MUHASEBE HABERLERİ
İşletme Defteri Tarih Oluyor
Tarih: 03.12.2012
2012 YILINDA İŞLETME HESABI ESASINA GÖRE DEFTER TUTAN MÜKELLEFLERİN 2013 YILINDA BİLANÇO ESASINA GÖRE DEFTER TUTMAK ZORUNDA KALACAKLAR
6102 Sayılı Yeni TTK. 6335 Sayılı Değişikliklerle birlikte 01 TEMMUZ 2012 tarihinde yürürlülüğe girmiştir. Bu bağlamda, 2012 Yılında İşletme Defteri Esasına göre defter tutan Mükellefler aşağıdaki şartları aşıyorlar ise BİLANÇO ESASINA GÖRE DEFTER TUTMAK ZORUNDA Kalacaklardır. 6102 Sayılı Yeni TTK.’nın 11.nci Maddesine göre Ticari İşletme Tanımı yapılmakta, bu tanıma göre “Ticari İşletme : 1)Esnaf İşletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan f faaliyetlerini devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletmedir. 2)Ticari işletme ile Esnaf işletmesi arasındaki sınır, BAKANLAR KURULUNCA ÇIKARILACAK KARARNAMEDE gösterilir. “ der. Yine Yeni TTK.’nın 12.nci Maddesine göre “TACİR: 1)Bir ticari işletmeyi KISMEN DE olsa, KENDİ ADINA işleten kişiye tacir denir. 2) Bir ticari işletmeyi kurup açtığını, sirküler, gazete, radyo, televizyon ve diğer ilan araçları ile halka bildirmiş veya işletmesini ticaret siciline tescil ettirerek durumu ilan etmiş olan kimse, fiilen işletmeye başlamamış olsa bile tacir sayılır.” Demektedir. Ayrıca 21.07.2007 tarih, 26589 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 2007/12362 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile de ESNAF, SANATKAR ve TACİR ve SANAYİCİ ayrımı belirlenmiş, Bu belirlemeye göre de
VUK 177.Maddesinde belirtilen Hadlerden,
1nci Bende Yazılı Yıllık Sınır;
VUK 177.Maddesi Hadleri Esnaf, Sanatkar Tacir Olanlar
1nci Bentteki Sınırlar;
Alış Tutarı : 140.000 TL, 0- 70.000 TL 70.001 TL Sonrası Satış Tutarı 190.000 TL 0-95.000 TL 95,000 TL Sonrası
2nci Bentteki Sınırlar ;
Gayri Safi Hasılatı: 77.000 TL 0-77,000 TL 77.001 TL Sonrası
3ncü Bentteki Tutarlar;
1+2 Beraber Yapanlar: 140.000 TL 0-140.000 TL 140,001 TL Sonrası
Bu kapsamda yukarıdaki tutarları dikkate alarak 6102 Sayılı Yeni TTK. Kapsamında 64.ncü Maddelerinde yazılı olan BİLANÇO ESASINA GÖRE tutulan; a) YEVMİYE DEFTERİ, b) Defteri Kebir, c) Envanter Defteri Tutmak zorundadırlar. Ayrıca 6102 Sayılı Kanunun Defteri Tutma ve Diğer Hükümlerine de uygulamak zorundadırlar.
Bu açıklamalar doğrultusunda, 2012 YILINDA İŞLETME DEFTERİ tutan Mükellefler 2013 Yılında tutacakları Defterler için aşağıdaki Kriterlere uygun hareket etmek zorundadırlar. Aksi Taktirde BİLANÇO ESASINA GÖRE DEFTER tutmadıkları için 4.000 TL Para Cezasına çarptırılırlar ve Defter tutma hükümlerine uymadıkları için DEFTERLER hiç tutulmamış sayılarak DAVA ve VERGİ uygulamalarında DELİL OLMA ÖZELLİĞİNİ yitirir. Böylece haklı oldukları bir ALACAK VERECEK davasında da İSPAT vesilesi olmadığı için DAVAYI KAPBETMELERİNE SEBEP OLUR.
Bize göre, 2012 Yılında İŞLETME HESABINA göre DEFTER tutan Mükellefler yukarıdaki bahsettiğimiz CEZA ve YAPTIRIMLARA maruz kalmak istemiyorlar ise 2013 Yılı için TUTACAKLARI DEFTERLERİ BİLNAÇO ESASINA göre TASDİK ettirmelerini tavsiye ederiz.
TÜM MÜKELLEFLERE ve MESLEK Camiamıza DUYRULUR.
Kaynak: http://www.muhasebetr.com/yazarlarimiz/ahmet/020Ücretli Çalışanlar Beyanname Vermeye Hazır Olun
<Tarih: 05.12.2012
Maliye Bakanlığınca hazırlanıp Ekonomi Koordinasyon Kurulu' na ( EKK) gönderilen Gelir Vergisi kanun taslağında birçok konuda köklü yenilikler getirmektedir. Bunlardan Ücretli çalışanlar ile ilgili kısmı makalemin konusunu oluşturmaktadır. Tüm çalışanlar, Gayrimenkul Sermaye İradı elde edenler yada Serbest meslek kazancı elde edenler gibi yıllık gelirleri üzerinden yıl sonunda beyanname vereceklerdir. Fakat çalışanlar her ay elde ettikleri gelir üzerinden stopaj yoluyla aylık Gelir Vergisi vermeye devam edecekler ödenecek bu vergiler yıllık beyanname de ortaya çıkan vergiden mahsup edilecektir. Peki bu sistemin nasıl işleyeceğine gelirsek; Ücret dışında elde edilen kazançlarda beyannamede gelir olarak yazılacaktır. Beyannamenin gider olarak yazılacak kısmında ise daha tam net olmamakla beraber Eğitim,sağlık,kira, ev ile ilgili yapılan harcamalar,kişisel ve aile harcamaları belgelendirilmek koşuluyla gider olarak yazılabilecek. Bunun yanında Asgari Geçim İndiriminin de devam edeceği yönünde duyumlar almaktayız. Fatura ve fiş toplamaya tekrar başlanılacağı için orta ve uzun dönemde kayıtdışı ile mücadelede önemli yol alınacağı aşikardır. Burada önemli olan hangi giderlerin matrahtan düşüleceğidir. Mantıklı olan belgelendirilen her gider vergi matrahından düşülmelidir. Maliye Bakanlığı,Gayrimenkul Sermaye Kazancı beyannamesindeki gibi ücretli çalışanlar içinde elektronik ortamda beyannameyi dolduracak, ücretlinin ekleyeceği harcamalar da var ise belgelerini beyannameye ekleyerek doldurup gönderecek. Ortalama yarım maaş ücretliye iade olarak ödenecek örnek bir çalışma yapacak olursak,
Aylık brüt gelir 5.000 Aylık ortalama net gelir 3.257 Yıllık brüt gelir 60.000 2012'de ödenen toplam vergi 11.520 2012'de toplanan fatura toplamı 10.000 2013'deki vergi matrahından indirilecek fatura miktarı (Yıllık Gelirin % 10 u) 6.000 2013'de yararlanılacak vergi indirimi (İndirimde Dikkate Alıncak Ft.tutarının ''si ) 1.620 Yukarıdaki örnektende anlaşılacağı üzere aylık ortalama net geliri 3.257 TL olan bir kişinin eline vergi indirimi olarak eline geçicek tutar 1.620 TL oluyor. ABD,İngiltere,Fransa,Japonya gibi ülkelerde başarıyla uygulanan bu sistemin ülkemizde de başarıyla uygulanacağını ümit ediyor ve kayıt dışını azaltacak bir çözüm yolu olarak görüyorum.
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale yazılı veya elektronik ortamda kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak göstermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır .)
Yeni TTK’da A.Ş. ile Ltd. Şti. Arasındaki Farklar
Tarih: 07.12.2012
Yürürlüğe gireli yaklaşık 5 ay olmasına rağmen Yeni TTK ile, gündem, hala ilk günkü gibi eksikleriyle, artılarıyla, eleştiri konularıyla, değişiklikleriyle, ilave yönetmelikleriyle gündemimizde sıcaklığını korumaktadır. 6102 sayılı yeni TTK gereğince iki sermaye şirketi arasında farklı avantajlar ve dezavantajlar getirmektedir. Yazımızın konusunu da, Tek kişilik şirket kurabilme yada tek kişiye düşebilme, vergisel avantajlar, kamu borçlarında ortakların sorumluluğu gibi konularla ilgili bilgiler karşılaştırmalı olarak aşağıda yer almaktadır.
