Sayac


Fatih Lütfü AYDIN
Hoş Geldiniz

TTK UCUNCU KiTAP

ÜÇÜNCÜ KĠTAP
Kıymetli Evrak
BĠRĠNCĠ KISIM
Genel Hükümler
A) Kıymetli evrakın tanımı
MADDE 645- (1) Kıymetli evrak öyle senetlerdir ki, bunların içerdikleri hak, senetten ayrı olarak ileri sürülemediği
gibi başkalarına da devredilemez.
B) Senetten doğan borç
MADDE 646- (1) Kıymetli evrakın borçlusu, ancak senedin teslimi karşılığında ödeme ile yükümlüdür.
(2) Hile veya ağır kusuru bulunmadıkça borçlu, vade geldiğinde, senedin niteliğine göre alacaklı olduğu anlaşılan
kişiye ödemede bulunmakla borcundan kurtulur.
––––––––––––––––––
(1) 26/6/2012 tarihli ve 6335 sayılı Kanunun 32 nci maddesiyle, bu bentte yer alan “ve işlem denetçilerinin” ibaresi madde metninden
çıkarılmıştır.
11124
C) Kıymetli evrakın devri
I - Genel Ģekil
MADDE 647- (1) Mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak kurulması amacıyla kıymetli evrakın devri için her hâlde senet
üzerindeki zilyetliğin devri şarttır.
(2) Bundan başka emre yazılı senetlerde ciroya, nama yazılı senetlerde yazılı bir devir beyanına da gerek vardır. Bu
beyan kıymetli evrakın veya ayrı bir kâğıdın üzerine yazılabilir.
(3) Kanun veya sözleşme ile başkalarının, bu arada, özellikle borçlunun da devre katılmaları zorunluluğu
öngörülebilir.
II - Ciro
1. ġekil
MADDE 648- (1) Bütün hâllerde ciro, poliçenin cirosuna ilişkin hükümler uyarınca yapılır.
(2) Devir için ciro ve senedin zilyetliğinin geçirilmesi yeterlidir.
2. Hükümleri
Madde 649- (1) Devredilebilen bütün kıymetli evrakın, senedin içeriğinden veya niteliğinden aksi anlaşılmadıkça,
ciro edilmesi ve zilyetliğin geçirilmesiyle cirantanın hakları ciro edilene devrolunur.
D) Senedin türünün değiĢtirilmesi
MADDE 650- (1) Nama veya emre yazılı senet, ancak kendisine hak verdiği ve borç yüklediği tüm kişilerin
muvafakatıyla hamile yazılı senede dönüştürülebilir. Bu muvafakatın doğrudan senet üzerine yazılması gerekir.
(2) Hamile yazılı senetlerin nama veya emre yazılı senede dönüştürülebilmesi hususunda da aynı kural geçerlidir. Bu
son hâlde hak veya borç sahibi kişilerden birinin muvafakatı bulunmazsa bu dönüştürme, ancak dönüştürmeyi yapan
alacaklı ile onun haklarına doğrudan doğruya halef olan kişi arasında hüküm ifade eder.
E) Ġptal kararı
I - ġartları
MADDE 651- (1) Kıymetli evrak zayi olduğu takdirde mahkeme tarafından iptaline karar verilebilir.
(2) Kıymetli evrakın zayi olduğu veya zıyaın ortaya çıktığı anda senet üzerinde hak sahibi olan kişi, senedin iptaline
karar verilmesini isteyebilir.
II - Hükümleri
MADDE 652- (1) İptal kararı üzerine hak sahibi hakkını senetsiz olarak da ileri sürebilir veya yeni bir senet
düzenlenmesini isteyebilir.
(2) Bunun dışında iptal usulü ve hükümleri hakkında, kıymetli evrakın çeşitli türlerine ilişkin özel hükümler
uygulanır.
F) Özel hükümler
MADDE 653- (1) Çeşitli kıymetli evraka ilişkin özel hükümler saklıdır.
ĠKĠNCĠ KISIM
Nama Yazılı Senetler
A) Tanımı
MADDE 654- (1) Belli bir kişinin adına yazılı olup da onun emrine kaydını içermeyen ve kanunen de emre yazılı
senetlerden sayılmayan kıymetli evrak nama yazılı senet sayılır.
11125
B) Alacaklının hakkını nasıl ispat edeceği
I - Kural olarak
MADDE 655- (1) Borçlu, ancak senedin hamili bulunan ve senette adı yazılı olan veya onun hukuki halefi olduğunu
ispat eden kişilere ödemek zorundadır.
(2) Bu husus ispat edilmediği hâlde ödemede bulunan borçlu, senedin gerçek sahibi olduğunu ispat eden bir üçüncü
kişiye karşı borcundan kurtulmuş olmaz.
II - Eksik nama yazılı senetler
MADDE 656- (1) Nama yazılı senet içinde, senet bedelini her hamiline ödemek hakkını saklı tutmuş olan borçlu,
alacaklı sıfatının ispat edilmesini aramamış olsa da hamile iyiniyetle yapacağı ödeme sonucunda borcundan kurtulmuş olur.
Ancak, hamile ödemede bulunmakla yükümlü değildir. 785 inci maddenin ikinci fıkrası hükmü saklıdır.
C) Ġptal kararı
MADDE 657- (1) Aksine özel hükümler bulunmadıkça nama yazılı senetler, hamile yazılı senetlere ilişkin hükümlere
göre iptal olunur.
(2) Borçlu, senette ilanların sayısını azaltmak veya süreleri kısaltmak suretiyle iptal için daha basit bir usul
öngörebileceği gibi, alacaklı kendisine senedin iptal ve borcun ödendiğini gösteren, resmen düzenlenmiş veya usulen
onaylanmış bir belge verdiği takdirde, senet ibraz edilmeksizin ve iptaline karar verilmeksizin de geçerli olmak üzere ödemek
hakkını da saklı tutabilir.
ÜÇÜNCÜ KISIM
Hamile Yazılı Senetler
A) Tanımı
MADDE 658- (1) Senedin metninden veya şeklinden, hamili kim ise o kişinin hak sahibi sayılacağı anlaşılan her
kıymetli evrak, hamile veya hamiline yazılı senet sayılır.
(2) Mahkeme kararıyla ödemeden menedilen borçlunun ödemesi geçerli olmaz.
B) Borçlunun def’ileri
I - Genel olarak
MADDE 659- (1) Borçlu hamile yazılı bir senetten doğan alacağa karşı, ancak senedin geçersizliğine ilişkin veya
senedin metninden anlaşılan def’ilerle, alacaklı her kim ise ona karşı şahsen sahip olduğu def’ileri ileri sürebilir.
(2) Borçlu ile önceki hamillerden biri arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ilerin ileri sürülmesi,
ancak senedi iktisap ederken hamilin bilerek borçlunun zararına hareket etmiş olması hâlinde geçerlidir.
(3) Senedin, borçlunun rızası olmaksızın tedavüle çıkarıldığı yolunda bir def’i ileri sürülemez.
II - Hamile yazılı faiz kuponları
MADDE 660- (1) Borçlu hamile yazılı faiz kuponlarından doğan alacağa karşı ana paranın ödendiği def’inde
bulunamaz.
(2) Ana paranın ödenmesi hâlinde, borçlu, ilerde muaccel olup da asıl senetle birlikte kendisine teslim edilmeyen faiz
kuponlarının tutarını, bu kuponlar hakkında geçerli olan zamanaşımı süresi geçinceye kadar alıkoymak hakkını haizdir;
meğerki, teslim edilmeyen kuponların iptaline karar verilmiş veya tutarı karşılığında teminat gösterilmiş olsun.
11126
C) Ġptal kararı
I - Genel olarak
1. Yetki
MADDE 661- (1) Pay senetleri, tahviller, intifa senetleri, münferit kuponlar hariç olmak üzere, kupon belgeleri, esas
kupon belgelerinin yenilenmesine yarayan talonlar gibi hamile yazılı senetlerin iptaline hak sahibinin istemi üzerine
mahkemece karar verilir.
(2) Yetkili mahkeme, borçlunun yerleşim yeri veya pay senetleri hakkında anonim şirket merkezinin bulunduğu yer
asliye ticaret mahkemesidir.
(3) Dilekçe sahibinin senedin zilyedi bulunduğu ve onu zayi ettiği yolundaki iddialarının mahkemece inandırıcı
bulunması gerekir.
(4) Bir senet kupon tablosu veya talon içeriyorsa ve hamil yalnız kupon tablosunu veya talonunu kaybetmişse, istemin
haklı olduğunun ispatı için senedin esas bölümünün ibrazı yeterlidir.
2. Ödeme yasağı
MADDE 662- (1) Dilekçe sahibinin istemi üzerine mahkeme, senedin borçlusunu, aksine hareket ettiği takdirde iki
defa ödemek zorunda kalacağını ihtar ederek bedelini ödemekten yasaklar.
(2) Bir kupon belgesinin iptaline karar vermek gerektiği takdirde, vadeleri dava sırasında dolan münferit kuponlar
hakkında faiz kuponlarının iptaline ilişkin hükümler uygulanır.
3. Ġlan ile çağrı, baĢvuru süresi
MADDE 663- (1) Mahkeme, dilekçe sahibinin, senedin zilyedi bulunmuş ve onu zâyi etmiş olduğuna dair yaptığı
açıklamaları inandırıcı bulursa, belli olmayan hamili ilan yoluyla, senedi belirli bir süre içinde ibraz etmeye çağırır ve aksi
takdirde senedin iptaline karar verileceğini ihtar eder. Sürenin en az altı ay olarak belirlenmesi gerekir; bu süre ilk ilan
gününden itibaren işlemeye başlar.
4. Ġlan Ģekli
MADDE 664- (1) Senedin ibrazına ilişkin ilanın 35 inci maddede yazılı gazetede üç defa yapılması gerekir.
(2) Mahkeme gerek gördüğü takdirde, ayrıca uygun göreceği diğer şekillerde de ilanlar yapılmasına karar verebilir.
5. Hükümleri
a) Senedin ibrazı hâlinde
MADDE 665- (1) İptali istenen senet ibraz edilirse, mahkeme, dilekçe sahibine senedin iadesi davası açması için bir
süre belirler.
(2) Dilekçe sahibi bu süre içinde dava açmazsa, mahkeme, senedi geri verir ve ödeme yasağını kaldırır.
b) Senedin ibraz edilmemesi hâlinde
MADDE 666- (1) Mahkeme, belirlenen süre içinde ibraz edilmeyen senedin iptaline karar verir veya gerekli görürse
başka önlemler de alabilir.
(2) Hamile yazılı bir senedin iptali hakkındaki karar, derhâl 35 inci maddede yazılı gazeteyle ve mahkeme gerek
görürse başka araçlarla da ilan edilir.
(3) İptal kararı üzerine dilekçe sahibi, gideri kendisine ait olmak üzere yeni bir senet düzenlenmesini veya muaccel
borcun ifasını istemek hakkını haizdir.
11127
II - Kuponlarda usul
MADDE 667- (1) Münferit kuponların zıyaı hâlinde hak sahibinin istemi üzerine, mahkeme, bedelin vadesinde, vade
dolmuşsa derhâl mahkemeye yatırılmasına karar verir.
(2) Üç yıl geçtikten sonra hiçbir hak sahibi başvurmaz ve vadenin dolmasından itibaren üç yıl geçmiş olursa,
mahkeme kararıyla bedel dilekçe sahibine verilir.
III - Banknotlarda ve buna benzer kâğıtlarda usul
MADDE 668- (1) Banknot ve büyük miktarda çıkarılıp görüldüğünde ödenmesi gereken ve para yerine ödeme aracı
olarak kullanılan ve belirli bedelleri yazılı olan diğer hamile yazılı senetlerin iptaline karar verilemez.
(2) Devlet tarafından çıkarılmış olan tahvillere ilişkin özel hükümler saklıdır.
D) Ġpotekli borç senedi ve irat senedi
MADDE 669- (1) Hamile yazılı olan ipotekli borç senediyle irat senedine ilişkin özel hükümler saklıdır.
DÖRDÜNCÜ KISIM
Kambiyo Senetleri
A) Borçlanma ehliyeti
MADDE 670- (1) Sözleşme ile borçlanmaya ehil olan kişi, kambiyo senetleri ile borçlanmaya da ehildir.
BĠRĠNCĠ BÖLÜM
Poliçe
BĠRĠNCĠ AYIRIM
Poliçenin Düzenlenmesi ve ġekli
A) ġekil
I - Unsurları
1. Genel olarak
MADDE 671- (1) Poliçe;
a) Senet metninde “poliçe” kelimesini, senet Türkçe’den başka bir dille yazılmışsa, o dilde poliçe karşılığı olarak
kullanılan kelimeyi,
b) Belirli bir bedelin ödenmesi hususunda kayıtsız ve şartsız havaleyi,
c) Ödeyecek olan kişinin, “muhatabın” adını,
d) Vadeyi,
e) Ödeme yerini,
f) Kime veya kimin emrine ödenecek ise onun adını,
g) Düzenlenme tarihini ve yerini,
h) Düzenleyenin imzasını,
içerir.
2. Unsurların bulunmaması
MADDE 672- (1) 671 inci maddede yazılı unsurlardan birini içermeyen senet ikinci ilâ dördüncü fıkralarda yazılı
hâller dışında poliçe sayılmaz.
(2) Vadesi gösterilmeyen poliçenin görüldüğünde ödenmesi şart edilmiş sayılır.
(3) Ayrıca belirtilmiş olmadıkça muhatabın adı yanında gösterilen yer, ödeme yeri ve aynı zamanda da muhatabın
yerleşim yeri sayılır.
11128
(4) Düzenlenme yeri gösterilmeyen poliçe, düzenleyenin adı yanında gösterilen yerde düzenlenmiş sayılır.
II - Münferit unsurlar
1. Düzenleyenin aynı zamanda muhatap veya emrine ödenecek kiĢi olması
MADDE 673- (1) Poliçe bizzat düzenleyenin emrine yazılı olabileceği gibi, bizzat düzenleyen üzerine veya bir
üçüncü kişi hesabına da düzenlenebilir.
2. Adresli ve yerleĢim yerli poliçe
MADDE 674- (1) Poliçe, bir üçüncü kişinin nezdinde, muhatabın yerleşim yerinde veya başka bir yerde ödenmek
üzere düzenlenebilir.
3. Faiz Ģartı
MADDE 675- (1) Görüldüğünde veya görüldüğünden belirli bir süre sonra ödenmesi şart kılınan bir poliçeye,
düzenleyen tarafından faiz şartı konulabilir. Diğer poliçelerde böyle bir faiz şartı yazılmamış sayılır.
(2) Faiz oranının poliçede gösterilmesi gerekir; gösterilmemiş ise faiz şartı yazılmamış sayılır.
