"Sözü tamamlayayım, bitireyim." diyen İmam, "Sonra bitir, dinle biraz;" diyen
Köse İmam'ın Hocasının oğlu, şimdiki nesilden ve 1905 2. meşrutiyet devriminin savunucusu Hocazade'dir.
ASIM 9a'dan alıntıdır.
“Yaşasın!” ma’cunu a’lâ idi, yut, keyfine bak!
Tutmuyor şimdi, fakat, bin yala parmak parmak.
– Niye tiryâkisi oldun bu kadar sen de ayol?
Tutmuyor, çünkü alıştın... Yemeyeydin bol bol.
Hem bizim ma’cunu pek hırpalamak doğru mu ya?
http://www.sifamarket.com/hastaliklar/kuvvet-macunu-faydalari.html
Açıklama : Ma'cun insana güç, kuvvet ve sağlık, neşe verdiği için yaşasın sıfatını eklemiş olmalılar.Ma'cunun çokça
kullanılması bir süre sonra etkisinin kalmamasına yol açıyor demek ki.Tiryaki yani bağımlı olmamalı.Ek bilgi olarak aynı şey
enerji içeceklerinde de söz konusudur. Bence en iyi enerji verici, pekmez ya da kan yapıcı üzümdür.Herşeyin fazlası zararlı
olduğu için kuvvet ma'cunları da aşırı tüketilmemeli. F.L.A.
Siz de artık uzun etmektesiniz, hem pek uzun;
Üç saat esnemeden dinlediğim nutkunuzun,
“Yaşasın!” ma’cunu peymâne-i ilhâmı bütün,
Ma'cun: 1. güç, kuvvet, 2. güç, kuvvet veren şey
peymâne (F.) [ پيمانه ] kadeh.
Not: dolayısıyla içki kadehi. F.L.A.
Açıklama: ma’cunu peymâne-i ilhâm, sözünü internette bulamadım. Öngörüde bulunacağım.Kelime-i şehadet, şehadet kelimesi demek
olduğuna göre, peymane-i ilhâm da ilham veren içki kadehi olur.
O zaman "Üç saat esnemeden dinlediğim nutkunuzun enerjisi ( güç, kuvvet kaynağı ),ilham veren içki kadehinin verdiği enerji
gibi, size verdiği enerjinin etkisi bütün yani tam etkili.
İçki kadehinin verdiği enerjiye eş değer bir enerjiyle, maşallah 3 saat nutuk çektiniz, demek istiyor olmalı. F.L.A.
Hani, sarhoş kuşa döndün, mütemâdî öttün!
Açıklama: aşk sarhoşu kuş gibi sürekli öttün. F.L.A.
Baş kesmek, aşağıda ki alıntıya göre saygı gösterme hareketi olmaktadır. Demek ki bizim ma'cuna saygı göster deniyor, olmalı.
F.L.A.
BAŞ KESMEK : Mevlevilerde, sağ ayağın baş parmağını, sol ayağının baş parmağı üstüne koymak, eller düz ve parmaklar açık
olarak sağ kol, sol kolun üstüne gelecek şekilde, elleri omuz başlarına çaprazvarî götürmek, sonra da belini bükmemek
şartıyla başını öne doğru göğse eğmek, böylece sonra da belini bükmemek. Başkesme olayının kısa tarifi budur. Baş kesme;
şeyhin, tarikat büyüklerinden birinin huzurunda, bir velînin türbesinde yapılır. Türk kültür çevresinin saygı anlayışı
sınırları içinde oluşmuş bir tarikat edebidir. Bu saygının takva ile yakından irtibatı vardır. "Kim Allah'ın şeâirine ta'zim
ederse, bu, kalbin takvâsmdadır." (Hac/32), "Safa ve Merve, tazimi gerektiren şe'âirdendir". (Bakara/158). Bu ta'zim şirk
değildir, tıpkı meleklerin bir insana (Hz. Adem ) secde etmesi gibi. Kendilerini Bektaşî saydıkları için Yeniçerilerin
selamları da bu şekilde idi.
http://www.semazen.net/sp.php?id=41
Hürriyeti almak; Asım 1915'te yazılmış ve 2.Meşrutiyetin üzerinden 10 yıl geçmiş ve iktidarda ki İttihat ve Terraki Partisi
ülkeyi 1. Dünya Savaşına sokmuş.Köse İmamın konuşması bu olaylarla ilgili, bence.