ANONİM ŞİRKETLER
1. Tek kişi ile kurulabilir ortak sayısı sınırsızdır. 2.
www.MuhasebeTR.com TÜRKİYE'NİN MUHASEBE SİTESİ iletisim@muhasebetr.com Türk Ticaret Kanunu'na Göre Defter Tasdikleri / İsmail Kökbulut (17.12.2012) 2013 yılına girmemize sayılı günler kaldı. Yeni yıl, ticaretle uğraşanlar için yeni umutlar ve yeni hedefler demek. Ancak yeni yıla girmeden önce dikkat edilmesi ve yerine getirilmesi gereken çok... 2013 y ılına girmemize say ılı günler kaldı. Y eni y ıl, ticaretle uğraşanlar için y eni umutlar ve y eni hedefler demek. Ancak y eni y ıla girmeden önce dikkat edilmesi ve y erine getirilmesi gereken çok önemli bir sorumluluk var: "Tutulması Gereken Defterlerin Tasdiki." Bugünkü yazımızda; 6102 Say ılı Türk Ticaret Kanunu'na göre tutulması gereken defterler, söz konusu defterlerin tasdik zamanı ve tasdik yükümlülüğüne uyulmamasının sonuçları konusunda siz değerli okurlarımıza bazı önemli bilgiler vermek istiyoruz. Kimler defter tutmak zorunda? Ticaret Kanunumuza göre her tacir, ticari defterleri tutmak ve defterlerinde, ticari işlemleriy le ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorunda. Tutulan defterlerin, üçüncü kişi uzmanlara, makul bir süre içinde yapacakları incelemede, işletmenin faaliy etleri ve finansal durumu hakkında fikir verebilecek şekilde tutulması ise zaruri. Hangi defterlerin tutulması gerekiyor? Ticaret Kanunu'nda adı geçen ve tasdike tabi olan ticari defterler şunlar: "Y evmiy e defteri, defteri kebir, envanter defteri, pay defteri, yönetim kurulu karar defteri ve genel kurul toplantı ve müzakere defteri." Söz konusu defterlerden y evmiy e defteri ile envanter defterinin tasdik zorunluluğu ay rıca Vergi Usul Kanunu'nca da hüküm altına alınmış durumda. Diğer taraftan limited şirketlerde yönetim kurulu bulunmadığından, yönetim kurulu karar defteri y erine müdürler kurulu karar defteri tutulması gerekiyor. Sadece açılış tasdikine tabi olan defterler Defteri kebir, envanter defteri, pay defteri, yönetim kurulu karar defteri ve genel kurul toplantı ve müzakere defteri sadece açılış tasdikine tabi. Söz konusu defterlerin açılış onay larının, kuruluş sırasında ve kullanılmaya başlanmadan önce noter tarafından yapılması gerekiyor. Diğer taraftan, ticaret şirketlerinin ticaret siciline tescili sırasında defterlerin açılışının ticaret sicili müdürlükleri tarafından da onay lanması mümkün. Bu defterlerin izley en faaliy et dönemlerindeki açılış onay larının ise, defterlerin kullanılacağı faaliy et döneminin ilk ay ından önceki ay ın sonuna kadar noterlere yaptırılması gerekiyor. Buna göre 2013 y ılında kullanılacak defterlerin açılış tasdikinin en geç 31 Aralık 2012 tarihine kadar yaptırılması gerekmekte. Ancak, 2012 y ılında kullanılmış olan ve halen y eterli yaprağı bulunan "pay defteri" ile "genel kurul toplantı ve müzakere defterinin" açılış tasdiki yaptırılmaksızın 2013 y ılında da kullanılması mümkün.18 12 2012 Türk Ticaret Kanunu'na Göre Def ter Tasdikleri / İsmail Kökbulut www.muhasebetr.com/ulusalbasin/y azdir.php?haber_id=11359 2/2 Hem açılış hem de kapanış tasdikine tabi olan defterler Y evmiy e defteri ile yönetim kurulu/müdürler kurulu karar defteri taşıdıkları özel önem nedeniy le hem açılış hem de kapanış tasdikine tabiler. Diğer defterler gibi, bu defterlerin de açılış onay larının, kuruluş sırasında ve kullanılmaya başlanmadan önce yapılması gerekiyor. İzley en faaliy et dönemlerinde ise açılış onay larının, defterlerin kullanılacağı faaliy et döneminin ilk ay ından önceki ay ın sonuna kadar yaptırılması gerekmekte. Bu düzenlemelere göre; 2013 y ılında kullanılacak olan y evmiy e defteri ile karar defterinin açılış tasdikinin bu ay ın son gününe kadar yaptırılması zorunlu. Diğer taraftan söz konusu defterler aynı zamanda kapanış tasdikine de tabi olduğundan, 2012 y ılında kullanılmış olan y evmiy e defteri ile karar defterinin, en geç 31 Mart 2013 tarihine kadar da kapanış tasdikinin yaptırılması gerekmekte. Elektronik ortamda tutulan defterlerin durumu Ticari defterlerin elektronik ortamda tutulması halinde bu defterlerin açılışlarında ve y evmiy e defteri ile yönetim kurulu karar defterinin kapanışında noter onay ı aranmıyor. Tasdik zorunluluğuna uymamanın sonuçları ne? Türk Ticaret Kanunu'nun 562. maddesi uyarınca; gerekli açılış ve tasdik işlemlerini yaptırmayanlar 4 bin TL idari para cezası ile cezalandırılacaklar. Diğer taraftan ticari defterlerin mevcut olmaması veya hiçbir kay ıt içermemesi durumunda ise sorumlular 300 günden az olmamak üzere adli para cezası ile tazy ik olunacaklar. Ticaret sicil tasdiknamesi gerekiyor mu? Kanuna göre noterlerin açılış tasdiki yaparken ticaret sicili tasdiknamesi araması gerekmekte. Ancak sadece bu y ıla münhasır olmak üzere, uyum sürecinde fazlaca olumsuzluk ve sıkıntı yaşanmaması için, tacirlerin ticari defterlerinin 2013 y ılına ait açılış onay larında ticaret sicili tasdiknamesi aranmayacak. Kaynak: Bugün Gazetesi
<html>
TTK’da DEFTER TASDİKİ
</html>
www.MuhasebeTR.com
TÜRKİYE'NİN MUHASEBE SİTESİ
iletisim@muhasebetr.com
Türk Ticaret Kanunu'na Göre Defter Tasdikleri /
İsmail Kökbulut (17.12.2012)
2013 yılına girmemize sayılı günler kaldı. Yeni yıl, ticaretle uğraşanlar
için yeni umutlar ve yeni hedefler demek. Ancak yeni yıla girmeden önce
dikkat edilmesi ve yerine getirilmesi gereken çok...
2013 y ılına girmemize say ılı günler kaldı.
Y eni y ıl, ticaretle uğraşanlar için y eni umutlar ve y eni hedefler demek. Ancak y eni y ıla girmeden önce
dikkat edilmesi ve y erine getirilmesi gereken çok önemli bir sorumluluk var: "Tutulması Gereken Defterlerin
Tasdiki."
Bugünkü yazımızda; 6102 Say ılı Türk Ticaret Kanunu'na göre tutulması gereken defterler, söz konusu
defterlerin tasdik zamanı ve tasdik yükümlülüğüne uyulmamasının sonuçları konusunda siz değerli
okurlarımıza bazı önemli bilgiler vermek istiyoruz.
Kimler defter tutmak zorunda?
Ticaret Kanunumuza göre her tacir, ticari defterleri tutmak ve defterlerinde, ticari işlemleriy le ticari
işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen
neticeleri açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorunda.
Tutulan defterlerin, üçüncü kişi uzmanlara, makul bir süre içinde yapacakları incelemede, işletmenin
faaliy etleri ve finansal durumu hakkında fikir verebilecek şekilde tutulması ise zaruri.
Hangi defterlerin tutulması gerekiyor?
Ticaret Kanunu'nda adı geçen ve tasdike tabi olan ticari defterler şunlar: "Y evmiy e defteri, defteri kebir,
envanter defteri, pay defteri, yönetim kurulu karar defteri ve genel kurul toplantı ve müzakere defteri."
Söz konusu defterlerden y evmiy e defteri ile envanter defterinin tasdik zorunluluğu ay rıca Vergi Usul
Kanunu'nca da hüküm altına alınmış durumda.
Diğer taraftan limited şirketlerde yönetim kurulu bulunmadığından, yönetim kurulu karar defteri y erine
müdürler kurulu karar defteri tutulması gerekiyor.
Sadece açılış tasdikine tabi olan defterler
Defteri kebir, envanter defteri, pay defteri, yönetim kurulu karar defteri ve genel kurul toplantı ve
müzakere defteri sadece açılış tasdikine tabi.
Söz konusu defterlerin açılış onay larının, kuruluş sırasında ve kullanılmaya başlanmadan önce noter
tarafından yapılması gerekiyor. Diğer taraftan, ticaret şirketlerinin ticaret siciline tescili sırasında
defterlerin açılışının ticaret sicili müdürlükleri tarafından da onay lanması mümkün. Bu defterlerin izley en
faaliy et dönemlerindeki açılış onay larının ise, defterlerin kullanılacağı faaliy et döneminin ilk ay ından
önceki ay ın sonuna kadar noterlere yaptırılması gerekiyor.