(3) Başka bir gün belirtilmemişse, faiz, poliçenin düzenlenme gününden itibaren işler.
4. Poliçe bedelinin çeĢitli Ģekillerde gösterilmesi
MADDE 676- (1) Poliçe bedeli hem yazı hem de rakamla gösterilip de iki bedel arasında fark bulunursa, yazı ile
gösterilen bedel üstün tutulur.
(2) Poliçe bedeli yalnız yazıyla veya yalnız rakamla birden çok gösterilmiş olup da bedeller arasında fark bulunursa,
en az olan bedel geçerli sayılır.
B) Ġmza edenlerin sorumluluğu
I - Geçerli olmayan imzaların bulunması
MADDE 677- (1) Bir poliçe, poliçe ile borçlanmaya ehil olmayan kişilerin imzasını, sahte imzaları, hayali kişilerin
imzalarını veya imzalayan ya da adlarına imzalanmış olan kişileri herhangi bir sebeple bağlamayan imzaları içerirse, diğer
imzaların geçerliliği bundan etkilenmez.
II - Yetkisiz imza
MADDE 678- (1) Temsile yetkili olmadığı hâlde bir kişinin temsilcisi sıfatıyla bir poliçeye imzasını koyan kişi, o
poliçeden dolayı bizzat sorumludur; bu poliçeyi ödediği takdirde, temsil olunduğu kabul edilen kişinin haiz olabileceği
haklara sahip olur. Yetkisini aşan temsilci için de hüküm böyledir.
III - Düzenleyenin sorumluluğu
MADDE 679- (1) Düzenleyen, poliçenin kabul edilmemesinden ve ödenmemesinden sorumludur. Düzenleyen, kabul
edilmeme hâlinde sorumlu olmayacağını şart edebilirse de ödenmemeden sorumlu olmayacağına ilişkin kayıtlar yazılmamış
sayılır.
IV - Açık poliçe
MADDE 680- (1) Tedavüle çıkarılırken tamamen doldurulmamış bulunan bir poliçe, aradaki anlaşmalara aykırı bir
şekilde doldurulursa, bu anlaşmalara uyulmadığı iddiası, hamile karşı ileri sürülemez; meğerki, hamil poliçeyi kötüniyetle
iktisap etmiş veya iktisap sırasında kendisine ağır bir kusur isnadı mümkün bulunmuş olsun.
11129
ĠKĠNCĠ AYIRIM
Ciro
A) Poliçenin devredilmesi
MADDE 681- (1) Her poliçe açıkça emre yazılı olmasa da ciro ve zilyetliğin geçirilmesi yoluyla devredilebilir.
(2) Düzenleyen, poliçeye “emre yazılı değildir” ibaresini veya aynı anlamı ifade eden bir kaydı koymuşsa, poliçe
ancak alacağın temliki yoluyla devrolunabilir ve bu devir alacağın temlikinin hukuki sonuçlarını doğurur.
(3) Ciro, poliçeyi kabul etmiş olsun veya olmasın muhataba, düzenleyene veya poliçeyle borç altına girmiş olanlardan
herhangi birine yapılabilir. Bu kimseler poliçeyi yeniden ciro edebilirler.
B) Ciro
I - Kayıtsız, Ģartsız olması
MADDE 682- (1) Cironun kayıtsız ve şartsız olması gerekir. Cironun bağlı tutulduğu her şart yazılmamış sayılır.
(2) Kısmi ciro batıldır.
(3) Hamiline ciro beyaz ciro hükmündedir.
II - Cironun Ģekli
MADDE 683- (1) Cironun poliçe veya poliçeye bağlı olan ve “alonj” denilen bir kâğıt üzerine yazılması ve ciranta
tarafından imzalanması gerekir.
(2) Lehine ciro yapılan kişinin ciroda gösterilmesine gerek olmadığı gibi, ciro, cirantanın sadece imzasından ibaret
olabilir. Bu şekildeki cirolara “beyaz ciro” denir. Beyaz cironun poliçenin arkasına veya alonj üzerine yazılması gerekir.
III - Cironun hükümleri
1. Devir iĢlevi
MADDE 684- (1) Ciro ve zilyetliğin geçirilmesi ile poliçeden doğan bütün haklar devrolunur.
(2) Ciro beyaz ciro ise hamil;
a) Ciroyu kendi adına veya diğer bir kişi adına doldurabilir,
b) Poliçeyi yeniden beyaz olarak veya diğer belirli bir kişiye tekrar ciro edebilir,
c) Beyaz ciroyu doldurmaksızın ve poliçeyi tekrar ciro etmeksizin poliçeyi başka bir kişiye verebilir.
2. Teminat iĢlevi
MADDE 685- (1) Aksi şart edilmedikçe, ciranta poliçenin kabul edilmemesinden ve ödenmemesinden sorumludur.
(2) Ciranta, poliçenin tekrar ciro edilmesini yasak edebilir; bu hâlde, senet sonradan kendilerine ciro edilmiş olan
kişilere karşı sorumlu olmaz.
3. Hamilin hak sahipliği
MADDE 686- (1) Bir poliçeyi elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa da kendi hakkı müteselsil ve birbirine
bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde, yetkili hamil sayılır. Çizilmiş cirolar bu hususta yazılmamış hükmündedir. Bir beyaz
ciroyu diğer bir ciro izlerse son ciroyu imzalayan kişi, poliçeyi beyaz ciro ile iktisap etmiş sayılır.
11130
(2) Poliçe herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, birinci fıkrada yazılı hükümlere göre hakkı anlaşılan
yeni hamil, ancak poliçeyi kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisabında ağır bir kusur bulunduğu takdirde o poliçeyi geri
vermekle yükümlüdür.
IV - Def’iler
MADDE 687- (1) Poliçeden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi
arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri başvuran hamile karşı ileri süremez; meğerki, hamil, poliçeyi
iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun.
(2) Alacağın temliki yoluyla yapılan devirlere ilişkin hükümler saklıdır.
V - Cironun çeĢitleri
1. Tahsil cirosu
MADDE 688- (1) Ciro, “bedeli tahsil içindir”, “vekâleten” veya bedelin başkası adına kabul edileceğini belirten bir
şerhi ya da sadece vekil etmeyi ifade eden bir kaydı içerirse, hamil, poliçeden doğan bütün hakları kullanabilir; fakat o
poliçeyi ancak tahsil cirosu ile tekrar ciro edebilir.
(2) Poliçeden sorumlu olanlar, bu hâlde, ancak cirantaya karşı ileri sürebilecekleri def’ileri hamile karşı dermeyan
edebilirler.
(3) Tahsil cirosunun içerdiği yetki, bu yetkiyi verenin ölümü ile sona ermeyeceği gibi, onun medenî hakları kullanma
ehliyetini kaybetmesiyle de ortadan kalkmaz.
2. Rehin cirosu
MADDE 689- (1) Ciro, “bedeli teminattır”, “bedeli rehindir” ibaresini veya rehnetmeyi belirten diğer herhangi bir
kaydı içerirse, hamil, poliçeden doğan bütün hakları kullanabilir; fakat kendisi tarafından yapılan bir ciro ancak tahsil cirosu
hükmündedir.
(2) Poliçeden sorumlu olanlar, kendileriyle ciranta arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri
hamile karşı ileri süremezler; meğerki, hamil poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun.
3. Vadeden sonraki ciro
MADDE 690- (1) Vadenin geçmesinden sonra yapılan ciro, vadeden önce yapılan bir cironun hükümlerini doğurur;
ancak, ödenmeme protestosundan veya bu protestonun düzenlenmesi için öngörülmüş sürenin geçmesinden sonra yapılan
ciro, sadece alacağın temliki hükümlerini doğurur.
(2) Aksi sabit oluncaya kadar tarihsiz bir ciro protestonun düzenlenmesi için öngörülen sürenin geçmesinden önce
yapılmış sayılır.
ÜÇÜNCÜ AYIRIM
Kabul ve Aval
A) Kabule arz
I - Kural
MADDE 691- (1) Poliçe vadeye kadar hamil veya poliçeyi elinde bulunduran herkes tarafından muhatabın yerleşim
yerinde onun kabulüne arzolunabilir.
II - Kabule arz Ģartı ve yasağı
MADDE 692- (1) Düzenleyen, bir süre belirleyerek veya belirlemeden poliçenin kabule arz edilmesini şart koşabilir.
11131
(2) Düzenleyen, üçüncü bir kişinin yerleşim yerinde veya muhatabın yerleşim yerinden başka bir yerde ya da
görüldükten belirli bir süre sonra ödenmesi gereken poliçeler hariç olmak üzere, poliçenin kabule arzını menettiğini poliçeye
yazabilir.
(3) Düzenleyen, poliçenin belirli bir tarihten önce kabule arz edilmemesini de şart koşabilir.
(4) Düzenleyen, poliçenin kabule arzını menetmiş olmadıkça, bir süre koyarak veya koymayarak, her ciranta
poliçenin kabule arzını şart koşabilir.
III - Görüldükten belirli bir süre sonra ödenmesi gereken poliçelerde
MADDE 693- (1) Görüldükten belirli bir süre sonra ödenmesi şart kılınan poliçelerin, düzenlenme gününden itibaren
bir yıl içinde kabule arz edilmesi gerekir.
(2) Düzenleyen bu süreyi kısaltabileceği gibi, daha uzun bir süre de şart koşabilir.
(3) Cirantalar kabule arz sürelerini kısaltabilirler.
IV - Bir daha kabule arz
MADDE 694- (1) Muhatap, poliçenin, kendisine arz edildiği günü izleyen günde bir daha ibrazını isteyebilir. İlgililer,
bu istemin yerine getirilmediğini, ancak bu istem protestoya yazılmışsa ileri sürebilirler.
(2) Hamil, kabule arz edilen poliçeyi muhataba bırakmak zorunda değildir.
B) Kabul
I - ġekli
1. Genel olarak
MADDE 695- (1) Kabul beyanı poliçe üzerine yazılır ve “kabul edilmiştir” veya buna eş anlamlı başka bir ibareyle
ifade edilir ve muhatap tarafından imzalanır. Muhatabın, poliçenin ön yüzüne yalnız imzasını koyması kabul hükmündedir.
(2) Poliçenin, görüldükten belirli bir süre sonra ödenmesi şart edilmiş olduğu veya özel bir şart gereğince belirli bir
süre içinde kabule arz edilmesi gerektiği takdirde, hamil ibraz günü tarihinin atılmasını istemedikçe, kabul hangi gün
gerçekleşmişse poliçeye o günün tarihi atılır. Tarih atılmamış olduğu takdirde, hamil cirantalarla düzenleyene karşı başvurma
haklarını koruyabilmek için bu eksikliği zamanında düzenlenecek bir protesto ile tespit ettirmek zorundadır.
2. Kabulün sınırlandırılması
MADDE 696- (1) Kabul, kayıtsız şartsız olmalıdır; fakat muhatap kabulü poliçe bedelinin bir kısmı ile sınırlayabilir.
(2) Kabul beyanı, bundan başka noktalarda poliçe içeriğinden farklı olursa, poliçe kabul edilmemiş sayılır. Bununla
beraber kabul eden, kabul beyanındaki şartlar çerçevesinde sorumludur.
3. Adresli ve yerleĢim yerli poliçe
MADDE 697- (1) Düzenleyen, poliçede, ödemenin nezdinde yapılacağı bir üçüncü kişiyi göstermeksizin, muhatabın
yerleşim yerinden başka bir yeri ödeme yeri olarak beyan etmişse, muhatap kabul şerhinde bir üçüncü kişiyi gösterebilir.
Aksi takdirde, muhatap, ödeme yerinde poliçeyi bizzat ödemeyi taahhüt etmiş sayılır.
(2) Poliçenin bizzat muhatabın nezdinde ödenmesi şart kılınmışsa, muhatap, kabul şerhinde ödemenin yapılacağı yer
olmak üzere, ödeme yerinde bulunan bir adresi gösterebilir.
11132
II - Hükümleri
1. Genel olarak
MADDE 698- (1) Muhatap, poliçeyi kabul etmekle bedelini vadede ödemeyi taahhüt etmiş olur.
(2) Ödememe hâlinde hamil, düzenleyen dahi olsa, poliçeden dolayı 725 ve 726 ncı maddeler gereğince istenebilecek
her şeyi kabul edenden doğrudan doğruya isteme hakkını haizdir.
2. Kabul Ģerhinin çizilmesi
MADDE 699- (1) Muhatap poliçe üzerindeki kabul şerhini poliçeyi geri vermeden önce çizmiş olursa kabulden
kaçınmış sayılır. Kabul şerhinin, poliçenin geri verilmesinden önce çizilmiş olduğu, aksi ispatlanıncaya kadar karinedir.
(2) Bununla beraber, muhatap hamile veya poliçede imzası bulunan bir kişiye poliçeyi kabul ettiğini yazı ile
bildirmişse, bunlara karşı kabul beyanı çerçevesinde sorumlu olur.
C) Aval
I - Aval verenler
MADDE 700- (1) Poliçede bedelin ödenmesi, aval suretiyle tamamen veya kısmen teminat altına alınabilir.
(2) Bu teminat, üçüncü bir kişi veya poliçede imzası bulunan bir kişi tarafından da verilebilir.
II - ġekil
MADDE 701- (1) Aval şerhi, poliçe veya alonj üzerine yazılır.
(2) Aval “aval içindir” veya bununla eş anlamlı başka bir ibareyle ifade edilir ve aval veren kişi tarafından imzalanır.
(3) Muhatabın veya düzenleyenin imzaları hariç olmak üzere, poliçenin yüzüne atılan her imza aval şerhi sayılır.
(4) Kimin için verildiği belirtilmemişse aval, düzenleyici için verilmiş sayılır.
III - Hükümler
MADDE 702- (1) Aval veren kişi, kimin için taahhüt altına girmişse aynen onun gibi sorumlu olur.
(2) Aval veren kişinin teminat altına aldığı borç, şekle ait noksandan başka bir sebepten dolayı batıl olsa da aval
verenin taahhüdü geçerlidir.
(3) Aval veren kişi, poliçe bedelini ödediği takdirde, poliçeden dolayı lehine taahhüt altına girmiş olduğu kişiye ve
ona, poliçe gereğince sorumlu olan kişilere karşı poliçeden doğan haklarını iktisap eder.
DÖRDÜNCÜ AYIRIM
Ödeme
A) Vade
I - Vadenin belirlenmesi
1. Genel olarak
MADDE 703- (1) Bir poliçe;
a) Görüldüğünde,
b) Görüldükten belirli bir süre sonra,
11133
c) Düzenlenme gününden belirli bir süre sonra,
d) Belirli bir günde,
ödenmek üzere düzenlenebilir.
