
Ne zamandan beridir bağlıyız, artık bıktık;
Demir aldık o sizin an’anelikten çıktık.
Yukarıda ki dizeleri söyleyen Köse İmam’ın hocasının oğlu Hocazâde
yani nesli hazır ( şimdiki nesil, genç kuşak )
an’ane (A.) [ عنعنه ] gelenek.
an’anevî (A.) [ عنعنوی ] geleneksel.
Gelenek: Bir toplumda, bir toplulukta eskiden kalmış olmaları dolayısıyla saygın
tutulup kuşaktan kuşağa iletilen, yaptırım gücü olan kültürel kalıntılar, alışkanlıklar,
bilgi, töre ve davranışlar, anane, tradisyon
"Şair yeni bir dil yaratabilir ama bunun için gereken gücü gelenekten alır." - N. Ataç
TDK’dan
an’anelik: aşağıda ki tanımın sonunda ananecilik yazdığına göre doğrusu an’anecilik olmalı. F.L.A
Gelenekçilik: Toplumsal kurumları ve inançları daha çok geçmişten süregeldikleri için benimseyen,
saygın tutan, destekleyen, yeni kültür ögelerine daha az değer veren tutum veya öğreti, ananecilik
TDK’dan
Açıklama: Akif geleneklere sıkı sıkıya bağlı olmaya karşıdır. Alınız ilmini batının diyerek
geleneklerin ilimle yoğrulmasını ve ilme sarılmayı arzulamıştır.
Yukarıda ki tanıma göre gelenek ataların kültür*ünün kuşaktan kuşağa aktarımıdır.
Bu aktarılan kültürün yeni kuşaklara yararlı olması için ilim süzgecinden geçirilmesi gerekir, bence.
Akif körü körüne eskiye bağlılığı değil yani nakilciliği değil akılcılığı savunmuştur.
Bu konuyla ilgili bir ayet,
MÂİDE-104
Yaşar Nuri Öztürk : Onlara, Allah'ın indirdiğine ve resule gelin dendiğinde şöyle
derler: "Atalarımızı üzerinde bulduğumuz şey bize yeter." Peki, ataları
hiçbir şey bilmiyor, doğru yolu bulamıyor idiyseler de mi?
*Kültür: Bir toplumun ortaya koyduğu; mimarisi, teknoloji*si, yemeği,
kıyafeti vs. ( maddi değerleri ) ve dili, dini, tarihi, müziği, sanatı v.s. ( manevi değerleri )
ile sürdürdüğü yaşam biçimidir. F.L.A.
Yukarıda ki ayetten çıkan sonuca göre bazı atalar haksızlık üzere bir yaşam biçimi ( kültür ) sahibi olmuşlar.
Sonuç olarak ataların haksızlık içermeyen değerlerine ve ilime sarılarak, çağdaş uygarlığa ulaşmalı ve
kendimizi sömürttürmemeliyiz. F.L.A.
Not: ek bilgi olarak, kültürlü kişi toplumunun ve belki de başka toplumların da ürettiği; maddi, manevi
değerlerin bilgisine sahip kişi olmakta, bence.
*Teknoloji; tekniğin yani amaca ulaşmak için; uyulması gereken kuralların, kullanılan araçların ve
izlenmesi gereken yolların bilimsel olarak incelenmesidir.
Ek bilgi olarak,
TEKNOLOJİ
Teknoloji amaca ulaşmak için; uyulması gereken kuralların, üretilen ve kullanılan araçların ve
izlenmesi gereken yolların bilimsel olarak incelenmesidir.
Kısaca araç üretimi ve kullanımıdır. Bıçak da bir araçtır. Bıçak yemek yapımında kullanıldığı
gibi yaratılmışa zarar vermede de kullanılabilir. Zarar vermemek ( ya da genel olarak haksızlık etmemek )
şartıyla isteyen istediği aracı kullanabilmelidir. F.L.A.
http://fatihltfaydin.tr.gg/Onemli-Notlar.htm#TEKNOLOJ__ve_Bilin_li_T_keticilik
Güncel Türkçe Sözlük
pupa yelken ilerlemek (gitmek...) anlamı
1. yelkenler, arkadan esen rüzgârla şişmiş olarak, Tam yolla.
2. alabildiğince, hiçbir şeye bağımlı olmadan.