Buna göre 2013 y ılında kullanılacak defterlerin açılış tasdikinin en geç 31 Aralık 2012 tarihine kadar
yaptırılması gerekmekte.
Ancak, 2012 y ılında kullanılmış olan ve halen y eterli yaprağı bulunan "pay defteri" ile "genel kurul toplantı
ve müzakere defterinin" açılış tasdiki yaptırılmaksızın 2013 y ılında da kullanılması mümkün.18 12 2012 Türk Ticaret Kanunu'na Göre Def ter Tasdikleri / İsmail Kökbulut
www.muhasebetr.com/ulusalbasin/y azdir.php?haber_id=11359 2/2
Hem açılış hem de kapanış tasdikine tabi olan defterler
Y evmiy e defteri ile yönetim kurulu/müdürler kurulu karar defteri taşıdıkları özel önem nedeniy le hem
açılış hem de kapanış tasdikine tabiler.
Diğer defterler gibi, bu defterlerin de açılış onay larının, kuruluş sırasında ve kullanılmaya başlanmadan
önce yapılması gerekiyor. İzley en faaliy et dönemlerinde ise açılış onay larının, defterlerin kullanılacağı
faaliy et döneminin ilk ay ından önceki ay ın sonuna kadar yaptırılması gerekmekte.
Bu düzenlemelere göre; 2013 y ılında kullanılacak olan y evmiy e defteri ile karar defterinin açılış tasdikinin
bu ay ın son gününe kadar yaptırılması zorunlu.
Diğer taraftan söz konusu defterler aynı zamanda kapanış tasdikine de tabi olduğundan, 2012 y ılında
kullanılmış olan y evmiy e defteri ile karar defterinin, en geç 31 Mart 2013 tarihine kadar da kapanış
tasdikinin yaptırılması gerekmekte.
Elektronik ortamda tutulan defterlerin durumu
Ticari defterlerin elektronik ortamda tutulması halinde bu defterlerin açılışlarında ve y evmiy e defteri ile
yönetim kurulu karar defterinin kapanışında noter onay ı aranmıyor.
Tasdik zorunluluğuna uymamanın sonuçları ne?
Türk Ticaret Kanunu'nun 562. maddesi uyarınca; gerekli açılış ve tasdik işlemlerini yaptırmayanlar 4 bin TL
idari para cezası ile cezalandırılacaklar.
Diğer taraftan ticari defterlerin mevcut olmaması veya hiçbir kay ıt içermemesi durumunda ise sorumlular
300 günden az olmamak üzere adli para cezası ile tazy ik olunacaklar.
Ticaret sicil tasdiknamesi gerekiyor mu?
Kanuna göre noterlerin açılış tasdiki yaparken ticaret sicili tasdiknamesi araması gerekmekte. Ancak sadece
bu y ıla münhasır olmak üzere, uyum sürecinde fazlaca olumsuzluk ve sıkıntı yaşanmaması için, tacirlerin
ticari defterlerinin 2013 y ılına ait açılış onay larında ticaret sicili tasdiknamesi aranmayacak.
Kaynak: Bugün Gazetesi
www.MuhasebeTR.com
TÜRKİYE'NİN MUHASEBE SİTESİ
iletisim@muhasebetr.com
Türk Ticaret Kanunu'na Göre Defter Tasdikleri /
İsmail Kökbulut (17.12.2012)
2013 yılına girmemize sayılı günler kaldı. Yeni yıl, ticaretle uğraşanlar
için yeni umutlar ve yeni hedefler demek. Ancak yeni yıla girmeden önce
dikkat edilmesi ve yerine getirilmesi gereken çok...
2013 y ılına girmemize say ılı günler kaldı.
Y eni y ıl, ticaretle uğraşanlar için y eni umutlar ve y eni hedefler demek. Ancak y eni y ıla girmeden önce
dikkat edilmesi ve y erine getirilmesi gereken çok önemli bir sorumluluk var: "Tutulması Gereken Defterlerin
Tasdiki."
Bugünkü yazımızda; 6102 Say ılı Türk Ticaret Kanunu'na göre tutulması gereken defterler, söz konusu
defterlerin tasdik zamanı ve tasdik yükümlülüğüne uyulmamasının sonuçları konusunda siz değerli
okurlarımıza bazı önemli bilgiler vermek istiyoruz.
Kimler defter tutmak zorunda?
Ticaret Kanunumuza göre her tacir, ticari defterleri tutmak ve defterlerinde, ticari işlemleriy le ticari
işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen
neticeleri açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorunda.
Tutulan defterlerin, üçüncü kişi uzmanlara, makul bir süre içinde yapacakları incelemede, işletmenin
faaliy etleri ve finansal durumu hakkında fikir verebilecek şekilde tutulması ise zaruri.
Hangi defterlerin tutulması gerekiyor?
Ticaret Kanunu'nda adı geçen ve tasdike tabi olan ticari defterler şunlar: "Y evmiy e defteri, defteri kebir,
envanter defteri, pay defteri, yönetim kurulu karar defteri ve genel kurul toplantı ve müzakere defteri."
Söz konusu defterlerden y evmiy e defteri ile envanter defterinin tasdik zorunluluğu ay rıca Vergi Usul
Kanunu'nca da hüküm altına alınmış durumda.
Diğer taraftan limited şirketlerde yönetim kurulu bulunmadığından, yönetim kurulu karar defteri y erine
müdürler kurulu karar defteri tutulması gerekiyor.
Sadece açılış tasdikine tabi olan defterler
Defteri kebir, envanter defteri, pay defteri, yönetim kurulu karar defteri ve genel kurul toplantı ve
müzakere defteri sadece açılış tasdikine tabi.
Söz konusu defterlerin açılış onay larının, kuruluş sırasında ve kullanılmaya başlanmadan önce noter
tarafından yapılması gerekiyor. Diğer taraftan, ticaret şirketlerinin ticaret siciline tescili sırasında
defterlerin açılışının ticaret sicili müdürlükleri tarafından da onay lanması mümkün. Bu defterlerin izley en
faaliy et dönemlerindeki açılış onay larının ise, defterlerin kullanılacağı faaliy et döneminin ilk ay ından
önceki ay ın sonuna kadar noterlere yaptırılması gerekiyor.
Buna göre 2013 y ılında kullanılacak defterlerin açılış tasdikinin en geç 31 Aralık 2012 tarihine kadar
yaptırılması gerekmekte.
Ancak, 2012 y ılında kullanılmış olan ve halen y eterli yaprağı bulunan "pay defteri" ile "genel kurul toplantı
ve müzakere defterinin" açılış tasdiki yaptırılmaksızın 2013 y ılında da kullanılması mümkün.18 12 2012 Türk Ticaret Kanunu'na Göre Def ter Tasdikleri / İsmail Kökbulut
www.muhasebetr.com/ulusalbasin/y azdir.php?haber_id=11359 2/2
Hem açılış hem de kapanış tasdikine tabi olan defterler
Y evmiy e defteri ile yönetim kurulu/müdürler kurulu karar defteri taşıdıkları özel önem nedeniy le hem
açılış hem de kapanış tasdikine tabiler.
Diğer defterler gibi, bu defterlerin de açılış onay larının, kuruluş sırasında ve kullanılmaya başlanmadan
önce yapılması gerekiyor. İzley en faaliy et dönemlerinde ise açılış onay larının, defterlerin kullanılacağı
faaliy et döneminin ilk ay ından önceki ay ın sonuna kadar yaptırılması gerekmekte.
Bu düzenlemelere göre; 2013 y ılında kullanılacak olan y evmiy e defteri ile karar defterinin açılış tasdikinin
bu ay ın son gününe kadar yaptırılması zorunlu.
Diğer taraftan söz konusu defterler aynı zamanda kapanış tasdikine de tabi olduğundan, 2012 y ılında
kullanılmış olan y evmiy e defteri ile karar defterinin, en geç 31 Mart 2013 tarihine kadar da kapanış
tasdikinin yaptırılması gerekmekte.
Elektronik ortamda tutulan defterlerin durumu
Ticari defterlerin elektronik ortamda tutulması halinde bu defterlerin açılışlarında ve y evmiy e defteri ile
yönetim kurulu karar defterinin kapanışında noter onay ı aranmıyor.
Tasdik zorunluluğuna uymamanın sonuçları ne?
Türk Ticaret Kanunu'nun 562. maddesi uyarınca; gerekli açılış ve tasdik işlemlerini yaptırmayanlar 4 bin TL
idari para cezası ile cezalandırılacaklar.
Diğer taraftan ticari defterlerin mevcut olmaması veya hiçbir kay ıt içermemesi durumunda ise sorumlular
300 günden az olmamak üzere adli para cezası ile tazy ik olunacaklar.
Ticaret sicil tasdiknamesi gerekiyor mu?
Kanuna göre noterlerin açılış tasdiki yaparken ticaret sicili tasdiknamesi araması gerekmekte. Ancak sadece
bu y ıla münhasır olmak üzere, uyum sürecinde fazlaca olumsuzluk ve sıkıntı yaşanmaması için, tacirlerin
ticari defterlerinin 2013 y ılına ait açılış onay larında ticaret sicili tasdiknamesi aranmayacak.