Ayrıca 2. Abdülhamit, Osmanlı-Rus savaşını bahane ederek meclisi kapattıktan sonra 1908'e kadar 30 yıl boyunca koyu zalimâne bir
yönetim sürmüştü. 2. Meşrutiyet, insanlara hürriyet yani özgürlük getirmiştir. F.L.A.
Ayrıntılı bilgi için...http://www.antoloji.com/23-nisan-184-siiri/
Zağar, Orta Asya kökenli bir izci köpeği.
https://tr.wikipedia.org/wiki/Za%C4%9Far
(*8) lâle: boyuna vurulan zincir.
Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boyunum.
Açıklama: kimse boynuma yular takıp beni sürü gibi yönetemez. Gerekirse haklı davamda idamı bile göze alırım, anlamında bir
söz. F.L.A.
Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım.
Açıklama:hakkın, adaletin sağlanması için gereğini yaparım. F.L.A.
mazlûm: zalim yani haksızlık eden tarafından zulme ( haksızlığa ) uğrayan, zulmedilen.F.L.A.
İrticâın şu sizin lehçede ma’nâsı bu mu?
İrticaın: gericiliğin. F.L.A.
lehçe İng. dialect
Bir anadilin, ses, yapı ve sözdizimi bakımlarından büyük ayrılık gösteren kolu: Anadolu lehçesi, Çuvaş lehçesi, Yakut lehçesi
vb. TDK.
sizin lehçede ma’nâsı
Açılama: Akif, burada lehçeyi; değişmeceli olarak, "sizin kitabınızda, kanunuzda ya da anlayışınızda" anlamında kullanmış
gibi geldi, bana.
Not: bildiğim kadarıyla lehçe bir dilde ki söyleyişden başka, yazıda da söz konusu olan derin ayrılıktır. Örneğin Türkiye
lehçesinde ben denir, Azeri lehçesinde ise men denir ve men yazılır.
Ek bilgi olarak şive (ağız); bir dilde ki söyleyiş farklılığıdır. Örneğin İstanbul ağzıyla geliyorum kelimesi, Karadeniz
ağzıyla celiyrum, Adana ağzıyla da geliyom, şeklindedir. Yazılış da ise başkentin ağzı kullanılır. İstanbul başkent iken
devlet yazışmaları, eğitimler İstanbul ağzıyla olduğu için Türkiye'nin resmi şivesi olmuştur, İstanbul ağzı.
Türkiye Cumhuriyeti'nde, ilk devlet adamları İstanbul Mebusan ( millet vekili ) Meclisinden olduğu için Ankara'da da bu ağız
asker kökenli olanları da bu ağzı kullanıyordu.İstanbul ağzı da Rum ağzından etkilenmiş olabilir. F.L.A
ifrat:
İfrat, bir şeyi arttırmada haddi aşma.
Çok yiyip de haddi aşma.
İtidal, denge, orta yol.
İradeyle törpüle ruhunu bol bol.
Tefrit, bir şeyi azaltmada haddi aşma.
Hiç yememek olmaz orta yoldan şaşma.
Alıntı...http://www.antoloji.com/ramazan-129-siiri/
İfrat: arttırma ve olgunlaştırmada haddi aşma, aşırı gitme, haddini aşma.
Ör. savurganlık (israf), şişmanlık, Allah’ ın dışındaki her şeyi hiç sevmemek, zühd ( ibadeti cennet için ya da Allah korkusu
nedeniyle yapmak ).
İtidal: denge, orta yol; aşırıya kaçmama, haddi aşmama; geride kalmama, aşağı olmama.