"Batı'da bilimsel araştırmalar, dramatik icat ve keşifler, pupa
yelken ilerliyor."- Talât Halmantenezzüh (A.) [ تنزه ] gezinti.
http://www.sozce.com/nedir/355007-pupa-yelken-ilerlemek-gitmek
tenezzüh etmek gezinti yapmak, gezinmek.
engin
1. sıfat Ucu bucağı görünmeyecek kadar geniş, çok geniş, vâsi
"O engin denize benzersin ki yavaş yavaş coşar ve coşunca da pek hırçın olursun." - A. H. Müftüoğlu
2. isim Açık deniz
"Enginden dönen deniz kuşları sessiz kanatlarıyla başımın üstünde dolaşıyorlar." - R. N. Güntekin
TDK
Bîçâre: çaresiz
Evrâd : Vird kelimesinin çoğulu olan evrâd; Allah’a yaklaşmak için belirli zamanlarda ve belli
iktarda yapılan nafile ibadet¸ dua ve zikri ifade eden bir tasavvuf terimidir. Sözlükte “gelmek¸
çeşmeye varmak¸ suya gelen topluluk¸ akan su ve dere” gibi manalara gelmektedir.
mahâret (A.) [ مهارت ] beceri.
Cüret
isim Arapça curʾet
1. isim Yüreklilik, ataklık, cesaret
"Geceleri evinin bahçesinde buluşacak kadar cüreti arttırmışlar." - R. N. Güntekin
2. Düşüncesizce, saygıyı aşan davranış, cesaret
Devr-i sâbık: Eski devir, eski dönem. Asım 1915 1. Dünya savaşı başlangıcında yazılmış.
Eski dönem diyerek 1908 2. Meşrutiyet öncesi mutlak krallık dönemi, 2. Abdülhamit dönemi
denmek isteniyor. F.L.A.
kazâ teknesi: başından kaza geçmiş, darbe yemiş olduğu için sağlam kabul edilmeyen. F.L.A.
Köhne
sıfat Farsça kohne
1. sıfat Eskiyip yıpranmış, bakımsız kalmış
"Annemin çocukluğundan beri yanından ayırmadığı köhne ciltli, küçük bir Mushaf'ı vardı." - Y. K. Beyatlı
2. İçinde yaşanılan zamana göre geride kalmış, eskimiş, çağ dışı
"Köhne bir düşünce."
TDK’dan.
Tahsis etmek: maaş ödemek için ayrılan para, bir yerde kullanılmaya ayrılan devlet aracı veya malı. F.L.A.
Bol keseden : Bol bol, ölçüsüz biçimde.
http://www.nedirnedemek.com/bol-keseden-nedir-bol-keseden-ne-demek
Saçıp savurmak, ölçüsüzce harcamak. Burda devlet malını keyfince kullanmak
anlamı var bence. F.L.A.
mevki (A.) [ 1 [ موقع .durum, konum. 2.yer.
tâli’i: talihi, şansı.F.L.A
körkandil: kör olan, ışık vermeyen lamba, işi bitmiş, çalışmayan lamba. Yani gemi kör kandil
gibi devreden çıkmı, işe yaramaz hale gelmiş, bence. F.L.A.
bîçâre süvâri: çaresiz süvâri.
süvârî (F.) [ 1 [ سواری .binici. 2.atlı asker. 3.gemi kaptanı
Bahr-i Siyâh: Kara Deniz
Akif yukarıda ki fıkralarla teknolojiden uzaklaşan toplumların bocalamasını vurgulamakta, bence. F.L.A.
Bence, kültürlerinde akıla ve teknolojiye yer vermeyen toplumlar, Osmanlı örneğinde olduğu gibi,
akıla ve teknolojiye yer veren toplumlarca, sömürülmeye ve yok edilmeye, tutukludur ( mahkûmdur).
Bu tutukluluk halinden kurtulmak için akıla ve teknolojiye sarılmalıdır. Bu gün Türkiye’nin en gereksinim
duyduğu şeyler; akılcılık, insancılık ve özveri ( fedakârlık, diğergamlık ) dır. Kemalizmin bu 3 ilkesine önem
verilmelidir. Aklı kullanarak, teknoloji ve onu kullanacak ehil kişilere yetki verilmelidir.
Bu ehil kadro insancılığa önem vererek özveriyle ülkenin ve vatandaşların yararına uygun çalışmalıdır.
Yıkılmış bir imparatorluğu ( enkazın en kralını ) devralan genç Türkiye Cumhuriyeti’nin çalışmaları
hayata geçirilmelidir. 14.03.2016 F.L.A.