Kaynak: Bugün Gazetesi

Resmî Gazete
Sayı : 28502
Açılış onayı yapılacak defterler ve onay zamanı
Genel olarak
Kayıtların Türkçe tutulması
Elektronik Ortamda Tutulacak Defterler
GEÇİCİ MADDE 1 – (1) Gerçek kişi tacirlerden Vergi Usul Kanununa göre ikinci sınıf tüccar sayılanlar, yeni bir düzenleme yapılıncaya kadar bu Tebliğde sayılan defterler yerine mezkûr Kanun hükümlerine uygun olarak işletme hesabı esasına göre defter tutabilirler.
Recep Selimoğlu
Yeminli Mali Müşavir |
(Bu makale yazılı veya elektronik ortamda kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak göstermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır .)
BASINDAN YAZILAR
Yeni Yıl Başlamadan! / İsmail Kökbulut
31.12.2012
Bir takvim y ılını daha geride bırakmak üzerey iz. Y eni y ılın ülke ve millet olarak hepimize sağlık, mutluluk ve huzur getirmesini diliyoruz. Bu y ılın son yazısını, dönem sonu işlemlerinin gerçekleştirilmesi aşamasında dikkate alınması gereken bazı husus, uyarı ve hatırlatmalara ay ırmak istedik.
Muhasebe içi ve muhasebe dışı envanter çalışması
Tacirlerce öncelikle dönem sonunda muhasebe kay ıtları esas alınarak genel geçici mizan düzenlenmesi gerekir. Daha sonra ise muhasebe dışı envanter işlemleri yapılarak iktisadi kıymetlerin gerçek durumu tespit edilmeli. Örneğin; muhasebedeki bankalar hesabında 10 bin TL varken, gerçekte hesabınızda 8 bin TL bulunabilir. Muhasebe dışı envanter sonuçları ile genel geçici mizan bakiy eleri arasında farklılıklar ortaya çıkabilir. Bu gibi durumlarda, (örneğin aradaki fark ortağın kredi kartı ödemesi için kullanıldıy sa söz konusu tutarın ortaklar cariy e kaydı) fiili durumla kaydi durumun uyumlu hale getirilmesi en doğru olanı. Şüpheli alacak karşılığı ayırmak için acele etmek gerekiyor! Vergi Usul Kanunu'nun 323. maddesine göre; ticari ve zirai kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile ilgili olmak şartıy la, dava veya icra safhasında bulunan alacaklar için karşılık ay rılması yani söz konusu alacakların gider yazılması mümkün. Ancak bunun için söz konusu karşılığın davanın açıldığı veya icra takibine başlanıldığı y ılda ay rılması gerekiyor. Örneğin, 2012 y ılı içerisinde tahsili için icra takibine başladığınız bir alacağınıza karşılık ay ırmak, yani söz konusu tutarı gider yazmak için bugün son gün. Y oksa hakkınızı y itiriyorsunuz.
KDV indirimi için de son gün!
İndirim müessesesi, KDV Kanunu'nun "Vergi İndirimi"başlıklı 29. maddesinde düzenlenme altına alınmış vaziy ette. Mükelleflerin yaptıkları teslimler veya ifa ettikleri hizmetler üzerinden hesaplayacakları vergiden, kendilerine yapılan teslimler veya ifa olunan hizmetlere ait vergiy i indirebilecekleri öngörülmüş durumda. Ancak indirim hakkı vergiy i doğuran olay ın vuku bulduğu takvim y ılı aşılmamak şartıy la kullanılabilir. Bir başka dey işle vergiy i doğuran olay ın vuku bulduğu takvim y ılı içerisinde kanuni defterlere kaydedilmey en fatura ve benzeri belgelerde y er alan KDV tutarlarının indirimi ve iade hesabına dahil edilmesi mümkün değil. Ortaklar cari için yapılması gerekenler Şirketle ilişkili konumda olan kişilerin (örneğin ortakların) işle ilgili olmayan şahsi ihtiyaçları için şirketten para çekmelerine çok sık rastlıyoruz. Böy le bir durumda, muhtemel bir vergi incelemesinde zor durumda kalmamak için, söz konusu verilen borçlara emsal faiz oranı üzerinden faiz tahakkuk ettirilmesi ve KDV hesaplanması gerekmekte. Bu konuda hem idare hem de yargı aynı görüşte. Risk almamak gerekiyor.
Amortisman ayırırken dikkat!
İşletmede bir y ıldan fazla kullanılan ve y ıpranmaya, aşınmaya veya kıymetten düşmey e maruz bulunan kıymetler için amortisman ay rılması mümkün. Ancak idare, son dönemde verilen bazı yargı kararları aksi istikamette de olsa, amortisman ay rılacak kıymetlerin kullanıma hazır halde olması gerektiğini düşünüyor. Buna göre y ılın son günlerinde satın aldığınız; ancak montaj, tescil gibi nedenlerle kullanıma hazır hale getiremediğiniz kıymetler için amortisman ay ırmanız bir nebze riskli.
Vadesi izleyen yıla sarkan kredi ve mevduatların durumu
Mevduat ya da kredi sözleşmesi ile düzenlenmiş borç ve alacakların y ıl sonuna kadar işley en faizleri ile birlikte dikkate alınması gerekiyor. Örneğin; 1 Aralık tarihinde 1 y ıl vadeli olarak mevduat hesabına para yatıran bir işletmenin, her ne kadar vade 2013 y ılında dolacak olsa da 2012 y ılına isabet eden bir ay lık faiz tutarını bu y ılın kurum kazancının tespitinde dikkate almalı. Aynı şey krediler için de geçerli. Y ani faizin tahsil edilmemesi veya kredinin taksitinin henüz ödenmemesinin bir önemi bulunmamakta. Götürü gider mutlaka defterlere kaydedilmeli! İhracat gerçekleştiren mükelleflerin; belgelendirebildikleri giderlerine ek olarak, döviz olarak elde ettikleri hâsılatın binde beşini aşmamak şartıy la, belgelendiremedikleri giderlerine karşılık olmak üzere, götürü olarak hesapladıkları bazı giderleri de dönem kazançlarından indirim konusu yapmaları mümkün. Bazı mükellefler söz konusu götürü giderlerini yasal defterlere hiç kaydetmeksizin doğrudan beyanname üzerinden indiriyor. Ancak idare bunu kabul etmiyor ve mutlaka muhasebe kay ıtlarının yapılmış olmasını arıyor. Bu nedenle ihtilaf yaşamamak için, götürü giderlere ilişkin y evmiy e kay ıtlarının yapılmasının atlanmaması gerekmekte.
Kaynak: Bugün Gazetesi
A. Murat YILDIZ
Yeminli Mali Müşavir
Eski Gelirler Başkontrolörü
Eski Ankara Defterdar Yrd.
Yenileme Fonu Uygulamasında Özellikli Konular
Tarih: 11.01.2013
1- GİRİŞ
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 328'inci maddesinde "Amortismana tabi iktisadi kıymetlerin satılması halinde alınan bedel ile bunların envanter defterinde kayıtlı değerleri arasındaki fark kar ve zarar hesabına geçirilir. İşletme hesabı esasında defter tutan mükelleflerle serbest meslek kazanç defteri tutan mükellefler bu farkı defterlerinde hasılat veya gider kayıt ederler.
Amortisman ayrılmış olanların değeri ayrılmış amortismanlar düşüldükten sonra kalan meblağdır.
Devir ve trampa satış hükmündedir.
Şu kadar ki satılan iktisadi kıymetlerin yenilenmesi, işin mahiyetine göre zaruri bulunur veya bu hususta işletmeyi idare edenlerce karar verilmiş ve teşebbüse geçilmiş olursa bu takdirde satıştan tahassül eden kâr yenileme giderlerini karşılamak üzere, pasifte geçici bir hesapta azami üç yıl süre ile tutulabilir. Her ne sebeple olursa olsun bu süre içinde kullanılmamış olan kârlar üçüncü yılın vergi matrahına eklenir. Üç yıldan önce işin terki, devri veya işletmenin tasfiyesi halinde bu kârlar o yılın matrahına eklenir.
Yukarıdaki esaslar dahilinde yeni değerlerin iktisabında kullanılan kâr, yeni değerler üzerinden bu kanun hükümlerine göre ayrılacak amortismanlara mahsup edilir. Bu mahsup tamamlandıktan sonra itfa edilmemiş olarak kalan değerlerin amortismanına devam olunur" hükmü yer almaktadır.
Bu çerçevede
yenileme fonu; işletmeye dahil amortismana tabi iktisadi kıymetlerin gerektiğinde yenilenebilmesi için bu kıymetlerin satış karı veya sigorta tazminatlarından ayrılan karşılığın bilançonun pasifinde azami üç yıl süre ile muhafaza edilmesidir.