Ör. cömertlik, tutumluluk, formda kalmak, hiçbir şeyi Allah sevgisinin üstüne koymamak, takva
( ibadeti cennet için ya da Allah korkusu nedeniyle değil, Allah’ ın sevgisine ulaşmak için yapmak).
Tefrit: Eksiltmede haddi aşma, edilgen ve duyarsız olma.
Ör. Cimrilik, zafiyet (hastalık derecesinde zayıflık), Allah’ tan başka her şeyi çok sevmek, hiç ibadette bulunmamak.
Mürteci gerici demektir. Yönetim şekillerinden krallık, meşruti ( şartlı,yasalı, meclisli ) krallığa göre Ortaçağ'da kalmış bir rejim yani
yönetim şekli olduğu için krallığı, şahlığı, şeyhliği ve ağalığı bir başka deyişle insanların sürü gibi yönetilmesini savunmak
gericilik olarak adlandırılmaktadır.
Bk.http://fatihltfaydin.tr.gg/Raina.htm
– Yasa yok şimdi.
Açıklama: 2.Meşrutiyet sonrasını demek istiyor olmalı. Belki de hükümet aleyhine konuşanlar için asma cezası yok demek
istiyor olabilir.F.L.A
– Dede Cengiz ya?
Cengiz Han Yasası’ndan:
“- Kâinatın yaratıcısı tek bir TANRI’dır. Bu Tanrı ‘ya tapılacaktır.
- Cengiz Han’ın erkek soyundan....http://tarihgazetesi.net/index.php/iz-birakanlar/678-cengiz-han-ve-cengiz-han-n-yasas
– Evet şimdi ne hâkan, ne yasa.
Açıklama: 2. meşrutiyet ile mutlak monarşi ( krallık )'den meşruti monarşıye geçilmesi ile ilgili.
Bk.http://www.antoloji.com/23-nisan-184-siiri/
– Kimse, ma’kul kefereymiş o herif.
Açıklama:kim ise o kişi, aklı başında bir kâfirmiş.F.L.A.
mâkul (A.) [ معقول ] akla uygun.
makûlat (A.) [ معقولات ] aklî bilgiler.
kefere (A.) [ کفره ] kafirler.
Osmanlılar, bazı Arapça çoğul kelimeleri tekil olarak kullanmıştır. Ör.Bu kimin evladı?
Not:velet, çocuk; evlat, çocuklar demektir.F.L.A.
istibdâd: koyu,zalimâne bir yönetim. F.L.A.
2. Abdülhamit, Osmanlı-Rus savaşını bahane ederek meclisi kapattıktan sonra 1908'e kadar 30 yıl boyunca koyu zalimâne bir
yönetim sürmüştü. 2. Meşrutiyet, insanlara hürriyet yani özgürlük getirmiştir. F.L.A.
Ayrıntılı bilgi için...http://www.antoloji.com/23-nisan-184-siiri/
boyun kesmek:bk.baş kesmek.
FECAYİ': (Fecîa. C.) Belâlar, musibetler, felaketler.
Alıntı..http://osmanlica.ihya.org/fecayi-nedir-ne-demek.html
Her nefes dört elifin sırtına binmiş bir “âh!”
1 Elif Tutarı Uzatmak Nedir? 1 elif miktarı uzatmak demek elimizi bir yere koyup sonra şehadet parmağımızı yerden en son
kalkabildiği yere kadar kaldırma süreci içinde geçen zaman kadar, o harfi uzatmaya denilir.
Alıntı:http://www.islamdergisi.com/tecvid-ilmi/tecvid-nedir/
dört elif: 1 elif tutarı uzunluğn 4 katı uzunluğunda ses.F.L.A.
Açıklama:İnsan çok sıkıntı çektiğinde içinden derin ve uzun bir ah sesi çıkar. Yani insanlar koyu ve zalimane yönetimden çok
çekiyordu. Her nefes alış verişleri sanki derin ve uzun bir ah içerir gibiydi, denmek isteniyor olmalı. F.L.A
mahsus (A.) [ 1 [ مخصوص .özgü, ayrılmış. 2.bilerek.