(2) Vadesi başka şekilde yazılan veya birbirini takip eden çeşitli vadeleri gösteren poliçeler batıldır.
2. Görüldüğünde ödenecek poliçe
MADDE 704- (1) Görüldüğünde ödenmek üzere düzenlenen poliçe ibrazında ödenir. Böyle bir poliçenin düzenlenme
gününden itibaren bir yıl içinde ödenmesi için ibrazı gerekir. Düzenleyen bu süreyi kısaltabileceği gibi, daha uzun bir süre de
belirleyebilir. İbraz süreleri cirantalar tarafından kısaltılabilir.
(2) Düzenleyen, görüldüğünde ödenecek bir poliçenin belirli bir günden önce ödenmek üzere ibraz edilmeyeceği
hakkında şart koyabilir. Bu takdirde ibraz süresi o tarihten başlar.
3. Görüldükten belirli bir süre sonra ödenecek poliçe
MADDE 705- (1) Görüldükten belirli bir süre sonra ödenecek bir poliçenin vadesi, kabul şerhinde yazılı tarihe veya
protesto tarihine göre belirlenir.
(2) Kabul şerhinde tarih gösterilmemiş ve protesto da çekilmemiş olursa poliçe, kabul eden hakkında, kabule ibraz
için öngörülmüş bulunan sürenin son günü kabul edilmiş sayılır.
II - Sürelerin hesabı
1. Genel olarak
MADDE 706- (1) Düzenlenme gününden veya görüldükten bir veya birkaç ay sonra ödenmek üzere düzenlenen bir
poliçenin vadesi, ödemenin yapılması gereken ayın o günün karşılığı olan gününde gelmiş olur. Karşılığı olan gün
bulunmadığı takdirde vade o ayın son günü gelmiş olur.
(2) Bir poliçe, düzenlenme gününden veya görüldükten bir buçuk ay veya birkaç ay veya yarım ay sonra ödenmek
üzere düzenlendiği takdirde, ilk önce tam aylar hesap edilir.
(3) Vade olarak bir ayın başı, ortası veya sonu gösterilmişse, bunlardan ayın birinci, onbeşinci ve sonuncu günleri
anlaşılır.
(4) “Sekiz gün” veya “onbeş gün” ibarelerinden bir veya iki hafta değil, gerçek olarak sekiz veya onbeş günlük bir
süre anlaşılır.
(5) “Yarım ay” ibaresi onbeş günlük bir süreyi ifade eder.
2. Takvimlerin çatıĢması
MADDE 707- (1) Belirli bir günde ödenecek bir poliçenin düzenlenme yeri ile ödeme yeri arasında takvim farkı
bulunduğu takdirde, vade, ödeme yerinin takvimine göre belirlenmiş sayılır.
(2) Takvimleri farklı olan iki yer arasında düzenlenen bir poliçe, düzenlenme gününden belirli bir süre sonra
ödenecekse, düzenlenme günü, ödeme yerindeki takvim gününe dönüştürülmek suretiyle vade hesap edilir.
(3) Poliçelerin ibraz sürelerinin hesabında da birinci ve ikinci fıkra hükümleri uygulanır.
(4) Poliçedeki bir kayıttan veya poliçenin içeriğinden, amacın başka olduğu anlaşılırsa, bu madde hükümleri
uygulanmaz.
11134
B) Ödeme
I - Ġbraz
MADDE 708- (1) Belirli bir günde veya düzenlenme gününden ya da görüldükten belirli bir süre sonra ödenecek bir
poliçenin hamili, poliçeyi ödeme gününde veya onu izleyen iki iş günü içinde ödenmek üzere ibraz etmelidir.
(2) Poliçenin bir takas odasına ibrazı, ödeme için ibraz yerine geçer.
II - Makbuz istemek hakkı
MADDE 709- (1) Muhatap, poliçeyi öderken hamil tarafından bir ibra şerhi yazılarak poliçenin kendisine verilmesini
isteyebilir.
(2) Hamil kısmi ödemeyi reddedemez.
(3) Kısmi ödeme hâlinde muhatap bu ödemenin poliçe üzerine yazılmasını ve kendisine bir makbuz verilmesini
isteyebilir.
III - Vadeden önce ve vadesinde ödeme
MADDE 710- (1) Poliçenin hamili, vadeden önce ödemeyi kabulle yükümlü değildir.
(2) Vadeden önce ödeyen muhatap, bundan doğacak tehlike kendisine ait olmak üzere hareket etmiş olur.
(3) Hile veya ağır bir kusuru bulunmadıkça poliçeyi vadesinde ödeyen kişi borcundan kurtulur. Ödeyen kişi, cirolar
arasında düzenli bir teselsülün bulunup bulunmadığını incelemekle yükümlü ise de cirantaların imzalarının geçerliliğini
araştırmak zorunda değildir.
IV - Yabancı ülke parası ile ödeme
MADDE 711- (1) Poliçenin, ödeme yerinde rayici olmayan bir para ile ödeneceği şart koşulduğu takdirde, bedeli,
vade günündeki değerine göre o ülke parasıyla ödenebilir. Borçlu, ödemede geciktiği takdirde, hamil poliçe bedelinin dilerse
vade günündeki, dilerse ödeme günündeki kura göre ülke parasına dönüştürülerek ödenmesini isteyebilir.
(2) Kanuni rayici olmayan paranın değeri, ödeme yerindeki ticari teamüllere göre belirlenir. Bununla beraber,
düzenleyen, ödenecek paranın poliçede yazılı belirli bir rayice göre hesap edilmesini şart edebilir.
(3) Düzenleyen, ödemenin belirli bir para ile yapılmasını (aynen ödemeyi), şart koşmuş ise birinci ve ikinci fıkra
hükümleri uygulanmaz.
(4) Poliçe bedeli, düzenlenme ve ödeme yeri olan ülkelerde aynı adı taşıyan, fakat değerleri birbirinden farklı olan
para ile gösterildiği takdirde ödeme yerindeki para kastedilmiş sayılır.
V - Tevdi
MADDE 712- (1) Bir poliçe 708 inci maddede öngörülen süre içinde ödeme için ibraz edilmediği takdirde borçlu,
gideri ve riski hamile ait olmak üzere poliçenin bedelini bir bankaya tevdi edebilir.
BEġĠNCĠ AYIRIM
Kabul Etmeme ve Ödememe Hâllerinde BaĢvurma Hakları
A) BaĢvurma hakkı
I - Genel olarak
MADDE 713- (1) Vadede poliçe ödenmemişse hamil, cirantalara, düzenleyene ve poliçe dolayısıyla taahhüt altına
girmiş olan diğer kişilere başvurabilir.
11135
(2) Hamil;
a) Kabulden tamamen veya kısmen kaçınılmış,
b) Poliçeyi kabul etmiş olsun olmasın, muhatap iflas etmiş veya bir ilamla ispatlanmamış olsa da sadece ödemelerini
tatil etmiş veya aleyhindeki herhangi bir icra takibi semeresiz kalmış veya
c) Kabul için arz edilmesi menedilen bir poliçenin düzenleyeni iflas etmiş,
olursa vadenin gelmesinden önce de aynı başvurma hakkını haizdir.
II - Protesto
1. Süreler ve Ģartları
MADDE 714- (1) Kabul etmemenin veya ödememenin, kabul etmeme veya ödememe protestosu denilen resmî bir
belge ile belirlenmesi zorunludur.
(2) Kabul etmeme protestosunun, kabule arz için belirli olan süre içinde çekilmesi gerekir. 694 üncü maddenin birinci
fıkrasında gösterilen hâlde poliçenin ilk arzı vadenin son gününde olmuşsa, protesto o günün ertesi günü de çekilebilir.
(3) Belirli bir günde veya düzenlenme gününden ya da görüldükten belirli bir süre sonra ödenmesi şartını içeren bir
poliçeden dolayı çekilecek ödememe protestosunun, ödeme gününü izleyen iki iş günü içinde çekilmesi zorunludur.
Görüldüğünde ödenmesi şart olan bir poliçeden dolayı çekilecek ödememe protestosu, ikinci fıkrada kabul etmeme
protestosu için gösterilen süreler içinde çekilir.
(4) Kabul etmeme protestosu çekilmiş olması hâlinde ödeme için poliçeyi ibraz etmeye gerek olmadığı gibi, ödememe
protestosu çekmeye de ihtiyaç yoktur.
(5) Poliçeyi kabul etmiş olsun olmasın muhatap, ödemelerini tatil etmiş veya aleyhindeki herhangi bir icra takibi
semeresiz kalmış ise, hamil başvurma haklarını ancak poliçenin ödenmesi için muhataba ibrazından ve protestonun
çekilmesinden sonra kullanabilir.
(6) Poliçeyi kabul etmiş olsun olmasın, muhatap veya kabul için arz edilmesi menedilen bir poliçenin düzenleyeni
iflas etmişse, iflas ilamının ibrazı, başvurma hakkının kullanılması için yeterlidir.
2. ġekli
a) Noterlikçe düzenlenmesi
MADDE 715- (1) Protestonun 716 ncı maddede belirtilen şekil ve surette noterlikçe düzenlenmesi gerekir.
b) Ġçindekiler
MADDE 716- (1) Protesto;
a) Protestoyu çeken ve kendisine protesto çekilen kişilerin adlarını veya ticaret unvanlarını,
b) Kendisine protesto çekilen kişinin, poliçeden doğan taahhüdünü yerine getirmeye davet edildiği hâlde, taahhüdünü
ifa etmemiş, kendisi bulunamamış veya ticaret yerinin ya da konutunun belirlenememiş olduğuna ilişkin bir şerhi,
c) Sözü geçen davetin yapıldığı veya davet teşebbüsünün sonuçsuz kaldığı yer ve güne ait bir şerhi ve
d) Protestoyu düzenleyen noterin imzasını,
içerir.
11136
(2) Kısmi ödeme protestoda belirtilir.
(3) Kabul için kendisine bir poliçe ibraz edilmiş olan muhatap, poliçenin ertesi günü tekrar ibrazını istemiş ise bu
durum da protestoya yazılır.
c) Protesto belgesi
MADDE 717- (1) Protesto ayrı bir belge hâlinde düzenlenerek poliçeye bağlanır.
(2) Protesto, aynı poliçenin çeşitli nüshaları veya poliçenin aslı ile bir sureti ibraz edilerek düzenlenmiş ise protestoyu
bu nüshalardan birine veya asıl senede bağlamak yeterlidir.
(3) Diğer nüshalara veya surete, protestonun, kalan nüshalarından birine veya poliçenin aslına bağlanmış bulunduğu
kaydolunur.
d) Kısmi kabul hâlinde
MADDE 718- (1) Kabul, poliçedeki bedelin bir kısmına özgülenmiş bulunup da, bu yüzden protesto düzenlenirse
poliçenin bir sureti çıkarılarak protesto bu suret üzerine yazılır.
e) Birden fazla kiĢiye karĢı düzenlenen protesto
MADDE 719- (1) Poliçeye ilişkin bir edimin birden fazla yükümlü tarafından ifasının istenmesi zorunlu ise, tek
protesto belgesi düzenlenir.
3. Saklama yükümü
MADDE 720- (1) Protestoyu düzenleyen noter poliçenin bir suretini protesto belgesi ile birlikte saklamakla
yükümlüdür.
4. Sakat protesto
MADDE 721- (1) Noter tarafından imza edilen protesto kanuna uygun olarak düzenlenmediği veya içindeki kayıtlar
yanlış olduğu takdirde de geçerlidir.
(2) Noter hakkında disiplin hükümleri saklıdır.
5. Protesto düzenlenmesi gerekmeyen hâller
MADDE 722- (1) Düzenleyen, ciranta veya aval veren kişi, senet üzerine “gidersiz”, “protestosuz” kayıtlarını ya
da bunlara eş anlamlı diğer herhangi bir ibareyi yazıp imzalayarak, hamili başvurma hakkını kullanmak için kabul
etmeme veya ödememe protestosu düzenleme yükümünden kurtarabilir.
(2) Bu kayıt, hamili, poliçeyi süresinde ibraz etmek ve gereken ihbarları yapmak yükümlülüklerinden kurtarmaz.
Sürelere uyulmadığını ispat, bunu hamile karşı ileri süren kişiye düşer.
(3) Bu kayıt poliçeyi düzenleyen tarafından yazılmış ise, poliçeden dolayı borç altına girmiş olanların hepsi hakkında
geçerli olur; bir ciranta veya aval veren kişi tarafından yazıldığı takdirde, hüküm yalnız ona uygulanır. Düzenleyen tarafından
yazılan kayda rağmen hamil yine protesto çekerse giderler kendisine ait olur.
(4) Kayıt bir ciranta veya aval veren kişi tarafından konduğu takdirde, bu kayda rağmen çekilmiş olan bir protestonun
gerektirdiği giderleri, poliçeden dolayı borç altına girenlerin hepsi tazminle yükümlüdür.
III - Ġhbar zorunluluğu
MADDE 723- (1) Hamil, protesto gününü veya poliçede “gidersiz” kaydı mevcut ise, ibraz gününü izleyen dört iş
günü içinde, kabul etmeme veya ödememe hâllerini, kendi cirantasına ve düzenleyene ihbar etmek zorundadır.
11137
(2) Her ciranta aldığı ihbarı, bunları aldığı günü izleyen iki iş günü içinde önceki ihbarları yapan kişilerin adlarını ve
adreslerini de göstermek suretiyle, kendi cirantasına ihbar eder. Düzenleyene varıncaya kadar bu sıra dâhilinde hareket edilir.
Süreler önceki ihbarın alındığı tarihten itibaren işlemeye başlar.
(3) Poliçede imzası bulunan bir kişiye ikinci fıkra gereğince ihbarda bulunulduğu takdirde, kendisine aval veren
kişiye de aynı süre içinde bu ihbarın yapılması gerekir.
(4) Bir ciranta adresini hiç yazmamış veya okunması mümkün olmayacak surette yazmış ise, ihbarın ondan önceki
cirantaya yapılması yeterlidir.
(5) İhbarı yapacak olan kişi bunu noter aracılığıyla veya sadece poliçenin iadesi yoluyla yapabilir.
(6) İhbarı yapmakla yükümlü olan kişi bunu belirli süre içinde yaptığını ispat etmek zorundadır.
(7) Birinci ve ikinci fıkralarda gösterilen süreler içinde ihbarname göndermeyen kişi başvurma hakkını kaybetmezse
de ihmalinden doğan zarardan sorumlu olur. Ancak, bu zarara ilişkin tazminat borcu poliçe bedeliyle sınırlıdır.
IV - Teselsül
MADDE 724- (1) Bir poliçeyi düzenleyen, kabul eden, ciro eden veya o poliçeye aval veren kişiler hamile karşı
müteselsil borçlu sıfatıyla sorumludurlar.