2. YENİLEME FONU AYIRABİLMENİN KOŞULLARI
a- Bilanço esasında defter tutmak
Yenileme fonu teşkil edebilmek için, mükellefin bilanço esasında defter tutması gereklidir. İşletme hesabı esasında yenileme fonu ayrılamaz. Bu husus, maddenin gerekçesinde de açıkça ifade edilmiştir.
b- Satılan iktisadi kıymetin yenilenmesinin zorunlu olması veya işletmeyi idare edenlerce bu konuda karar verilerek girişimde bulunulması
İkinci şart, satılan iktisadi kıymetin yenilenmesinin, işin mahiyetine göre zorunlu bulunması veya işletmeyi idare edenlerce bu hususta karar verilmiş ve teşebbüse geçilmiş olmasıdır.
Yine satılan veya hasara uğrayan iktisadi kıymetin yenilenmesi, işin mahiyetine göre zorunlu olduğunda, işletmeyi idare edenlerce ayrıca karar verilmiş olması şartı aranmaz. Tersi durumda faaliyetin yürütülmesi imkânı kalmaz. Bu durumda varsa, sigorta tazminatı alınmasından doğan kar yenileme fonuna alınabilir. Bununla beraber sabit kıymetin yenilenmesi işin mahiyetine göre zorunlu da olsa, satış veya sigorta tazminatı alınmasından doğan kar işletmeden çekilmişse, yenileme fonu teşkil edilemez.
Satılan veya zayi olan kıymetin yenilenmesinin işin mahiyetine göre zorunlu olmadığı hallerde, işletmeyi idare edenlerce yenileme kararı verilmiş ve bu hususta teşebbüse geçilmiş olması şartı ile yenileme fonu tesis edilebilir.
Faaliyet konusunun bütünüyle değişmiş olduğu durumda, eski faaliyetle ilgili olarak kullanılabilecek kıymetin satış karının yenileme fonuna alınması mümkün olamaz.
Genel olarak satış veya tazminattan doğan karın, yenileme fonuna alınmış olması, işletmeyi idare edenlerin, yenileme kararı verip teşebbüse geçtiklerinin dayanağı olarak kabul edilmekte; ayrıca fiili teşebbüslerin bulunması şartı, genellikle aranmamaktadır.
c- Satılan iktisadi kıymet ile yerine alınanın aynı neviden olması
Yenileme fonundan yararlanabilmek için satış veya tazminat alınmasından doğan kar, aynı çeşit bir iktisadi kıymetin alınmasına tahsis edilmelidir. Yenileme fonuna alınan kar ile satılan veya zayi olan kıymetin yenilenmesi öngörülmüştür. Örneğin bir yonga levha fabrikasında, pres makinesinin satışından doğan karın yenileme fonuna alınması için, yine pres makinesi alınması gerekmektedir. Yenileme sırasında teknolojik gelişmeler ile işletme ihtiyaçlarının gerektirdiği bazı değişiklikler olabilecektir. Ancak yeni satın alınacak iktisadi kıymetin tahsis edileceği hizmetin farklı olmaması gerekmektedir.
Yenileme fonu hesabında yer alan satış karının muhakkak surette satılan iktisadi kıymetle aynı neviden başka bir iktisadi kıymetin iktisabında kullanımı esastır. Bu itibarla, satılan iktisadi kıymet yerine bir başka iktisadi kıymetin alınmak istenmesi veya alınması, iktisadi kıymetin yenilenmesi olarak kabul edilemez.
Bu nedenle fabrika binası satışından doğan ve yenileme fonu hesabında beklettiğiniz karın, aynı Kanunun 328 inci maddesi kapsamında işyeri (büro) amaçlı bina alım ve yatırımında kullanılması mümkün bulunmamaktadır.[1]
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 328'inci maddesinde yenileme fonunun kullanılacağı iktisadi kıymetlerin aynı neviden olması şartı yer almış, ancak adet sınırlaması yer almamıştır. Bu nedenle, satılan kıymetler ile aynı neviden olması koşulu ile yeni alınan kıymetlerin satılan kıymetler ile aynı sayıda olması gibi bir şart bulunmamaktadır.[2]
d- Yenileme fonuna alınan kâr, satın alınan yeni iktisadi kıymetin amortismanından mahsup edilir
İşletmelerin aktifinde yer alan amortismana tabi iktisadi kıymetin satışı sonucunda elde edilen kâr, aynı nitelikte ve aynı hizmete tahsis edilecek yeni bir iktisadi kıymetin alınması durumunda pasifte geçici bir hesapta (yenileme fonu) azami üç yıl süreyle tutulabilecek ve bu fon yeni alınacak iktisadi kıymetin amortismanında kullanılacaktır.
Öte yandan her ne sebeple olursa olsun bu süre içinde kullanılmamış olan kârların üçüncü yılın vergi matrahına ekleneceği, üç yıldan önce işin terki, devri veya işletmenin tasfiyesi halinde ise bu kârların o yılın matrahına ekleneceği tabiidir.
Dolayısıyla, yenileme fonunun ayrılabilmesi amortismana tabi bir iktisadi kıymetin varlığı ile bu kıymetin satılmasından oluşan kârın aynı neviden bir iktisadi kıymetin alımında kullanılması halinde söz konusu olmaktadır.
Bu itibarla, örneğin amortismana tabi olmayan iştirak hissesi satışından doğacak kârın, Kurumunuz tarafından edinilen bir yatırımında kullanılması halinde söz konusu yatırımla ilgili olarak yenileme fonu müessesesinden faydalanılması mümkün bulunmamaktadır.[3]
e- Yenileme fonuna alınan kâr üç yıl içinde kullanılmalıdır
Yenileme fonuna alınan kârın üç yıl içinde kullanılması zorunludur. Her ne şekilde olursa olsun, bu süre içinde kullanılmayan kârlar, üçüncü yılın vergi matrahına eklenir. Yenileme Fonuna alınan kârın, üçüncü yılın sonuna kadar bekletilmesi ancak işin sürdürülmesi halinde mümkündür. Tasfiyeye girilmesi halinde, tasfiyeye giriş tarihi itibariyle tespit edilecek dönem vergi matrahına yenileme fonundaki karın da ilave edilmesi zorunludur.
Üç yıllık sürenin hesabında farklı görüşler söz konusudur. Maliye Bakanlığının görüşüne göre; sürenin hesabında satışın yapıldığı yılın da dikkate alınması gerekmektedir. Nitekim kanuni düzenleme de bu görüşün doğru olduğu sonucunu ortaya çıkarmaktadır. Kanunda, satıştan doğan kârın yenileme giderini karşılamak üzere, pasifte geçici bir hesapta azami üç yıl süre ile tutulabileceği belirtilmektedir. Sözü edilen yıl deyimi hesap dönemini (vergilendirme dönemini) ifade etmektedir. Danıştay’ın konuyla ilgili olarak vermiş olduğu kararlar[4] doğrultusundaki görüş ise; üç yıllık süreden üç hesap döneminin değil üç yıl pasifte bekletilmenin anlaşılması gerektiği yönündedir. Buna göre, satış tarihinden itibaren üç yıllık sürenin geçmesi beklenmelidir.
Konuya ilişkin olarak bir diğer görüş ise, Vergi Usul Kanunu’nun sürelerin hesaplanması ile ilgili 18. maddesinden hareket edilmesi gerektiği yönündedir. Bu görüşe göre, sürenin sabit kıymetin satıldığı günü izleyen günden başlaması ve üç yıl sonra satışa tekabül eden günün akşamı bitmesi gerekmektedir. Diğer taraftan, söz konusu maddelerde hüküm altına alınan üç yıllık süre, yeni iktisadi kıymetin alınması, başka bir deyişle kârın, yenileme fonunda bekletilme süresidir. Bu sürenin yeni alınacak iktisadi kıymetin amortismanından mahsup süresi ile bir ilgisi bulunmamaktadır. Yenileme fonunun ayrıldığı hesap döneminden sonraki ikinci hesap döneminde (yenileme fonunun kullanılması gereken son hesap döneminde) yeni iktisadi kıymetin iktisap edilmesi halinde de yenileme fonunda bekletilen kârın tamamının yeni alınan iktisadi kıymetin amortismanından mahsup edilmesi gerekmektedir. Bekleme süresinin son yılında olunduğu için sadece yeni iktisadi kıymetin aktife alındığı hesap döneminde mahsup işlemi yapılması, kalan fon tutarının kâra ilave edilmesi yanlış bir uygulama olacaktır.
Bu görüşe göre örneğin; 2010 yılında iktisadi kıymet satışından doğan kârın yenileme fonuna alındığını ve yeni iktisadi kıymet iktisabının 2012 yılında gerçekleştirildiğini varsayalım. Bu durumda, yeni alınan iktisadi kıymetin amortismanından mahsup işlemi yenileme fonunda yer alan tutar eritilinceye kadar devam etmelidir. Yenileme için belirlenen üç yıllık sürenin son yılında yenileme işlemi gerçekleştirildiği için sadece bir yıl mahsup işleminin yapılacağını, kalan tutarın dönem matrahına ilave edileceğini söylemek yanlış olacaktır.