Müstebiddin de gem almaz soyu çıktın, git git,
Sen ki hürriyyet için nefyolunurdun, a tirit!
İşi yok, şimdi muhâlifliğe sarmış derdi...
Yukarıda ki 3 dize Köse İmam'ın Hocasının oğlu Hocazadeye ait ve Köse İmama'a söylüyor.F.L.A.
müstebid (A.) [ مستبد ] despot.
despot (I)
isim Fransızca despote
1. isim Bir ülkeyi zora ve baskıya dayanarak yöneten kimse
2. Her istediğini ve dilediğini yaptırmak isteyen kimse, tiran
3. sıfat Zorba
TDK'dan.
gem almamak
Söz dinlememek, buyruk altına girmemek.
Açıklama: dizginlerin ucunda gem adı ver.len demir parçası vardır. Atın yavaşlaması istendiğinde dizginler çekilir ve gem de
atın ağız kenarlarına acı verir, hayvan durmak zorunda kalır. Ek bilgi olarak at gemi canı yanmasın diye ve de çılgınca
koşmak istediğinde,azı dişleri arasna alır. Buna da gemi azıya almak denir.F.L.A.
git git,
Açıklama: git işine, senden adam olmaz. vs.F.L.A.
nefy (A.) [ ] sürgün.
O zamn nefyolunmak, sürülmek olur.
https://tr.wikipedia.org/wiki/Tirit
Açıklama: Tirit gerçek anlamıyla,et suyuna doğranan, kızarmış ya da bayat ekmek ile yapılır.Et düşkünlerine göre et
lokmasının yanında tadı uyduruk geldiği için belki de uyduruk anlamında değişmeceli olarak kullanılıyordur.Tırt da burdan
geliyor olabilir.F.L.A.
Başka işi kalmamış karşıtlığa (muhalifliğe) soyunmuş.F.L.A
kerâmet (A.) [ 1 [ کرامت .cömertlik, kerem. 2.velîlerin gösterdikleri olağandışı hal.
Sonradan geldiği sâbit mi efendimce, nasıl?
Açıklama: bir şeyin sabit olması ya da zapt*u rapt altına alınması kaydedilip belgelenmesi demektir. Osmanlıda polise
olayları ve kişileri kâğıda yazdığı yani zabıt tutup olayları sabit, değiştirilemez bir hale getirmesinden dolayı zabıta
denirdi."Aklınızın olduğunun bir belgesi var mı" der gibi alaycı bir dil kullanıyor, Hoca Zade..
MÜZEBZEB: Karmakarışık. * Elinden iş gelmez, bir şeye karar veremeyen. Beceriksiz.
http://osmanlica.ihya.org/muzebzeb-nedir-ne-demek.html
Yıldız’daki baykuş
Açıklama: o zamanlar koyu yönetimiyle ülkeyi gama boğduğu için belki de Yıldız Sarayı'nda oturan 2. Abdülhamit'in takma
adıydı.FLA
dîbâce-i ma’lûm
dîbâce (F.) [ دیباجه ] giriş, önsöz.
Açıklama: söze giriş yaparken herkesçe bilinen (ma'lum) sözler.FLA
Tekmille!
Açıklama: sözünü tamamla, anlatmaya devam et.
temennî (A.) [ تمنی ] istek, arzu.
temennî edilmek arzu edilmek.
temennî etmek arzu etmek.
inkisâr (A.) [ 1 [ انکسار .ilenme, beddua etme. 2.kırılma.
Eşek ve semerci benzetmesinin açıklaması: Akif burada gelen gideni aratır demek istiyor. Giden yani eski semerci koyu
yönetimi olan 2. Abdulhamit. Yeni semerci Osmanlıyı dünya harbine sokan Enver Paşa ve partisi İttihat ve Terakki Partisi (
meşrutiyet yani şartlı, meclisli krallık olduğu için meclisde ki İttihat ve Terakki Partisi hükümette yani yönetimde ).FLA
Herzeyle iştigâl
Açıklama: boş işle uğraşma.FLA
boyun kesmek:bk.baş kesmek..