(2) Hamil, bunların borçlanmadaki sıraları ile bağlı olmaksızın her birine veya bunlardan bazılarına ya da hepsine
birden başvurabilir.
(3) Poliçeden dolayı borç altına girmiş olup da poliçeyi ödemiş bulunan herkes aynı hakkı kullanabilir.
(4) Hamil borçlulardan yalnız birine başvurmakla, diğer borçlularla ilk önce başvurduğu borçludan sonra gelenlere
karşı haklarını kaybetmez.
V - BaĢvurma hakkının kapsamı
1. Hamilin hakkı
MADDE 725- (1) Hamil başvurma yoluyla;
a) Poliçenin kabul edilmemiş veya ödenmemiş olan bedelini ve şart kılınmışsa işlemiş faizi,
b) Vadenin gelmesinden itibaren işleyecek faizi,
c) Protestonun ve hamil tarafından tebliğ olunan ihbarların giderleriyle diğer giderleri ve
d) Poliçe bedelinin binde üçünü aşmamak üzere komisyon ücretini,
isteyebilir.
(2) Başvurma hakkı vadenin gelmesinden önce kullanılırsa, poliçe bedelinden bir iskonto yapılır. Bu iskonto
başvurma tarihinde hamilin yerleşim yerinde geçerli olan resmî iskonto oranına göre hesap edilir.
2. Ödeyen kiĢinin hakkı
MADDE 726- (1) Poliçe bedelini ödemiş olan kişi kendisinden önce gelen borçlulardan;
a) Ödemiş olduğu tutarın tamamını,
b) Ödeme tarihinden itibaren bu tutarın faizini,
c) Yaptığı giderleri ve
d) Poliçe bedelinin binde ikisini aşmamak üzere komisyon ücretini,
isteyebilir.
11138
VI - Makbuz
1. Genel olarak
MADDE 727- (1) Kendisine başvurulan veya başvurulması mümkün olan borçlu, başvurma konusu olan bedeli
ödeyince, poliçe ve protesto belgesinin ayrıca doldurulacak bir makbuz ile birlikte kendisine verilmesini istemek hakkını
haizdir.
(2) Poliçeyi ödemiş olan her ciranta, kendi cirosunu ve kendisinden sonra gelen borçluların cirolarını çizebilir.
2. Kısmi kabul hâlinde
MADDE 728- (1) Poliçenin kısmen kabulünden sonra başvurma hakkının kullanılması hâlinde, poliçe bedelinin
kabul edilmeyen kısmını ödeyen kişi, ödemenin poliçe üzerine yazılmasını ve kendisine bu hususta bir makbuz verilmesini
isteyebilir. Bundan başka, onun sonradan diğerlerine karşı başvurma haklarını kullanabilmesi için, hamil ona poliçenin ve
protestonun onaylı birer suretini vermek zorundadır.
VII - Retret
MADDE 729- (1) Başvurma hakkı olan herkes, poliçede aksine şart bulunmadıkça, kendisinden önce gelen
borçlulardan biri üzerine çekeceği ve bu kişinin yerleşim yerinde, görüldüğü anda ödenmesi şart olan ve “retret” denilen
yeni bir poliçe aracılığıyla başvuruda bulunabilir.
(2) Retret, 725 ve 726 ncı maddelerde gösterilen paralardan başka komisyon ücretini içerir.
(3) Retret hamil tarafından düzenlenirse, poliçe bedeli poliçenin ödeneceği yerden, önceki borçlunun yerleşim yeri
olan yer üzerine çekilen ve görüldüğünde ödenmesi şart olan bir poliçenin cari fiyatına göre belirlenir. Retret bir ciranta
tarafından düzenlenirse, poliçe bedeli, retreti düzenleyen kişinin yerleşim yerinden önceki borçlunun yerleşim yeri olan yer
üzerine çekilen ve görüldüğünde ödenmesi şart bulunan bir poliçenin cari fiyatına göre belirlenir.
VIII - BaĢvurma hakkının düĢmesi
1. Genel olarak
MADDE 730- (1) Hamil;
a) Görüldüğünde veya görüldükten belirli bir süre sonra ödenmesi şart olan poliçeyi ibraz,
b) Kabul etmeme veya ödememe protestosunu düzenleme,
c) “Gidersiz iade olunacaktır” kaydının bulunması hâlinde, poliçeyi ödeme amacıyla ibraz,
için belirli süreleri geçirirse, kabul eden kişi hariç olmak üzere, cirantalara, düzenleyene ve diğer borçlulara karşı
sahip olduğu hakları kaybeder.
(2) Hamil, kabul amacıyla ibraz edilmesi için düzenleyenin verdiği süreye uymazsa, kabul etmeme ve ödememe
sebebiyle başvuru haklarını kaybeder; meğerki, düzenleyicinin yalnız kabule ait sorumluluğu istisna etmek istediği kayıttan
anlaşılsın.
(3) Ciroda ibraz için bir süre şart kılınmışsa ancak ciranta bu süreyi ileri sürebilir.
2. Mücbir sebepler
MADDE 731- (1) Kanunen belirli olan süreler içinde poliçenin ibrazı veya protesto düzenlenmesi, bir devletin
mevzuatı veya herhangi bir mücbir sebep gibi aşılması imkânsız bir engel nedeniyle gerçekleştirilememişse, bu işlemler için
belirli olan süreler uzatılır.
11139
(2) Hamil, mücbir sebepleri gecikmeksizin kendinden önce gelen kişiye ihbar etmekle ve bu ihbarı, altına tarih, yer ve
imzasını da koyarak poliçeye veya alonja kaydetmekle yükümlüdür. Bunun dışında 723 üncü madde hükümleri uygulanır.
(3) Mücbir sebeplerin ortadan kalkmasından sonra hamilin, poliçeyi gecikmesizin kabul veya ödeme amacıyla ibraz
ve gereğinde protesto çekmesi şarttır.
(4) Mücbir sebepler vadenin gelmesinden itibaren otuz günden çok sürerse, poliçenin ibrazına ve protesto çekmeye
gerek olmaksızın başvurma hakkı kullanılabilir.
(5) Görüldüğünde veya görüldükten belirli bir süre sonra ödenmesi şart olan poliçeler hakkında otuz günlük süre,
hamilin kendi cirantasına mücbir sebebi ihbar ettiği tarihten itibaren işler. Bu ihbar, ibraz süresinin bitmesinden önce de
yapılabilir. Görüldükten belirli bir süre sonra ödenmesi şart olan poliçelerde otuz günlük süre, poliçede belirtilen süre kadar
uzar.
(6) Hamilin veya poliçeyi ibraza veya protesto çekmeye memur ettiği kişinin yalnız kendilerine ait olaylar mücbir
sebeplerden sayılmaz.
B) Sebepsiz zenginleĢme
MADDE 732- (1) Zamanaşımı sebebiyle veya poliçeden doğan hakların korunması için gerekli olan işlemlerin
yapılmasının ihmal edilmiş olması dolayısıyla, düzenleyenin veya kabul edenin poliçeden doğan yükümlülükleri düşmüş bile
olsa, bunlar poliçenin hamiline karşı, onun zararına zenginleşmiş olabilecekleri kadar borçlu kalırlar.
(2) Sebepsiz zenginleşmeden doğan istem, muhataba, yerleşim yerli bir poliçeyi ödeyecek olan kimseye ve
düzenleyen, poliçeyi başka bir kişi veya ticari işletme hesabına düzenlemiş olduğu takdirde o kişiye veya ticari işletmeye
karşı da ileri sürülebilir.
(3) Poliçeden doğan borcu düşmüş olan cirantaya karşı böyle bir istem ileri sürülemez.
(4) Zamanaşımı süresi, poliçenin zamanaşımına uğradığı tarihi takip eden tarihten itibaren bir yıldır; ispat yükü,
sebepsiz zenginleşmediğini iddia edene aittir.
C) Poliçe karĢılığının devri
MADDE 733- (1) Düzenleyen hakkında iflasın açılmasıyla beraber, poliçe karşılığının veya düzenleyenin muhatap
hesabına alacak olarak geçirdiği diğer paraların geri verilmesi hususunda düzenleyenin muhataba karşı poliçe ilişkisinden
başka bir hukuki ilişkiden kaynaklanan istem hakkı poliçe hamiline geçmiş olur.
(2) Düzenleyen, karşılık ilişkisinden dolayı haiz olduğu haklarını devrettiğini poliçede beyan ettiği takdirde, bu
haklar, poliçe hamili kim ise ona ait olur.
(3) Muhatap, iflasın açıldığı ilan edildikten veya kendisine devir durumu ihbar edildikten sonra yalnız poliçenin iadesi
karşılığında usulü dairesinde hakkını ispat eden hamile karşı ödemede bulunabilir.
D) Araya girme
I - Genel hükümler
MADDE 734- (1) Düzenleyen ve cirantalardan veya aval verenlerden her biri, poliçeyi gereğinde kabul edecek veya
ödeyecek olan bir kişiyi gösterebilir.
(2) Poliçe, aşağıda yazılı şartlar altında, poliçe dolayısıyla kendisine başvurulması mümkün olan herhangi bir borçlu
için araya giren bir kişi tarafından kabul edilebilir veya ödenebilir.
11140
(3) Muhatap da dâhil her üçüncü kişi veya poliçeyi kabul eden kişi hariç olmak üzere, poliçeden dolayı zaten borçlu
olan herkes araya girerek poliçeyi kabul edebilir veya bedelini ödeyebilir.
(4) Araya girmek suretiyle kabul veya ödemede bulunan kişi, lehine araya girdiği borçluya durumu iki iş günü içinde
ihbar etmek zorundadır. Bu süreye uymazsa ihbarda bulunmamış olmasından doğan zarardan, poliçe bedelini aşmamak üzere
sorumlu olur.
II - Araya girme suretiyle kabul
1. ġartlar, hamilin durumu
MADDE 735- (1) Vadenin gelmesinden önce, hamilin başvurma hakkını kullanabileceği bütün hâllerde, poliçe araya
girilerek kabul edilebilir; meğerki, kabul için ibrazı menedilen bir poliçe söz konusu olsun.
(2) Poliçeyi gereğinde ödeme yerinde kabul edecek veya ödeyecek olan bir kişi poliçede gösterildiği takdirde, hamil,
o kişiye poliçeyi ibraz etmiş ve araya girme suretiyle kabul etmeme hâlinde kabul etmemeyi bir protesto ile tespit ettirmiş
olmadıkça, o kişiyi göstermiş olan kişiye ve o kişiden sonra gelen borçlulara karşı vadenin gelmesinden önce başvurma
hakkını kullanamaz.
(3) Diğer araya girme hâllerinde hamil, araya girme suretiyle kabulü reddedebilir; ancak, buna izin verirse, araya
girme suretiyle kimin lehine kabulde bulunmuşsa ona ve ondan sonra gelen borçlulara karşı vadenin gelmesinden önce
başvurma haklarını kullanamaz.
2. ġekil
MADDE 736- (1) Araya girerek kabul, poliçe üzerine yazılır ve araya giren tarafından imza edilir. Kabul beyanında
kimin lehine araya girildiği gösterilir; gösterilmemişse düzenleyen lehine kabul edilmiş sayılır.
3. Araya girerek kabul edenin sorumluluğu
MADDE 737- (1) Araya girerek kabul eden kişi, hamile ve kimin lehine araya girmişse, ondan sonra gelen borçlulara
karşı tıpkı lehine araya girilen kişi gibi sorumlu olur.
(2) Araya girerek kabule rağmen, lehine kabul gerçekleşen kişi ile ondan önce gelen borçlular 725 inci maddede
gösterilen tutarı ödemek şartıyla hamilden, poliçenin ve varsa protesto belgesinin ve bir makbuzun verilmesini isteyebilir.
III - Araya girerek ödeme
1. ġartları
MADDE 738- (1) Hamil, vadede veya vadeden önce başvurma haklarını kullanabileceği bütün hâllerde, araya girerek
ödeme yapabilir.
(2) Araya girerek ödeme, lehine ödenecek kişinin ödemeye zorunlu olduğu tutarın tamamını kapsar.
(3) Bu ödemenin en geç, ödememe protestosunun çekilmesi için belirli olan son günün ertesi günü yapılması gerekir.
2. Hamilin ibraz yükümlülüğü
MADDE 739- (1) Poliçe, yerleşim yerleri ödeme yerinde bulunan kişiler tarafından araya girerek kabul edilmiş veya
yerleşim yerleri ödeme yerinde bulunan kişiler gereğinde ödemede bulunmak üzere gösterilmişlerse, hamil en geç, ödememe
protestosunun çekilmesi için belirli olan sürenin bittiği günün ertesi günü, poliçeyi bütün bu kişilere ibraz etmeye ve
gereğinde araya girerek ödemeden kaçınılması hâlinde protesto çekmeye zorunludur.
11141
(2) Protesto, süresinde çekilmemişse, gereğinde ödeyecek kişiyi göstermiş olan veya araya girerek lehine poliçe kabul
edilmiş bulunan kişi ile onlardan sonra gelen borçlular sorumluluktan kurtulur.
3. Reddin sonucu
MADDE 740- (1) Araya girilerek kendisine yapılan ödemeyi reddeden hamil, ödeme hâlinde borçtan kurtulacak
kişilere karşı başvurma haklarını kaybeder.
4. Makbuz
MADDE 741- (1) Araya girilerek poliçe ödendiğinde, ödeme kimin için yapılmış ise, o kişi gösterilmek suretiyle
poliçe üzerine makbuz niteliğinde bir kayıt yazılır. Kimin için ödendiği gösterilmediği takdirde ödeme, düzenleyen için
yapılmış sayılır.
(2) Poliçenin, varsa protestonun, araya girerek ödemede bulunan kişiye verilmesi gereklidir.
5. Hakların devri, araya girenlerin birden fazla olması hâli
MADDE 742- (1) Araya girerek ödemede bulunan kişi, lehine ödemede bulunduğu kişiye ve poliçeden dolayı ona
borçlu olan kişilere karşı poliçeden doğan hakları iktisap eder. Ancak, poliçeyi yeniden ciro edemez.
(2) Lehine ödemede bulunulan kişiden sonra gelen borçlular borçtan kurtulurlar.
(3) Araya girerek ödemede bulunmak hususunda çeşitli teklifler yapılmışsa bu tekliflerden hangisi borçlulardan en
çoğunu borçtan kurtaracaksa o tercih olunur. Ortada daha iyi bir teklif bulunduğunu bildiği hâlde araya girerek ödemede
bulunan kişi, en iyi teklif tercih edilmiş olsaydı, kimler borçtan kurtulacak idiyseler onlara karşı başvurma hakkını kaybeder.