Konuya ilişkin olarak verilmiş olan bir muktezada[5] da özetle; "... Şirketiniz aktifinde kayıtlı binanın 05/09/2008 tarihindeki satışından elde edilen kârın yenileme fonuna alınmasının başlangıcı olarak satışın gerçekleştiği 05/09/2008 tarihinin dikkate alınması, bu tarih itibarıyla tesis edilen yenileme fonunun en geç 31/12/2010 tarihi itibarıyla kullanılmış olması, 31/12/2010 tarihine kadar kullanılmamış olması halinde ise 2010 hesap dönemi kurumlar vergisi matrahınıza ilave edilmesi gerekmektedir.
Diğer taraftan, şirketinize yukarıda belirtilen tarih aralığında (05/09/2008 -31/12/2010), yenileme fonuna alınmış kârın kullanımıyla işin mahiyetine uygun bir bina alınmış olması halinde, yeni alınan binanın iktisabında kullanılan kâr, 3 yıllık süreyle sınırlı olmaksızın yeni alınan bina için Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre belirlenen faydalı ömür ve amortisman oranı dikkate alınarak ayrılacak amortismanlara mahsup edilecektir.
3. SERBEST MESLEK ERBAPLARININ YENİLEME FONU UYGULAMASINDAN YARARLANIP YARARLANAMAYACAĞI
Geçmişte vermiş olduğu görüşlerin aksine Maliye Bakanlığı son dönemlerde vermiş olduğu muktezalarda serbest meslek erbaplarının da diğer şartlarında sağlanması koşuluyla yenileme fonu uygulamasından yararlanabileceği görüşündedir.[6]
Bu hükmün uygulanması diğer faaliyet gruplarında olduğu gibi serbest meslek kazanç defteri tutan serbest meslek erbabı için de aynı olduğundan, örneğin envanterine kayıtlı binek otomobilini satıp, yenisini alan serbest meslek erbabının yenileme fonu uygulamasından yararlanması mümkün bulunmaktadır.
Yenileme fonunun ayrılabilmesi, amortismana tabi bir iktisadi kıymetin varlığı ile bu kıymetin satılmasından sonra oluşan kârın aynı neviden bir iktisadi kıymetin alımında kullanılması halinde söz konusu olmaktadır.
Ayrıca, 4842 sayılı Kanunla Vergi Usul Kanununa eklenen ve 01.07.2003 tarihinden itibaren yapılacak finansal kiralama işlemlerinde uygulanmak üzere yayım tarihinde yürürlüğe giren Mükerrer 290 ıncı madde uyarınca aktifleştirilen finansal kiralamaya konu iktisadi kıymeti kullanma hakkı kiracı tarafından amortismana tabi tutulacaktır.
Bu açıklamalar çerçevesinde, amortismana tabi iktisadi kıymetlerin satışından doğan kârın mezkûr Kanunun 328 inci maddesine uygun olarak pasifte geçici bir hesaba alınması kaydıyla, bilahare mükerrer 290 ıncı madde kapsamında finansal kiralama yoluyla edinilen varlıkların kullanma hakkı üzerinden ayrılan amortismanların, bu hesapta tutulan tutardan (yenileme fonundan) mahsup edilmesi mümkündür. Bu mahsup için kiralama konusu iktisadi kıymetlerin mülkiyetinin mükellefe intikal etmesi beklenmeyecek, mahsup iktisadi kıymeti kullanma hakkının itfa edilmeye başlanıldığı yıldan itibaren yapılacaktır.[7]
5. FİNANSAL KİRALAMA YOLUYLA EDİLEN VARLIKLARIN SİGORTA ŞİRKETLERİNDEN TAHSİL EDİLEN TAZMİNATLARININ YENİLEME FONUNA KAYDEDİLİP KAYDEDİLEMEYECEĞİ [8]
Yenileme Fonu, iktisadi işletmelere dahil amortismana tabi iktisadi kıymetlerin yenilenebilmesi için bu kıymetlerin satışından veya ziyaa uğramasından dolayı alınan sigorta tazminatı sonucu doğan kârların bilançonun pasifinde azami üç yıl süre ile bekletilmesini ifade eden bir vergi erteleme yöntemi olarak, işletme içi yatırımları teşvike yönelik bir uygulamadır.
Yenileme Fonunun iktisadi kıymetin iktisabında kullanılması halinde, bilançonun pasifinde yer alan fon yeni değer için ayrılacak amortismanlara mahsup edilmekte olup, mahsup etme işleminin, iktisadi kıymetin değerinin amortisman yoluyla itfa edilme süresinden önce tamamlanması durumunda ise iktisadi kıymetin kalan değer kısmı için amortisman ayrılmasına devam edilecektir.
Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalara göre, Vergi Usul Kanununun mükerrer 290 ıncı maddesi kapsamında olduğu kabul edilen finansal kiralamalar ile kiralanan varlıkların kiralama süresi içerisinde yangın, deprem, sel, kaza v.b. sebeplerle kullanılamayacak hale gelmesi nedeniyle, sigorta şirketlerinden tahsil edilecek olan tazminatlardan doğacak olan kârın, Kanunun 329 uncu maddesinde sayılan esaslar dâhilinde yenileme fonuna kaydedilmesi mümkün olup, azami üç yıl süre ile bu fonda bekletilebilecek olan bu tutarlar, finansal kiralama yoluyla iktisap edilecek olan uçakların kullanma hakkı üzerinden bu kanuna göre ayrılacak olan amortismanlara mahsup edilecektir.
[1] Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı'nca verilen 19/06/2012 tarih ve B.07.1.GİB.4.20.15.02-105[328-2012/2]-405 sayılı ile mukteza.
[2] Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı'nca verilen 20/07/2011 tarih ve B.07.1.GİB.4.99.16.01.0-VUK-mük.290-75 sayılı ile mukteza.
[3] Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı'nca verilen 08/03/2012 tarih ve B.07.1.GİB.4.34.19.02-019.01-919 sayılı ile mukteza.
[4] Danıştay 4. Dairesi tarafından verilen 20.02.1974 tarih ve E:1973/4073, K:1974/55 sayılı,10.11.1991 tarih ve E:1988/4562, K:1991/3074 sayılı ve 11.01.1994 tarih ve E:1992/3956, K:1994/159 sayılı kararlar
[5] Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı'nca verilen 10/09/2012 tarih ve B.07.1.GİB.4.34.19.02-019.01-1569 sayılı ile mukteza.
[6] Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı Ankara VDB'nca verilen 01/03/2012 tarih ve B.07.1.GİB.4.06.18.02-32328-8407-14 sayılı ile mukteza.
[7] Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı'nca verilen 20/07/2011 tarih ve B.07.1.GİB.4.99.16.01.0-VUK-mük.290-75 sayılı ile mukteza.
[8] Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı'nca verilen 20/07/2011 tarih ve B.07.1.GİB.4.99.16.01.0-VUK-mük.290-76 sayılı ile mukteza.
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale yazılı veya elektronik ortamda kaynak göstermeden yayınlanamaz)
Yeminli Mali Müşavir
![]() |
![]() |
Dönem Sonunda Değerleme
Tarih: 14.01.2013
I.GİRİŞ
Dönem sonunda yapılacak mutabakatlar, kontroller ve değerlemelere ilişkin dikkat edilecek hususlar ve yapılacak işlemler makalemizin konusunu oluşturmaktadır.
II. DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR VE YAPILACAK İŞLEMLER
Aşağıdaki tablo çalışmamızda, her hesaba dönem sonunda yapılacak işlemler özet olarak verilmiştir. Amacımız hesap bazında yapılacak işlemlere dikkat çekmektir.