ALTINCI AYIRIM
Poliçe Nüshaları ve Suretleri
A) Poliçe nüshaları
I - Ġsteme hakkı
MADDE 743- (1) Poliçe birbirinin aynı olmak üzere birden fazla nüsha olarak düzenlenebilir.
(2) Bu nüshalara teselsül eden sıra numaraları konulur. Numaralar metne yazılır. Aksi takdirde nüshaların her biri ayrı
bir poliçe kabul edilir.
(3) Tek nüsha olarak düzenlendiği kaydını içermeyen bir poliçenin hamili, giderleri kendisine ait olmak üzere birden
fazla nüsha verilmesini isteyebilir. Bu amaçla hamil kendi cirantasına başvurduğu takdirde, hamilin cirantası ve daha önceki
cirantalar sıra ile birbirlerine ve ilk ciranta da düzenleyene başvurmaya zorunludurlar. Bundan başka cirantaların, yeni
nüshalar üzerine kendi cirolarını yeniden yazmaları gereklidir.
II - Nüshalar arasındaki iliĢki
MADDE 744- (1) Poliçe, nüshalarından biri üzerine yapılacak ödemenin diğer nüshaları hükümsüz kılacağı kaydını
taşımasa bile, nüshalardan biri üzerine yapılan ödeme bütün nüshalardan doğan hakları düşürür. Ancak, kabul kaydını içerip
de kendisine geri verilmemiş olan her nüshadan dolayı muhatabın sorumluluğu devam eder.
(2) Birden fazla nüshayı farklı kişilere veren ciranta ile ondan sonra gelen borçlular, kendi imzalarını içerip de geri
verilmemiş olan bütün nüshalardan dolayı sorumludurlar.
11142
III - Kabul Ģerhi
MADDE 745- (1) Nüshalardan birini kabul için gönderen kişi, bu nüshayı elinde tutan kişinin adını diğer nüshalar
üzerine yazmak zorundadır. Kabul için gönderilen nüshayı elinde tutan kişi; bunu, diğer nüshanın yetkili hamiline teslim
etmekle yükümlüdür.
(2) Teslimden kaçınırsa hamil başvurma hakkını, ancak;
a) Kabul için gönderilen nüshanın, istemde bulunulmasına rağmen kendisine teslim olunmadığı,
b) Diğer nüsha üzerinde de kabulün veya ödemenin sağlanamadığı,
hususları bir protesto ile tespit ettirilmiş olduğu takdirde kullanabilir.
B) Poliçe suretleri
I - ġekil ve hükümleri
MADDE 746- (1) Her poliçe hamilinin, poliçe suretlerini çıkarmaya hakkı vardır.
(2) Suretin, cirolar ve poliçede bulunan diğer bütün kayıtlarla birlikte senedin aslını aynen içermesi ve nerede son
bulduğunu göstermesi şarttır.
(3) Suret, aslı gibi ve aynı hükümler doğurmak üzere ciro edilebilir ve aval taahhüdüne konu olabilir.
II - Senet aslının teslimi
MADDE 747- (1) Suretin, senet aslının kimin elinde bulunduğunu göstermesi gerekir. Senet aslını elinde tutan kişi,
bunu, suretin yetkili hamiline teslim ile yükümlüdür.
(2) Teslimden kaçınılması hâlinde hamil; ancak istemine rağmen senet aslının kendisine teslim edilmediğini bir
protesto ile tespit ettirdiği takdirde, suretin cirantalarına ve suret üzerine aval veren kişilere karşı başvurma haklarını
kullanabilir.
(3) Senedin aslı, suretin düzenlenmesinden önce en son olarak aslına yazılmış olan cirodan sonra “buradan itibaren
ancak suret üzerine yazılacak cirolar geçerlidir” kaydını veya buna benzer bir kaydı içerirse, bundan sonra senedin aslına
yazılacak cirolar geçersizdir.
YEDĠNCĠ AYIRIM
ÇeĢitli Hükümler
A) Senet metnindeki değiĢiklikler
MADDE 748- (1) Bir poliçe metni değiştirildiği takdirde, değiştirmeden sonra poliçe üzerine imza koymuş olan
kişiler, değişmiş metne ve ondan önce imzasını koyanlar ise eski metne göre sorumlu olurlar.
B) ZamanaĢımı
I - Süreler
MADDE 749- (1) Poliçeyi kabul edene karşı ileri sürülecek poliçeden doğan istemler, vadenin geldiği tarihten
itibaren üç yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.
(2) Hamilin, cirantalarla düzenleyene karşı ileri süreceği istemler, süresinde çekilen protesto tarihinden veya senette
“gidersiz iade olunacaktır” kaydı varsa vadenin dolduğu tarihten itibaren bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.
(3) Bir cirantanın başka cirantalarla düzenleyen aleyhine ileri süreceği istemler, cirantanın poliçeyi ödediği veya
poliçenin dava yolu ile kendisine karşı ileri sürüldüğü tarihten itibaren altı ay geçmekle zamanaşımına uğrar.
11143
II - Kesilme
1. Sebepleri
MADDE 750- (1) Zamanaşımı; dava açılması, takip talebinde bulunulması, davanın ihbar edilmesi veya alacağın iflas
masasına bildirilmesiyle kesilir.
2. Hükümleri
MADDE 751- (1) Zamanaşımını kesen işlem, kimin hakkında meydana gelmişse ancak ona karşı hüküm ifade eder.
(2) Zamanaşımı kesilince, süresi aynı olan yeni bir zamanaşımı işlemeye başlar.
C) Süreler
1. Tatil günleri
MADDE 752- (1) Vadesi pazara veya diğer bir resmî tatil gününe rastlayan poliçenin ödenmesi, ancak tatili izleyen
ilk iş günü istenebilir. Poliçeye ilişkin diğer bütün işlemler, özellikle kabul için ibraz ve protesto işlemleri de tatilde
yapılmayıp ancak bir iş gününde yapılabilir.
(2) Bu işlemlerden birinin, son günü pazara veya başka bir resmî tatil gününe rastlayan bir süre içinde yapılması
gerektiği takdirde, bu süre onu izleyen ilk iş gününe kadar uzar. Aradaki tatil günleri süre hesabına dâhildir.
2. Sürenin hesaplanması
MADDE 753- (1) Kanunun bu Kısmında veya poliçede gösterilen süreler hesap edilirken bunların başladığı gün
sayılmaz.
3. Atıfet süreleri
MADDE 754- (1) Poliçelerde kanuni veya yargısal atıfet süreleri geçerli değildir.
D) Poliçeye iliĢkin iĢlemlerin yapılacağı yer
MADDE 755- (1) Poliçeyi kabul veya ödeme için ibraz etmek, protesto çekmek, poliçenin bir nüshasının verilmesini
istemek gibi belirli bir kişi nezdinde yapılacak olan bütün işlemlerin, bu kişinin ticaret yerinde ve böyle bir yeri yoksa
konutunda yapılması gereklidir.
(2) Ticaret yeri veya konutun bulunduğu yer dikkatle araştırılır. Kolluktan veya yerel posta yönetiminden edinilen
bilgilerden bir sonuç çıkmadığı takdirde başka araştırma yapmaya gerek yoktur.
E) Ġmzalar
MADDE 756- (1) Poliçe üzerindeki beyanların el ile imza edilmesi gerekir.
(2) El ile atılan imza yerine, mekanik herhangi bir araç veya elle yapılan veya onaylanmış bir işaret veya resmî bir
şahadetname kullanılamaz.
F) Ġptal
I - Önleyici önlemler
MADDE 757- (1) İradesi dışında poliçe elinden çıkan kişi, ödeme veya hamilin yerleşim yerindeki asliye ticaret
mahkemesinden, muhatabın poliçeyi ödemekten menedilmesini isteyebilir.
(2) Mahkeme, ödemeyi meneden kararında muhataba, vadenin gelmesi üzerine poliçe bedelini tevdi etmeye izin verir
ve tevdi yerini gösterir.
11144
II - Poliçeyi eline geçiren kiĢinin bilinmesi
MADDE 758- (1) Poliçeyi eline geçiren kişi bilindiği takdirde, mahkeme, dilekçe sahibine iade davası açması için
uygun bir süre verir.
(2) Dilekçe sahibi verilen süre içinde davayı açmazsa, mahkeme, muhatap hakkındaki ödeme yasağını kaldırır.
III - Poliçeyi eline geçirenin bilinmemesi
1. Dilekçe sahibinin yükümlülükleri
MADDE 759- (1) Poliçeyi eline geçiren kişi bilinmiyorsa, poliçenin iptaline karar verilmesi istenebilir.
(2) İptal isteminde bulunan kişi, poliçe elinde iken zıyaa uğradığını inandırıcı bir şekilde gösteren delilleri
mahkemeye sağlamak ve senedin bir suretini ibraz etmek veya senedin esas içeriği hakkında bilgi vermekle yükümlüdür.
2. Ġhtar
a) Ġçeriği
MADDE 760- (1) Mahkeme, dilekçe sahibinin, poliçe elinde iken zıyaa uğradığına dair verdiği açıklamaları
inandırıcı bulursa, verilecek ilanla, poliçeyi eline geçireni, poliçeyi belirli bir süre içinde getirmeye davet ve aksi takdirde
poliçenin iptaline karar vereceğini ihtar eder.
b) Süreler
MADDE 761- (1) Poliçeyi getirme süresi en az üç ay ve en çok bir yıldır.
(2) Vadesi gelmiş poliçelerde zamanaşımı, üç ayın geçmesinden önce gerçekleşirse, mahkeme üç aylık süre ile bağlı
değildir.
(3) Süre, vadesi gelen poliçeler hakkında birinci ilan gününden, vadesi gelmeyen poliçeler hakkında vadenin
gelmesinden itibaren işler.
c) Ġlan
MADDE 762- (1) Poliçenin getirilmesine ilişkin ilan, 35 inci maddede yazılı gazete ile üç defa yapılır.
(2) Özellik gösteren olaylarda, mahkeme, uygun göreceği daha başka ilan önlemlerine de başvurabilir.
IV - Ġade davası
MADDE 763- (1) Elden çıkan poliçe mahkemeye sunulursa, mahkeme, iade davası açması için dilekçe sahibine
uygun bir süre verir. Dilekçe sahibi bu süre içinde dava açmazsa, mahkeme, poliçeyi, sunmuş olana geri verir ve muhatap
hakkındaki ödeme yasağını kaldırır.
V - Ġptal kararı
MADDE 764- (1) Elden çıkan poliçe, verilen süre içinde mahkemeye sunulmazsa, iptaline karar verilir.
(2) Poliçenin iptaline karar verilmiş olmasına rağmen, dilekçe sahibi kabul edene karşı poliçeden doğan istem hakkını
ileri sürebilir.
VI - Teminat
MADDE 765- (1) Mahkeme, iptale karar vermeden önce, kabul edene, poliçe bedelini tevdi etme ve yeterli teminat
karşılığında bunu ödeme yükümünü getirebilir.
(2) Teminat, poliçeyi iyiniyetle iktisap eden kişinin uğrayabileceği zarara bir karşılık oluşturur. Senet iptal edildiği
veya senetten doğan haklar diğer bir sebeple ortadan kalktığı takdirde, teminat geri alınır.
11145
SEKĠZĠNCĠ AYIRIM
Kanunlar Ġhtilafı
A) Ehliyet
MADDE 766- (1) Bir kişinin poliçe ile borçlanması için gereken ehliyet tabi bulunduğu devletin hukukuna göre
belirlenir. Bu hukuk diğer bir ülkenin hukukuna göndermede bulunuyorsa, o hukuk uygulanır.
(2) Birinci fıkrada öngörülen hukuk gereğince ehliyete sahip olmayan kişi, hukuku bakımından kendisini ehil sayan
bir ülkede imza koymuşsa, orada olduğu gibi geçerli şekilde borçlanır.
B) ġekil ve süreler
I - Genel olarak
MADDE 767- (1) Poliçe ile yapılan borçlanmaların şekli, bu borçlanmaların imzalandığı ülkenin hukukuna tabidir.
(2) Bir poliçeye ilişkin borçlanma, yapıldığı ülkenin hukuku uyarınca şekil bakımından geçerli olmamakla beraber,
aynı poliçeye ilişkin sonraki bir borçlanmanın yapıldığı ülke hukukunca geçerli bulunursa, ilk borçlanmanın şekil
bakımından geçerli olmayışı, sonraki borçlanmanın geçerliliğini etkilemez.
(3) Bir Türkün, yabancı ülkede poliçeyle borçlanması, Türk hukukunun gösterdiği şekle uygun bulunduğu takdirde,
Türkiye’de başka bir Türke karşı geçerlidir.
II - Hakların kullanılması ve korunmasına iliĢkin iĢlemler
MADDE 768- (1) Protestonun şekli ve protesto çekilmesi için belirli olan sürelerle poliçeden doğan hakların
kullanılması veya korunması için gerekli diğer işlemlerin şekli, protestonun çekilmesi veya işlemin yapılması gereken
ülkenin hukukuna göre belirlenir.
III - BaĢvurma hakkı
MADDE 769- (1) Başvurma haklarının kullanılması için uyulması gereken süreler, bütün poliçe borçluları hakkında
poliçenin düzenlendiği yerde geçerli olan hukuka göre belirlenir.
C) Borçlanmaların hükümleri
I - Genel olarak
MADDE 770- (1) Bir poliçeyi kabul eden kişinin borçlanmalarından doğan sonuçlar, ödeme yerindeki hukuka göre
belirlenir.
(2) Senetteki diğer borçluların borçlanmalarından doğan sonuçlar, bu borçlanmalar hangi ülkede imza edilmiş ise o
ülke hukukuna tabi olur.
II - Kısmi kabul ve ödeme
MADDE 771- (1) Kabulün, poliçedeki bedelin bir kısmına özgülenip özgülenmeyeceği ve hamilin kısmi ödemeyi
kabule zorunlu bulunup bulunmadığı, ödeme yerindeki hukuka tabidir.
III - Ödeme
MADDE 772- (1) Vade geldiğinde ödeme, özellikle vadenin geldiği günün ve ödeme tarihinin hesaplanması, bedeli
yabancı bir ülke parasıyla gösterilmiş poliçelerin ödenmesi, poliçenin hangi ülkede ödenmesi gerekiyorsa o ülkedeki hukuka
göre belirlenir.
11146
IV - Sebepsiz zenginleĢmeden doğan haklar
MADDE 773- (1) Muhatap, yerleşim yerli poliçeyi ödeyecek olan üçüncü kişi ve düzenleyenin, poliçeyi hesabına
düzenlediği kişi veya ticari işletme aleyhine sebepsiz zenginleşmeden doğan istemler, bu kişilerin yerleşim yerlerinin
bulunduğu ülkenin hukukuna göre belirlenir.
V - KarĢılığın hamile geçmesi
MADDE 774- (1) Bir poliçe hamilinin, senedin düzenlenmesine sebep olan alacağı iktisap edip etmeyeceğini,
senedin düzenlendiği yerdeki hukuk belirler.
VI - Ġptal kararı
MADDE 775- (1) Poliçenin kaybolması veya çalınması hâlinde alınacak tedbirleri, ödeme yerindeki hukuk belirler.
ĠKĠNCĠ BÖLÜM
Bono veya Emre Yazılı Senet
A) Unsurlar
MADDE 776- (1) Bono veya emre yazılı senet;
a) Senet metninde “bono” veya “emre yazılı senet” kelimesini ve senet Türkçe’den başka bir dille yazılmışsa, o dilde
bono veya emre yazılı senet karşılığı olarak kullanılan kelimeyi,
b) Kayıtsız ve şartsız belirli bir bedeli ödemek vaadini,
c) Vadeyi,
d) Ödeme yerini,
e) Kime veya kimin emrine ödenecek ise onun adını,
f) Düzenlenme tarihini ve yerini,
g) Düzenleyenin imzasını,
içerir.
B) Unsurların bulunmaması
MADDE 777- (1) İkinci ilâ dördüncü fıkralarda yazılı hâller saklı kalmak üzere, 776 ncı maddede gösterilen
unsurlardan birini içermeyen bir senet bono sayılmaz.
(2) Vadesi gösterilmemiş olan bono, görüldüğünde ödenmesi şart olan bir bono sayılır.
(3) Açıklık bulunmadığı takdirde senedin düzenlendiği yer, ödeme yeri ve aynı zamanda düzenleyenin yerleşim yeri
sayılır.
(4) Düzenlendiği yer gösterilmeyen bir bono, düzenleyenin adının yanında yazılı olan yerde düzenlenmiş sayılır.
C) Uygulanacak hükümler
MADDE 778- (1) Bononun niteliğine aykırı düşmedikçe;
a) Poliçelerin cirosuna ilişkin 681 ilâ 690,
b) Vadeye dair 703 ilâ 707,
c) Ödeme hakkındaki 708 ilâ 712,
d) Ödememe hâlinde başvurma haklarına dair 713 ilâ 727 ve 729 ilâ 732,
e) Araya girme suretiyle ödemeye ilişkin 734, 738 ilâ 742,
f) Suretler hakkındaki 746 ve 747,
g) Değiştirmeye dair 748,
h) Zamanaşımına dair 749 ilâ 751,
ı) İptale dair 757 ilâ 765,
11147
i) Tatil günleri, sürelerin hesabı, atıfet sürelerine ilişkin yasak, poliçeye dair işlemlerin yapılması gereken yer ve imza
hakkındaki 752 ilâ 756,
j) Kanunlar ihtilâfına dair 766 ilâ 775 inci,
maddeler hükümleri bonolar hakkında da geçerlidir.
(2) Ayrıca;
a) Üçüncü bir kişinin yerleşim yerinden veya muhatabın yerleşim yerinden başka bir yerde ödenmesi şart olan
poliçeye ilişkin 674 ve 697 nci,
b) Faiz şartına dair 675 inci,
c) Ödenecek bedele dair çeşitli beyanlar hakkındaki 676 ncı,
d) Geçerli olmayan imzanın sonuçlarına ilişkin 677 nci,
e) Yetkisiz veya yetkiyi aşan kimsenin imzasına ilişkin 678 ve 679 uncu,
f) Açık poliçeye dair 680 inci,
madde hükümleri de bonolara uygulanır.
(3) Avale ilişkin 700 ilâ 702 nci maddeler de bonolar hakkında uygulanır.
(4) 701 inci maddenin dördüncü fıkrasında öngörülen hâlde aval, avalin kimin hesabına verildiğini göstermezse,
bonoyu düzenleyen kimse hesabına verilmiş sayılır.
D) Düzenleyenin sorumluluğu
MADDE 779- (1) Bir bonoyu düzenleyen kişi, tıpkı bir poliçeyi kabul eden gibi sorumludur.
(2) Görüldüğünden belirli bir süre sonra ödenmesi şart olan bonoların düzenleyene 693 üncü maddede yazılı süreler
içinde ibraz olunması gerekir.
(3) Düzenleyen, bononun kendisine ibraz edildiğini bono üzerine ibraz gününü işaret etmek ve imzasını koymak
suretiyle doğrular. Süre, ibraz kaydı tarihinden itibaren işlemeye başlar. Düzenleyen; bononun kendisine ibraz edildiğini,
gününü işaret etmek suretiyle doğrulamaktan kaçınırsa, bu durum bir protesto ile belirlenir. Bu takdirde süre protesto
gününden itibaren işlemeye başlar.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Çek
BĠRĠNCĠ AYIRIM
Çeklerin Düzenlenmesi ve ġekli
A) ġekli
I - Unsurlar
MADDE 780- (1) Çek;
a) Senet metninde “çek” kelimesini ve eğer senet Türkçe’den başka bir dille yazılmış ise o dilde “çek” karşılığı olarak
kullanılan kelimeyi,
b) Kayıtsız ve şartsız belirli bir bedelin ödenmesi için havaleyi,
c) Ödeyecek kişinin, “muhatabın” ticaret unvanını,
d) Ödeme yerini,
e) Düzenlenme tarihini ve yerini,
f) Düzenleyenin imzasını,
içerir.
11148
II - Unsurların bulunmaması
MADDE 781- (1) 780 inci maddede gösterilen unsurlardan birini içermeyen bir senet, ikinci ve üçüncü fıkralarda
yazılı hâller dışında çek sayılmaz.
(2) Çekte açıklık yoksa, muhatabın ticaret unvanı yanında gösterilen yer ödeme yeri sayılır. Muhatabın ticaret unvanı
yanında birden fazla yer gösterildiği takdirde, çek, ilk gösterilen yerde ödenir. Böyle bir açıklık ve başka bir kayıt da yoksa,
çek muhatabın merkezinin bulunduğu yerde ödenir.
(3) Düzenlenme yeri gösterilmemiş olan çek, düzenleyenin adı yanında yazılı olan yerde düzenlenmiş sayılır.
B) Münferit unsurlar
I - Muhatap
1. Muhatap olma ehliyeti
MADDE 782- (1) Türkiye’de ödenecek çeklerde muhatap ancak bir banka olabilir.
(2) Diğer bir kişi üzerine düzenlenen çek yalnız havale hükmündedir.
2. KarĢılık
MADDE 783- (1) Bir çekin düzenlenmesi için, muhatabın elinde düzenleyenin emrine tahsis edilmiş bir karşılık
bulunması ve düzenleyenin bu karşılık üzerinde çek düzenlemek suretiyle tasarruf hakkını haiz olacağına dair muhatapla
düzenleyen arasında açık veya zımni bir anlaşma bulunması şarttır. Ancak, bu hükümlere uyulmaması hâlinde senedin çek
olarak geçerliliği etkilenmez.
(2) Düzenleyen, muhatap nezdinde çekin ancak bir kısım karşılığını hazır bulundurduğu takdirde, muhatap, bu tutarı
ödemekle yükümlüdür.
(3) Muhatap nezdinde karşılığı kısmen veya tamamen bulunmayan bir çek düzenleyen kişi, çekin karşılıksız kalan
bedelinin yüzde onunu ödemekle yükümlü olduktan başka, hamilin bu yüzden uğradığı zararı da tazmin eder.
II - Kabul yasağı
MADDE 784- (1) Çek hakkında kabul işlemi yapılamaz. Çek üzerine yazılmış bir kabul kaydı, yazılmamış sayılır.
III - Kimin lehine çekilebileceği
MADDE 785- (1) Çek;
a) “Emre yazılı” kaydıyla veya bu kayıt olmadan belirli bir kişiye,
b) “Emre yazılı değildir” kaydıyla veya buna benzer bir kayıtla belirli bir kişiye,
c) Veya hamile,
ödenmek üzere çekilebilir.
(2) Belirli bir kişi lehine “veya hamiline” kelimelerinin veya buna benzer başka bir ibarenin eklenmesiyle düzenlenen
çek, hamiline yazılı çek sayılır.
(3) Kimin lehine düzenlendiği gösterilmemiş olan bir çek, hamiline yazılı çek hükmündedir.
IV - Faiz Ģartı
MADDE 786- (1) Çekte öngörülen herhangi bir faiz şartı yazılmamış sayılır.
V - Adresli ve yerleĢme yerli çek
MADDE 787- (1) Çek, muhatabın yerleşim yerinde veya başka bir yerde üçüncü bir kişi nezdinde ödenmek üzere
düzenlenebilir. Ancak, bu üçüncü kişinin bir banka olması şarttır.
11149
ĠKĠNCĠ AYIRIM
Devir
A) Devredilebilirlik
MADDE 788- (1) Açıkça “emre yazılı” kaydıyla veya bu kayıt olmadan belirli bir kişi lehine ödenmesi şart kılınan
bir çek, ciro ve zilyetliğin geçirilmesiyle devredilebilir.
(2) “Emre yazılı değildir” kaydıyla veya buna benzer bir kayıtla belirli bir kişi lehine ödenmesi şart kılınan bir çek,
ancak alacağın temlikiyle devredilebilir. Bu devir, alacağın temlikinin hukuki sonuçlarını doğurur.
(3) Ciro, düzenleyen veya çekten dolayı borçlu olanlardan herhangi biri lehine de yapılabilir. Bu kişiler çeki yeniden
ciro edebilirler.
B) Ciro
I - Genel olarak
MADDE 789- (1) Cironun kayıtsız ve şartsız olması gereklidir. Ciro, şartlara tabi tutulmuşsa bunlar yazılmamış
sayılır.
(2) Kısmi ciro ve muhatabın cirosu batıldır.
(3) Hamiline yazılı ciro beyaz ciro hükmündedir.
(4) Muhatap lehindeki ciro yalnız makbuz hükmündedir; meğerki, muhatabın birden fazla şubesi olup da, ciro,
muhatap şubeden başka bir şube üzerine yazılmış bulunsun.
II - Hak sahipliğini ispat görevi
MADDE 790- (1) Cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile, kendi hakkı müteselsil ve
birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır. Çizilmiş cirolar yazılmamış hükmündedir. Bir beyaz ciroyu
diğer bir ciro izlerse, bu son ciroyu imzalayan kişi çeki beyaz ciro ile iktisap etmiş sayılır.
III - Hamiline yazılı çek üzerine yapılan ciro
MADDE 791- (1) Hamiline yazılı bir çek üzerine yapılan ciro, cirantayı, başvurma hakkına dair hükümler gereğince
sorumlu kılarsa da senedin niteliğini değiştirerek onu emre yazılı bir çek hâline getirmez.
C) Elden çıkan çek
MADDE 792- (1) Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla
devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790 ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni
hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle
yükümlüdür.
D) Protestodan ve ibraz süresinin geçmesinden sonraki ciro
MADDE 793- (1) Protestonun düzenlenmesinden veya aynı nitelikte bir belirlemeden veya ibraz süresinin
geçmesinden sonra yapılan ciro, ancak alacağın temlikinin sonuçlarını doğurur.
(2) Tarihsiz bir cironun, protesto veya aynı nitelikte bir belirlemeden veya ibraz süresinin geçmesinden önce
yapıldığı, aksi sabit oluncaya kadar karinedir.
11150
ÜÇÜNCÜ AYIRIM
Ödeme ve Ödememe
A) Ödeme
I - Aval
MADDE 794- (1) Çekte yazılı bedelin ödenmesi, kısmen veya tamamen aval ile teminat altına alınabilir.
(2) Bu teminat, muhatap hariç olmak üzere üçüncü bir kişi veya çek üzerinde imzası bulunan bir kişi tarafından da
verilebilir.
II - Muacceliyet
MADDE 795- (1) Çek görüldüğünde ödenir. Buna aykırı herhangi bir kayıt yazılmamış hükmündedir.
(2) Düzenlenme günü olarak gösterilen günden önce ödenmek için ibraz olunan çek, ibraz günü ödenir.
III - Ödeme için ibraz
1. Genel olarak
MADDE 796- (1) Bir çek, düzenlendiği yerde ödenecekse on gün; düzenlendiği yerden başka bir yerde ödenecekse
bir ay içinde muhataba ibraz edilmelidir.
(2) Ödeneceği ülkeden başka bir ülkede düzenlenen çek, düzenlenme yeri ile ödeme yeri aynı kıtada ise bir ay ve ayrı
kıtalarda ise üç ay içinde muhataba ibraz edilmelidir. Bu bakımdan, bir Avrupa ülkesinde düzenlenip de Akdenize sahili
bulunan bir ülkede ödenecek olan ve aynı şekilde Akdenize sahili olan bir ülkede düzenlenip bir Avrupa ülkesinde ödenmesi
gereken çekler aynı kıtada düzenlenmiş ve ödenmesi şart kılınmış sayılır.
(3) Birinci ve ikinci fıkralarda yazılı süreler, çekte yazılı olan düzenlenme tarihinin ertesi günü başlar.
2. Takvim farklılığı
MADDE 797- (1) Çek, takvimleri farklı olan iki yer arasında çekildiği takdirde; düzenlenme günü, ödeme yerindeki
takvimin onu karşılayan gününe dönüştürülür.
3. Takas odası
MADDE 798- (1) Çekin bir takas odasına ibrazı ödeme için ibraz yerine geçer.
IV - Çekten cayma
1. Genel olarak
MADDE 799- (1) Çekten cayma ancak ibraz süresi geçtikten sonra hüküm ifade eder.
(2) Çekten cayılmamışsa, muhatap, ibraz süresinin geçmesinden sonra da çeki ödeyebilir.
2. Özel hâller
MADDE 800- (1) Çekin tedavüle çıkarılmasından sonra, düzenleyenin ölümü, medenî haklarını kullanma ehliyetini
kaybetmesi veya iflası çekin geçerliliğini etkilemez.
V - Ciroların incelenmesi
MADDE 801- (1) Cirosu kabil bir çeki ödeyecek muhatap, cirolar arasında düzenli bir teselsülün var olup olmadığını
incelemekle yükümlü ise de cirantaların imzalarının geçerliliğini araştırmak zorunda değildir.
11151
VI - Yabancı ülke parasıyla ödenecek çek
MADDE 802- (1) Çekin ödeme yerinde rayici olmayan bir para ile ödenmesi şart koşulmuş ise, bedeli, çekin ibraz
günündeki değerine göre o ülke parası ile ödenebilir. İbraz edilmesine rağmen ödenmediği takdirde hamil, çek bedelinin
dilerse ibraz dilerse ödeme günlerindeki rayiç değerine göre ülke parasıyla ödenmesini isteyebilir.