HESAPLAR |
DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR |
|
100 |
KASA |
Kasadaki yabacı paralar TCM merkez bankası efektif alış kuru ile değelenerk çıkan fark kambiyo karı yada zararı olarak kaydedilecek. Söz konusu kurlar takip eden Ocak ayında her yıl Maliye Bakanlığı tarafından tebliğ olarak yayınlanmaktadır. Kasa sayım noksanlarının vergi kanunları uygulaması yönünden gider kaydedilmesi mümkün değildir.KKEG olarak kaydedilir.Nedeni bulunamayan kasa sayım fazlalarının ise gelir kaydedilmesi gerekmektedir. |
102 |
BANKALAR |
Bankadaki yabacı paralar döviz alış kuru ile değelenerek çıkan fark kambiyo karı yada zararı olarak kaydedilecek. |
101 |
ALINAN ÇEKLER |
Çeklerde vade olmadığından 31.12 tarihinde vadesi ileri olan müşteri çekler 121- ALACAK SENETLERİ hesabına virman edilmelidir. Takip eden yılın açılış fişinden sonraki ilk mahsup fişinnde tekrar 101 hesaba virman edilmelidir. Alınan çeklere reeskont yapılmaz. |
103 |
VERİLEN ÇEKLER |
Çeklerde vade olmadığından 31.12 tarihinde vadesi ileri olan firma çekleri 321- BORÇ SENETLERİ hesabına virman edilmelidir. Takip eden yılın açılış fişinden sonraki ilk mahsup fişinnde tekrar 103 hesaba virman edilmelidir. Verilen çeklere reeskont yapılmaz. |
108 |
DİĞER HAZIR DEĞERLER |
Mutabakat yapılmalıdır. |
110 |
HİSSE SENETLERİ |
Hisse senetleri ile fon portföyünün en az %51’i Türkiye’de kurulmuş bulunan şirketlerin hisse senetlerinden oluşan yatırım fonu katılma belgeleri alış bedeliyle, bunlar dışında kalan her türlü menkul kıymet borsa rayiciyle değerlenir. Borsa rayici yoksa veya borsa rayicinin muvazaalı bir şekilde oluştuğu anlaşılırsa değerlemeye esas bedel, menkul kıymetin alış bedelinin vadesinde elde edilecek gelirin (kur farkları dahil) iktisap tarihinden değerleme gününe kadar geçen süreye isabet eden kısmının eklenmesi suretiyle hesaplanır. Ancak, borsa rayici bulunmayan, getirisi ihraç edenin kar ve zararına bağlı olarak doğan ve değerleme günü itibariyle hesaplanması mümkün olmayan menkul kıymetler, alış bedeli ile değerlenir. VUK. Md.279 |
119 |
M.K.DEĞER DÜŞÜKLÜĞÜ KARŞ. |
SPK mevzuatı açısından yıl içinde sürekli değer kaybeden hisse senetleri için karşılık ayrılmaktadır. Ancak bu karşılık vergi mevzuatı açısından “Kanunen Kabul Edilmeyen Gider” olarak kabul edilir. Dönem sonunda tespit edilen değer düşüklüğü 654 hesabı borcu karşılığı 119 hesap alacağına kaydedilir. Ayrıca bu mblağ 9 numarayla başlayan nazım hesaplarda KKEG |
120 |
ALICILAR |
Yurt içi ve yurt dışı alıcılarla mutabakat mektubu aracılığı ile mutabakat yapılmalı; Değerleme ölçüsü: TL için kayıtlı değer, yabancı para için döviz alış kuru. (**) |
121 |
ALACAK SENETLERİ |
Mutabakat yapılmalıdır. |
122 |
ALACAK SENETLERİ REESKONTU |
VUK 281’inci maddesinde alacakların, 285’inci maddesinde de borçların mukayyet değerleriyle değerleneceği, henüz vadesi gelmemiş alacak ve borcun senede bağlı olmak şartıyla değerleme günündeki kıymetine indirgeneceği belirtilmiştir. Bu işleme reeskont denir. İndirgeme sonucu alacak senetlerinde ortaya çıkan ortaya çıkan eksilme reeskont gideri olarak yazılır. Takip eden yılda gelir yazılarak düzeltilir. Alacak senetlerine reeskont yapan borç senetlerine de yapmak zorunda Borç senetlerindeki eksilme de gelir yazılr. Bir sonraki yıl gider yazılarak düzeltilir. Reeskont işlemi yapmak ihtiyaridir. SPK açısından zorunlu. |
126 |
VERİLEN DEPOZİTO VE TEMİNATLAR |
Mutabakat yapılmalıdır. |
128 |
ŞÜPHELİ TİCARİ ALACAKLAR |
Protesto edilmiş, yazı ile birden fazla istenmiş ya da dava veya icra safhasına aktarılmış senetli ve senetsiz ticari alacaklar bu duruma düştükleri yılda 120 hesabın alacağı karşılığı bu hesaba borç kaydedilir. Ayrıca bu meblağ 654 hesabın borcu karşılığı 129 hesaba alacak kaydedilir.Şüpheli duruma düştüğü yılda karşılık ayrılmayan alacağa sonraki yıllarda karşılık ayrılmasını mali idare kabul etmemektedir.Ancak alacağa şüpheli durma düştüğü yıldan sonraki yılarda da karşılık ayrılabileceğini dair Danıştay Kararları mevcut. |
131 |
ORTAKLARDAN ALACAKLAR |
Merkez Bankasının avans işlemlerine uyduladığı avans faiz oranında adat işlemi yaılmalı, hesap edilen faize genel oranda KDV uygulayarak borçlu ortağa fatura düzenlenmelidir. Fatura matrahı 642 hesaba alacak kaydedilmelidir. |
132 |
İŞTİRAKLERDEN ALACAKLAR |
Mutabakat yapılmalıdır. |
133 |
BAĞLI ORTAKLIKLARDAN ALACAKLAR |
Mutabakat yapılmalıdır. |
135 |
PERSONELDEN ALACAK |
Mutabakat yapılmalıdır. |
136 |
DİĞER ÇEŞİTLİ ALACAKLAR |
Mutabakat yapılmalıdır. |
138 |
ŞÜPHELİ DİĞER ALACA |
VUK açısından Ticari olmayan alacaklara karşılık ayrılmaz |
139 |
ŞÜPHEL,İ DİĞER ALACAK KARŞ |
VUK açısından Ticari olmayan alacaklara karşılık ayrılmaz |
15 |
STOKLAR |
Stoklar grubu maliyet bedeli değerlenir. 1.Satın alma giderleri: sipariş giderlerini, malın taşınması ile ilgili giderleri, üretime ve satışa hazırlık giderlerini, makinelerin hazırlık giderlerini, depolanıncaya kadar ödenen sigorta giderlerini kapsar. 2. Depolama giderleri: Stokların depolanması ile ilgili giderleri, depoda bekleme süresinde meydana gelen fiziki ve iktisadi yıpranma giderlerini, depo içi taşıma ve yerleştirme giderlerini, depolama ile ilgili sigorta giderlerini kapsar. Üretilen malların değerlemesi: VUK. 275. maddesine göre imal edilen malların maliyeti; Stok noksanı/fazlası:Stok noksanının nedeninin bulunamaması durumunda, bu noksanlığın Kıymeti düşen stoklar:Karşılık ayrılabilmesi için Takdir Komisyonu |
150 |
İLK MADDE MALZEME |
Filli envanter sonucu mevcut malların maliyeti hesaplanmalıdır. |
151 |
YARI MAMÜL- ÜRETİM |
Takip eden yılda tamamlanacak maliyet hesaplarında biriken (710, 720,730 hesaptaki) meblağlar 711, 721, 731 hesaplar aracılığı ile bu hesaba borç kaydedilmelidir. |
152 |
MAMÜLLER |
Filli envanter sonucu mevcut malların maliyeti hesaplanmalıdır. |
153 |
TİCARİ MALLAR |
Filli envanter sonucu mevcut malların maliyeti hesaplanmalıdır. |
157 |
DİĞER STOKLAR |
Filli envanter sonucu mevcut malların maliyeti hesaplanmalıdır. |
158 |
STOK DEĞER DÜŞÜKLÜĞÜ KAR.. |
15-STOKLAR grubu açıklamasına bakınız. |
159 |
VERİLEN SİPARİŞ AVANS |
Mutabakat yapılmalı, yurt dışına verlen avanslara kur farkı hesaplanmalıdır. (Bkz. 120 hesap açıklaması) |
170 |
YILLARA YAYGIN İNŞ. ONARIM MAL. |
Biten inşaat tahhüt işleri 622 hesaba virman edilmelidir. Değerleme ölçüsü: Kayıtlı değer |
179 |
TAŞERONA VERİLEN AVANSLAR |
Mutabakat yapılmalıdır. |
180 |
GELECEK AYLARA AİT GİDERLER |
Döneme ait giderler ilgili gider hesaplarına virman edilmelidir. |
181 |
GELİR TAHAKKUKLARI |
Mutabakat yapılmalıdır. |
190 |
DEVREDEN KDV |
KDV beyanından kontrol. |
195 |
İŞ AVANSLARI |
Mutabakat yapılmalıdır. |
22 |
TİCARİ ALACAKLAR |
Mutabakat yapılmalıdır. |
250 |
ARAZİ VE ARSLAR |
Mutabakat yapılmalıdır |
251 |
YER ALTI YER ÜSTÜ DÜZENLER |
Mutabakat yapılmalı ve amortisman hesaplanmalı ve amortisman cetveli oluşturulması şarttır.(Bkz. VUK amotisman tebliğleri) |
258 |
YAPILMAKTA OLAN YATIRINLAR |
Mutabakat yapılmalı, biten yatırımlar ilgili sabit kıymet hesabına alınmalıdır. |
259 |
VERİLEN AVANSLAR |
Mutabakat yapılmalıdır. |
|
HAKLAR |
Mutabakat yapılmalı ve amortisman hesaplanmalı ve amortisman cetveli oluşturulması şarttır.(Bkz. VUK amotisman tebliğleri) |
269 |
VERİLEN AVANSLAR |
Mutabakat yapılmalıdır. |
271 |
ARAMA GİDERLERİ |
Mutabakat yapılmalı, Amortisman hesaplanmalı. |
279 |
VERİLEN AVANSLAR |
Mutabakat yapılmalıdır. |
280 |
GELECEK YILLARA AİT GİDERLER |
Takip eden yıla ait giderler 180 hesaba virman edilmelidir. |
281 |
GELİR TAHAKKUKLARI |
Mutabakat yapılmalıdır. |
|
BANKA KREDİLERİ |
Mutabakat yapılmalıdır. |
320 |
|
Yurt içi ve yurt dışı satıcılarla mutabakat mektubu aracılığı ile mutabakat yapılmalı; |
321 |
|
Mutabakat yapılmalı. |
322 |
|
VUK 281’inci maddesinde alacakların, 285’inci maddesinde de borçların mukayyet değerleriyle değerleneceği, henüz vadesi gelmemiş alacak ve borcun senede bağlı olmak şartıyla değerleme günündeki kıymetine indirgeneceği belirtilmiştir. Bu işleme reeskont denir. İndirgeme sonucu alacak senetlerinde ortaya çıkan ortaya çıkan eksilme reeskont gideri olarak yazılır. Takip eden yılda gelir yazılarak düzeltilir. Alacak senetlerine reeskont yapan borç senetlerine de yapmak zorunda Borç senetlerindeki eksilme de gelir yazılr. Bir sonraki yıl gider yazılarak düzeltilir. Reeskont işlemi yapmak ihtiyaridir. SPK açısından zorunludur. |
326 |
ALINAN DEPOZİTO TEMŞNATLAR |
Mutabakat yapılmalıdır. |
331 |
ORTAKLARA BORÇLAR |
Mutabakat yapılmalıdır. Örtülü sermaye olup olmadığı test edilmelidir. |
340 |
ALINAN AVANSLAR |
Mutabakat yapılmalıdır. |
350 |
YILLARA YAYGIN İNŞAAT VE |
Mutabakat yapılır. |
360 |
ÖDENECEK VERGİ VE FONLAR |
Ödenmeyen vergiler 368 hesaba virman edilmelidir. |
361 |
ÖDENMEYEN SOS. GÜV. KESİNTİLERİ |
Ödenmeyen sigorta primleri 368 hesaba virman edilmelidir.
|
370 |
DÖNEM KARI VERGİ VE D. Y.Y.KARŞ. |
Dönem ticari karında KKEG eklenerek ve de indirim ve istisnalar düşüldükten sonra hesaplanan ödenecek KV bu hesaba kaydeilir. |
371 |
D. KARININ PEŞİN ÖDENEN VERGİ VE |
193 hesaba kaydedilen geçici vergi ve tevkif edilen vergilerden bu dönem KV'den mahsup edilecekler, bu hesaba virman edilmelidir. Yapılacak virman 370 hesaptaki tutarı aşmamalıdır. Ayrıca yıllara sırayet eden inşaatlara ilişkin GVK 42 ve 94'e göre tevkif edilen vergilerler, tevkifatın yapıldığı gelirin gelir tablosu ile ilişkilendirildiği dönemde 371 hesaba virman edilerek dönem vergisinden mahsup edilir. |
372 |
KIDEM TAZMİNATI KARŞILIĞI |
Belirlenecek esaslar çerçevesinde bir yıl içinde ödeneceği önörülen kıdem tazminatları |
380 |
GELECEK AYLARA AİT GEİRLER |
Bu döneme ait gelirler ilgili gelir tablosu hesabına virman edilir. VUK. 287. 1 seri nolu MUSGT (Dönemsellik kavramı) |
4 |
UZUN VADELİ YABANCI KAYNAKLAR |
Uzun vadeli yabancı kaynaklardan vadeleri bir yılın altına düşen kaynaklar, ilgili kısa vadeli yabancı kaynaklar hesabıns (3'lü hesaplara) virman yapılmalıdır. |
5 |
ÖZ KAYNAKLAR |
Öz kaynak hesapları gözden geçrilmelidir.Özelikle önceki yıldan devreden 591 hesap, yılın ilk ayında açılış fişinden hemen sonra 580 hesaba virman; 590 hesabın da 1. tertip yedek (540 hesap) ayrıldıktan sonra 570 hesaba virman edildiği kontrol edilmelidir. Ayrıca 570 hesabın akıbeti açısından döneme ilişkin yapılan genel kurul kararlarna bakılmalıdır. |
549 |
ÖZEL FONLAR |
Yenileme fonu: VUK 328 maddesi uyarınca ayrılan yenileme fonlarının üç yıllık süresi kontrol edilmelidir. Şayet sabit kıymet alınmamışsa söz konusu fon üçüncü yılın sonunda sonuç hesaplarına (ilgili gelir tablosu hesabına) virman edilmelidir. |
6 |
GELİR TABLOSU HESAPLARI |
Hesaplar tekrar gözden geçirilmelidir. Dönem içinde yapılan düzeltmeler ve sonu virman işlemleri hariç; dönem içinde gelir hesapları daima alacaklı, gider hesapları daima borçlu çalışır. |
642 |
FAİZ GELİRLERİ |
Kıst dönem faiz geliri için 102 hesap açıklamalarındaki ''KIST DÖNEM FAİZ GELİRİ'' açıklamalarına bakınız |
7 |
GİDER VE MALİYET HESAPLARI |
Hesaplar tekrar gözden geçirilmelidir. Dönem içinde yapılan düzeltmeler ve sonu virman işlemleri hariç bu hesaplar daima borçlu çalışır. . Bu hesaplarında alacak varsa araştırılmalıdır.
|
780 |
FİNANSMAN GİDERLERİ |
1. KIST DÖNEM FAİZ GİDERİ: Vadesi ertesi yıla sarkan kredi sözleşmelerine dayanan borçlar, değerleme gününe kadar hesaplanacak faizleriyle birlikte dikkate alınırlar. Buna göre, vadesi 2. FİNANSMAN GİDER KISITLAMASI: 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 41. Maddesinin 9. bendine ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 11. Maddesinin birinci fıkrasına konulan |
9 |
NAZIM HESAPLAR |
Nazım hesaplarda izlenen KKEG kontrol edilmelidir. |
|
GELİR TABLOSU |
İlk rakamı 6 ile başlayan hesaplardan oluşur. Bu heasapların tamamı 690 hesaba virman edilir. 690 hesabın farkı işletmenin dönem karı veya zararını oluşturur. Sonucun zarar çıkması halinde zarar tutarı önce 692 hesaba buradan da 591 hesaba virman edilerek, zarar bilançoya gönderilir. |
|
BİLANÇO |
Bilanço yukarıda bahsedilen dönem sonu işlemlerinin yapılması sonucunda ilk rakamı 1-2-3-4-5 rakamlardan olan hesaplardan oluşur. Bu hesaplardan 1-2 hesaplar bilançonunun aktifini, 3-4-5 hesaplar ise pasifini oluşturur. |
|
(*) TMS ve SPK düzenlemleri gözöznünde bulundurulmamıştır.
(**) Dönem sonu kur değerlemelerinde, Maliye Bakanlığı'nın her dönem sonuna ilişkin yayınladığı tebliğdeki kurlar esas alınır. (Kasa için efektif alış, diğer tüm işlemler için döviz alış kurları dikkate alınmalıdır.)
|
|
III. SONUÇ
İşletmeler bir hasap dönemi süresince tüm parasal hareketlerini; ilgili mevzuatta sayılan (VUK, TTK) ispat edici belgelerle, muhasebe sistemi uygulama tebliğlerinde bahsedilen muhasebenin temel kavramlarına, tekdüzen hesap planına ayrıca vergi kanunlarına ve türk ticaret kanununa (TMS zorunluluğu olanlar ayrıca TMS’ye) uygun olarak ilgili hesaplara kaydedilmesinden sonra, dönemsonunda çıkarılan mizan, "genel geçici mizan"dır. Genel kelimesi bu mizanın tüm dönemin işlemlerini kapsamasını, "geçici" kelimesi ise bu mizanda yer alan hesap kalanlarının işletmenin varlık ve borçlarının gerçek durumunu tam olarak yansıtmadağını ifade etmektedir. Mizanın, İşletmenin varlık ve kaynaklarının gerçek durumunu tam olarak yansıtması için dönem sonunda kesin mizanın oluşturulması sürecinde her hesap için yapılan mutabakatlara, kontroller ve değerlemelere dönem sonu işlemleri denilmektedir. Bu işlemler sonucunda işletmenin varlıkları- kaynakları, gelir- giderleri tespit edilmekte bu parelelde mali tabloları hazırlanmaktadır.
KAYNAKLAR
- Tüm Yönleriyele ‘’MUHASEBE’’………….YMM. Yunus DOĞRU (Yayın aşamasında)
Kaynak: www.MuhasebeTR.com(Bu makale yazılı veya elektronik ortamda kaynak göstermeden yayınlanamaz)