(2) Yabancı ülke parasının değeri, ödeme yerindeki ticari teamüllere göre belirlenir. Bununla beraber düzenleyen,
ödenecek tutarın çekte yazılı belirli bir kura göre hesap olunmasını şart koşabilir.
(3) Düzenleyen, ödemenin belirli bir para ile yapılmasını (aynen ödemeyi) şart koşmuş ise birinci ve ikinci fıkra
hükümleri uygulanmaz.
(4) Çek bedeli, düzenlenme ve ödeme ülkelerinde aynı adı taşıyan ve fakat değerleri birbirinden farklı olan para ile
gösterildiği takdirde, ödeme yerindeki para kastedilmiş sayılır.
VII - Çizgili çek
1. ġekil ve Ģartları
MADDE 803- (1) Bir çekin düzenleyeni veya hamili onu, 804 üncü maddede gösterilen sonuçları doğurmak üzere
çizebilir.
(2) Çekin çizilmesi, çekin ön yüzüne birbirine paralel iki çizgi çekilerek yapılır. Çek, genel veya özel olarak
çizilebilir.
(3) İki çizgi arasına hiçbir ibare konmamış veya “banka” kelimesi veya buna benzer bir ibare konmuş ise çek, genel
olarak çizilmiş demektir.
(4) İki çizgi arasına belirli bir bankanın ticaret unvanı yazılmış ise çek, özel olarak çizilmiş demektir.
(5) Genel çizgi özel çizgiye dönüştürülebilir; özel çizgi genel çizgiye dönüştürülemez.
(6) Çizgilerin veya zikredilen bankanın ticaret unvanının silinmesi hükümsüz sayılır.
2. Hükümleri
MADDE 804- (1) Genel olarak çizilen bir çek, muhatap tarafından ancak bir bankaya veya muhatabın bir müşterisine
ödenebilir.
(2) Özel olarak çizilen bir çek, muhatap tarafından ancak ticaret unvanı gösterilen bankaya veya bu banka muhatap ise
onun müşterisine ödenebilir. Ticaret unvanı gösterilen banka, bedelin tahsili işini diğer bir bankaya bırakabilir.
(3) Bir banka, çizgili çeki, ancak müşterilerinden veya diğer bir bankadan iktisap edebilir. Aynı şekilde onu, sözü
geçen kişilerden başkaları hesabına tahsil edemez.
(4) Çek, birden fazla özel olarak çizilmiş ise, muhatabın bu çeki ödeyebilmesi için çekin ikiden fazla çizilmemiş
olması ve çizgilerden birinin, çekin bir takas odası tarafından tahsil edilebilmesi amacı ile yapılmış olması şarttır.
(5) Birinci ilâ dördüncü fıkralara aykırı hareket eden muhatap veya banka, çek bedelini aşmamak üzere, oluşan
zarardan sorumludur.
VIII - Hesaba geçirilmek üzere düzenlenen çek
1. Genel olarak
MADDE 805- (1) Bir çekin düzenleyeni veya hamili çekin ön yüzüne “hesaba geçirilecektir” kaydını veya buna
benzer bir ibareyi yazarak çekin nakden ödenmesini önleyebilir. Bu takdirde çek, muhatap tarafından ancak hesaba alacak
kaydı, takas, hesap nakli suretiyle kayden ödenebilir. Bu kayıtlar ödeme yerine geçer.
11152
(2) “hesaba geçirilecektir” kaydının çizilmesi geçersizdir.
(3) Birinci ve ikinci fıkralara aykırı hareket eden muhatap, çekin bedelini aşmamak üzere, zarardan sorumludur.
2. Hamilin hakları
a) Ġflas hâlinde
MADDE 806- (1) Hesaba geçirilmek üzere düzenlenen bir çekin hamili, muhatap iflas etmiş veya bir ilamla
ispatlanmamış olsa bile ödemelerini tatil etmiş ya da aleyhine yapılan herhangi bir icra takibi semeresiz kalmışsa, çek
bedelinin nakden ödenmesini muhataptan isteyebileceği gibi, ödememe hâlinde başvurma hakkını da kullanabilir.
b) Hesaba geçirilmeme hâlinde
MADDE 807- (1) Hesaba geçirilmek üzere düzenlenen bir çekin hamili; muhatabın, çek bedelini kayıtsız ve şartsız
bir alacak olarak hesaba geçirmekten kaçındığını veya ödeme yerindeki takas odasının, bu çekin, hamilin borçlarına mahsup
edilmek kabiliyetini haiz olmadığını beyan etmiş bulunduğunu ispat ederse, başvurma haklarını kullanabilir.
B) Ödememe
I - Hamilin baĢvurma hakları
MADDE 808- (1) Zamanında ibraz edilmiş olan çekin ödenmemiş olduğu ve ödememe hâli;
a) Resmî bir belge, “protesto” ile,
b) Muhatap tarafından, ibraz günü de gösterilmek suretiyle, çekin üzerine yazılmış olan tarihli bir beyanla,
c) Bir takas odasının, çek zamanında teslim edildiği hâlde ödenmediğini tespit eden tarihli bir beyanıyla,
sabit bulunduğu takdirde hamil; cirantalar, düzenleyen ve diğer çek borçlularına karşı başvurma haklarını kullanabilir.
II - Protesto
MADDE 809- (1) Protesto veya buna denk olan belirleme, ibraz süresinin geçmesinden önce yapılmalıdır.
(2) İbraz, sürenin son gününde yapılırsa, protesto veya buna denk belirleme, izleyen iş gününde de yapılabilir.
III - BaĢvurma hakkının kapsamı
MADDE 810- (1) Hamil, başvurma yolu ile;
a) Çekin ödenmemiş olan bedelini,
b) İbraz gününden itibaren bu tutarın faizini,
c) Protestonun veya buna denk olan belirlemenin ve gönderilen ihbarnamelerin giderleri ile diğer giderleri ve
d) Çek bedelinin binde üçünü aşmamak üzere komisyon ücretini,
isteyebilir.
IV - Mücbir sebepler
MADDE 811- (1) Kanunen belirli olan süreler içinde çekin ibrazı veya protesto edilmesi veya buna denk bir
belirlemenin yapılması, bir devletin mevzuatı veya herhangi bir mücbir sebep gibi aşılması imkânsız bir engel nedeniyle
gerçekleştirilememişse, bu işlemler için belirli olan süreler uzar.
11153
(2) Hamil, mücbir sebebi gecikmeksizin kendi cirantasına ihbar etmeye ve bu ihbarı çeke veya alonja kaydedip,
bunun altına, yerini ve tarihini yazarak imzalamakla zorunludur. 723 üncü madde hükümleri burada da uygulanır.
(3) Mücbir sebebin ortadan kalkmasından sonra hamil, çeki gecikmeksizin ödeme amacıyla ibraz etmek ve gereğinde
protesto veya buna eş değerde bir belirlemeyi yaptırmak zorundadır.
(4) Mücbir sebep, ibraz süresinin bitiminden önce olmak şartıyla, hamilin bu sebebi kendinden önce gelen borçluya
ihbar ettiği günden itibaren onbeş günden fazla devam ederse, çekin ibrazına ve protesto çekilmesine veya buna eş değerde
bir belirlemeye gerek kalmaksızın başvurma hakkı kullanılabilir.
(5) Hamilin veya çeki ibraz etmekle, protesto çekmekle ya da aynı nitelikte bir belirlemeyi yaptırmakla
görevlendirdiği kişinin, sadece kendileriyle ilgili olgular mücbir sebep sayılmaz.
DÖRDÜNCÜ AYIRIM
ÇeĢitli Hükümler
A) Sahte veya tahrif edilmiĢ çek
MADDE 812- (1) Sahte veya tahrif edilmiş bir çeki ödemiş olmasından doğan zarar muhataba ait olur; meğerki,
senette düzenleyen olarak gösterilen kişiye, kendisine verilen çek defterini iyi saklamamış olması gibi bir kusurun
yüklenmesi mümkün olsun.
B) Çekin birden fazla nüsha olarak düzenlenmesi
MADDE 813- (1) Hamiline yazılı çekler hariç olmak üzere; bir ülkede düzenlenip de diğer bir ülkede veya aynı
ülkenin denizaşırı bir kısmında ödenmesi şart olan ve aksine, bir ülkenin denizaşırı bir kısmında düzenlenip o ülkede
ödenmesi şart olan ya da aynı ülkenin denizaşırı olan aynı kısmında yahut çeşitli kısımlarında düzenlenip ödenmesi şart olan
her çek, birbirinin aynı olarak çeşitli nüshalar hâlinde düzenlenebilir. Bu nüshalar senet metninde teselsül eden sıra
numaraları ile gösterilir. Aksi takdirde her nüsha ayrı bir çek sayılır.
C) ZamanaĢımı (1)
MADDE 814- (1) Hamilin, cirantalarla düzenleyene ve diğer çek borçlularına karşı sahip olduğu başvurma hakları,
ibraz süresinin bitiminden itibaren üç yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.
(2) Çek borçlularından birinin diğerine karşı sahip olduğu başvurma hakları, bu çek borçlusunun çeki ödediği veya
çekin dava yolu ile kendisine karşı ileri sürüldüğü tarihten itibaren üç yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.
D) Bankanın tanımı
MADDE 815- (1) Bu Kısımda geçen “banka”dan amaç, Bankacılık Kanununa tabi olan kuruluşlardır. Ancak, ödeme
yeri Türkiye dışında olan çekler hakkında “banka” teriminden hangi kuruluşların anlaşılacağı ödeme yeri hukukuna göre
belirlenir.
E) Süreler
I - Tatil günleri
MADDE 816- (1) Bir çekin ibrazı ve protestosu, ancak bir iş gününde yapılabilir.
(2) Çeke ilişkin işlemler ve özellikle ibraz ve protesto veya buna eş değer belirleme işlemlerinin yapılması için
kanunla belirli sürenin son günü, pazara veya diğer bir tatil gününe rastladığı takdirde, bu süre onu izleyen ilk iş gününü
kapsayacak kadar uzar. Aradaki tatil günleri süre hesabına dâhildir.
–––––––––––
(1) 31/1/2012 tarihli ve 6273 sayılı Kanunun 8 inci maddesiyle, bu maddenin birinci ve ikinci fıkralarında yer alan “altı ay” ibareleri “üç
yıl” şeklinde değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
11154
II - Sürelerin hesabı
MADDE 817- (1) Kanunun bu Kısmında gösterilen süreler hesap edilirken bunların başladığı gün sayılmaz.
F) Uygulanacak hükümler
MADDE 818- (1) Poliçeye ait aşağıdaki hükümler çek hakkında da uygulanır:
a) Düzenleyenin bizzat kendi emrine, kendi üzerine ve üçüncü kişi hesabına düzenlediği poliçeler hakkındaki 673
üncü madde.
b) Poliçede gösterilen bedeller arasındaki farklara ilişkin 676 ncı madde.
c) Borçlanmaya ehil olmayan kişilerin imzasına, yetkisiz imzaya, düzenleyenin sorumluluğuna ve açık poliçeye ait
677 ilâ 680 inci maddeler.
d) Ciro hakkındaki 683 ilâ 685 inci maddeler.
e) Poliçeye ait def’ilere ilişkin 687 nci madde.
f) Vekâleten yapılan cirodan doğan haklara dair 688 inci madde.
g) Avalin şekil ve hükümleri hakkındaki 701 ve 702 nci maddeler.
h) Makbuz istemek hakkına ve kısmen ödemeye dair 709 uncu madde.
ı) Protestoya ait 715 ilâ 717 nci ve 719 ilâ 721 inci maddeler.
i) “Protestosuz” kaydına dair 722 nci madde.
j) İhbar hakkındaki 723 üncü madde.
k) Poliçe borçlularının müteselsil sorumluluğuna dair 724 üncü madde.
l) Poliçenin ödenmesi hâlinde başvurma hakkına ve poliçenin, protestonun ve makbuzun kendisine verilmesini
istemek hakkına dair 726 ve 727 nci maddeler.
m) Sebepsiz zenginleşmeden doğan haklara dair 732 nci madde.
n) Poliçe karşılığının devrine dair 733 üncü madde.
o) Poliçe nüshaları arasındaki ilişkiye ait 744 üncü madde.
ö) Değişiklikler hakkındaki 748 inci madde.
p) Zamanaşımının kesilmesine dair 750 ve 751 inci maddeler.
r) Atıfet sürelerinin kabul olunamayacağına, poliçeye ilişkin işlemlerin yapılması gereken yer ile elle imzaya dair 754
ilâ 756 ncı maddeler.
s) İptal hakkındaki 757 ilâ 763 üncü maddelerle 764 üncü maddenin birinci fıkrası.
ş) Ehliyete, poliçe ve bonolara ilişkin hakların korunması ile başvurma hakkının kullanılması için gerekli işlemlere
ilişkin kanun ihtilaflarına dair 766, 768 ve 769 uncu maddeler.
(2) 722 nci maddenin birinci ve üçüncü fıkralarıyla 723 üncü maddenin birinci fıkrası ve 727 nci madde hükümlerinin
çeklere uygulanmasında, protesto yerine 808 inci maddenin birinci fıkrasının (b) ve (c) bentleri gereğince belirleme yapılması
da geçerlidir.
BEġĠNCĠ AYIRIM
Kanunlar Ġhtilafı
A) Muhatap olma ehliyeti
MADDE 819- (1) Bir çekin kimin üzerine düzenlenebileceğini, çekin ödeneceği ülkenin hukuku belirler. Bu hukuka
göre çek, muhatabın şahsı bakımından geçersiz sayılıyorsa, hukuklarının böyle bir nedenden dolayı geçersizliği öngörmediği
ülkelerde, çek üzerine atılan imzalardan doğan borçlanmalar geçerlidir.
11155
B) ġekil ve süreler
MADDE 820- (1) Çeke ait borçlanmaların şekli, bu borçlanmaların imza edilmiş olduğu ülkenin hukukuna göre
belirlenir. Bununla beraber, ödeme yeri hukukunun öngördüğü şekle uyulması yeterlidir.
(2) 767 nci maddenin ikinci ve üçüncü fıkraları da uygulanır.
C) Borçlanmaların hükümleri
I - Düzenlenme yeri kanunu
MADDE 821- (1) Çekten doğan borçlanmaların sonuçları, bu borçlanmaların yapıldığı ülke hukukuna göre belirlenir.
II - Ödeme yeri hukuku
MADDE 822- (1) Aşağıda yazılı hususlar çekin ödeneceği ülke hukukuna göre belirlenir:
a) Çekin mutlaka görüldüğünde mi ödenmesi gerektiği yoksa görüldükten belirli bir süre sonra ödenmesi şartıyla da
düzenlenip düzenlenemeyeceği ve gerçek düzenlenme gününden sonraki bir günün çeke yazılmasının ne gibi sonuçlar
doğuracağı.
b) İbraz süresi.
c) Çekin; kabul, teyit, tasdik veya vize edilip edilmeyeceği ve bu kayıtların ne gibi sonuçlar doğuracağı.
d) Hamilin kısmen ödemeyi isteyebilip isteyemeyeceği ve böyle bir ödemeyi kabule zorunlu olup olmadığı.
e) Çekin çizilip çizilemeyeceği veya “hesaba geçirilecektir” kaydını veya buna eşit bir ibareyi içerip içermeyeceği ve
bu çizginin ya da bu kaydın yahut ona eşit olan ibarenin ne gibi sonuçlar doğuracağı.
f) Çekin karşılığı üzerinde hamilin özel hakları bulunup bulunmadığı ve bu hakların niteliğinin ne olduğu.
g) Düzenleyenin çekten cayabilip cayamayacağı veya çekin ödenmesine itiraz edebilip edemeyeceği.
h) Çekin kaybedilmesi veya çalınması hâlinde alınacak tedbirler.
i) Cirantalara, düzenleyene ve diğer çek borçlularına karşı başvurma haklarının korunması için bir protesto veya buna
eş değer bir belirleme yapmanın gerekli olup olmadığı.
III - YerleĢim yeri hukuku
MADDE 823- (1) Muhatap ve yerleşim yerli çeki ödeyecek olan üçüncü kişi aleyhine sebepsiz zenginleşmeden
doğan istemler, bu kişilerin yerleşim yerlerinin bulunduğu ülkenin hukukuna göre belirlenir.
BEġĠNCĠ KISIM
Kambiyo Senetlerine Benzeyen Senetler ve Diğer Emre Yazılı Senetler
A) Emre yazılı senet
I - Tanımı
MADDE 824- (1) Emre yazılı olan veya kanunen böyle sayılan kıymetli evrak, emre yazılı senetlerdendir.
II - Borçlunun def’ileri
MADDE 825- (1) Borçlu, emre yazılı bir senetten doğan alacağa karşı ancak senedin geçersizliğine ilişkin veya senet
metninden anlaşılan def’ilerle alacaklı kim ise ona karşı, şahsen haiz bulunduğu def’ileri ileri sürebilir.
11156
(2) Borçlu ile önceki hamillerden biri veya senedi düzenleyen kişi arasında doğrudan doğruya varolan ilişkilere
dayanan def’ilerin ileri sürülmesi, ancak senedi iktisap ederken hamilin bilerek borçlunun zararına hareket etmiş olması
hâlinde caizdir.
B) Kambiyo senetlerine benzeyen senetler
I - Emre yazılı havaleler
1. Genel olarak
MADDE 826- (1) Senet metninde poliçe olarak gösterilmemekle beraber, açıkça emre yazılı olarak düzenlenen ve
diğer hususlarda da poliçede aranılan unsurları içeren havaleler poliçe hükmündedir.
2. Kabul zorunluluğunun bulunmaması
MADDE 827- (1) Emre yazılı havale kabul için ibraz edilemez.
(2) Buna rağmen ibraz edilir ve kabulden de kaçınılırsa hamilin bu sebepten dolayı başvurma hakkı yoktur.
3. Kabulün hükümleri
MADDE 828- (1) Emre yazılı bir havalenin, havale olunan tarafından isteğe bağlı olarak kabulü poliçenin kabulü
hükmündedir. Bununla beraber, hamil, havale olunan kişi iflas etmiş veya bir ilamla ispatlanmamış olsa bile ödemelerini tatil
etmiş veya aleyhine yapılan takip semeresiz kalmışsa, vadenin gelmesinden önce başvurma hakkını kullanamaz.
(2) Bunun gibi, havale edenin iflası hâlinde vadenin gelmesinden önce hamil başvurma hakkını kullanamaz.
4. Ġcrada uygulanmayacak hükümler
MADDE 829- (1) İcra ve İflas Kanununun, çekler, poliçeler ve emre yazılı senetlerden bonoların takibine ilişkin
hükümleri emre yazılı havaleye uygulanamaz.
II - Emre yazılı ödeme vaatleri
MADDE 830- (1) Senet metninde bono olarak gösterilmemekle beraber, açıkça emre yazılı olarak düzenlenmiş olan
ve bonoda aranılan diğer unsurları da içeren ödeme vaatleri, bono hükmündedir. Ancak, emre yazılı olarak düzenlenmiş olan
ödeme vaatleri hakkında, araya girerek ödemeye ilişkin hükümler uygulanmaz.
(2) İcra ve İflas Kanununun, çekler, poliçeler ve emre yazılı senetlerden bonoların takibine ilişkin hükümleri, emre
yazılı olarak düzenlenmiş bulunan ödeme vaatlerine uygulanmaz.
C) Cirosu kabil olan diğer senetler
MADDE 831- (1) İmza edenin, yer, zaman ve tutar bakımlarından belirli nakdî ödemelerde bulunmayı ve belirli
miktarda misli şeyler teslim etmeyi borçlandığı senetler, açıkça emre yazılı oldukları takdirde ciro ile devredilebilirler.
(2) Bu senetler ve makbuz senetleri, varant ve konişmento gibi cirosu kabil olan senetler hakkında, cironun şekli,
hamilin hak sahipliği ve senedi elinde bulunduranın onu geri vermekle yükümlü olması hususlarında, poliçelere ilişkin
hükümler geçerlidir. İptal konusunda, varant ve makbuz senedi dışındaki emre yazılı senetlere poliçelere ilişkin hükümler
uygulanır.
(3) Kambiyo senetlerindeki başvurmaya ilişkin hükümler kanunda açık hüküm olmadıkça, birinci fıkrada yazılı
senetler hakkında uygulanmaz.
11157
ALTINCI KISIM
Makbuz Senedi ve Varant
A) Umumi mağazalar
I - Genel olarak
MADDE 832- (1) Makbuz senedi ve varant verme karşılığında serbest veya gümrüklenmemiş mal ve hububatı,
saklama sözleşmesi uyarınca kabul etmek ve tevdi edenlere de bu senetlerle tevdi olunan mal ve hububatı satabilmek veya
rehnedebilmek imkânı vermek amacıyla kurulan mağazalara “umumi mağaza” denir. Umumi mağazalar işlemleri bu Kısım
hükümlerine tabidir.
(2) Umumi mağazalar Gümrük ve Ticaret Bakanlığının izniyle kurulur. (Mülga ikinci cümle: 26/6/2012-6335/42
md.) (…)
(3) Umumi mağazaların kuruluş usul ve esasları, bunlara kabul edilecek mal ve hububat cinsleri ve umumi
mağazaların henüz gümrüklenmemiş olan malları kabul etmeye yetkili sayılmaları için gereken şartlar ve gümrük denetimi
özel kanununda düzenlenir.
II - Ġstisnalar
MADDE 833- (1) 832 nci maddede yazılı senetleri vermeksizin, yalnız mal ve hububatı saklama sözleşmesiyle kabul
etmek üzere açılan diğer kurumlar ve yerler hakkında umumi mağazalara ait hükümler geçerli olmaz. Bu hususta Türk
Borçlar Kanununun saklama sözleşmesi hakkındaki hükümleri uygulanır.
(2) Tevdi edilmiş şeyler karşılığında verilen ancak, kanunun aradığı şekil şartlarına uymayan senetlerle, bu şekil
şartlarına uygun olup da izin almamış olan kurumlar tarafından verilen senetler, kıymetli evrak olmayıp teslim alma
makbuzları veya ispat belgeleri hükmündedir.
B) Makbuz senedi ve varant
I - ġekil
1. Makbuz senedi
MADDE 834- (1) Umumi mağazalara tevdi edilen mal ve hububat karşılığında verilen makbuz senedinin aşağıda
yazılı kayıtları içermesi gereklidir:
a) Tevdi edenin adı, mesleği, yerleşim yeri.
b) Tevdinin yapıldığı umumi mağazanın ticaret unvanı ile merkezi.
c) Tevdi olunan malların cins ve miktarı ile nitelik ve değerinin bilinmesi için açıklanması gereken hususlar.
d) Tevdi olunan malların tabi olması gereken, resim, harç ve vergilerin ödenip ödenmediği ve sigorta edilip
edilmediği.
e) Ödenmiş veya ödenecek ücretler, giderler.
f) Senedin kimin adına veya emrine düzenleneceğini gösteren bir ibare.
g) Umumi mağaza sahibinin imzası.
2. Varant
MADDE 835- (1) Varantın da 834 üncü maddede yazılı kayıtları aynen içermesi ve makbuz senedine bağlı olması
gerekir.
11158
3. Defter
MADDE 836- (1) Makbuz senedi ve varanttan oluşan belgenin dip koçanlı bir defterden koparılmış olması ve
defterin umumi mağazaya ait belgeler arasında saklanması gereklidir.
4. Kısmi senet
MADDE 837- (1) Makbuz senedi ve varantın hamili, giderleri kendisine ait olmak üzere önceden tevdi olunan
malların kısımlara ayrılmasını ve her kısım için ayrı ayrı senet verilmesini isteyebilir. Bu takdirde eski senet geri verilir ve
iptal olunur.
II - Ciro
1. Genel olarak
MADDE 838- (1) Makbuz senediyle varant emre yazılı olmasa bile ayrı ayrı veya birlikte teslim ve ciro yoluyla
devredilebilir. Ciro, yapıldığı günün tarihini de taşır.
(2) Varant ile makbuz senedi birlikte beyaz ciro ile de devredilebilir. Bu türlü ciro, her iki senet teslim edildiği
takdirde cirantanın haklarını hamile devreder.
2. Hükümleri
MADDE 839- (1) Senedin teslimi şartıyla, ciro aşağıda yazılı hükümleri doğurur:
a) Makbuz senedi ve varantın birlikte cirosu, tevdi olunan malların mülkiyetini devreder.
b) Yalnız varantın cirosu, varantın devredildiği kişiye, tevdi olunan mallar üzerinde rehin hakkı sağlar.
c) Yalnız makbuz senedinin cirosu, varant hamilinin hakkı saklı kalmak şartıyla, tevdi olunan malların mülkiyetini
devreder.
3. Varantın cirosu
MADDE 840- (1) Varantın ilk cirosu, hangi borcun teminat altına alınması için yapılmışsa onu, faiz oranını ve vadeyi
içerir.
(2) Varantın cirosunda yazılı kayıtlar aynen makbuz senedinin üzerine de yazılarak, varantın ciro edildiği kişi
tarafından imza edilir.
C) Mallar üzerinde tasarruflar
I - Yapılamayacak iĢlemler
MADDE 841- (1) Varant ile makbuz senedinin zıyaından, mirastan veya iflastan kaynaklanan uyuşmazlıklar hariç
olmak üzere, umumi mağazalara tevdi olunan şeyler üzerinde haciz, el koyma veya rehin yapılamaz.
II - Malın geri alınması
1. Genel olarak
MADDE 842- (1) Varanttan ayrılmış bir makbuz senedinin hamili, varant ile teminat altına alınmış olan borcun ana
parası ile vade gününe kadar olan faizlerini umumi mağazaya yatırarak, vade gününden önce de malları çekebilir.
(2) Yatırılan para varantın geri verilmesi karşılığında hamiline ödenir.
2. Kısmen geri alma
MADDE 843- (1) Varanttan ayrılmış makbuz senedinin hamili, umumi mağazaya tevdi olunan misli eşyadan bir
kısmını çekmek istediği takdirde mağazanın sorumluluğu altında, hem çekeceği kısım ve hem de varant ile teminat altına
alınmış borç ile orantılı bir miktar parayı umumi mağazaya yatırmak zorundadır.
11159
III - Sattırma hakkı
1. ġartlar
MADDE 844- (1) Vade gününde alacağı ödenmemiş varant hamili, poliçe hamili gibi, protesto çektikten on gün
sonra rehin hükümlerine göre tevdi edilen malları sattırabilir.
(2) 841 inci maddede yazılı hâller satışa engel değildir.
2. SatıĢ bedeli
MADDE 845- (1) Gümrük resmi ve diğer resim, harç ve vergilerle tevdi olunan mallar için umumi mağaza tarafından
yapılan giderler ve mağazanın ücreti satış bedelinden, öncelikle ödenir.
(2) Birinci fıkrada yazılı paralar ve teminat altına alınan borç ödendikten sonra bakiye, makbuz senedi hamiline
ödenmek üzere mağaza sahibine verilir.
3. BaĢvurma hakkı
MADDE 846- (1) Bir varant hamilinin, sadece sattırdığı tevdi olunan malların alacağına yetmemesi hâlinde,
borçlunun veya cirantaların mallarına başvurma hakkı vardır.
(2) Protesto çekmemiş veya kanuni süresi içinde tevdi olunan malları sattırmaya teşebbüs etmemiş olan varant hamili,
cirantalarına karşı bütün haklarını kaybederse de borçluya karşı başvurma hakkı geçerliliğini sürdürür.
4. Sigorta
MADDE 847- (1) Varantın hamili, sigorta edilen malın zıya veya hasarı hâlinde sigorta bedelinden alacağını tahsil
eder.
D) ZamanaĢımı
MADDE 848- (1) Makbuz senedi ve varanttan doğan istem hakları, poliçeler hakkındaki zamanaşımı sürelerine
tabidir. Cirantalara karşı başvurma için zamanaşımının başlangıcı, eşyanın satış günüdür.
E) Senetlerin zıyaı
MADDE 849- (1) Makbuz senedi veya varantı kaybeden hamil, bu senetlere malik olduğunu ispat etmek ve teminat
vermek suretiyle, mağazanın bulunduğu yerdeki mahkemeden alacağı izin üzerine, durumun kararda gösterilen o yer
gazetelerinde ilanından ve itiraz için verilecek sürenin geçmesinden sonra ikinci bir nüsha alabilir. Kaybolan varantın süresi
geçmişse, hamilin istemi üzerine mahkeme aynı şekilde borcun ödenmesine izin verebilir. İzin, mağazaya ve varanta ilişkin
ise, hem mağazaya hem de ilk borçluya tebliğ olunur. Alacaklının, mağazanın bulunduğu yerde bir de yerleşim yeri
göstermesi gerekir. Mağaza sahibi ve borçlu izin kararına itiraz edebilirler. İtiraz üzerine mahkeme derhâl hükmünü verir.
Hüküm alacaklı lehine ise, icranın geri bırakılmasına karar verilemez. Ancak, ilgililerin istemi üzerine, icra mahkemesi
hüküm kesinleşinceye kadar tevdi olunan eşyanın satışından elde edilecek paranın icra veznesinde saklanmasına karar
verebilir.
Sayfa Başına Dönün 

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol